25 Haziran 2019 Salı Saat 06:58
0
21
TR
:” ”
:””
” “,
:” ”
Türkiye, en önemli sorunu Kürt
sorununu çözmediği için ne iç politikada ne de dış politikada istikrarlı
hareket edebiliyor. İçte barış gelişemediği için, dış siyaset de barışçıl ve
istikrarlı yürütülemiyor, komşu ülkelerle de her an değişebilen günü birlik
siyasetle hareket ediliyor.
Bundan 70/80 yıl önceki yasaklı
siyasetle hareket ediliyor. Hani bir zamanlar Kürdüm demek ve Kürtçe şarkı
türkü söylemek yasaktı ve insanlar kendi dillerinde konuşmaya ve şarkı
söylemeye cesarete edemiyorlardı. Günümüzde de AKP hükümeti eliyle geçmişin
korkutma inkar ve sindirme siyaseti uygulanıyor. Düğünlerde bile Kürtçe
türküler söyleyenler gözaltına alınıyorlar, tutuklanıyorlar.
Ülke içinde korkunç bir baskı ve
zulüm uygulanıyor. Geleneksel devlet aygıtı ve onun uygulayıcı gücü olan AKP hükümeti tabandan gelişen bir
demokrasi hareketini hazmedemiyor. En büyük güç
devlet babadır zihniyeti topluma dayatılmak isteniyor ve gerçek bir
demokrasi gücünün gelişimini kendi sonları olarak görüyorlar. Türkiye’nin en
büyük demokrasi hareketinin HDP olduğu biliniyor.
HDP’nin üstüne bu kadar
gidilmesinin sebebi budur. HDP karanlığı aydınlatan bir ışık olduğu ve halkların
gerçek demokrasi gücü olduğu için, karanlıkta beslenen karanlık ruhlar, bu
demokrasi ışığından korkuyorlar .
Türkiye tarihinde ilk defa tabandan yükselen bir demokrasi hareketi doğuyor. Halkı
dilenci haline getiren zihniyetin maskesi bu demokrasi gücü tarafından gün
geçtikçe düşürülüyor. 23 Haziran’da gerçekleşen İstanbul seçimlerinde CHP değil
demokrasi bloku kazandı ve bu demokrasi hareketinin seçimleri kazanmadaki
payının büyüklüğünü, gücünü kimse inkar edemez.
Türkiye’de demokrasi hareketinin
ağırlığını en çok ta Kürtler oluşturuyor. Yani demokrasinin anahtarı Kürtlerin
elindedir. Türkiye, Kürtlerle barıştığı ve Kürt sorununu çözdüğü sürece bu kötü
gidişattan kurtulur, düzelir. Ama Kürtlerle barışmazsa, Kürt sorununu çözmezse
daha da kötüye gider, kaldıramayacağı bir enkazın altında kalır. Her şeye
rağmen Kürtlerin kaybedeceği hiçbir şeyleri yok, ama kazanacakları çok
değerleri var. Türkiye’yi yöneten zihniyetin, günümüzün en büyük gücünün demokrasi
olduğunu ve ancak demokratikleşmeyle güç olunacağını hala anlayabilmiş değil.
Hala kılıç kalkan zihniyetiyle bölgede Osmanlıcılık hayalleriyle
kazanamayacakları bir savaş yürütüyorlar.
Demokrasi hareketi daha çok
büyüyecek ve mevcut sistemi zorlayacaktır. Orta vadede savaş daha da şiddetlenecektir,
demokrasi güçleriyle sistem daha çok çatışacak. Böylesi karanlık ve baskı
koşullarında eğer demokrasi güçleri çok daha çok örgütlü hareket ederlerse, bu
savaşın sonu kesin bir devrimdir. Koyu karanlıkların sonunda güneş doğar, yeni
bir dönem başlar. Yeni dönemde Kürtler demokrasi mücadelesiyle bölgede büyük
bir güç haline gelmiş bulunmaktalar. Kürtler sahip oldukları bu büyük demokrasi
gücü ve mücadele birikimiyle başta Türkiye olmak üzere bütün böyleye büyük bir
değişim yaşatacaklardır. Türkiye’deki bu baskı rejimi uzun süre devam edemeyecektir.
AKP hükümeti, Türkiye’nin ve faşizmin son hükümeti olacaktır. Faşizm, baskı,
inkar ve zulüm AKP’yle tarihin çöplüğüne atılacaktır.
Yüz yıllık inkar, zulüm, baskı
rejimi artık son zamanlarını yaşıyor. Son yıllarda daha çok saldırganlaşmasının
sebebi de biteceğini bilmesindendir. Türkiye’nin şuan ki kötü gidişatı uzun vadeli
değildir. Orta vadede bu kötü gidişat devam edecektir, ama bu kötü gidişatın
sonu bir köklü değişim olacaktır. Çünkü devrimler böylesi kötü koşulların bir
ürünü olarak doğarlar. Yeter ki demokrasi güçleri mücadeleyi daha çok geliştirsinler.
Türkiye ve Kürdistan bir devrime her zamankinden daha çok yakındır…
Kemal SÖBE
0
21
TR
KO
:” ”
:””
” “,
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html