• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Genel

İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-2

İktidar ve para, egemen erkeği tanımlamaktadır. Bu bakımdan iktidar ve para kültüründe sömürü, tahakküm, sahtekarlık, yalan-dolan, savaş, gasp, talan, katliam ve soykırım vardır.

Yayınlayan Lekolin
7 Haziran 2025
Kategori: Genel
254 3
A A
İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-2
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

İktidar ve para, egemen erkeği tanımlamaktadır. Bu bakımdan iktidar ve para kültüründe sömürü, tahakküm, sahtekarlık, yalan-dolan, savaş, gasp, talan, katliam ve soykırım vardır.

Seks, fuhuş, kerhane, fiesta, festival, spor, sanat, uyuşturucu, kumar, magazin, moda, sahte ilişkiler-evlilikler-aşklar, filim ve dizi gibi tüm faaliyetlerin odağında iktidar ve para faaliyetleri vardır ve kadını hedeflemektedirler. Bu faaliyetlerin amacı toplumu karılaştırmadır. Karılaştırma sadece kadınla ilgili olmayıp, ideolojik bir saldırıdır. Toplumun iğdiş edilerek iradesizleştirilmesini, rehabilite edilerek uysallaştırılmasını, boyun eğdirilerek teslim olmasını amaçlamaktadır. Karılaşma, toplumun sürekli tecavüz altında tutulmasıdır. Bu tecavüz daha çok zihniyet kırımı anlamında ideolojik, politik, kültürel, ekonomik ve ahlakidir. Çıkara dayalı tüm sahte aşklar, erkeksi iktidar ve paranın gayri meşru ve çarpık ilişkilerinin ürünüdür. Egemen erkek kültürü olan iktidar kültürü ilkin komünal anacıl toplumu hedeflemiştir. Para da aynı paralelde benzer rol oynamıştır. Paraya alıştırılmış ve bağlanmış kadın, iktidara en çok bulaştırılmış ve en çok düşürülmüş kadındır.

İktidar ve para, egemen erkeği tanımlamaktadır. Bu bakımdan iktidar ve para kültüründe sömürü, tahakküm, sahtekarlık, yalan-dolan, savaş, gasp, talan, katliam ve soykırım vardır. Dünyamızı kan deryasına çeviren savaşların merkezinde yine iktidar ve para vardır. İktidar ve para egemen sınıfların, kapitalistlerin kültürüdür. Devleti ve Batı uygarlığının gözde kişiliği olan Napolyon’un ‘’para, para, para’’ demesi bu kültürle bağlantılıdır. Kapitalist liberal kişiliğinin mantalitesi, ideolojisi, ütopyası iktidar ve para tekelinde ya yer almak ya birazcık pay kapmaktır. Liberalizmin ütopyası para ve iktidardır. Kapitalizm iktidar ve para demektir. Tüm bilimler bu ikiliye bağlanmıştır. Sosyoloji, fizik, kimya, biyoloji, tıp tamamıyla iktidar ve para tekeline endeksli çalışmaktadır. İktidar ve paraya bağlanan bilimler karlı, bol kazanç sağlayan bir işe dönüşmüştür. Bilimlerin amacı yeni insani ve evrensel hakikatleri keşfetmek değil, bolca para kazanmaktır. Kapitalizmde, Önderliğin çarpıcı vurgusuyla; ‘’Artık bilmenin amacı hayatın asıl anlamını keşfetmek değil, para kazanmaktır. Bilim-bilge çizgisinden bilim-güç-para çizgisine geçilmiştir. Bilim-iktidar-sermaye, modernitenin yeni kutsal ittifakıdır.’’

İKTİDAR VE PARA İKİLİSİ AT BAŞI HEM DE DİZGİNSİZCE İLERLEMEKTEDİR

İlk kastik sistemin Kralı Sargon’un mirası son kastik sistemin temsilcileri olan iktidar-para kralları ABD-IMF-Dünya Bankası iktidar ve para düzeni hegemonyasını geliştirmeye devam ediyor. Dünyanın son efendisi ABD iktidarı olduğuna göre parası Dolar’da dünyanın hâkim gücü olmalıydı. Bu amaçla ABD’nin 1980’lerden itibaren dünya piyasasına trilyonları aşan karşılıksız dolar sürdüğü bilinmektedir. 21. Yüzyıl yani yaşadığımız çağ, paranın dördüncü çağına tekabül ediyor. Çağımıza küresel para-sermaye çağıda denilmektedir. Kapitalizmin üçüncü büyük küreselleşme hamlesi paranın tanrısal düzeye ulaşmasını ifade ediyor. Geçmişte hiçbir toplumsal sistem tanrı para kadar toplum üzerinde bu denli iktidarsal hâkimiyet kurmayı başaramamıştır. İktidar ve para ikilisi at başı hem de dizginsizce ilerlemektedir. Kaos ve kriz içinde dünyayı yönetmekte, ekonomi karşıtı faaliyet yürütmekte, ekolojiyi tahrip etmekte, sürekli savaş içinde toplumu çökertmekte, çevreyi ve tüm yaşamı zehirlemektedir. ‘’Çok üst düzeyde bir parasal tekelleşmeyle karşı karşıya olduğumuz çok açık. Devletleri de (hatta devlet olarak ABD’yi de) içinde eriten bir süper tekelleşme aşaması söz konusudur. Tüm iktidar süreçlerini kontrol eden, geliştiren, bozan, yeniden kuran bir güç konumuna erişilmiştir. Yeni küreselliğin özü budur. Sanıldığı gibi iletişim çağını küreselleşmeyi nitelememektedir. Ekonomiyle siyasetin, siyasi tekelin hiç örneği görülmemiş ölçüde küresel çapta iç içe geçmesi özünü teşkil etmektedir. Tüm yerel, ulusal, siyasi ve ekonomik iradeler küresel süper tekel güçlerinin kontrolüne girmesini ifade etmektedir. Bu yeni bir durumdur ve oldukça üzerinde yoğunlaşmayı gerektirmektedir.’’ (Önder Apo)

PARA EKONOMİ DEĞİL EKONOMİNİN KARŞITIDIR

İlk komünal toplumda en itici ve ürpertici olan iktidar, özel mülkiyet ve para, kapitalizmde en çok peşine düşülen, en çekici hale getirilen şey oldu. Para özne olurken insan nesne haline getirildi. Oysa para doğal ve gerçek değildir. Sadece bir kurgudur. Hakikati saptıran muğlak ve kirli bir araçtır. Para ekonomi değil, ekonominin karşıtıdır. Kapitalist sistemin en sinsi oyunlarından biri para karşılığında işçileşmeyi meşru kılmasıdır. İşçinin/proletaryanın ücrete/paraya mahkum edilmesi çağdaş köleliğe mahkum edilmesiydi. Burada sadece işçileşme, nesneleşme değil sürekli bir sınıflaşma ve sömürme tarzı da meşru kılınmış oldu. Oysa işçileşmenin kendisi de bir düşüşü ifade ediyor. Emeğini egemen sınıflara satma ve bunu da ücretle açıklamak bir yücelmeyi değil düşüşü ifade etmektedir. Sosyalist tutum, işçileşmeyi övmeyi değil işçileşmeye karşı durmayı, emeği satmayı değil sahiplenmeyi gerektirir. Kapitalist sistem paraya endekslenmiş, paranın hakimiyetini tamamen kabul etmiş sanayi toplumu ile kurumsallaşmıştır. Daha önceki hiçbir toplum biçimi paranın egemenliğini bu denli kabul etmemiştir. Sanayi ve endüstri toplumunda iktidar ve para denilen iki olgu artık bir kültürdür, düşünce ve yaşam tarzıdır. ‘’Finans Çağı’’ olarak ta tanımlanan para çağının temel özelliği paranın tüm yaşam ve ilişkilere hakim kılınmasıdır. Sanayi ve ticaret tekelleri, ekonominin tüm üniteleri, üretici ve tüketici katmanları, bilim, sanat, spor, kültür tamamen paranın denetimine alınmıştır. Küresel finans sisteminde Bio-iktidar ile herkes bir şekilde iktidar ve paranın ortağı haline getirtilmiştir.

İktidar ve para sistemi olan kapitalist Modernite, Demokratik Modernite ile Sosyalist Kültür ve ahlakla aşılabilir.

İktidar ve para kıskacındaki insan nesne insandır. Demokratik özne, maddiyattan arınmış ve maneviyatla beslenen sosyalist insanı tanımlar. Özne-nesne kavramları, uygarlık sistemini meşrulaştıran ve ona hakikat payesi sağlayan kilit kavramlardır. Her türlü sömürü faaliyeti özne-nesne kavramı üzerinden meşru kılınmıştır. İktidar ve para da benzerdir. İktidar ve para iyi ve özgür yaşamanın tek yolu gibi kavratılmıştır. Bunun aksi yoksulluk, sefalet, açlık ve kölelik tarzında ifade edilmiştir. İktidarsız ve parasız yaşanamayacağı algısı bir hakikat biçiminde belletilmiştir. Özneleşmenin tek yolu iktidar ve para sahibi olmakmış gibi yansıtılmıştır. Halbuki toplum on binlerce yıl takas ve armağan ekonomisiyle bütün ihtiyaçlarını iktidarsız ve parasız karşılamıştır. Tarihteki bütün demokratik bilgeler, ozanlar ve hakikat savaşçıları iktidar ve maddi yaşam dışındaki manevi yaşamı yaşamayı ilke edindiler. Bireyciliğe, bencilliğe, maddiyata, iktidara, paraya, şehvete, hırsa karşı durdular. Böylece insanın özgürleşeceğine ve huzurlu yaşayacağının öğüdünü verdiler ve öyle de yaşadılar.

Kastik toplum katı bir kast sistemini her daim hakim kılar. Kastik sistemin ana beslenme kaynağı ‘’Ketik Toplumdur.’’ Ketik kelimesinin Kürtçedeki anlamı düşürülen, sakatlanmış, tam olmayan, kusurlu anlamına gelir. Dolayısıyla Ketik toplum, Kürtçede düşürülmüş, iradesi kırılmış, ekonomik, siyasi ve diğer toplumsal kurumlardan yoksun bırakılmış, kastik toplumun hizmetinde olan en alt toplumu ifade eder. Ketik toplum, baskılanmış, parçalanmış, durağanlaşmış, değişime kapatılmış, geri geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlanmış, kölelik sınırlarında tutulan, aydınlanmamış, hakikatini yitirmiş, özgürlük ve kurtuluş sorunu olan sömürgeleştirilmiş toplumdur. Ketik toplumun düşürülmesi, kadının düşürülmesiyle başlamıştır. Bundan ötürü Ketik toplumun tarihi aynı zamanda kadının düşürülme tarihidir. Bu düşürülmenin merkezinde yine iktidar ve para odakları yer almaktadır. Toplumculuğu savunan, iktidar ve para sistemini aşma iddiasındaki sosyalizmin dört temel hususta kendini netleştirmesi gerekmektedir. Birincisi; kadın özgürlüğüne yaklaşımdır. İkincisi; kadını ve toplumu mülkleştiren özel mülkiyet konusuna yaklaşım, üçüncüsü iktidar ve devlete yaklaşım, dördüncüsü de, merkezinde liberal ideolojinin olduğu kapitalist modernitenin yaşam ve ilişki tarzını özde reddetmektir. İktidar ve paranın egemen hale gelmesi erkeğin kadın üzerindeki hakimiyetiyle paralel gelişti. A. Babel, ‘’Kadın ve Sosyalizm’’ adlı kitabında bu gerçeği; “analık hukukunun geçerliliği, komünizm anlamına, herkesin eşitliği anlamına geliyordu; babalık hukukunun doğuşu özel mülkiyetin egemenliği ve aynı zamanda kadının ezilmesi ve köleleştirilmesi anlamına geliyordu” tarzında dile getirir. Dolaysıyla iktidar ve para tekelinin aşılması ancak kadın özgürlüğü temelinde gerçekleşecektir. Yani finans kapital çağının alternatif demokratik toplumu kadın özgürlüğüne dayanmak zorundadır. Cins eşitliği anlamında kadın özgürlüğü ve sınıfsal açıdan eşitlik, toplumda özgürlük ve adalet sağlanmadan iktidar ve para sistemi aşılamaz. Önder Apo, ‘’sosyalizm, cinsler arası uçurumun ve eşitsizliğin yıkılmasıdır’’ demektedir. Sosyalizm, kadının özgünlüğüne ve özgürlüğüne saygılı olmak, kadın hakikatini kabul etmek, kimliğini ve örgütlülüğünü tanımaktır.

Önderliğin; ‘’Erkeği öldürmek sosyalizmin ilkesidir’’ belirlemesi ataerkil kültürüyle, iktidar-sınıf-kent ve uygarlık zincirine bağlı gelişen iktidar ve para sisteminin aşılmasını dile getirmektedir. Uygarlığın bir erkek kültürü olduğunu, bununda Enki ve Marduk baba sosyolojisinin bir ürünü olduğunu artık açık bir şekilde anlayabiliyoruz. Enki, İnanna’ yı, Marduk ise Tiamat’ın inkarı üzerinde gelişti. Bu bir egemen erkek kültürüdür. İktidar ve para kültürüdür. Devletin her biçimi bu zincirin birer halkasıdır. Yani klasik erkeğin ölümü anlamsal ve yapısal olarak uygarlığın aşılması, dolayısıyla iktidar ve para kültürünün aşılması anlamına geliyor. Bunun anlamı zihniyet ve kişilik devrimiyle Demokratik Toplumun sosyalist anlayışına ve siyasetine ulaşmadır. Kapitalist modernitenin iktidar ve paraya, maddiyata dayalı yaşam tarzının aşılmasıdır. Özgürlüğe dayalı Demokratik Modernite sistemiyle, Demokratik ahlaki ve kültürle özgür, eşit ve adil toplumsallığın inşasıdır. İktidar ve para kapitalist modernite sisteminde üç sac ayak olan; Ulus-devlet, pazar-sermaye ve endüstriyalizmde kurumsallaşmıştır. Bunlara karşı Demokratik Modernite çözümü ise; Demokratik Ulus, komünal ekonomi ve eko-endüstriyi geliştirmeyi paradigmasal olarak hedeflemektedir. Para ve iktidar sistemine karşı çözüm budur.

Mücadele saflarında da iktidar ve para kültürünün geliştiğini ve sosyalist yaşam tarzımıza olumsuz etki yaptığı bir gerçektir. Buna bağlı olarak sosyalist ahlak ve kültürümüzün gerilediğini gözlemleyebiliyoruz. Özel mülkiyetçilik, maddiyatçılık, bireycilik gibi anlayışlar iktidar ve paranın uzantılarıdır. Kolektivizme gelmeyen, benmerkezcilik, kendini önceleme, seçici ilişkiler, özerk yaşam tarzları, maddi yönü ağır basan keyfi alışkanlıklar, değerlere yüzeysel yaklaşım, israf etme, lüks ve fuzuli tüketime yönelme gibi tutumlar iktidar ve paranın temsil ettiği maddi uygarlığın yansımalarıdır. Kadın özgürlük ideolojisine ilgisizlik, bu konuda kendini eğitip değiştirmeme bariz bir şekilde iktidar ve paranın en çarpıcı yönü olan cinsiyetçiliğin yansımasıdır. Çünkü iktidar ve para sistemi cinsiyetçidir. Kadın özgürlüğüne karşıdır. Yönetimde tekçilik ve yetkicilik, demokratik olmama, ekip ruhuna gelmeme, uyum sorunları, arkadaş beğenmeme, devrim çalışmasından zevk almama aynı bağlamda iktidarcı ve maddi sistemin kalıntılarıdır. Yine aşırı derecede tüketme, bir nesneyi yıllarca kullanma varken bir-iki defada kullanıp atma, ihtiyaçtan fazla maddi nesneleri biriktirme, beğenmeme, maddi ve manevi değerlere sahip çıkmama gibi daha çok sıralanabilecek yaklaşımların iktidar ve para sistemiyle olan ilişkisini iyi kavramak durumundayız. Aksi taktirde iktidar ve para sisteminin bize yansımalarını çözemez ve aşamayız. Soruna tarihsel, felsefik, sosyolojik, ideolojik, ahlaki ve kültürel açıdan bakarak doğru çözümleyebiliriz.

İktidarcılık ve para sistemine biz kısaca kapitalist modernite diyoruz. Buna karşı alternatifimizi Önder Apo Demokratik Modernite ve sosyalist insan çözümü şeklinde ortaya koymuştur. Sosyalist olmanın şartı, fikir-zikir-eylem boyutunda iktidar ve para kültürünü aşmaktır. İktidar ve para maddi uygarlığın kaynağıdır. Bütün kötülüklerin ve geri anlayışların zeminidir. İktidar ve para karşısında savunmaya geçmek büyük bir nefs terbiyesi, ahlak erdemliliği, güçlü politik-ideolojik duygular ve özgürlük ölçüleri gerektirir. İktidar ve para tahakkümü ancak sanatsal, estetik, ideolojik, felsefik, ahlaki ilkeler ve büyük bir özgürlük ütopyasıyla aşılabilir. Bireyci-bencil duygu ve hırslar aşılmadan, açlık ve cinsel güdüler toplumsal aşkla, büyük bir toplumsal davayla, demokratik bilinçle donatılmadan iktidar ve paranın pençesinden kurtulunamaz. Para ve iktidar sistemi olan kapitalizmin panzehiri sosyalizmdir. Önder Apo, kapitalist modernitenin maddi kültürüne karşı demokratik toplumun manevi kültürünü geliştiriyor. Sosyalizmin eşitlikçi, komünal, ahlaki ve kültürüne dayanan Demokratik Modernite özgür insan ölçülerini alternatif olarak geliştirmektedir. Duyguda, düşüncede, ruhta, ilişki ve yaşam tarzında Demokratik Toplumun maneviyatını benimsemeden kapitalist sistem aşılamaz ve sosyalist yaşam tarzına ulaşılamaz. Çünkü iktidarcılık ve maddiyatçılık anlayışları bizde de farklı tarzlarda dışa vuran en temel sorunlarımızın başında gelmektedir. Önder Apo hakikatine doğru katılmak için, maddi uygarlık olan iktidar ve para kültürünün tümden aşılması gerekmektedir. Bunlar aşılmadan, sosyalist kadro gerçeğine ulaşamayız. Barış ve Demokratik Toplum paradigmasının enternasyonal öznesi olamayız.

BİTTİ

Dijwar SASON

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: DemokrasiKadınKAPITALISTkurdistanÖnder Abdullah ÖcalanÖzgülürk
Önceki yazı

İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

Benzer Haberler

Çağrının Tarihsel-İdeolojik Sosyolojik Ve Politik Anlamı- BÖLÜM 1
Dizi Yazı

Çağrının Tarihsel-İdeolojik Sosyolojik Ve Politik Anlamı- BÖLÜM 1

15 Mart 2025
AKP-MHP İktidari Sıkışmış Durumda
Genel

AKP-MHP İktidari Sıkışmış Durumda

13 Ekim 2024
`Kimse Duymadık Demesin; Hangi Güç Girerse Girsin Savaş Açarız`
Genel

`Kimse Duymadık Demesin; Hangi Güç Girerse Girsin Savaş Açarız`

7 Ağustos 2024

Öne Çıkan Yazılar

  • İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

    İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

    514 Paylaşım
    Paylaş 206 Paylaş 129
  • MİT 66. Ve 86. Tümen İçerisinde Özel Güç Oluşturuyor- ÖZEL HABER

    555 Paylaşım
    Paylaş 222 Paylaş 139
  • PKK 12 Kongresi’nde Alınan Tarihi Kararlar

    512 Paylaşım
    Paylaş 205 Paylaş 128
  • İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-2

    499 Paylaşım
    Paylaş 200 Paylaş 125
  • Ortadoğu Karmaşasında Yaşanan Ve Beklenen Önemli Gelişmeler-EDİTÖRDEN

    526 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 132

Önerilenler

İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-2

İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

PKK 12 Kongresi’nde Alınan Tarihi Kararlar

MİT 66. Ve 86. Tümen İçerisinde Özel Güç Oluşturuyor- ÖZEL HABER

Ortadoğu Karmaşasında Yaşanan Ve Beklenen Önemli Gelişmeler-EDİTÖRDEN

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç