• Turkish
  • العربية
  • Mal
  • Nûçe
  • Tişt
  • Lêkolîn
  • Analîza Siyasî
  • Rastiyên MIT
  • Hemû beş
    • Anketler
    • Anons
    • Röportaj
    • ji edîtorê
    • Herêmparêzî
    • Abor
    • Jin
    • Ciwanan
    • Ji Çapemeniya Derve
    • Dîrok û Zimanê Kurdistanê
    • Kî ye?
    • Daxuyaniyên Çapemeniyê
    • Hilbijartinên Çapemeniyê
    • Kronolojî
    • Belge
    • Series Text
    • Ji xwendevan
    • Perspektîfên Azadiyê
    • Mesajên Belaş
    • Teknolocî
    • Rastiyên MIT
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Mal
  • Nûçe
  • Tişt
  • Lêkolîn
  • Analîza Siyasî
  • Rastiyên MIT
  • Hemû beş
    • Anketler
    • Anons
    • Röportaj
    • ji edîtorê
    • Herêmparêzî
    • Abor
    • Jin
    • Ciwanan
    • Ji Çapemeniya Derve
    • Dîrok û Zimanê Kurdistanê
    • Kî ye?
    • Daxuyaniyên Çapemeniyê
    • Hilbijartinên Çapemeniyê
    • Kronolojî
    • Belge
    • Series Text
    • Ji xwendevan
    • Perspektîfên Azadiyê
    • Mesajên Belaş
    • Teknolocî
    • Rastiyên MIT
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Beşên Abor

Ekonomi bıçak sırtında

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Abor
263 17
A A
Ekonomi bıçak sırtında
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

04 Aralık 2016 Pazar Saat 17:17

Dolar olarak düşen milli geliri makyajlayarak düzeltmeye çalışmak, resmi istatistiklerin daha da çok sorgulanmasından başka bir şey getirmez. Kısacası, ekonomi bıçak sırtında ve ekonomi yönetime bakıldığında bu gidişata köklü bir şekilde müdahale edebilecek bir tutarlılığın olmadığı görülüyor

Geçen hafta ekonomik gidişatı 10 maddede özetlemeye
çalışmıştım. Geçen haftadan bugüne yaşanan gelişmeleri de aşağıda sıraladım.
Tekrara düşmemek için bu sefer sürecin nasıl yönetildiğine odaklanacağım.
Özetin özeti: ekonomi bıçak sırtında.

Tek Parti “Koalisyonu Çatırdıyor

Geçtiğimiz hafta Cuma günü dolardaki sert yükseliş
yaşandığında gözler bu hafta yapılacak olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
(TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) kararlarına çevrildi. Ancak bu bir haftada
ekonomi yönetiminden çelişkili mesajlar gelmeye devam etti. Ekonomi yönetimde
yaşanan sorunlar, mevcut iktidarın tek parti görünümde bir koalisyon olmasından
kaynaklanıyor. Özellikle ekonomi ile ilgili karar alıcıların duruşlarına
bakıldığında, farklı sermaye kesimleri arasında bir koalisyon olduğu
görülebilir. Bu yeni bir durum değil, 2002’den beri böyleydi. Ekonomik sorunlar
artmaya başlayınca, koalisyonun bileşenlerinin öncelikleri de farklılaşıyor. Bu
tartışmanın detayları için geçtiğimiz haftaki yazıya bakılabilir.

Tartışmada kişiler değişiyor ama pozisyonlar benzer. Bir
dönem Kürşat Tüzmen ya da Zafer Çağlayan ile Ali Babacan arasında yaşanan
gerilimler, geçtiğimiz hafta Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı
Başdanışmanı Bülent Gedikli arasında yaşandı. Şimşek “döviz kuru, en az faiz,
enflasyon ve ücretler kadar önemli bir barometredir diye açıklama yaparken,
Gedikli, “yatırım ve ihracat en az faiz ve tüketim kadar önemli bir
parametredir! diyerek yanıt verdi.

Ekonomik Koordinasyon Kurulu hamlesi

Geçtiğimiz hafta dolarda yaşanan hızlı yükseliş sonrasında,
normalde çok sık işletilmeyen bir mekanizma olan Ekonomik Koordinasyon Kurulu
(EKK) 18 Kasım’da toplandı ve isabetsiz bir tespitle, “piyasalardaki
hareketliliğin esas itibariyle küresel kaynaklı olduğu açıklandı. Hafta sonu
Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan’ın “son günlerde vatandaşlarımızın döviz
satmadığını görüyoruz, bu yanlış uyarısının yeni hafta başladığında vatandaş
tarafından pek de dikkate alınmadığını, doların artmaya devam etmesinden
anlıyoruz!

Bunun üzerine EKK’nın yeniden toplanması gündeme geldi ancak
bu toplantı iptal edilerek yenisi TCMB’nin faiz kararını açıklayacağı 24
Kasım’dan bir gün önceyapıldı. Son EKK sonrasında bir açıklama yapılmamış
olması dikkat çekicidir. Bunun nedeni, TCMB faiz artışı yaptığında, faiz
kararının hükümete “rağmen alınmış olduğu görüntüsü verilmesi ve bu yolla
TCMB’nin zaten oldukça zedelenen itibarını iyileştirmek olabilir. Ancak EKK
sonrası açıklama gelmemesi faiz kararının orada alındığını düşündürüyor.

Tcmb’nin Boşa Düşen Faiz Kararı

TCMB, dünkü toplantısında hızla değersizleşen TL’yi kontrol
altına almak için üç adım attı. Bunlardan ilki, Ocak 2014’ten beri ilk kez faiz
artırmasıydı. TCMB, beklentilerin dışında politika faizi olan haftalık repo
faizini % 7.5’ten % 8’e yükselterek yarım puan artırdı. İkinci adım ile zorunlu
karşılık oranları indirilerek piyasaya 1.5 milyar dolar ek likidite sağlandı.
TCMB’nin üçüncü hamlesi ise, ihracat reeskont kredileri için yıl sonuna kadar
vadesi gelen döviz kredilerinin ödemesinin 3 ay ertelenmesiydi. Ancak bu
kararların açıklandığı saatlerde Avrupa Parlamentosu’ndan (AP) gelen üyelik
görüşmelerinin geçici olarak dondurulması yönündeki tavsiye kararı, hükümetten
gelen “tanımıyoruz yanıtına rağmen, faiz artırımının etkisini sildi ve dolar
gün sonunda rekor tazeleyerek 3.45 seviyesini gördü (saat 19.10).

Faiz artışı kararının etkisinin, AP kararı olmasa dahi
sınırlı olacağı biliniyordu. Zira Türkiye ekonomisi, basitçe faizi artırarak
yaşanan sıkıntıları aşacak evreyi geçeli çok oldu. Bir süredir işaret ettim
gibi, Türkiye ekonomisi döviz ve faiz arasınasıkışmış durumda. Örneğin kuvvetli
bir faiz artışı, dövizin yükselişini durdurabilir ve buradan kaynaklanan
riskler azaltılabilir. Ancak bu durumda karşılaşılacak sonuç, zaten duraklama
evresine giren ekonomik büyümenin daralma evresine geçmesi olabilir. Hükümet
çevrelerinin faiz artışına bu denli uzak durmalarının arkasında, kendisini
ekonomik büyüme sayesinde var eden bir iktidarın bunu kaybetmeme mücadelesi
var.

Nereye Gider?

Bu sürecin nereye gideceğini kestirmek güç. Hele her gün
beklenmedik yeni siyasi gelişmelerin yaşandığı, bombaların patladığı, rejim
değişikliğinin kısa sürede gündeme gelmesi ihtimalinin arttığı, Suriye ve
Irak’taki belirsizliklerin artarak sürdüğü bir dönemde ekonomik gelişmelerin
bunlardan etkilenmemesi mümkün değil. Ancak Cumhurbaşkanı Başdanışmanı
Gedikli’nin yaptığı “sermaye kontrolleri gündemde değil açıklaması, yaşanan
sıkıntının ne denli büyük oluğunu gösteriyor. Zira normal zamanlarda sermaye
kontrollerinin lafı bile edilmez, bu ancak işler kontrolden çıkmaya
başladığında gündeme gelir.

Aralık Muamması

TCMB Aralık ayının ortasına kadar olağanüstü bir toplantı
yapıp yeni faiz artışına gitmek zorunda kalmazsa, üzerindeki basıncın
yoğunlaşacağı bir sonraki tarih FED’in faiz artırma ihtimalinin yükseldiği
Aralık ortası olacak. ABD, AB ya da Japonya gibi önemli kapitalist merkezlerin
dışında kalan ülkelerde politika yapıcıların manevra alanının daralması, mevcut
küresel finansal sistemin temel özelliklerinden. FED’in faiz artırması
durumunda TCMB’nin bu sürecin dışında kalabileceğini beklemek gerçekçi
olmayacaktır.

Aralık ayındaki bir diğer önemli gelişme büyüme rakamlarının
açıklanacak olması. Bunun önemi, 2009 yılından beri ilk kez ekonomik büyümenin
negatif gelme ihtimalinin olması. Ancak Aralık ayı bir nedenle daha önemli: 12
Aralık’ta açıklanacak olan büyüme rakamlarıyla uzun süreden sonra ilk kez
ekonomik daralmanın gündeme geldiği sırada, TUİK’in milli gelir hesaplama
yöntemini değiştireceği açıklandı ve beklenti yukarı revizyon olacağı şeklinde.
Ancak uyaralım: Dolar olarak düşen milli geliri makyajlayarak düzeltmeye
çalışmak, resmi istatistiklerin daha da çok sorgulanmasından başka bir şey
getirmez. Kısacası, ekonomi bıçak sırtında ve ekonomi yönetime bakıldığında bu
gidişata köklü bir şekilde müdahale edebilecek bir tutarlılığın olmadığı görülüyor.
Ümit Akçay-Gazete Duvar

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html

0

21

TR

HE

:” ”

:””

” “,” ”

Etiketler: araştırmabicakekonomikurdiKurdishkurdistanLekolinsirtindaTurkishTürkiye
Önceki yazı

AKP iktidarı 14 yılda çiftçiyi 40 milyar borçlandırdı!

Sonraki Haber

Newroz Tv Artik ‘Cep’ten de İzlenecek

Benzer Haberler

Dibe Batan Türkiye Ekonomisi ve Uluslararası Bankaların Yorumları
Abor

Dibe Batan Türkiye Ekonomisi ve Uluslararası Bankaların Yorumları

23 Mart 2021
Ekonomiyi çökerten AKP-Erdoğan rejiminde Türkiye’de ‘gizli işsizlik’ oranı artıyor!
Abor

Ekonomiyi çökerten AKP-Erdoğan rejiminde Türkiye’de ‘gizli işsizlik’ oranı artıyor!

15 Mart 2020
AKP iktidarı 14 yılda çiftçiyi 40 milyar borçlandırdı!
Abor

AKP iktidarı 14 yılda çiftçiyi 40 milyar borçlandırdı!

15 Mart 2020
Sonraki Haber
Newroz Tv Artik ‘Cep’ten de İzlenecek

Newroz Tv Artik 'Cep'ten de İzlenecek

Öne Çıkan Yazılar

  • Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin-2

    Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin-2

    494 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124
  • Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê – 1

    494 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124
  • MÎT Hêzek Taybet Di Nav Firqeya 66’emîn û 86’emîn De Ava Dike – NÛÇE TAYBET

    503 Paylaşım
    Paylaş 201 Paylaş 126
  • MÎT û Parastîn Xetek Leşkerî ya “Yek Laş” Ava Dikin – ANALÎZA NÛÇEYAN

    535 Paylaşım
    Paylaş 214 Paylaş 134
  • Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin – 1

    494 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124

Önerilenler

Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê – 1

Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin-2

Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin – 1

MÎT Hêzek Taybet Di Nav Firqeya 66’emîn û 86’emîn De Ava Dike – NÛÇE TAYBET

Planên Qirêj ên MÎT û Çeteyan Ji bo Nevegera Efrîniyan Berdewam Dike – NÛÇE TAYBET

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist