• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

MHP Ve AKP Arasında Gülencilerle AKP Arasındaki Çatışmanın Aynısı Yaşanıyor

Yayınlayan Lekolin
2 Temmuz 2021
Kategori: Makaleler
278 6
A A
MHP Ve AKP Arasında Gülencilerle AKP Arasındaki Çatışmanın Aynısı Yaşanıyor
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Türkiye devletini kimse PKK kadar tanıyamaz. Kürt halk önderi Öcalan’ın Türkiye ve Türk gerçeği hakkındaki tespit ve değerlendirmelerinin ne kadar güçlü olduğunu yıllar önce deneyimli gazeteci Mehmet Ali Birant söylemişti.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan’da Türkiye’yi çok iyi bilen, analiz eden bir diğer siyasetçi ve düşünce insanıdır. Kalkan, 15 temmuz 2016 darbesi olmadan birkaç ay önce bu darbeyi öngörmüş biridir. Türkiye’nin AKP-MHP iktidarı altında da felakete gideceğini yıllar önce tespit etmişti. Türk devletinin ordusuyla bu kadar açılmasının da kendisine ters döneceğini ilk günlerde açıklamıştı. Türk devletinin Efrîn işgali sırasında da ‘Türkiye’nin Efrîn’i mi aldığı yoksa Ankara’yı mı verdiğini tarih gösterecektir’ tespitinde bulunmuştu. Türk ordusunun Başur işgalineyse ‘gelip bazı tepelere yerleşebilirler ancak nasıl çıkacaklar’ mealinde tanım getirmiştir. Sayın Kalkan, Erdoğan’ın NATO zirvesindeki görüşmelerinden yolla çıkarak yeni ve önemli bir tespit daha yaptı; Erdoğan tümüyle ABD’ye ve NATO’ya teslim oldu. Bundan sonra Türkiye’de çok ciddi iç çelişkiler yaşanacak ve siyaset hareketlenecek’ dedi.

Peki Kalkan bununla ne demek istemiş olabilir? Hangi gelişmelerden yolla çıkarak böyle bir tespitte bulunmuştur? Kuşkusuz ki bunu kendisine sorup cevaplarını almak en doğrusudur. Biz bu yazıda anladıklarımızı kendi görüşümüzü belirteceğiz.

Sedat Peker olayı önemlidir. Bana göre bu kişinin devletin sivil kanadının dışında bırakılması, AKP MHP arasındaki ‘devlet kimin olacak’ savaşının bir sonucunda oldu. Bunun için Peker kendisini dışarıda bırakan MHP olduğu için, MHP’nin hükümetteki temsilcisi aracılığı ile devlete elemanlarını yerleştiren Soylu’yu hedef alarak önlerini kesmek istemektedir. AKP’yede bunun için yumuşak mesajlar vermektedir. Erdoğan’ın Peker’e karşı Soylu’yu 24 gün sonra sahiplenmesinin de nedeni, kavganın MHP içi kavga olmasıdır. Ve en önemlisi de her zaman ki gibi işi lehine çevirme politikası gereği beklemiştir. Erdoğan’ın Soylu’yu sahiplenmesi Bahçeli’nin konuşmasından sonra gelmesini hemen herkes bir biçim de yorumladı. Ancak Erdoğan’ı konuşturan Bahçeli değildi, Soylu’nun Erdoğan’ı ve adamlarını tehdit etmesiydi. Erdoğan Soylu’ya sahiplenerek AKP’den istifa etmiş MHP’nin kanatları altına girmiş oldu. Daha doğrusu bunu ilan etmiş oldu. Artık AKP lideri değil, Bahçeli’nin sözcüsü, yardımcısı Erdoğan var, demek daha doğru olacaktır. Ve bu AKP’yi bölecektir. Yaşanacak siyasi hareketlenmenin ilk adımı, AKP içinden yeni istifalar olma ihtimali çok yüksektir.

Erdoğan yalancıların, hırsızların, vurguncuların, talancıların başıdır. Suçları ulusal da uluslararası boyutta da büyüktür. İçerde MHP’ye dışarıda da ABD ve NATO’ya teslim olmadan kurtuluşunun olmayacağını çok iyi bilmektedir. Bunun için belgeli hırsızlıklara, yolsuzluklara rağmen Soylu’ya sahip çıkmış, mahkemeler tek bir adım atamamıştır. Bu durum, onun MHP’ye teslimiyetinden ötürüdür. Afganistan’a asker göndermesi de ABD ve NATO’ya teslim olmasının sonucudur. İzmir katliamı, Soylu tarafından Erdoğan’ı Kürtler üzerinden biraz daha köşeye sıkıştırmak amacıyla yapılmıştır. Bahçeli’nin bu katliamı üslenmesi de bu düşünceyi doğrulamaktadır. Deniz Poyraz’ın milis olduğunu Bahçeli’ye Erdoğan’ın bu cinayeti eleştirmesinden sonra Soylu söylemiştir. Soylu ve MHP Kürtlere savaşta hiçbir kural ve kaide tanımayacaklarını zaten göstermiştir. Kürt halkına ve sivil siyasete katliamlarla yönelme aşamasına geçmiştir. HDP, AKP ve MHP arası çatışmalarda tarafların birbirine karşı kullandığı temel alandır. HDP hakkında her gün yeni bir dava ve saldırının yapılması bundandır.

Erdoğan’ın MHP’ye katılmış olması AKP’nin taban yitirip ANAP ve DYP durumuna düşürme sürecini başlatmıştır. Hatırlanırsa bu iki partiyi siyasetten silen de MHP ve geleneğini temsil eden asker, sivil bürokratlardı. Örneğin ANAP’ı Ağar bitirmiştir. DYP’yi ise içinde Ağar’ında olduğu Çiler bitirmişti. Sıra AKP’ye gelmiştir.

Erdoğan’a dışarıda eskisi gibi yüz verilmemesi sanıldığı gibi sadece kişiliği ve siyasetiyle ilgili değildir. Erdoğan’ın AKP’yi her açıdan bırakmasıyla da ilgilidir. Çünkü dış güçler, Erdoğan’ın artık demagojiyle zavallı Türk dindarlarını aldatarak oy alamayacağını, yapılacak ilk seçimde de en iyi ihtimalle o/o 15-20 arası ancak oy alabileceğini bilmektedir. Bu sonuç AKP ve MHP rejiminin çöktüğü anlamına gelmektedir. Soylu’nun bu kadar öne çıkarılması, devletin ancak polis ve jandarma gücüyle ayakta kaldığıyla ilgilidir.

Erdoğan’ın MHP’ye katılması, MHP’nin devletteki etki ve kullanım alanlarının çok güçlenmiş olmasından ötürüdür. Bu yeni durum Türkiye’de seçim olursa bu faşist bloğun yenileceğini göstermektedir. Ancak dünyanın hiçbir yerinde faşistler seçimle gitmemiştir. Faşizmin sistemsel öncüleri Türk egemenlerindeyse bu bir hayaldir. Bu faşistler gitmek istemezler. Bunun için ya seçim yapmazlar ya da herkesin gözü önünde hileyle kazanmaya çalışacaklar. Ya da her halükarda kendilerine kazandıracak bir seçim sistemi getirir. Böyle bir durum, Türkiye’nin tümüyle tecrit olmasına yol açacak ve asıl felaket de işte o zaman kopacaktır. Seçim olmaz ve durum çok zora girerse de Hulusi Akar’a darbe yaptırırlar.

O zaman darbe kime karşı olur? Hükümetin bakanı kime darbe yapabilir? Ya İyi Parti gibi muhalifler de dahil herkesi tutuklayan, Hitleri de aratan ve Türk egemenlere yakışır faşist darbe olur ya da Akar, Bahçeli ve Erdoğan’ı tutuklar. Bu da darbenin biraz !960 dönemindeki darbelere benzetir. Yani devleti biraz daha sola, demokrasiye ve batı ittifakına çekilmiş olur. Bu durumda herkesin bildiği sır olan suçları nedeniyle Erdoğan ve bazı AKP’lilerin idamla yargılanması gündeme gelecektir. Normal seçimler olsa CHP ve birlikte hareket ettikleri kesin kazanacak gibidir. Sol ve sosyalistler de HDP çatısı altında ikinci güç olurlar. Bu da AKP ve MHP yargılanmasına yol açacaktır. Bu nedenlerle AKP ve MHP şimdi bu gidişatın önünü almak için çalışmakta, saldırmakta ve insan öldürmektedir. HDP saldırıları bunun içindir. Kapatılması da bir dış müdahale olmazsa kesin gibidir.

İşte tüm bu gelişmeleri bilen Erdoğan kendisini ve yakın çevresini kurtarmak için ABD’ye ve NATO’ya teslim oldu. ABD’ye teslim olması, ABD’nin çıkarlarını temsil etmesi, Türkiye’deki zenginlikleri peşkeş çekmesi şeklinde görülüyor, görülecektir. NATO’ya teslim olmasıysa Akar’ın yıldızının parlatılmasıdır. Ve bu MHP’de ciddi rahatsız demektir. O zaman Erdoğan MHP’yi dengelemek için Akar’a dayanabilir mi sorusu gündeme gelecektir. Erdoğan Akar birlikteliği MHP’ye karşı darbe demektir. MHP böyle bir şey fark eder ya da hissederse Erdoğan’ın ipini çekecektir. Belki de öldürecektir. Ve Akar’ı yanına alarak Erdoğan’a darbe yapmaya çalışacaktır. Fakat suç ortaklıkları olduğu için bunu göze alamaz.

Nerden bakılırsa bakılsın, mevcut durum, AKP’nin son bulması, Erdoğan’ın da Bahçeli’nin yardımcısı olmasına yol açmıştır. Ve bunun sonu, demokrasi güçleri sağlam durur, mücadeleye devam ederse çok ama çok hayırlı olacaktır.

Mehmet Gören

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: AKARAKPFeytullah GülenMEHMET ALİ BİRANTMHPNATO
Önceki yazı

DAİŞ’in Üst Düzey Üyeleri TC’ye Bağlı Çete Gruplarına Transefer Edildi

Sonraki Haber

MİT’in Efrin’de Çetelerle Toplantısı Ve Beraberinde Getirecekleri (Dosya Analiz)-Bölüm 1

Benzer Haberler

Güney Kürdistan’da İşgal Ve Ataerkil Kültür, Kadın Özgürlüğünü Engelliyor
Makaleler

Güney Kürdistan’da İşgal Ve Ataerkil Kültür, Kadın Özgürlüğünü Engelliyor

31 Mart 2023
Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor
Makaleler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

22 Mart 2023
Olası Bir Seçim, AKP-MHP Faşizminin Sonunu Getirecek
Makaleler

Olası Bir Seçim, AKP-MHP Faşizminin Sonunu Getirecek

2 Mart 2023
Sonraki Haber
MİT’in Efrin’de Çetelerle Toplantısı Ve Beraberinde Getirecekleri (Dosya Analiz)-Bölüm 1

MİT’in Efrin’de Çetelerle Toplantısı Ve Beraberinde Getirecekleri (Dosya Analiz)-Bölüm 1

Öne Çıkan Yazılar

  • Günümüzün Enkiduları: İhanet Hançeri Korucular

    Günümüzün Enkiduları: İhanet Hançeri Korucular

    575 Paylaşım
    Paylaş 230 Paylaş 144
  • AKP Faşizminin Fişi Çekilmiştir

    524 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 131
  • HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

    561 Paylaşım
    Paylaş 224 Paylaş 140
  • Güney Kürdistan’da İşgal Ve Ataerkil Kültür, Kadın Özgürlüğünü Engelliyor

    499 Paylaşım
    Paylaş 200 Paylaş 125
  • Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    533 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133

Önerilenler

Güney Kürdistan’da İşgal Ve Ataerkil Kültür, Kadın Özgürlüğünü Engelliyor

Günümüzün Enkiduları: İhanet Hançeri Korucular

AKP Faşizminin Fişi Çekilmiştir

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Araştırmalar
  • Basın Bültenleri
  • Basından Seçmeler
  • Belgeler
  • Dizi Yazı
  • Dış Basından
  • Duyurular
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
  • Haberler
  • Kadın
  • Kim Kimdir?
  • Kronoloji
  • Kürdistan Tarihi ve Dili
  • Makaleler
  • Okuyucudan
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Politik Analiz
  • Röportajlar
  • Serbest Yazılar
  • Teknoloji

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç