• Turkish
  • العربية
  • Mal
  • Nûçe
  • Tişt
  • Lêkolîn
  • Analîza Siyasî
  • Rastiyên MIT
  • Hemû beş
    • Anketler
    • Anons
    • Röportaj
    • ji edîtorê
    • Herêmparêzî
    • Abor
    • Jin
    • Ciwanan
    • Ji Çapemeniya Derve
    • Dîrok û Zimanê Kurdistanê
    • Kî ye?
    • Daxuyaniyên Çapemeniyê
    • Hilbijartinên Çapemeniyê
    • Kronolojî
    • Belge
    • Series Text
    • Ji xwendevan
    • Perspektîfên Azadiyê
    • Mesajên Belaş
    • Teknolocî
    • Rastiyên MIT
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Mal
  • Nûçe
  • Tişt
  • Lêkolîn
  • Analîza Siyasî
  • Rastiyên MIT
  • Hemû beş
    • Anketler
    • Anons
    • Röportaj
    • ji edîtorê
    • Herêmparêzî
    • Abor
    • Jin
    • Ciwanan
    • Ji Çapemeniya Derve
    • Dîrok û Zimanê Kurdistanê
    • Kî ye?
    • Daxuyaniyên Çapemeniyê
    • Hilbijartinên Çapemeniyê
    • Kronolojî
    • Belge
    • Series Text
    • Ji xwendevan
    • Perspektîfên Azadiyê
    • Mesajên Belaş
    • Teknolocî
    • Rastiyên MIT
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Beşên Mesajên Belaş

BU DAHA BALANGIÇ

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Mesajên Belaş
249 8
A A
BU DAHA BALANGIÇ
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

26 Aralık 2013 Perşembe Saat 11:28

Aslına bakılırsa bu çatışma hem şiddeti hem de süresi itibariyle yeni değil. Uzun süredir devam eden çatışmanın deşifre olmuş halinin en açık şeklini görüyoruz. Sorulması gereken soru, AKP- Gülen Cemaati bu kadar yakın hatta AKP’nin oylarının çoğunu Gülen Cemaati yanlılarından aldığı bilinirken ne oldu da seçim öncesi bu derece bir çatışma durumu yaşandı? Paralel devletin uzantısı Gülen Cemaatinin nasıl bir politikaya sahip olduğu biliniyor.

Kamuoyunda bir süredir  devam eden AKP-Cemaat çatışmasının en doruğa çıkmış haline şahit oluyoruz.  17 Aralık 2013’de  AKP devletinde üç bakanının oğulların da aralarında bulunduğu 49 kişiye yönelik bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu gerçekleştirildi.  Ertesi günde operasyonları yapanlar hakkında görevi kötüye kullanma iddiaları ile soruşturma açıldı.  Yani böylesi bir operasyonun  AKP devletinin bu denli etkili olduğu, bütün yargıyı denetimine aldığı bir ülkede olması, daha doğrusu kendi emniyet teşkilatı tarafından  operasyonun gerçekleştirilmesi ayrıca kendi medya organları tarafından basında bu derece işlenmesi kimsenin beklemediği  şekilde AKP ve Cemaat aleyhine haberlerin işlenmesi şok etkisi yarattığı bir durumdu.

Kürdistan’a Hakim Olmak Çatışması

Aslına bakılırsa bu çatışma hem şiddeti hem de süresi itibariyle yeni değil. Uzun süredir devam eden çatışmanın deşifre olmuş halinin en açık şeklini görüyoruz.  Sorulması gereken soru, AKP- Gülen Cemaati bu kadar yakın hatta AKP’nin oylarının çoğunu Gülen Cemaati yanlılarından aldığı  bilinirken ne oldu da seçim öncesi bu derece bir çatışma durumu yaşandı?   Paralel devletin  uzantısı Gülen Cemaatinin  nasıl bir politikaya sahip olduğu biliniyor.  Türkiye ve Kürdistan’ın birçok kentinde geniş bir örgütleme çalışması yürüten Gülen Cemaati’nin AKP için bir tehdit oluşturduğu ortadadır. Kürt Halk Önderi tarafından başlatılan çözüm sürecini AKP devleti süreci tek taraflı yürütmesi ve somut adımların atmamasıyla samimiyetsizliğini birde Türkiye’de kurmaylarının yolsuzlukları bir kez daha niyetlerini göstermiştir. Aslında AKP devleti ile Gülen cemaatinin birbirlerine ilan etmiş oldukları savaşın amacı Kürdistan’da varlıklarını sürdürmek istemeleridir. Ve her iki tarafın da Kürtleri asimilasyon, imha ve inkar politikalarıyla tekçi anlayışı ve devletçi zihniyeti yerleştirmektir. Gülen Cemaati’nin  AKP’den daha eski ve daha örgütlü olduğu biliniyor. Özellikle Kürdistan’da yapılanmasından dolayı AKP’nin Kürdistan’da aldığı oyların kaynağında da Gülen Cemaati vardı.  Yani AKP’nin Türkiye’de ve Kürdistan’da bir güç olmasının arkasındaki en büyük destek Gülen Cemaati idi. Ancak ikisinin de hesaplamadığı durumlar ortaya çıktı. AKP’nin tek başına iktidar olma yolundaki hayalleri ve bu yolda karşısında gördüğü bütün güçleri kendi yol ve yöntemleri ile ortadan kaldırma çabaları  karşısındaki güçlerce bir tehdit durumundaydı.

