• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Serbest Yazılar

AKP’nin 12 Eylül’ü Seven Tarafı

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Serbest Yazılar
243 16
A A
AKP’nin 12 Eylül’ü Seven Tarafı
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

05 Haziran 2012 Salı Saat 10:37

AKP hükümeti, uyguladığı çeşitli politikalar nedeniyle darbe dönemiyle karşılaştırılmayı hak ediyor.

AKP hükümeti, uyguladığı çeşitli politikalar nedeniyle darbe dönemiyle karşılaştırılmayı hak ediyor. Kimi zaman siyasi tutsakların sayısı, kimi zaman da şiddeti yöntem olarak benimseyen uygulamaları, unutulmak istenen o dönemleri anımsatan en görülür örnekler. AKP, bunlarla birlikte çalışma yaşamı, eğitim, yargı ve seçim barajı gibi başlıklarda da, 12 Eylül’ün mirasını sürdüren niteliğinden vazgeçmiyor. Darbe yasalarının AKP ile birlikte tarihin çöplüğüne atılacağı yanılgısına kapılanlar, şimdilerde darbe ürünlerinin aynı partinin hükümetliğinde korunduğuna şahitlik ediyor.

YÖK, ARTIK AKP İÇİN VAR

AKP, 2001’in sonlarındaki hükümete adaylık sürecinde oy talep ettiği gençliğe, YÖK’ün kaldırılması üzerine vaatlerde bulunuyordu. Darbe yönetimi tarafından üniversitelerin özerk yapısını hedefleyerek kurulan YÖK, AKP ve çevresinin sıkça eleştirdiği bir kurumdu. Ancak bu eleştirel pozisyonuna siyasal iktidarlık koltuğuna oturduğunda son verdi ve YÖK, kaldırılması bir yana, öğrenciler üzerindeki antidemokratik rolünü en üst seviyede oynamaya başladı.

SEÇİM BARAJI YASAĞINA, TUTUKLU VEKİLLER DE EKLENDİ…

12 Eylül’le birlikte toplumsal açıdan yaratılan tahribatların bilincinde olan AKP, “darbeleri unutturacağız” propagandasını, “zafer”e ulaşana kadar değil sonralarda da sürdürdü. Buna rağmen, yine bir darbe ürünü olan seçim barajı, AKP’nin miras edindiği uygulama olarak kaldı. Parlamento seçimlerindeki yüzde 10’luk baraj, darbe yönetiminin “aşırı uçlara” söz hakkı vermemek için geliştirdiği bir yöntemdi ve AKP yönetimi de bu yasağı kendi lehine çevirerek, Kürtlere karşı kullanmaya başladı. Darbe yönetiminden de ileri giderek, bağımsız milletvekilliğini zorlaştıran AKP, bununla da yetinmeyerek, milletvekili seçildiği halde tutukluluğunun devamına karar verilen bir “mahpus vekiller” listesi oluşmasını sağladı.

GREV YASAĞINI DA DEVRALDI

Darbe ürünü olan ve bugünlerde AKP eliyle şiddetlice savunulan bir başka politika başlığnı da, çalışma yaşamı oluşturuyor. 12 Eylül darbesinin hemen ardındaki sene çıkarılan bir yasa, çeşitli işkollarında greve gidilmesini yasaklamak içindi. Referandum döneminde çalışanların haklarının genişleyeceğinden bahseden Tayyip Erdoğan, henüz birkaç hafta önce ise “memurun grev hakkı yok” derken daha kısa süre önce de, havayolu çalışanlarının grev hakkını gasp etti. Erdoğan’ın 1988’de çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep eden bir grup işçiyle birlikte, grev önlüğü giyerek çektirdiği fotoğrafla da, samimiyetinin ölçülmesi daha mümkün.

AKP Hükümeti, darbe ürünlerine son vermek yerine, onları kendi lehine kullanmayı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerinde ve zorunlu din dersi eğitiminin devamı gibi hususlarda da, sürdürdü.

Şunu da eklemekte fayda var, Tayyip Erdoğan, ayrıca bazı konuşmalarında darbelerin kanlı tarihinden söz ederken darbenin katlettiği devrimciler için de ‘üzüntüsünü’ dile getiriyor. Oysa, pek çok kişi sadece Erdoğan’ın ‘andığı’ devrimci liderleri övmek gerekçesiyle, AKP döneminde yargı karşısına çıkıyor, bir kısmı ceza alıyor.

İSTATİSTİKLERDE AKP-12 EYLÜL YÖNETİMİ YARIŞI

Darbe döneminin basına uyguladığı yasaklar da, AKP’nin diğer başlıklarda olduğu gibi darbe pratiği üzerinde efor harcadığı bir alan oldu! 12 Eylül’deki darbeyle 31 gazeteci için hapishane yolu görünürken AKP Hükümetiyle bu oran üç katına çıktı. Darbe döneminde 400 gazeteci için toplamda 4 bin yıl hapis cezası istenirken AKP döneminde ise sadece Azadiya Welat’ın eski yazı işleri müdürü Vedat Kurşun’a 166 yıl ceza kesildi. Aynı gazetenin eski İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürlerinden Emine Demir’e verilen ceza da, 138 yıldı.

AKP Hükümeti, gözaltı ve tutuklama oranlarında da darbe dönemiyle yarışıyor. AKP’nin hükümet koltuğuna oturmasının ilk yılında, 21 bin 612 kişi gözaltına alınırken 1148 kişi de tutuklandı. 2003 ve 2004 yılları da faili meçhul cinayetlerin 92’ye, yargısız infaz-cinayetler de 91’e çıkmıştı. Bu yıllarda, gözaltı sayısı 16 bini aşarken tutuklananların sayısı da 1970’e çıkmıştı. 2005-2008 tarihleri arasındaki gözaltı-tutuklama oranları da korkutucu düzeydeydi. 28 bin 715, sadece bu tarihlerde gözaltına alınanların sayısıyken, tutuklananların sayısı da 5847 olmuştu. 2012’ye gelmeden, diğer üç yılın istatistikleri de gözaltılarda 30 bine, tutuklamalarda yine 5 bine yaklaşmıştı. 2012’nin ilk ayları da, AKP’nin bu hızını yavaşlatmayacağını işaret ediyor. Bu rakamlar benzer oranlarla sürdüğü takdirde, AKP, 12 Eylül dönemindeki ‘rekora’ yetişmiş olacak.

12 Eylül darbesiyle birlikte “kuşkulu” şekilde ölenlerin sayısı 550 civarındayken, bu sayı AKP’nin hükümetlik döneminde 780’i aştı.-ANF

Ali Barış Kurt/İstanbul

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info   

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

Gelê Celewlayê Ji PKK’ê Alîkarî Xwest

Sonraki Haber

İktidar Tarihsel-Toplumsal ve Kurumsal İlişkiler Toplamıdır

Benzer Haberler

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş
Makaleler

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş

15 Mayıs 2025
Gittiği Yerde Güzellikler Bırakan Fedai…
Serbest Yazılar

Gittiği Yerde Güzellikler Bırakan Fedai…

4 Temmuz 2024
Yürüyorlar…
Politik Analiz

Yürüyorlar…

20 Haziran 2024
Sonraki Haber
İktidar Tarihsel-Toplumsal ve Kurumsal İlişkiler Toplamıdır

İktidar Tarihsel-Toplumsal ve Kurumsal İlişkiler Toplamıdır

Öne Çıkan Yazılar

  • İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

    İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

    513 Paylaşım
    Paylaş 205 Paylaş 128
  • MİT 66. Ve 86. Tümen İçerisinde Özel Güç Oluşturuyor- ÖZEL HABER

    554 Paylaşım
    Paylaş 222 Paylaş 139
  • PKK 12 Kongresi’nde Alınan Tarihi Kararlar

    512 Paylaşım
    Paylaş 205 Paylaş 128
  • Ortadoğu Karmaşasında Yaşanan Ve Beklenen Önemli Gelişmeler-EDİTÖRDEN

    525 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 131
  • İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-2

    497 Paylaşım
    Paylaş 199 Paylaş 124

Önerilenler

İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-2

İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

PKK 12 Kongresi’nde Alınan Tarihi Kararlar

MİT 66. Ve 86. Tümen İçerisinde Özel Güç Oluşturuyor- ÖZEL HABER

Ortadoğu Karmaşasında Yaşanan Ve Beklenen Önemli Gelişmeler-EDİTÖRDEN

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç