• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

HDP’ye SALDIRARAK SAVUNMADA BIRAKMAK İSTİYORLAR- Makale

Yayınlayan Cemal Şerik
16 Şubat 2021
Kategori: Makaleler
270 3
A A
HDP’ye SALDIRARAK SAVUNMADA BIRAKMAK İSTİYORLAR- Makale
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Kürdistan’da ve Türkiye’de siyasal soykırım saldırılarının doğrudan hedefleri arasında HDP yer alıyor. Hatta bu saldırıların sıralaması içerisinde başta yer aldığını belirtmek gerekiyor. Son süreçte de bu saldırılara Bizzat R.T. Erdoğan için her sözü yerine getirilmesi gereken bir emir olarak kabul edilen tescilli faşist şef Devlet Bahçeli’nin ‘HDP’nin kapatılması’ yönündeki talimatı oluşturuyor.

Devlet Bahçeli ‘HDP’nin kapısı bir daha açılmamalı’ diye bir talimat vermiştir. Devlet Bahçeli’den önce de aynı sözleri onun ikizi olan tescilli Ergenekon’cu Doğu defalarca dile getirmiştir. Şimdi hep birlikte koro halinde ‘HDP kapatılsın’ sözlerini tekrarlamaktadırlar. kuşkusuz onlara yarın eklenecek başkaları olacaktır. Böyle olmasına da şaşırmamak gerekecektir.

HDP’yi, parlamentoda yer alan diğer partilerle birbirine karıştırmamak gerekir. Diğer partiler sistem içidirler. CHP TC’nin kurucu partisidir. AKP ‘de 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi ile yeniden restore edilmeye çalışılan TC’nin yani İkinci Cumhuriyetin inşa göreviyle sorumlu kılınan kontrgerilla partisidir. MHP’de, CIA merkezinde kuruluşu kararlaştırılan, oluşumuyla birlikte Gladionun önüne koyduğu görevleri yerine getiren halkın, emekçilerin, devrimcilerin, aydınların vb. kanına getiren Kontrgerillanın yer üstü unsurlarının açık örgütlendikleri bir adrestir. ‘İYİ Parti’yse  MHP ile ortak geçmişi olan, fakat onun yerine kendini hazırlayan bir parti olma görünümünü vermektedir.

HDP mecliste yer alan bu partilerden tamamen farklıdır. Devlet fideliğinde yetiştirilen bir parti değildir. Mecliste yer alsa da, egemen sistemin dışında olan bir partidir. Toplumun çıkarlarını savunmaktadır. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bir kazanımıdır. Topluma karşı sorumludur. Toplum karşıtı olan güçlerle mücadele halindedir. Asıl görev ve sorumluluklarının çerçevesini belirleyen bundan başkası değildir.

HDP’ye yönelik siyasal soykırım saldırılarının, tescilli Gladio şefleri Devlet Bahçeli ve Doğu Perinçek’in HDP’yi doğrudan hedef almalarının, kapatılmasını ve meclisten çıkarılmasını istemelerinin asıl nedenini oluşturan da bu gerçekliktir.

HDP demokratik siyaset geleneğinin günümüzdeki temsilcisi olan bir partidir. Kökleri 1965 seçimlerinde meclise giren Türkiye İşçi Partisi milletvekillerinin etkin muhalefet geleneğinin de temsilcisi olarak, 1990’lrdan bu yana HEP’le başlayan bir sürecin devamı olan bir parti olma özelliğine sahiptir. Kürdistan’da dirilişin tamamlandığı ve yeni bir halk kimliğine kavuştuğu bir süreçte ortaya çıkmış, Türkiyeli sosyalist, devrimci, demokrat, anti-kapitalist, anti-faşist tüm kesimlere hitap eden, birlikte ‘halkların kardeşliğini’, ‘beraberliğini’ esas alan bir parti olarak varlık göstermiştir.  Günümüz koşularında da Erdoğan-Bahçeli-Perinçek sömürgeci-faşist diktatörlüğüne karşı Kürdistan ve Türkiye halkların birleşik demokratik siyaset partisidir. 

Böylesi bir partinin varlığı Erdoğan-Bahçeli-Perinçek sömürgeci-faşist diktatörlüğünün korkulu rüyasıdır.  HDP’i temsilen bir kişinin kalması ve parti binasının kapısının açık, ışığının yanık olması onu korkutmaya  yetmektedir. HDP eğer ayakta kalır, demokratik siyaset mücadelesinde ısrarlı olursa, bugün bir olanın bin, bin olanında milyonlara dönüşeceğinin farkındadır. Bu gerçekliğin bilincinde oldukları içindir ki, HDP’ye adeta ‘göz açtırmayan’ bir politikayı gündeme koymuşlardır. Bunun bir sonucudur ki, her gün onlarca, yüzlerce HDP’li işkence merkezlerine, oradan da zindanlara götürülmektedir. Ancak bu politikadan bir sonuç elde edemedikleri içindir ki, şimdide HDP’ni kapatılmasını kendileri için ivedi bir görev olarak önlerine koymuşlardır. Fakat bunun da dertlerine bir çare olmadığının farkındadırlar.

Daha önce de HEP’ten, başlayan DEP’le devam eden en son olarak da DTP’nin kapatılmasına varıncaya bir çok parti kapatılmıştı. Ancak bu kapatmalar demokratik siyaset güçlerinin gelişmesini engelleyemediği gibi giderek çok daha büyümesinin önünü açmıştı. Gelinen aşamada ise üçüncü büyük parti durumunda, Yapılan anket sonuçlarına göre de yapılan tüm baskı ve siyasal soykırım saldırılarına rağmen güçlenmeye devam etmektedir.

HDP’nin bu şekilde giderek daha fazla büyümesi Erdoğan-Bahçeli ve Perinçek için sadece korkulu rüyalar görmenin de ötesine geçmesine neden olmuştur. Yaşadıkları korku onları uyuyamaz hale getirmiştir. Bunun bir sonucu olarak da ömürlerini daha fazla nasıl uzatabileceklerinin telaşı içerisine girmiştir. Bir  nevi ‘Ali Cengiz oyunu’ olan sözde hukuk ve ekonomi ‘reformu’, ‘yeni Anayasa’ aldatmacasıyla halkta sahte umutlar yaratarak oyalama politikasına başvururken, diğer yandan da siyasal soykırım saldırılarıyla HDP’yi savunma pozisyonu içerisinde tutarak, Eğer bunu başarırlarsa, olduğu yerde hareket edemez bir hale gelen HDP’nin kendisiyle uğraşması sağlanarak, toplumsal mücadelede oynaması gereken rolün, görev ve sorumluluklarını gereklerinin yerine getirilmesi engellenmiş olacaktır.

Erdoğan-Bahçeli-Perinçek sömürgeci faşist diktatörlüğünün asıl olarak yapmaya çalıştığı da bundan başkası değildir. Adeta HDP’yi ‘kapısına kilit vurmaktan’ daha beter bir hale getirmek istemektedirler. Ancak bu politikadan da bir sonuç almaları mümkün değildir. Çünkü içerisinden çıkamayacakları bir batağa saplanmışlar, hareket ettikçe de daha fazla dibi boylamaktadırlar. Direniş içerisinde dirilen bir halk olarak, korku duvarlarını aşan Kürdistan halkı da Türkiyeli devrimci, demokrasi güçleriyle sahibi haline geldikleri birleşik mücadelede büyük bedeller ödeme pahasına da olsa yürüttüğü özgürlük ve demokrasi mücadelesiyle soykırımcı TC Devletini dibini boylamakta olduğu bataklıktan bir daha çıkamaz hale getirmektedir.

Cemal ŞERİK

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Önceki yazı

BU SEFER SUÇ ÜSTÜ OLDULAR-POLİTİK ANALİZ

Sonraki Haber

GARÊ OPERASYONU TC DEVLETİ İÇİN SONUN BAŞLANGICI OLACAKTIR-POLİTİK ANALİZ

Benzer Haberler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor
Makaleler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

22 Mart 2023
Olası Bir Seçim, AKP-MHP Faşizminin Sonunu Getirecek
Makaleler

Olası Bir Seçim, AKP-MHP Faşizminin Sonunu Getirecek

2 Mart 2023
Kayyum Siyaseti, Diktatörlük ve Yerel Yönetimler-Demokrasi
Makaleler

Kayyum Siyaseti, Diktatörlük ve Yerel Yönetimler-Demokrasi

20 Şubat 2023
Sonraki Haber
GARÊ OPERASYONU TC DEVLETİ İÇİN SONUN BAŞLANGICI OLACAKTIR-POLİTİK ANALİZ

GARÊ OPERASYONU TC DEVLETİ İÇİN SONUN BAŞLANGICI OLACAKTIR-POLİTİK ANALİZ

Öne Çıkan Yazılar

  • Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    511 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

    540 Paylaşım
    Paylaş 216 Paylaş 135
  • JİTEM ve Hizbulkontra’nın Sahneye Sürülmesi

    530 Paylaşım
    Paylaş 212 Paylaş 133
  • Önder APO, Hizbulkontracıların Serbest Bırakılmalarına Ne Demişti?

    532 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133
  • Asena Meral’in Seçim Oyunu

    557 Paylaşım
    Paylaş 223 Paylaş 139

Önerilenler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

JİTEM ve Hizbulkontra’nın Sahneye Sürülmesi

Çökertme Politikasının Maşası: Üniformalı Kadın Ve Çocuk Katilleri

Önder APO, Hizbulkontracıların Serbest Bırakılmalarına Ne Demişti?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Araştırmalar
  • Basın Bültenleri
  • Basından Seçmeler
  • Belgeler
  • Dizi Yazı
  • Dış Basından
  • Duyurular
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
  • Haberler
  • Kadın
  • Kim Kimdir?
  • Kronoloji
  • Kürdistan Tarihi ve Dili
  • Makaleler
  • Okuyucudan
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Politik Analiz
  • Röportajlar
  • Serbest Yazılar
  • Teknoloji

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç