22 Ağustos 2012 Çarşamba Saat 08:18
0
21
TR
:” ”
:””
” “,” ”
Merkezi Uygarlık Sistemi, Ortadoğu üzerinde çıkar amaçlı
hegemonyasını gerçekleştirmek için tüm güçlerini devreye koymuş durumdadır. Ortadoğu’daki
hâkimiyetlerini korumak isteyen kapitalist egemen güçlerin en büyük korkusu,
kendi sistemlerinin yıkılmasıdır. Bu konudaki en büyük tehditleri olan
Önderliğimiz üzerinde türlü baskı, işkenceye dönük uygulamalar
geliştirmektedirler. Önderliğimizin
sadece Kürt halkına değil bütün halklara hitap etmesi, hegemon güçleri daha da
korkutmakta ve saldırılarını arttırmaktadırlar.
Kürtlerin de içinde olduğu 3. Dünya savaşı yaşanıyor
Tunus ile başlayıp, Mısır, Libya ile devam eden ve şu anda
da Suriye’ye sıçrayan ve ‘halk baharı’ olarak nitelendirilen dışardan
tetiklenmiş ve desteklenen ayaklanmaların büyük bir ihtimalle İran ve
Türkiye’ye de sıçrayacağı görülmektedir. 11 Eylül saldırısı, ABD’nin petrol
denetimi sağlamak için Afganistan ve Irak’ı işgali ve Önderliğimizin
tutuklanması ve Ortadoğu’da gelişen diğer gelişmeler aslında içinde diğer dünya
savaşlarından farklı olarak bu sefer Kürtlerin de bulunduğu 3. Dünya savaşının
başlamış olduğunu gösteriyor. Halk baharı olarak nitelendirilse de despot
rejimlerin yerini, bölgeye hâkim olmak isteyen ve kendi çıkarlarını korumak
isteyen kapitalist egemenlikçi güçler aldı. Aslında özgürlüğe susamış halkın
yaşamında daha da kötü koşullar baş gösterdi. Halk açlıkla yüzyüze geldi. Hatta
önceki sistemi arar duruma bile geldi. Suriye’de de yaşatılmak istenen bundan
farklı değildir. Tabi Batı Kürdistan’da Kürtler, rejimin ve kapitalist
egemenlikçi güçlerin oyunlarına gelmeyip, ince ve sabırlı bir politikayla
Rojava’da hâkim güç olmayı başardı. Sömürgeci güçler tarafından 4 parçaya
ayrılan Kürdistan’ın bir parçasının bulunduğu Suriye’de büyük karışıklıklar
yaşanırken, Kürt halkı bölgede ya silik halk olacaktı ya da yıllardır beklediği
özgürlüğüne kavuşacaktı. Herkes oluşan
boşluklardan yararlanıp hâkimiyet kurma çabasına girerken, Kürtler sabırla
bekleyerek zamanı geldiğinde Batı Kürdistan’da yönetime el koyarak Demokratik
Özerkliği ilan etmek için hazırlık yapmaya çalıştılar. Kürtlerin Rojava’da bu
derece başarılı politika sergilemelerinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın
yıllar süren çabaları, emeklerinin büyük etkisi vardır.
AKP, Rojava’daki Kürt direnişi karşısında çaresiz
Kürtlerin Rojava’da yönetimi ele geçirmesi, tabi ki
Türkiye’yi telaşlandırdı. Kürtlerin haklı mücadelesini boşa çıkarmak için türlü
yalanlara, dezanformasyon haberlere başvurdu. Faşist Fethullah Gülen yanlısı
basın tarafından PYD karşıtı haberler yayınlandı. Kürtlerin Batı Kürdistan’daki
etkilerini zayıflatmak için güya Suriye sınırına dikilen TEV-DEM bayrağının PKK
bayrağı olduğu yönünde savaş kışkırtıcı açıklamalar yapıldı. PYD’nin PKK
denetiminde olduğu yönünde ısrarla haberler yapıldı. Suriye halkına özgürlük
isteyen Tayyip Erdoğan sıra Kürtlere gelince hakaretler yağdırdı, kara
propagandalar yaptırdı, bu yönde kendisine yardımcı olabilecek bütün
devletlerden adeta Türkiye’yi satma pahasına yardım istedi.
Kürt karşıtı sinsi
planlar tutmadı
Faşist AKP Devletinin Kürdistan üzerindeki sinsi planları,
Türk dışişlerinin Hewlêr konsolosluğuna gönderdiği gizli belgelerin deşifre
olmasıyla açığa çıktı. Türk dışişlerinin gizli planının PKK karşıtı psikolojik
harekât üzerine politikalar olduğu ortaya çıktı. Gizli ibareli belgede, Türk
devletinin Suriye devletini bahane ederek PKK’yi nasıl tasfiye etmek, PKK’nin
Batı Kürdistan üzerindeki etkisine karşı psikolojik harekâtın nasıl yapmak,
PKK’ye karşı güvensizlik yaratmak, Suriyeli Kürtleri etkilemek planın başlıca
parçaları arasında gelmekteydi. Güney Kürdistan üzerinden provokasyonlar
yaratarak Batı Kürdistan’daki Kürtleri göçertme planının devreye sokulması,
Suriye’deki Kürtlerin Güney Kürdistan’a göç ettirilmesi, yoksul Kürt
gençlerinin Güney Kürdistan’da özel eğitimlerden geçirilmesi gibi sinsi plan ve
politikalar planın diğer parçasını oluşturuyordu. Her zaman kaleyi içten
fethetmek isteyen ve bunun için de işbirlikçi Kürd’ü kullanmak isteyen faşist
zihniyetin, gizli eylem planında, yine işbirlikçi Kürt üzerinden politikalarını
gerçekleştirmek istediği görülüyor. MİT bağlantılı inşaat şirketleri ile
çalışan işbirlikçi Selahattin Bedrettin gibi şahsiyetlerin kullanılması bu
durumu açıkça ortaya koyuyor.
Kürtleri imha etmek için pazarlıklar yapıldı
Yüzyıllardan beri uygarlığın beşiği Ortadoğu’nun yer altı ve
yerüstü zenginliklerini kontrol altına almak, Ortadoğu’da kendi çıkarlarını
korumak isteyen kapitalist egemen güç ABD’nin, planlarını gerçekleştirmek için
Türkiye’yi maşa rolünde kullandığı bilinmektedir. Dışişleri Bakanı Hillary
Clington’un Türkiye’yi ziyaretinin arkasında mutlaka PKK’ye karşı anlaşmaların
olduğu açıktır. Sadece ABD değil, Suriye üzerinde çıkarları olan diğer
devletler de bu durumdan nemalanmak, Suriye üzerindeki çıkarlarını korumak için
harekete geçtiler. Rusya, Ortadoğu’daki tek kalesi Suriye’yi kaybetmemek için
Türkiye ile türlü pazarlıklara girişmiştir. Ayrıca bir dönem himayesi altında
olan Suriye üzerinde tekrar denetim sağlamak isteyen Fransa’nın yakın zamanda
Türkiye’yi ziyaret etmek istemesi boşuna değildir. Burada öne çıkan durum
Türkiye’nin yine maşa rolünü görüp PKK ve Kürtlerin tasfiyesine yönelik önüne
çıkan her devletle her türlü pazarlığı yapmasıdır.
Kürt halkının büyük özgürlük tutkusu ve kararlı duruşu
despot güçlerin Rojava üzerindeki kirli emellerine ulaşmalarına izin vermemiş
tüm saldırı ve gizli planlara rağmen halk etkin güç olmayı başarmıştır. Son
çare Türk dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Federal Kürdistan Bölgesini
ziyareti de bir sonuç vermemiştir.
Komşularla sıfır sorun, bütün komşularla soruna dönüştü
Suriye hava sahasına giren Türk uçağının düşürülmesinden sonra,
AKP Devletinin Suriye ile ipleri iyice kopmuştur. Daha önce aralarında su sızmayan Esad ile
iki düşman haline gelen Tayyip, köşeye sıkışmış kedi misali sağa sola
saldırmaya başladı. (Suriye Özgür Ordusu) Muhalifler İstanbul’da özel olarak
eğitilip silah sevkiyatı Türkiye denetiminde yapıldı.
Sünni Lider Tarık El Haşim’i ve Irak Hükümeti arasındaki
çelişki ve çatışmalar sonrası Haşimi’nin Türk devleti tarafından korumaya alınması,
Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Güney Kürdistan ziyaretine Maliki,
kendi içişlerine karıştığı yönünde değerlendirip sert açıklama yapmıştı. Hatta
Irak Hükümeti, faşist AKP Devleti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Kerkük
ziyareti nedeniyle Türkiye ile ilişkileri gözden geçirme kararı aldıklarını
bile açıkladı. Irak Başbakanı Nuri El
Maliki’nin, Türkiye’nin kendilerini ciddiye almadıkları yönünde ciddi ve sert
tepki göstermesi, Türkiye’nin Irak ile olan iplerinin iyice kopmasının
göstergesidir. Federal Kürdistan Hükümetinin Irak Hükümetinden habersiz petrol
anlaşması yapması, iki hükümet arasında büyük gerginliğe yol açmıştı. Bu
gerginliğe rağmen Federal Kürdistan Bölgesini bağımsız bir devletmiş gibi esas
alması Irak Hükümetinin Türkiye’ye olan tepkisini arttırdı.
Malatya’da geliştirdiği füze kalkanı projesi ile İran’ın da
sert tepkisine maruz kalan Türkiye’nin komşularıyla tonla sorunu oluştu. İran,
kendisine yapılacak herhangi bir saldırı durumunda Türkiye’nin de hedeflerinde
olduğunu açıkladı.
İçte ve dışta büyük sorun yaşayan AKP son çırpınışlarını
yapıyor.
Türkiye, içte büyük askeri,
ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlar yaşamaktadır. Kendileri dışındaki halklara
tahammül edemeyen Türk Devletinin en son Alevilere yönelik gerçekleştirdikleri
saldırılar içte büyük tepki yarattı. Öte yandan HPG gerillalarının her gün Türk
karakollarına gerçekleştirdiği eylemler,
AKP Devletini oldukça zor duruma düşürmüştür. Her ne kadar iyi bir
görüntü vermeye çalışsa da yoğun askeri kayıplarını gizleyemedi. CHP heyetinin
Şemdinli’ye giderek bizzat incelemelerde bulunması ve gerçeği açıklayan rapor
hazırlaması ayrıca meclisi olağanüstü toplantıya çağırması durumu vahametini
ortaya koyuyordu.
Ekonomisi dışa bağımlı bir devletin çökmüş devlet olduğu göz
önüne getirilirse Türk devletinin çoktan bitmiş bir devlet olduğu ve bitmiş bir
devletin yapabileceği her türlü çirkinliğe karşı oldukça duyarlı ve dikkatli
olmak gerektiği belirtilebilir.
Nergiz Botan
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info