• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

Erdoğan’ın Kürt Annelere Hediyesi Jop, Tazyikli Su, İşkence ve Çocuklarının Ölü Bedenleri

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Makaleler
298 3
A A
Erdoğan’ın Kürt Annelere Hediyesi  Jop, Tazyikli Su, İşkence ve Çocuklarının Ölü Bedenleri
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

13 Mayıs 2019 Pazartesi Saat 05:03

İlk kez 1908 yılında ABD’de kutlanmaya başlanan, ardından hızla tüm dünyaya yayılan “Anneler Günü her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü “Anneler Günü olarak kutlanıyor.

Türkiye’de Kürt olmak ve Kürt bir anne olmak farklıdır. Çünkü Türkiye
devleti 90’lı dönemlerde uyguladığı asimilasyon, inkar, böl-parçala, yok et
politikası, Erdoğan ve AKP iktidarı eliyle derinleşerek devam ediyor. Uygulanan
bu politika en çok Kürt annelerinin yüreğini yakmıştır.

Çocukları, faili meçhule giden anneler, çocukları işkencede katledilen
anneler, TC ve AKP iktidarının attığı bombalarla bedenleri parçalanan
çocukların anneleri ve Tecride karşı Cezaevinde açlık ve ölüm orucuna giren
direnişçilerin anneleri bu gün yürekleri çocuklarıyla birlikte atıyor.

Onun için bu yıl binlerce anne, Anneler Günü’nü çocuklarının direnişlerine
ses olmak için beyaz tülbentleriyle direniş alanlarında karşılayacak.

Anneler beyaz tülbentleriyle alanlarda, ölümlere karşı, güzelliği, barışı, demokrasiyi
özgür bir yaşamı temsil ederken,  Erdoğan
iktidar  polisleri, askerleri sanki
anneleri yokmuşçasına anneleri, joplaması, yaka apaça tutup ayak altına
almasının hiç bir izahı da olamaz.

Tek istekleri ölümlerin durması olan annelerimizin ayaklar altına
alınmasının açıklamasının olmadığı gibi bir annenin yüreğindeki acıyı anlamak
için anne olmak gerekmez sadece insan olmak yeterli..

Ama insanlıktan nasibini alayamayan TC ve şövenist Erdoğan iktidarı, her
dönemde annnelerimiz olan kadınlara saldırmaktan yerlerde sürüklemekten,
tutuklamaktan, işkence etmekten, evlatlarının parçalanmış cenazelerini almalarına
engel olmaktan vazgeçmedi. Diktatör Erdoğan için öldürmek, işkence etmek için
Kürt olmak yeterlidir.

7 Eylül’de Cizre Cudi Mahallesi’nde evinin kapısının önünde vurularak katledilen10
yaşındaki Cemile Çağırga’nın cansız bedenini dondurucuya koyup günlerce
bekleyen Taybet ananın acısını kim dindirebilir. Taybet ananın yavrusunu
günlerce donmuş halde sarılmasını hangi gün unuturabilir. Unuturamaz Kim
Cemilenin yerini alabilir Taybet ana için kimse cemile olamaz. Taybet ananın
‘anneler gününü’ o gün katlettiler cemile’yle birlikte.

Her konuşmasında anneleri ağzından düşürmeyen Erdoğan’nın bükelemin tarzı
açıklamalarına baktığımızda her dönemde farklı söylemde bulunduğunu görüyoruz.  

11 Mayıs 2014’te Erdoğan’nın ne dediğine bakmak gerek, “Kadına el
kaldıran insanlığa el kaldırmıştır, çocuğa el kaldıran, şiddet uygulayan, bir
insan dahi olamayacak derecede alçalmıştır. Son hazırlığını yaptığımız yasa
tasarısı, bu konuyla ilgili cezaları ciddi manada artıran bir yasa tasarısı
olacaktır

Peki Diyarbakır’da açlık grevi ve ölüm orucu direnişlerinde olan çocukları
ve yakınlarının sesini duyurmak için yürüyüş ve oturma eyleminde olan
annelerin, üzerine tazyikli su, jop, gaz bombası atarak yerlerde sürüklediğinde
insan denilmeyecek kadar alçaldığını göstermiyor mu ?

Annelerin yerlerde sürüklenmesi, yaralanması ve tutuklanmaları sonucunda
Türkiye’de insanlığın yitirildiğinin en somut örneği değil midir. Diktatörün, “Yine
şiddet uygulayan, bir insan dahi olamayacak derecede alçalmıştır demesi bile
faşist  Erdoğan’nın, Kadınlara ve
annelere uyguladığı şiddetle ne kadar alçaldığını ve insanlıktan uzak olduğunu
gösteriyor.

Yine 25 Kasım 2017’de Erdoğan, “Annelerin konumu çok farklı. Annenin
ayakların altına cenneti seren bir inancın mensupları olarak kadınlarla ilgili
yanlış algıların dinimizle ilişkilendirilmesini asla kabul edemeyiz demişti. Cennet annelerin ayakları altındadır dediğin
anneleri her gün ayakların altına alıyorsun. Polislerinle, askerinle ve
joplarınla her gün anneleri işkencelerden geçiyorsun. Hane? cennet annelerin
ayakları altındaydı. Sen o cenneti ayakların altına almaktan bir gün bile
vazgeçmedin ey diktatör.

Annelerimiz yerde sürükleniyor, beyaz tülbent yasaklanmak isteniyor.
Annelerin yanında olan, onlarla dayanışan kadın vekillerimiz hedef haline
getiriliyor ve şiddete uğruyor. AKP’nin bugün annelere hediye ettiği şey
çocuklarının eriyen bedenleri. Annelerimizin beyaz tülbentleri ile yerlerden
sürüklenmesi şiddettir, faşizmdir, insanlık dışı uygulamadır.

‘Dünyada kadın da olsa çocuk da olsa gereğini yapın’ diyen siyasetçi ve devlet
adamı yoktur. Dünyanın en despot ve faşist siyasetçileri bile böyle bir şey
söylememiştir. Zaten bu söylemi ile Tayyip Eroğan kadın ve çocuk katili olarak
tarihe geçmiştir.

Yürekleri yanan ve küllenmiş yüreklerinde yeniden
direnişi yaratan bütün annelerin “Anneler Günü’ kutlu olsun!

Sara GULAN

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html

Etiketler: anneleraraştırmagunukurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

PDK di navbera Hukumeta Iraq û Tirkiye de asê maye

Sonraki Haber

BARAJLAR İLE YAPILAN DOĞA, TOPLUM VE TARİH YIKIMIDIR

Benzer Haberler

Artan DAIŞ Saldırıları ve Şam’ın Güvenlik Açmazı
Makaleler

Artan DAIŞ Saldırıları ve Şam’ın Güvenlik Açmazı

1 Haziran 2025
Kürt Halkı PKK’yle Büyük Ulusal Ve İnsani Değerler Kazandı
Makaleler

Kürt Halkı PKK’yle Büyük Ulusal Ve İnsani Değerler Kazandı

21 Mayıs 2025
Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş
Makaleler

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş

15 Mayıs 2025
Sonraki Haber
BARAJLAR İLE YAPILAN  DOĞA, TOPLUM VE TARİH YIKIMIDIR

BARAJLAR İLE YAPILAN DOĞA, TOPLUM VE TARİH YIKIMIDIR

Öne Çıkan Yazılar

  • MİT 66. Ve 86. Tümen İçerisinde Özel Güç Oluşturuyor- ÖZEL HABER

    MİT 66. Ve 86. Tümen İçerisinde Özel Güç Oluşturuyor- ÖZEL HABER

    552 Paylaşım
    Paylaş 221 Paylaş 138
  • İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

    504 Paylaşım
    Paylaş 202 Paylaş 126
  • PKK 12 Kongresi’nde Alınan Tarihi Kararlar

    508 Paylaşım
    Paylaş 203 Paylaş 127
  • Ortadoğu Karmaşasında Yaşanan Ve Beklenen Önemli Gelişmeler-EDİTÖRDEN

    524 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 131
  • MİT ve HTŞ’nin DAIŞ Üzerinden Büyük Planları – ÖZEL HABER

    540 Paylaşım
    Paylaş 216 Paylaş 135

Önerilenler

İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

PKK 12 Kongresi’nde Alınan Tarihi Kararlar

MİT 66. Ve 86. Tümen İçerisinde Özel Güç Oluşturuyor- ÖZEL HABER

Ortadoğu Karmaşasında Yaşanan Ve Beklenen Önemli Gelişmeler-EDİTÖRDEN

Artan DAIŞ Saldırıları ve Şam’ın Güvenlik Açmazı

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç