PKK öncülüğünde yürütülen özgürlük ve demokrasi mücadelesine çamur atmalar, karalamalar son hız devam ediyor. Askeri olarak sadece kuralsız kirli bir özel savaş yürütülmüyor bununla birlikte çok kötü bir özel kirli savaş borazanlığı yapılıyor ve en kötüsü bu kirli özel savaş rejimi dilinin yalanlarının etkisinde kalmak. Türk ulus devletine ve etkisinde kalan milyonlara göre PKK ve Kürtler Amerika’nın petrol bekçisi oldu, Avrupa’nın Türkiye’yi bölme aracı oldu, Rusya’nın yandaşı oldu yani PKK ve Kürtler Türkiye’ye kötülük yapmak için her şey oldu. Oysaki Önder Apo’nun ve PKK’nin açıklamaları, politik değerlendirmelerine bakıldığında PKK ve Kürtler Türkiye’nin gerçek sevenleri ve dostlarıdırlar. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve özgür bir ülke olmasını dillerinden düşürmeyenlerin Türkiye’ye düşman olduklarını düşünmek çok komik ve gerçek dışıdır. Şeytan meleği şeytan kendisini de melek olarak gösterirmiş. Türkiye’nin düşmanları zamlarla, zulümle, faşizmle, baskıyla ve bir avuç sermaye sınıfının hizmetinde olan ve devletinin Arpalığında beslenen arsız hırsız takımı olan kirli siyaset uygulayanlardır. Türkiye gırtlağa kadar Amerika ve Avrupa’nın uydusu olmuş, NATO üsleri 75 yıldır Türkiye’yi mesken tutmuş, Türk ordusunu Kore’de, Bosna’da, Afganistan ve daha birçok ülkede istedikleri gibi kullandılar.
Türkiye’nin Amerika ve İngiltere’ye, Avrupa’ya yüz milyarlarca dolar borcu var. Soğuk savaş döneminde Türkiye Sovyetlere karşı, sözde komünizm tehlikesine karşı NATO’nun ileri karakolu olarak kullanıldı. Özellikle 12 Eylül sonrası Türkiye’nin her şeyi ardına kadar emperyalist güçlerin kontrolüne geçti ve emperyalist güçler Türkiye üzerinde korkunç bir şekilde etkililer. Önder Apo, Global Yahudi sermayesinin Türkiye üzerinde olan etkisinin, bir Yahudi devleti olan İsrail’deki kadar bile olmadığı tespitini yapmıştı. Global Yahudi sermayesi Amerika ve Avrupa merkezli olarak varlık gösteriyorlar ve bu ülkelerin siyasetlerini belirliyorlar. Yoksa, bir Ortadoğu halkı olan İbraniler/Yahudiler Amerika ve Avrupa için neden önemli olsun? Bütün bunları göz önünde bulundurularak aslına Türkiye’nin/Türklerin Amerika’nın bekçileri ve hizmetçileri olduğu gerçeği karşımıza çıkıyor. Önder Apo, daha Ortadoğu sahasındayken, bir gazeteciyle röportaj yaptığında, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunu başta olmak üzere bütün sorunların çözümü için mücadele ettiklerini belirtti ve sözde Türkiye sevdalıları olduğunu söyleyen Türkeş gibilerine TV’lerde tartışmak için meydan okudu. PKK’mi Türkiye’yi gerçekten seviyor yoksa MHP gibi partiler mi Türkiye’yi seviyor, bunun için Türkiye TV’lerinde tartışmak istedi.
Yani Türkeş gibileri gelsin TV’lerde tartışalım ve Türk halkıda bizi dinlesin, kimlerin Türkiye’yi gerçekten sevdiği ortaya çıkar. Türkiye’de hiçbir sözde siyasetçi Önder Apo’yla TV’lerde tartışmak için karşı karşıya gelmeye cesaret edemediler çünkü ne mal oldukları ve Türkiye’nin düşmanları olduğu gerçeği ortaya çıkar. Kürler ulus olarak var olma mücadelesi veriyorlar ve varlık mücadelesi veriyorlarken Türkiye için demokrasiyi ve özgürlüğü düşünüyorlar yani Kürtlerle ezilen bütün halkların kardeşliğini ve Kurtuluşunu düşünürken bunun çabasını verirken, bazı aklı eksiklerin Kürtleri Amerika’nın hizmetçileri ve işbirlikçileri olarak göstermeleri çok komik oluyor. Kürtler mümkün olduğunca Kürt sorununu halkların kardeşliği temelinde demokratik konfederal bir sistem içinde çözmek istiyorlar. Önder Apo, 1970’lerden günümüze kadar defalarca Türkiye’deki bütün sol çevrelere Türkiye devrimi için çağrıda bulundu, birlik olma çağrısı yaptı. Bu durumda PKK ve Kürtlerin Amerika’yla bilmem Avrupa’yla ne işi olabilir? Özellikle 1950’den günümüze kadar Türkiye Amerika ve Avrupa’nın çıkarları için çok bedel verdi. Türkiye’de Kürt sorunu çözülürse ve demokratik bir ortam gelişirse Türk halkı ancak bunu öğrenir aksi halde özel savaş rejiminin sözcülerinin söylediklerine inanmaya devam ederler. İnsanda biraz akıl olur, PKK ve Kürtler Amerika’nın petrol bekçisi olsalar Amerika ve Avrupa Önder Apo’yu uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye teslim eder miydi?
Amerika ve Avrupa Türkiye’den korktuğu için mi Önder Apo’yu Türkiye’ye teslim etti? Hayır. Türkiye’yi avuçlarının içine almışlar istedikleri şekilde kullanıyorlar. Tabi bunun karşılığında da Türkiye’nin Kürt inkârına ve soykırımına destek veriyorlar. Çünkü Türkiye’nin en zayıf yönünün ve yumuşak karnının Kürt sorunu olduğunu biliyorlar. Oysaki Kürtleri kaybeden bir Türkiye’yi ne Amerika ne de Avrupa kurtarır. Kürtlerin Türkiye için önemli olduğunu anlamış olmalılar ki, taktik gereği de olsa Önder Apo için gelsin mecliste konuşsun diyorlar. Bizim için önemli olan Önder Apo’nun gücünü görmüş olmalarıdır. Yoksa, Önder Apo’ya sayın diye hitap etmenin bile yargılanma için bir neden olduğunu çok iyi biliyoruz. Dünyada, ulus devletin etkisini en çok yaşayan Türk halkı olduğu için, PKK ve Kürtler hakkında her söylenen her yalana doğru diye inanmalarını normal görüyoruz ama Türkiye’nin Kürt sorununu çözdüğünü, demokratik olduğunda Türk halkının Kürtleri ve Önder Apo’yu doğru bir şekilde anlayacağına da eminiz. Bir ara, Önder Apo, Türkiye’deki TV’lerde Türk halkına yönelik birkaç saat konuşayım ve bütün TV’ler yayınlasın ve Türk halkıda beni dinlesin demişti. Devleti yönetenlerin hiçbiri buna yanaşmadılar çünkü Önder Apo’nun Türk halkını da etkileyeceğini biliyorlar. Türkiye’deki özel savaş rejimi son hamlelerini yapıyor ama artık her bakımdan sıfırı tüketiyorlar. Ellerinde kullanacakları bir argüman kalmadı. Birkaç yıl içinde kesin olarak çökecekler. Dış destek olmasaydı on yıl önce bile bitmişlerdi. Barzani denen mafya çete ailesinin de bu savaşın uzamasında payları var. KDP ve Barzani denen mafya çete ailesinin destekleri olmasa özel savaş rejiminin bir çetesi bile Başur’a adım bile atamaz. Ancak KDP ve Barzani denen mafya çete ailesinin de sonu yaklaşıyor. Bütün devletçi ve iktidarcı çevrelerin hepsinin ömürleri kısa olacak. Gelecek halkların özgür geleceği olacak. PKK’ni ve Kürtlerin Amerika ve Avrupa’ya ile beraber hareket ettiğini düşünenler önce Türkiye’nin 75 yıllık icraat ve pratiklerine baksınlar, NATO’nun Türkiye’de ne işi olduğunu sorgulasınlar, Türkiye’nin altın madenlerinin neden Avrupa ve Amerikalı firmalara verildiğini kendi kendilerine sorsunlar. Türkiye onlarca yıldır Amerika’nın ve Avrupa’nın arka bahçesi olmuş ama bazı akılsızlar Amerika ve Avrupa için yaptıkları hizmetleri Kürtler mal ediyorlar. Bir kere, Türkiye sanayi alanında Amerika ve Avrupa’ya bağımlıdır ve Türkiye’den Amerika ve Avrupa’ya korkunç bir beyin göçü var.
Türkiye demokratik olsa Kürt sorununu çözse gelişir bağımsız bir siyaset sahibi olur ve Amerika’nın, Avrupa’nın etkisinden çıkar, tam bağımsız olur. Kürt sorununun çözümünü bundan dolayı ne Amerika ne de Avrupa istiyor. Türkiye’de özel savaş kliği Amerika ve Avrupa’yla her türlü iş birliğini yapıyorlar. Kürtleri kültürel soykırıma uğratmak için Amerika ve Avrupa’ya vermedikleri taviz, pazarlamadıkları değerleri kalmadı. Amerika ve Avrupa Kürtlerle Türklerin demokratik birliğini istemiyorlar. Bundan dolayı sürekli sorunlu bir Türkiye görmek istiyorlar. Kürtler Türkiye’nin demokratikleşmesini ve Kürt sorunu başta olmak üzere bütün sorunların çözümünü istiyor ama demokratik kültüre sahip olmayan bazı zavallılar Kürtleri Amerika’nın ve Avrupa’nın işbirlikçileri olarak görüyorlar. Yani Kürtler ne yapıyorlar ki Amerika ve Avrupa’nın işbirlikçileri oluyorlar? Kürtler var olma ve özgürlük mücadelesini yürütüyorlar. Peki bunun Amerika ve Avrupa’yla ne ilgisi olabilir? Düşünemeyen, sorgulamayan insanlar neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemezler ve kendilerini yönetenlerin her söylediğine inanırlar. Ulus devlet ve kapitalizm toplum üzerinde ancak bu şekilde iktidar olabilir. Toplumun kafası oyularak, beyni felç edilerek ancak iktidar olunur. Çünkü Türkiye’de iktidar ay’a köprü yapacağız dese inanacak insanların sayısı hiçte az değildir. Köleliğin en kötüsü beyinsel olandır. Bundan dolayı Önder Apo zihniyet devrimi diyor. Yani beynin özgür olması, üretken olması, doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmesi özgür insan olmak için olmazsa olmazdır. Kürtler ulusal var olma mücadelesi veriyorlar. Arap, Fars, Türk halkları Kürtlere gelin birlik olalım demokrasiyi geliştirelim Ortadoğu’yu halkların özgürlük bahçesi yapalım dediler de Kürtler yok mu dediler, hayır mı dediler? Tam tersi Kürtler; Arap, Fars ve Türk halklarına birlik olalım demokrasiyi geliştirelim Ortadoğu’yu halkların özgürlük bahçesi yapalım diyorlar ve bunun mücadelesini yürütüyorlar. Kürtleri asılsız şeylerle suçlamaya kalkanlar önce kendilerine ve kendi iktidarlarına, devletlerine baksınlar.
Kemal SÖBE