22 Aralık 2016 Perşembe Saat 14:14
TÜİK Büyüme Rakamlarıyla Oynuyor!
Büyüme rakamlarıyla oynayan TÜİK, işsizlik verilerinde
revizyonu 2014 yılında yapmış ve işsizliği de düşürmüştü! TÜİK tarafından açıklanan
Eylül dönemi işgücü istatistiklerine göre, işsizlik oranı 2015 yılındaki aynı
döneme göre 1 puan artarak yüzde 11,3 oldu. Aynı dönemde işsizlikteki 420 bin
kişilik artış olurken, işsizlerin sayısı 3 milyon 523 bine ulaştı. İşsizlik
göstergelerinin tamamında bir önceki yılın aynı dönemine göre ciddi bir bozulma
gözlenirken, tarım dışı işsizlik oranı 1,3 puanlık artış ile %13,7 oldu. Genç
nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 1,4 puanlık artış ile %19,9 olurken, 15-64
yaş grubunda bu oran 1,1 puanlık artış ile %11,6 olarak gerçekleşti.
Türkiye’de İşsizlik Oranı Azalmıyor, ‘Gizli İşsiz’ler
Sayısı Artıyor!
İşsizlik tüm AKP dönemi boyunca artış gösterdi. Resmi
rakamların ötesinde önemli bir büyüklüğe ulaştığı başta DİSK-AR olmak üzere birçok
araştırmayla ortaya konmakta. Çoğu işsiz insanın işsizlik kayıtlarına
geçmediğini, yine birçok insanın da yeni tür gizli işsizlik ve nöbetleşe
işsizlik koşullarında yaşadığını söyleyebiliriz. Gizli işsizliğe yardım alan
aileler içinden baktığımızda, yaşanan sorunun boyutunu çok daha belirginleşmiş
olarak görebiliriz. İşsizlik artık bir iktisadi sorun olduğu kadar politik bir
sorun olarak da karşımızdadır. AKP politikalarının kendisini yeniden ürettiği
zeminde işsizliğin oynadığı rol dikkate değerdir.
2017 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda Kabul Edildi
2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul
edildi. TBMM Genel Kurulunda, görüşmelerin tamamlanmasının ardından ilk olarak 2017
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’nın oylaması yapıldı.
Oylamaya, 415 milletvekili katılırken, 312 milletvekili
kabul, 103 milletvekili ise ret oyu kullandı. Bütçe politik bir metindir. Bu
metni yıllık hesap planı ötesinde, kaynakların nasıl dağıtıldığı, bölüşüm
ilişkilerinin nasıl belirlendiği, karar mekanizmalarının hangi politik
perspektifle oluştuğu üzerinden okumak büyük önem taşımaktadır. Küresel ve
yerel sermayenin öncelikli tercihlerini gözeten, siyasi iktidarın ve genel
anlamıyla devletin yeniden üretimini sağlayan bir metin olan bütçe AKP’nin
ekonomiye bakış açısını gözler önüne sermektedir.
Harcama ve Gelirler Deforme Edilmiştir, Denetimden
Yoksundur
En nihayetinde AKP, kendi iktidarının sürekliliği sağlayan,
kişisel çıkarlarına uygun, savaş ve güvenlik politikalarını önceleyen, eğitimi
kendi fikriyatına uygun düzenleyen anlayışı da bütçelere fazlasıyla taşımıştır.
Uzun AKP iktidarı sonucunda bugün iktisadi ve sosyal açıdan toplumun artık
taşıyamayacağı bir bütçedir. Bütçe, bugün dayatılan siyasi programı sürdürme
aracı olmanın ötesinde tüm işlevlerini yitirmiştir. Harcama ve gelir yönleriyle
de aşırı deforme edilmiş ve denetimden yoksun kılınmış bu haliyle bütçe
değersizleşirken, bütçe ile birlikte siyaset de değersizleşmektedir. Yaşanan
Anayasa tartışmalarında parlamentonun da giderek işlevsiz kılınması bu
çerçeveden yeniden ele alınmalıdır.
Bütçe Halkların Değil Savaşın Bütçesi!
Merkezi Yönetim Bütçesi 2,1 milyar lira açıkta Maliye Bakanı
Naci Ağbal, “Kasım ayında bütçe 10 milyar lira fazla vermiştir. 2016
yılının 11 aylık döneminde ise bütçe açığı 2,1 milyar lira olmuştur.” ifadelerini
kullandı. Buna göre Kasım’daki fazlaya rağmen bütçe açığı devam ediyor. Buna
karşılık örtülü ödenek de büyümeye devam ediyor. Örtülü ödenek harcaması, 2016
yılının rekorunu kırdı. “Gizli Hizmet Giderleri kaleminden Kasım ayında
yapılan harcama 228 milyon lira oldu. Nisan ayında örtülü ödenekten 210 milyon
harcanmış, bu kalemin ekim ayı sonucu ise 119 milyon olarak açıklanmıştı.
Güvenlik ve savunma harcamaları da Kasım ayında tavan yaptı. Güvenlik ve
savunma için 837 milyon 350 bin TL harcandı. Ekim ayında bu kalem için 477
milyon TL harcanmıştı. Kasım ayında silah, araç gereç ve savaş teçhizatları
için 384 milyon 557 bin TL harcandı. Ekim ayında bu rakam 103 milyon olarak
tabloya yansımıştı. Bütçenin bir savaş bütçesi olduğu ortada.
Savunma, içişleri gibi bakanlık harcamalarının ötesinde, güvenlikçi anlayışın sürdürülmesine yönelik
olarak savaşın finanse edildiği birçok kalem bütçenin içine adeta gizleniyor.
Örtülü ödenek bunların başında. Kısa vadeli dış borç stoku Ekim’de 102,6 milyar
dolar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Ekim ayına ilişki kısa
vadeli dış borç istatistikleri açıklandı. Buna göre, Ekim sonu itibarıyla kısa vadeli
dış borç stoku, geçen yılsonuna kıyasla 252 milyon dolar artarak 102,6 milyar
dolar oldu. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 5,3
azalışla 61,5 milyar dolar, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku ise
yüzde 10,1 artarak 41 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Merkez’in brüt döviz
rezervleri azaldı TCMB Haftalık Para ve Banka İstatistiklerine göre, 9 Aralık
ile biten haftada Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 1 milyar 279 milyon
dolar azalarak 97 milyar 354 milyon dolara indi. Brüt döviz rezervleri bir
önceki hafta 98 milyar 633 milyon dolar seviyesindeydi.
Merkez Bankasının döviz rezervlerinin azaldığı bir süreçte
kısa vadeli dış borç stoku artıyor. Merkez Bankası Sarayın tüm dayatmasına
rağmen kısa sürede faiz artırımına gitmek zorunda kalacağa benziyor. Pozisyon
itibariyle, giderek artan dış finansman maliyetleri taşınamaz bir noktaya doğru
hızla hareket etmekte. Bu etkiyi azaltmanın yolu sürdürülen ekonomi
politikalarında sahici tedbirler almaktan geçiyor. Bu tedbirlerin Sarayın
beklentileriyle çeliştiği ortada.
Kur ve faiz hareketliliğinde yaşanan uyumsuzluğun
sonlanmaması halinde finansal kriz de derinleşebilir.
Yıllık bütçe açığı 2,1 milyar doları geçti TCMB döviz rezervi 97 milyar dolara
geriledi 3 Kasım ayında 1.073 şirket kapandı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB), Kasım ayına ilişkin kurulan kapanan şirket istatistiklerini açıkladı.
Ekonomideki kötü gidiş küçük ve orta ölçekli işletmeleri de olumsuz etkiledi.
Ülkede bir ayda bini aşkın şirket kapandı. Kasımda kapanan şirket sayısı bir
önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48’e ulaştı. Buna göre, kasımda kurulan
şirket sayısı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,28 artarak 5 bin 526 oldu.
Geçen yıl aynı dönemde 5 bin 456 şirket kurulmuştu. Kapanan şirket sayısı ise
yüzde 47,8 artarak 1.073 olarak belirlendi. Emekli ve memurların ocak ayı
maaşları belli oldu 11.6 milyon emekli, 3,1 milyon kamu emekçisi ve 5 milyonu
aşkın asgari ücretlinin maaşı Ocak’ta değişecek. Ocak’ta maaşlar, 2016’nın
ikinci 6 aylık döneminde gerçekleşen enflasyon kadar artırılacak. Enflasyon
tahminine göre, zam oranının yüzde 3,73 olması bekleniyor. Ocak zammı yüzde
3.73 olursa en düşük maaş 2000 yılından önce emekli olan SSK’lılarda bin 339
liradan bin 389 liraya, 2000’den sonra emekli olan SSK’lılarda 798 liradan 828
liraya, Bağ- Kur esnaf emeklilerinde bin 163 liradan bin 206 liraya, Bağ-Kur
tarım emeklilerinde ise 916 liradan 950 liraya yükselecek. Emeklileri hayattan
da emekli etmeye çalışan AKP, 3,73 gibi bir zam oranıyla emeklileri daha da
yoksullaştırmaktadır.
Emekli aylıklarını sürekli bir külfet olarak gören ve emekli
sayısının fazlalığından yakınan bu zihniyetin emekliye yaklaşımı hiç değişmedi.
Bu yaklaşım sonucunda bugün gelinen noktada ortalama emekli yaşamı yoksulluk
sınırının çok altındadır. İçinde yaşadığımız kriz koşullarında öncelikle
korunması gereken yoksulluk baskısını çeken aileler ve bunların içinde önemli
bir ağırlığa sahip olan emekliler olması gerekirken, hükümetin önceliği hala müteahhitler
olmakta, verimsiz ve işlevsiz inşaat işleri, yol ve köprü yapımı için toplumun
kaynakları çarçur edilmektedir. Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon arttı Avrupa İstatistik Ofisinin (Eurostat)
açıkladığı nihai verilere göre, 19 üyeli Euro Bölgesi’nde Kasım ayında yıllık
enflasyon %0,6 olarak ölçüldü.
AB’de bu dönemde en yüksek yıllık enflasyona sahip ülkeler
yüzde 1,7 ile Belçika, yüzde 1,6 ile Çek Cumhuriyeti ve yüzde 1,5’le de
Avusturya olarak kaydedildi. ABD’nin borcu milli gelirden fazla ABD’nin yıllık
18,5 trilyon dolarlık milli gelirine karşın özel sektör hariç 19,9 trilyon
dolar borcu var. ABD Hazine Bakanlığı verilerine göre, Aralık 2016’da dünyanın
en büyük ekonomisinde kişi başına düşen borç 61 bin dolardan fazla bir miktara
denk geliyor. Ülkenin borcunun en büyük kesimini yaklaşık 14 trilyon dolarla
kendi vatandaşına, eyalet yönetimlerine, bankalara, sigorta şirketlerine,
yatırım fonlarına, emeklilik fonlarına ve merkez bankası Fed’e olan borçlar,
gerisini ise (6 trilyon dolar üzeri) elinde ABD tahvil ve bonosu tutan yabancı
ülkelere olan borçlar oluşturuyor. FED Faizi arttırdı Fed’in iki gün süren
toplantısı sona erdi. Fed faizleri 25 baz puan yükseltti. Fed 2017 yılında 3
faiz artırımı beklediğini açıkladı. Uluslararası piyasalarda dolar/TL kuru ise
yeniden 3,50’nin üzerine çıktı. Karar öncesi dolar 3,46 seviyesindeydi. Emekli
ve memurlara 30-40 liralık zam(!) Euro bölgesi enflasyonu %0,6 arttı FED 2017 yılında 3 faiz artırımı
yapma kararı aldı
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html