27 Temmuz 2019 Cumartesi Saat 10:18
0
21
TR
:” ”
:””
” “,
:” ”
Ortadoğu, Kürdistan özelinde
büyük bir siyasi çalkantı içerisindedir. Özellikle büyük emperyalist güçlerin
at koşturduğu, koşturmak istediği ve kendi siyasetini hakim kılmak istediği bir
alan olma özelliğine sahiptir. Emperyalizme dayalı Yüz yıllık sistem ve
yüzlerce , binlerce yıla dayalı gericilik artık can çekişme noktasına
gelmiş bulunmaktadır. Ne Amerika Avrupa ve ne de Rusya Ortadoğu’ya demokrasi
getirecek bir karaktere ve hedefe sahip değiller, bu güçler sadece bölgede
kendi siyasetlerini yeni koşullarda hayata geçirmek istiyorlar. Bölgede
aslında binlerce yıllık sınıflı sistemin derin etkileri ve son yüzyıllık dış
emperyalist güçlerin modern kapitalist etkileri var. Binlerce yıllık yerel
diktatörlükler bölge üzerinde büyük bir yük haline gelip bölgeyi
kamburlaştırmıştır. Ortadoğu’nun içinde itildiği karanlıklı atmosfer
sadece yüz yıllık Avrupa Amerika’nın bölgede hakim hale getirdiği politikalarla
ve kurduğu diktatörlüklerle açıklanamaz. Bu güçler bölgeden çekilseler bile
bölge şimdiki rahatsızlıkları aşamayacak, bu sorunlarla boğuşmaya devam
edecektir. Ortadoğu beş bin yıldır bu esareti yaşıyor. Bu esaretin en
büyük kurbanı Kürtlerdi. Bölgenin binlerce yıllık gericiliği, son yüz yıllık emperyalist
güdümlü katı ulus devletler ve Kürt inkarcılığı, katliamlar dikkate
alındığında, Kürtlerin ne gibi acılar yaşadığı daha net anlaşılacaktır sanırım.
Bölgenin, içine itildiği tarihsel
gerilik ve son yüz yıldır bölgenin başına bela edilen Batı orijinli ulus
devletler ortadan kalkmadığı sürece, Ortadoğu’ya barış ve huzur gelmeyecektir.
Bu açıdan bölgenin bir rönesansa, aydınlanmaya, değişime ihtiyacı var. 30 yıl
öncesine kadar kaderi başka güçlerin elinde olan Kürtler bugün gerçekten de
büyük bir güç haline gelmişlerdir. Her türlü geriliğe savaş açan, katı
ulusçuluğun ötesine geçen, geleneksel sınırları gereksiz gören,
milliyetçilikten uzak toplum şu an için Kürtlerdir. Bu açıdan Kürtlerin
Ortadoğu rönesansı için yapacakları çok şey. Ne Türkler ne de Araplar şimdilik
içinde yaşadıkları katı ulus devletin esiri durumundalar. Güneydeki
güçlerde ailesel ve aşiretsel dar siyasetlerinden dolayı değişimin
gücü olamayacaklardır. Kürdistan merkezli olarak Özgürlük Hareketi 40
yıllık siyasi bir birikime ve mücadele deneyimine sahip olarak, bütün Kürdistan
parçalarında bütün Kürtleri kucaklayarak ve diğer halklara da sahip
çıkarak devrim ve demokrasinin en büyük yürütücü gücü haline gelmiştir. Amerika
ve Rusya’nın bölgede durması bölgeye barış ve huzuru getirmeyecektir, tam
tersi bu güçler yer ve zamana göre milliyetçiliği, dini, mezhepçiliği
kışkırtarak bölgede kalmaya çalışacaklardır. Yıllarca Kürt Ulusal Mücadelesini bitirmek
için inkarcılığa her türlü desteği verenler, şimdi ikili bir siyaset yürütüyorlar.
Bir taraftan Kürtlere yakınlarmış gibi görünüyorlar ama diğer taraftan da
Kürtlere yapılan saldırılara göz yumuyorlar. Yani her iki kesimle de iyi
geçinme siyasetini sürdürüyorlar. Burada Kürtlerin yapması gereken tek şey
ulusal birliği tam olarak sağlamak, direnişi daha çok büyütmek olacaktır. Şimdi
bölgeyle ve Kürdistan la ilgilenen bütün güçlerin bölgeye ilişkin
siyasetini belirleyecek olan, Kürtlerin vereceği direniş olacaktır. Kürtler
sadece geleneksel bir ulusal mücadele yürütmüyorlar, Kürtler esasen yeni bir
yaşamın temellerini atıyorlar, bunun çok yönlü hazırlığını yapıyorlar.
Emperyalistler yeni dönemde bölgede kendilerine bağlı olan,
kendilerinin denetiminde olan bir sistem için çalışmaktalar. Ellerinden
geldiğince bunu uygulamaya çalışacaklardır. Kürtlere yakın görünmeleri,
Kürtleri çok sevdiklerinde değil, Kürtlerin yürüttüğü mücadeleyi denetleme
amacı taşıyor, ama Kürtler tabi ki bunu farkındalar ve bu oyunun bir
parçası olmayacaktır. Ortadoğu’nun sorunları ancak devrimci ve halkların
eşitliğine dayalı bir persfektifle çözülecektir. Demokratik ulus paradigması
bölgenin bütün sorunlarının tek çözüm yoludur. Bölgeye ne tarihsel bölge
gericiliği ve nede Amerika, Avrupa ve Rusya’nın menfaatçi
ikili politikaları çözüm olabilir. Geleneksel ulus devlet sınırlarının
önemini kaybettiği, mezhepçiliğin aşıldığı, dini fanatizmin sona erdiği ve
adil bir ekonomik sistemin olduğu komünalizm bölgeye çok uzun vadede çözüm sağlayacaktır.
Kürtlerin yürüttükleri mücadele, özünde halkların kardeşliğine dayalı komünal
bir yaşam kurmaktır.
Bu mücadele köklü ve özlüdür.
İşte Amerika, Avrupa ve hatta Rusya’yı ve bölge diktatörlüklerini korkutan da
bu mücadeledir. Bu mücadele, bu direniş Ortadoğu ve dünyayı sarsacaktır,
dünya Kürdistan merkezli olarak Ortadoğu’dan yükselen bu devrimle yeniden
şekillenecektir.
Kemal SÖBE
0
21
TR
KO
:” ”
:””
” “,
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html