Kürtlerin verdiği mücadeleye bakılırsa, Kürtler adalet, eşitlik, barış, demokrasi ve kardeşlik için bu kavgayı veriyorlar. Ancak Kürtlerin dört tarafı yüz yıldır düşmanlarla çevrilidir. Kürtler değil birilerine düşmanlık dostlukta ve kardeşlikte aşırıya gittikleri için bu duruma düştüler. Çünkü uluslararası politika, ulusal sorunlar ve devletlerarası diplomaside dostluklar ve kardeşlik değil çıkarlar öne çıkar. İngiltere eski başbakanlarından Churchill ” biz uluslararası ilişkilerimizde dostluklara değil çıkarlarımıza önem veririz ” diyor. Bütün devletler bunu esas alırlar ve yaparlar. 1980’den önce, Kürtlerde ise, ulusal çıkarları esas alacak ne bir önderlik ne bir ulusal örgütlülük nede bir ulusal bilinç vardı. KDP’yi ve türevlerini ulusal olarak hiç görmüyoruz, düşmanın Kürtlük rengine boyanmış şekli diyoruz. Daha öncesi, irili ufaklı aşiret örgütlenmeleriydi. Bilinçli, güçlü ve iradeli bir ulusal örgütlülük PKK’yle oluştu ve Kürtleri parça parça düşmanın etkisinden çıkardı, kendi hakikatine kavuşturdu.
Bugün Kürtler ulusal demokratik bir devrim sürecini yaşıyorlar. Çevresini sarmış inkarcı güçlerin saldırılarına karşı en büyük direnişi veriyor ve halkların kardeşliği diyor, barış ve demokrasi diyor. Kürtler birilerine düşmanlık için bu mücadeleye girmediler. Demokrasi ve insanlık için bu mücadeleyi yürütüyorlar. Kürtlerin kimseye düşman olma ve düşmanlık yapma gibi bir sorunları yok. Kürtlerle bir sorunları olmadığını söyleyenler neden Kürtlerin ulusal varlığını kabul etmiyorlar, neden Kürt sorununu çözmüyorlar, neden Kürdistan’ı bombalıyorlar ve Kürtlere neden düşmanlık yapıyorlar??? Kontrgerilla Meral Akşener, ” kimse, Kürtleri bize düşman yapamaz ” diyor. Kimse, zaten Kürtleri kimseye düşman yapmıyor. Ama Türk ulus devletini kuran ırkçı zihniyet yüz yıldır, Kürtlere düşmanlıkta sınır tanımıyor. Ve bu ırkçı zihniyetle şekillenen Meral Akşener gibileri Kürtlere karşı kirli bir savaşın uygulayıcıları oldular. Bundan otuz yıl önce Kürt yoktur diyen kontra Meral Akşener, Diyarbakır’a gidip Kürt oluverdi.
Türkiye’de Kürt düşmanlığı yapmak siyaseti ne kadar da kirli hale getirmiştir. Hem Kürt kimliğini inkar edecekler hem de Kürtlerin ayağına oy dilenmeye gidecekler. Bu kadar utanmazlık olmaz. Faşizm koşullarının faşist siyasetçilerinde utanma duygusu olmaz. Faşistlerde duygunun hiçbir çeşidine rastlanmaz. Faşistler normal insan olarak bile görülmezler. Faşistlere canavar ve kan içici vampir tanımı daha doğrudur. Çünkü kan siyaseti yapanlara başka bir tanım yapılmaz Faşistler, zaten Türkiye’de düşmanlaştırıcı bir sistem yarattılar. Kürtlere, Ermenilere, Alevilere, komünistlere, çiftçilere, köylülere, işçilere, öğrencilere, öğretmenlere, doktorlara, demokratlara, avukatlara gerçek muhaliflere, HDP’ye düşman bir sistem Türkiye’de var. Sistem kendi içinde bile kendisiyle kavgalı. Bizans ve Osmanlı mirası üzerine kurulu bir devletten saray entrikalarının ve halka düşman olmanın dışında başka ne olur. Dikkat ederseniz, Kürt sorunu söz konusu olsun, sağı da solu da liberali de, sözde demokratı da hepsi birleşiyorlar.
Ama normal durumlarda birbirine yapmadıklarını söylemediklerini bırakmıyorlar. Demek ki, Türkiye’de Kürt sorunu çözülecek ki demokrasi oluşsun ve ak ile kara belli olsun. Bundan dolayı Kürt sorunu bir sistem sorunudur. Köklü bir sistem değişimiyle Kürt sorunu çözülür ve demokratikleşme sağlanır. Meral Akşener ve benzerlerinde demokrasinin zerresi bile yoktur. Meral Akşener merak etmesin, Kürtler, kendisinin düşmanı değiller ama Meral Akşener, Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan ve ekibi ve daha niceleri Kürt düşmanıdırlar ve hatta Kemal Kılıçdaroğlu bile, devletin bekası söz konusu olsun, Kürt düşmanı olduğunu hiç gizlemiyor. Kürtler, kimlerin dost, kimlerin düşman olduğunu bilecek kadar bilinç sahibi oldular. Kürtlerin ulusal varlığını tanımayanlar, her gün Kürtlerin üstüne bombalar yağdıranlar, Kürtleri asimilasyon kıskacına alanlar zaten Kürtlerin düşmanlarıdırlar. Kürtleri ulus olarak kabul edenler, Kürtlerin dostları olabilirler.
Kürtler TV’lerde Kürtçe konuştukları zaman, ” sus, burası Türkiye’dir Kürtçe konuşma ” diyenler ve bu inkar siyasetini destekleyenler Kürtlerin dostları olamazlar. Türkiye’de her gün Kürtlere saldırılar oluyor. Bu saldırıları yapmak düşmanlık değil midir? Bu saldırılar hangi zihniyetten besleniyor? Devlet ve Meral Akşener gibi faşistler bu zihniyetin destekleyicileri değiller mi? Kürtler Meral Akşener’e düşman değiller ama belli ki Meral Akşener Kürtlere düşmandır ve bu düşman sistemin sözcülerindendir. Kürt sorununu çözmek şurada dursun, Kürtlerin üstüne var güçleriyle gidiyorlar. Kürt Özgürlük Gerillası kahramanca direnişiyle bu saldırıları durdurmayı başarıyor ve Kürt düşmanlarına darbe vuruyor. Kürt Özgürlük Hareketi inkar sistemini parçaladı. Özgürlük Hareketine düşmanlık yapmanın altında bu gerçeklik yatmaktadır. PKK’nin Kürtlerin ulusal kurtuluşu için mücadele ettiğini çok çok iyi biliyorlar.
Ama Kürtlere düşmanlık yaptıkları için PKK’ye terörist diyorlar. Çünkü PKK Kürtlerin asimilasyona uğramalarını durdurdu, Kürtlere ulusal bilinç kazandırdı. Ama hala Kürtleri eski Kürt sanıyorlar. Kürtler kendilerine oy vermiyorlar ama hala pişkince-utanmadan Kürtlerin ayağına oy dilenmeye gidiyorlar. Önce Kürt sorununu çözün, Kürtlerin ulusal haklarını kabul edin ve saygılı olun. Kürtler Türkiye’nin gerçek dostlarıdırlar ve Türkiye’yi demokratikleştirme mücadelesi veriyorlar ve bu konuda başarılıda olacaklar. Halk düşmanları kaybedecek, Kürtler kazanacaklar hem de kazandıracaklar…
Kemal SÖBE