Şehit Gülistan Tara Belgesel Komünü tarafından hazırlanan Kürt Dirilişi Belgeseli’nin birinci bölümünü izlerken bir diriliş tarihi anlatılırken insanlığın ilk toplum çıkışı ile bağlantısının nasıl kurulduğunu da öğrenmiş olduk.
Yıllar süren bu çalışma onca zorluklara ve imkansızlıklara rağmen sonuca ulaşmış ve kısa bir süre içerisinde ilk iki bölümü yayınlanmıştır. Yaşadıkları zorluklara ve koşullara rağmen çalışmanın ciddiyetini bu denli kaliteli bir yapımın ortaya çıkarmasıyla göstermiş oldu. Bu 8 yıllık süreçte tarihi yansıtmaya çalışırken, başka bir tarihin içinden geçip olayları birebir yaşayıp ve zorluklarla başa çıkarak belgeselin tamamlanması büyük bir emeğin göstergesidir. Belgeselin yönetmeni olarak Doğan Çetin‘in yaptığı bir röportajda belirttiği üzere, bu çalışma bir grupla yönetilmiş olsa da çalışmaya birçok arkadaşın ve kurumların da katkısı olmuş ve çalışmanın sonuca ulaşmasına destek vermişlerdir. Bu belgesele dair görüntü ve toplanılan bilgilerin yanı sıra kapsamlı bir müzik çalışması da yapıldığını ve bu belgesel için PKK 50. Yıl Özel Müzik Orkestrasının kurulduğunu açıkladı. Bu 90 bölümlük belgesel için yaklaşık 50 ve üzeri müzik bestelendi ve bunun yanı sıra belgeseldeki duygulara karşılık gelebilecek melodilerin de yaratıldığını açıkladı. Görüntü üzerine de daha önceden var olan “Ateşten Tarih” ve “Serhildan” gibi belgesellerden de kesintiler kullanılması ve var olan tarih kaynaklarından faydalanması belgeselle renklilik açısından büyük katkı yapmış.
BELGESEL 90 BÖLÜMLÜK 3 SEZON OLARAK YAYINLANACAK
90 bölümlük bir dizi belgeseli olarak yayınlamayı planlayan grup, Önder Apo’nun mücadele sürecini 3’e ayırması sebebiyle 3 sezona ayırılacak. Birinci Doğuş; Önder Apo’nun doğuşundan 15 Ağustos atılımına kadar ki süreç, İkinci Doğuş; 1984 yılından başlayıp uluslararası komploya kadar ki süreç ve Üçüncü Doğuş olarak da uluslararası komplodan İmralı‘da paradigma değişim sürecine kadar ki süreci tanımlayarak 3 sezona ayrılmıştır. Final olarak 2015 yılındaki Dolmabahçe Mutabakatının bitişi, masanın devrilmesi, çökme planının ortaya çıkışı sürecini esas alınacaktır.
Kürdistan coğrafyasında başlayan insanlık tarihinin günümüzde bu denli yok sayılmasının ve bu yok sayılmaya karşılık olarak Kürt halkının direnişlerini konu alan bu dizi belgesel Kürt halkının kendi gerçekliğini fark etmesi için hiç şüphesiz büyük bir adım olduğu bir gerçekliktir. Bu denli özen gösterilmiş, çaba harcanan, Kürt tarihi üzerine bu denli araştırma yapılıp ve bunların birleştirilmesi ve bu kadar profesyonel bir belgeselin hazırlanmış olması Kürt tarihinde bir ilktir. Şimdiye kadar elbette çeşitli belgeseller hazırlanmış ve yayınlanmış ya da Kürt tarihi üzerine kitaplar yazılmış ama bu kadar sistematik bir şekilde insanlığın var oluşundan günümüz Kürt halkının direnişlerini konu alan bir yapım bizler için yeni bir başlangıçtır.
YENİ NESİL BU BELGESEL İLE TARİH BİLGİSİNDEN YOKSUN KALMAYACAK!
Yıllar süren bu çalışmanın ve emeklerin böyle güzel bir sonuca ulaşması birçok çalışmanın temelinin atılmasına bir ilham kaynağı olması da kaçınılmazdır. Bu çalışmada yapılan her yorum ve bahsi geçen her konunun gerçekliğinin belgeler ve görüntülerle sunulması bu çalışma sürecindeki ciddiyeti ve emeği daha da bir derinleştiriyor. Ve bu ciddiyet insanda özellikle Kürt halkında bir merak kaynağı oluşturuyor ki kendi tarihlerine olan ilgileri derinleşiyor özellikle de böyle belgelerle ve gerçekliklerle öğrenmeleri de bu ilgiyi büyütüyor. Bugüne kadar dediğimiz gibi birçok tarih kitabı yazıldı Kürtleri hiçe sayanlar bile insanlığın var oluşunun Kürdistan topraklarından çıktığını inkar edemeyecekleri gibi Kürdistan sömürgeci devletleri tarafından yeni nesil üzerinden özel savaş kapsamında tarihi hiçe sayan politikalarını bu dizi belgesel ile boşa çıkartılmış olacak. Bu esas üzerinde eğitim alan Kürt gençlerinin kendi tarihleri üzerindeki bilgilerinin kısıtlı olması elbette beklenilebir bir sonuç ki eğitim de aldıkları tarih konuları hep çarpıtılmış gerçekliklerle dolu ve Kürtlerin bu tarih sayfalarında yer almaması da gençlerin bilinçsiz gelişmesine neden oluyor. Böylesi bir süreçte gençlerin bu denli kaybolması ve kendi farklarına varamadıkları bu süreçte, bu belgesel çalışması gençler için aynı zaman da bir eğitim niteliğindedir. Bu esas üzerinden tarihi tüm gerçeklikleriyle tarihçiler ve yaşanılan birçok konunun yakından şahitleri tarafından yürütülmesi ve belgelerle kanıtlanması da gerçekliğin gün yüzüne çıkmasına destek olmuştur.
Böylelikle Kürt gençleri olarak kendi tarihlerinin farkına varmaları için de bu belgesel önemli bir rol oynamıştır. Ve elbette daha önce dile getirdiğimiz gibi bu bir ilk ve sadece bir başlangıçtır. Çünkü elbette bu belgeselin yapım aşaması süresince tarihin devam etmesi ve olayların gelişmesi esasında bu çalışmanın son olmayacağı açıktır ve devamının gelmesi de beklenilebilir bir gerçekliktir. Aynı zamanda bu belgesel gelecek çalışmalara bir temel olmuş ve ilerki süreçlerde olacak olan belgesellerin veya dizi-filmlerin bu dizi belgeseli büyük bir kaynak olacağı kaçınılmazdır. Var olan tarih arşivlerinin bu kadar derinine inilmesi ve biraraya getirerek büyük bir kolaylık sağlamış oldu.
Bu çalışmada emeği geçen herkese sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Botan AMED