AKP’nin Tek Kurtuluşu Kürtlerle Masaya Oturmak

 Çevresinde ne olup bittiğinden habersiz daha uzun bir iktidara doğru hızla gözü kapalı koşmaya çalışan  AKP devleti büyük kayalıklara çarpıyor.  En az 2070’leri hedef alan AKP Devleti  karşısında gördüğü  bütün güçlere savaş açtığı da biliniyor.  Yani Erdoğan  kendisi dışında bir gücün söz sahibi olmasını ya da karar almasını hazmedemez. Belki Tayyip’i iktidara getiren  derin devlettir ancak şu anda Tayyip’in bu derin devleti de tanımadığı ortadadır.  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı  demokratik çözüm süreci Tayyip için bir fırsat niteliğindeydi. Ancak Tayyip’in  bu fırsatı değerlendirmek yerine sabote etme niyetinde olduğu ya da ettirildiği görülüyor.  Onun bu politikası şu anda  başına gelenlerin sadece bir giriş olduğu ve bundan sonra AKP’yi iktidara getirenlerin aynı şekilde iktidardan düşürmek için yeni politikalar peşinde olacağı  ve bunun uygun zemininin yaratılmaya çalışacağını gösteriyor. Eğer Tayyip Kürt Sorunu konusunda dürüst davransaydı, çözüm niyetinde olsaydı  durumu çok daha farklı olurdu.  AKP devleti kendilerinin ayakta kalması için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ının başlattığı çözüm sürecini müzakerelere dönüştürmeyle mümkün olacaktır. 

Çatışma, Bilinmeyen Yolsuzlukları Açığa Çıkardı

11 yıllık AKP iktidarını incelediğimizde işin sadece görünen yüzüyle insan aklını donduracak şekilde yaşanan vahşet, katliam, baskı zulüm göz önündedir.  Sadece Roboskî’de 34 masum sivili hunharca katledip olayın üzerini şuana kadar bile kapatmaya çalışan bir iktidardan bahsediyoruz. Yine demokratik çözüm sürecinde Gever’de katledilen üç Kürt genci de AKP’yi bize yeterince tanıtmaktadır. Bunlar kanıtlanabilir belgeli durumlardır.  Diğer taraftan AKP devleti yetkililerinin, belediyelerinin, kurum kuruluşlarının yolsuzluk, rüşvet vs. Gibi durumlarını yine AKP’yi tanıyan herkes bilir ancak kanıtlayamaz,  nasıl kirli olayların döndüğünü bilir ancak buna karşın yapabileceği bir şey yoktur. Ancak son görülen olaylarda ortaya çıktı ki kendi kirli durumlarını kendileri ortaya çıkartıyorlar.  Yani bu yolsuzluk, rüşvet vs. Gibi durumları kendileri bildikleri için devlet içinde nelerin döndüğünü bizzat kirliliklerine şahit oldukları için birbirlerini  bu şekilde tehdit ediyorlar. Şimdi bunu çok bariz bir örneği ortaya çıktı.  Derin devlet içinde gırtlağına kadar kirin içine batmış bu güçler birbirlerini tanıdıkları için, işine gelmezse çok rahat yolsuzluk, rüşvet belgeleri veya kasetlerle  birbirlerini çok rahat düşürebiliyorlar.   Tayyip Erdoğan  diğer olaylara  gösterdiği kabadayı  yaklaşımlarını burada da göstermeye çalışıyor. Ancak bu sefer çok komik bir duruma düştüğünün farkında değil.  ” Arkasına karanlık odakları alanlar, çeteleri alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler. Arkasına sermayenin medyanın gücünü alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler. AK Parti iktidarı buna izin vermez”  şeklindeki kabadayıca konuşmaları etki etmiyor. Şu çok açık biliniyor ki Tayyip bütün medya organları dahil  Türkiye’deki bütün kuruluşları denetimine almış durumdaydı.  Daha düne kadar neredeyse bütün medya organları AKP propagandası yaparken birden bire AKP’nin yolsuzluk haberlerini yayınladılar. Bu da kendisinin hesaplamadığı güçlerin Türkiye üzerindeki  etkisinin açık göstergesi.   Aslında doğru söylüyor AKP medya organlarının kendi politikasına hizmet dışında hiçbir yayına izin vermez. Böylesine bir diktatörlük 11 yıldır devam ediyordu.

Tek Başına İktidar Tutmayacak

AKP-Cemaat çatışmasının çok yeni olmadığını belirtmiştik.  Önceden başlayan dershane tartışmalarında  AKP Gülen Cemaatinin en örgütlü kurumlarından  olan dershaneleri kapatma kararı Cemaate büyük bir darbe olurdu. Çünkü Gülen Cemaati’nin özellikle Kürdistan’daki örgütlemesi dershaneler üzerinden yürüyor. Gülen Cemaati dershaneler aracılığıyla üniversiteler ve evlerde örgütleme yapıyor.  Yani Türkiye içerisinde bunca sorun yaşanırken birdenbire dershane tartışmalarının ortaya atılması  Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’deki  Cemaat örgütlemesini yıkmaya çalıştığının açık göstergesi. Yani Tayyip’in bu durumu sadece Gülen Cemaati’ne karşı değil, bilindiği üzere  Türkiye’de hakim güç olma peşinde olan Tayyip daha önce de Türkiye’deki Atatürk etkisini yıkmaya çalışmaktaydı.  Bunun için Atatürk’ün getirdiği uygulamaları kamuoyuna uygun ortam oluşturup kaldırmak için  çalışıyordu. Ancak Tayyip’in hesap edemediği karşısındaki güç kendisinden daha örgütlü ve güçlü.  İstenirse AKP iktidarı çok rahat bir şekilde ortadan kaldırılır.   Yaşanan çatışmalardan ortaya çıkan sonuçlar  bunun bir başlangıç olduğunu daha birçok kirli sürpriz ile karşılaşacağımızı gösteriyor.

Sonuç olarak Gülen cemaati  ile AKP devleti  Kürdistan’da da Kendi Kürtünü  oluşturmaya çalışıyor.   Kürtler demokratik haklarını talepte bulunduklarında bütün kirli güçlerin Kürtlere karşı cephe aldıklarını unutmamak gerekir. Kürtler nice diktatörler gördü, bedeller ödedi, kendi öz güvenlerinden ve inandıkları mücadeleden vaz geçmeyerek bu günlere geldi. Dünyada ve Ortadoğu’da statüsüz Kürtlerin olmayacağını  dört parça Kürdistan’daki  Kürtlerin mücadelesi gösteriyor ki 21. Yüz yılın Kürtlerin Demokratik Özgürlük yılı olacaktır.

Nergîz Botan
 

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

Newroz 4 Kürt TV’de Canlı Yayında!

Sonraki Haber

L’Humanité: Kürtlere Korkunç Bir Baskı Uygulanıyor

Benzer Haberler

Doz
Mesajên Belaş

Doz

18 Kasım 2024
Kadın Bir Gerillanın Bakışı
Analîz Siyasî

Kadın Bir Gerillanın Bakışı

11 Ekim 2022
ŞER!
Analîz Siyasî

ŞER!

29 Eylül 2022
Sonraki Haber
L’Humanité: Kürtlere Korkunç Bir Baskı Uygulanıyor

L'Humanité: Kürtlere Korkunç Bir Baskı Uygulanıyor

Öne Çıkan Yazılar

  • Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê – 1

    Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê – 1

    494 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124
  • MÎT Hêzek Taybet Di Nav Firqeya 66’emîn û 86’emîn De Ava Dike – NÛÇE TAYBET

    503 Paylaşım
    Paylaş 201 Paylaş 126
  • MÎT û Parastîn Xetek Leşkerî ya “Yek Laş” Ava Dikin – ANALÎZA NÛÇEYAN

    535 Paylaşım
    Paylaş 214 Paylaş 134
  • Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin-2

    494 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124
  • Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin – 1

    494 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124

Önerilenler

Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê – 1

Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin-2

Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin – 1

MÎT Hêzek Taybet Di Nav Firqeya 66’emîn û 86’emîn De Ava Dike – NÛÇE TAYBET

Planên Qirêj ên MÎT û Çeteyan Ji bo Nevegera Efrîniyan Berdewam Dike – NÛÇE TAYBET

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist