• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Ekoloji

Düşmanlık Kurdistan’ın İnsanına, Dağına, Taşına, Toprağına

Yayınlayan Lekolin
17 Haziran 2021
Kategori: Ekoloji, Makaleler
271 14
A A
Düşmanlık Kurdistan’ın İnsanına, Dağına, Taşına, Toprağına
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Kürt halkı ve Kurdistan coğrafyası faşist TC devletinin her biçimde ve her yerde hedefindedir. Faşizm o kadar derinleştirilerek yürütülmektedir ki TC tarafından her an her yerde insan yaşamına kast edecek, doğaya müdahale edecek biçimde kendisini örgütlemiştir. Bir buçuk aydan fazla bir süredir Kurdistan gerillaları medya savunma alanlarında ve faşizmin var olduğu her yerde Türk çetelerine karşı fedai tarzda, yaratıcı savaş ve gerilla taktikleri ile yoğun bir saldırı ve savunma savaşı yürütmektedirler. Tabi bu savaş neredeyse yarım asırdır sürdürülmektedir yani yeni olan bir şey değildir. Yeni olan özel savaş olarak kullandıkları taktikler, yöntemler, tekniklerdir.

Kırk yılı aşkındır Kurdistan gerillaları yürüttükleri özgürlük mücadelesinde çok büyük bedeller vererek önemli deneyim ve tecrübeler kazanmışlar, büyük başarılar, kazanımlar yaratmışlardır. Yani faşist, ahlak tanımayan, kuralsız, pervasız düşman karşısında bu amansız savaşta her gün yeniden güçlenerek çıkmışlardır. Ve aslında bununla varlığını koruyabilmişler, büyümüşler, güçlenmişlerdir. Kürt halkıda Kurdistan dağları gibi asi, heybetli, eğilmez, yenilmez gerillalarıyla, aslında kendi evlatlarıyla varlığını sağlamış, güçlenmiş ve özgürlük mücadelesinin temel değerleri haline gelmişlerdir. Düşmanın bütün saldırılarına, irade kırma, onursuzlaştırma savaşlarına rağmen halk kendinden bir parça olan gerillalarına her zaman sahip çıkmıştır, yanında durmuştur, mücadeleyi en zor koşullarda bile yürütme yolunda olmuştur. Özellikle kadınlar, analar kendi kanından, canından olan evlatlarının dağda, zindanda, savaşta, açlık grevinde yani mücadelenin en zorunlu anlarında hep yanlarında olmuşlardır. Bu anlamda gerçekten Kürt halkının, gençlerin ve kadınların, anaların emeği çok büyüktür ve tartışmasızdır. Tabi içinden geçtiğimiz yeni mücadele süreci açısından bu emeği sahiplenmenin, arka çıkmanın her dönemden daha fazla olması gerektiğini de hatırlatmak gerekir ki zaten bu halkımız tarafından bilinen bir durumdur. 

Yine bu savaşta özellikle amansızca yürütülen gerilla direnişinin yanında, Kürdistan doğası da yoğun bir mücadele içerisindedir. Bu savaş o kadar çirkin bir hal almış ki medya savunma alanlarında günde 450 ton ağaç kesmekten tutalım, Dersimde orman yakmalara kadar, Kobanede akarsuların önünü kesip bütün bir coğrafyayı, insanları susuz bırakmaktan tutalım da hayvanlara bomba bağlayıp gerillanın kaldığı yerlere gönderip patlatmaya kadar ahlaksızca ilerlemiştir. Düşmanlık Kürtlerin dağına, taşına, ağacına kadar vardırılmış. Aslında biliyoruz Kürt özgürlük gerillasıyla yürüttükleri bu savaşta bekledikleri sonucu alamayınca artık önüne ne geldiyse, kim çıktıysa hıncını ondan çıkarmakta bu düşman. Bütün bunlar tabi ki özel savaş yöntemleridir. Düşman kirli özel savaş planlarıyla ormanları yakarak, ağaçları keserek, her gün kimyasal silahlarla toplumun yaşam yerlerine veya buralara yakın yerlere saldırarak insanları evinden, yurdundan emekte. Bütün bunlar karşısında insanlar, toplum ne yapacağını biliyor aslında. Bu yaşananları durdurmanın tabi ki yolları vardır. Başta var olan sistemi kabul etmemek red etmek gerekiyor. Bu toplumu yöneten partilere, şahıslara karşı yüksek sesle yeter demeleri gerekiyor. Özellikle gençler korkusuzca hesap sorabilmeli, bu vatan bizim öyle peşkeş çekemezsiniz talancılara diyebilmeli. Bunun PKK ile PKK yandaşlığı ile de bir alakası yok bu da iyi anlaşılmalı. Yani yaşadığın yer, evin, toprağın elden gidiyor. Sen kalkıp toprağının, yaşadığın yerin, evinin, köyünün talan edilmesine karşı çıkacaksın kimse bunun için sana suçlusun diyemez çünkü bu istediklerin senin en doğal insani hakkın. Size, sana zulüm yapılıyor köyünden sürülüyorsun, sana, size yabancı, yaşayamayacağın hatta ekonomik olarak geçinemeyeceğin, nefes alamayacağın şehirlere göç etmen dayatılıyor. Sen, siz sadece buna karşı çıksanız , bu gerekçelerle ayaklansanız bile bu hükümet geri adım atmak zorunda kalacaktır.

Güney Kürdistan da Türkiye devletinin saldırılarından dolayı köylerin yüzde ellisi, altmışı boşaltılmış durumdadır. Güzelim cennet gibi köyler insanları olmadan virane gibidir. İnsanları da aslında köylerinden uzakta bê çare, yetim, kimsesiz gibidirler. Kendi köyünde kalıp yaşayabilse şehir denen uygarlığın canavarına yem olmaktan kurtulacak. Köyünde kalsa hayvan besleyebilecek, bahçe ekebilecek, havası, suyu zaten temiz ve doğadan gelmekte yani hiçbir şeye ihtiyacı olmadan derler ya bê minet yaşayacak, geçinip gidecek.

Ama yok hem faşist, soykırımcı, Kürt düşmanı, doğa düşmanı Türk devletinin ve çetelerinin yolunu açacaksın saldırtacaksın, işgal edilmesine yol açacaksın bununla da kendi insanını yersiz, yurtsuz bırakacaksın. Hem vicdanı olanların, insanlığın utanç duyacağı ahlaksız, ölçüsüz bir biçimde vatan dediğin yerin doğasının talan edilmesine, yakılıp yıkılmasına göz yumacaksın sonra da ben hükümetim, devletim, toplumun yöneticisiyim diyeceksin. Bunu hiçbir Kürt insanı kabul etmez. Sen geleceğe miras bırakıyorsun. Bir 50 ya da 100 yıl desek çok uzak bir tarih olur.  Bu gün bile bir yaşında çocuk büyüyüp 20 yaşına geldiğinde yani 20 yıl sonra bu günlerde yaşanan tarihi örenip bildiğinde bu hükümet hakkında neler düşünür. Bıraktığınız miras ne olacak geleceğe.

 Toplumumuz da şunu bilmeli gelecek yarınlarda çocuklarının, torunlarının büyüyüp kendilerini lanetlememelerini istiyorlarsa bugün üzerlerine düşen görevleri var. Bu görevlerini yerine getirmeliler. Özellikle düşmanın ekonomik, sosyal, siyasal, toplumsal, askeri kısaca yaşamın her alanda kuşatmasına bugünden sonra arık dur diyebilmeliler. Her yanının düşman güçleriyle sarılı Güney Kurdistan da artık işgalcilerin kendilerine yaşam alanları bulamamaları gerekir. Özel savaş taktik ve yöntemleri karşısında kendi toplumsallığımızı korumalıyız, coğrafyamıza sahip çıkmalı, atalarımızın kemiklerinin yattığı topraklarımızdan düşmanın ayaklarını kesmeliyiz. En azından bunu gelecek nesillerin bizleri onurla, gururla ansın diye yapabilmeliyiz.

Solin Bahar

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: coğrafyaDoğadüşmanlıkfaşistKürdistanTürk Devleti
Önceki yazı

KDP “Çöktürme Planın” Önemli Parçası

Sonraki Haber

Deniz’e Sıkılan Kurşunun Anlattıkları

Benzer Haberler

Kürt Halkı PKK’yle Büyük Ulusal Ve İnsani Değerler Kazandı
Makaleler

Kürt Halkı PKK’yle Büyük Ulusal Ve İnsani Değerler Kazandı

21 Mayıs 2025
Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş
Makaleler

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş

15 Mayıs 2025
Önder Apo’nun Yeni Yaşam Çizgisi Üzerine
Makaleler

Önder Apo’nun Yeni Yaşam Çizgisi Üzerine

10 Mayıs 2025
Sonraki Haber
Deniz’e Sıkılan Kurşunun Anlattıkları

Deniz'e Sıkılan Kurşunun Anlattıkları

Öne Çıkan Yazılar

  • KDP/Barzani Ailesi Kürdistan’ı Kendi Mülkü Ve Kürt Halkını da Köleleri Gibi Görüyor

    KDP/Barzani Ailesi Kürdistan’ı Kendi Mülkü Ve Kürt Halkını da Köleleri Gibi Görüyor

    505 Paylaşım
    Paylaş 202 Paylaş 126
  • Suriye’deki Son Saldırıların Perde Arkası- ÖZEL HABER

    534 Paylaşım
    Paylaş 214 Paylaş 134
  • Kürt Halkı PKK’yle Büyük Ulusal Ve İnsani Değerler Kazandı

    510 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • MİT ve Parastin’dan Askeri ‘Tek Vücut’ Hattı- HABER ANALİZ

    547 Paylaşım
    Paylaş 219 Paylaş 137
  • MİT’ten HTŞ’ye Yeni Talimatlar – ÖZEL HABER

    526 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 132

Önerilenler

KDP/Barzani Ailesi Kürdistan’ı Kendi Mülkü Ve Kürt Halkını da Köleleri Gibi Görüyor

Kürt Halkı PKK’yle Büyük Ulusal Ve İnsani Değerler Kazandı

Suriye’deki Son Saldırıların Perde Arkası- ÖZEL HABER

KDP Ambargosu Altındaki Maxmur’a Irak Ablukası

MİT’ten HTŞ’ye Yeni Talimatlar – ÖZEL HABER

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç