KDP KÜRTLERİN KATİLİNE SEVDALI!

AKP ve Erdoğan ile kader
birlikteliği yapmışçasına KDP,  aynı
zihniyeti taşıdığı Erdoğan ve AKP çetesi gibi Kürt özgürlük değerlerine
saldırmakta, AKP’nin katliamlarını desteklemeye devam etmektedir. KDP ve
Barzani ailesi zor ve baskı ile elde ettiği siyasi, askeri ve ekonomik
imkanları Kürt halkına karşı bir koz olarak kullanmakta ve Erdoğan çetesi gibi
kaos ve kriz ile beyliğini devam ettirmeye çalışıyor.

KDP-Barzani, Güney
Kürdistan’da yaratmış olduğu parçalanmışlığı, siyasi ve ekonomik krizden
kendisini kurtarmak için AKP gibi sanal gündemler yaratıyor. Türk devleti
Cizre, Sur, Nusaybin ve Silopi gibi yerlerde katliamlar yaparken boş durmayan
KDP-Barzani, katliamları kınayacağı yerde “Bağımsız Kürdistan tartışması gibi
suni gündemlerle AKP’nin katliamlarının üzerine yağ sürerek ortamı daha da
bulandırmaya çalışmaktadır. KDP-Barzani, “Bağımsız Kürdistan tartışmalarının
arkasını dolduracak herhangi bir icraata ise henüz girişmiş dahi değildir.

Zira geçen yıl KDP
Şengal’i çetelere bırakmadan öncede aynı teraneleri KDP Başkanı Mesut Barzani
yapmış, ardından Şengal’i çetelere bırakmış, Maxmur ve Hewlêr’i de PKK
gerillaları sayesinde elde tutabilmişti. Şimdi aynı Barzani ENKS çeteleri ile
Rojava’da yarattığı onca tahribat ve yıkımdan sonra kaybettiği itibari geri
almak için Rojava ve Suriye için federasyondan bahsetmektedir. Aynı KDP Türk
MİT’inin bombaladığı Kerkük-Yumurtalık boru hattı için PKK ve özgürlük
güçlerine pervasızca saldırılarda bulunmuş, Türk devletinin Rojava üzerindeki
saldırı ve tehditlerine karşı gıkı bile çıkmamıştır.

KDP AKP’ye Hangi Amaçla Para Verdi?

Türk devleti ve KDP
arasındaki bu kirli iktidar oyunu için KDP bir yandan Güney Kürdistan’da siyasi
ve askeri krizin derinleşmesine sebep olurken, diğer yandan Erdoğan ve AKP
faşizmine desteğini devam ettirip Kuzey Kürdistan’daki katliamların devam
etmesi adına siyasi ve ekonomik desteğini sürdürmektedir. Bu yardımın bir
sonucu olarak son günlerde kamuoyuna yansıyan “Türk devleti Güney Kürdistan’ın
paralarına el koydu söylemine rağmen ne bir açıklama yapmakta nede bir tepki
vermektedir. Yeri gelmişken sormakta fayda vardır, sahi bu paralar kime ait? Ne
zaman ve hangi amaçla Türk devletine verildi? Bu sorunun cevabı ne olursa
olsun, KDP tek kelime ile bu paraları AKP ve Erdoğan çetelerinin kendi
iktidarlarını güçlendirmek ve Kuzey Kürdistan’daki direnişe karşı kullanmak
için verdiği açıktır.

Tüm bu gerçekliklere
rağmen hiçbir ahlaki ve siyasi ölçü tanımayan KDP’nin bu kirli ilişkilerini
sürdürmesi başta Kürt halkının geleceğinin karartılmasında önemli bir rol
oynayacaktır.  Kürtlerin bu kirli ittifak
ve açık düşmanlığını görmezden gelmesini beklememek lazım. KCK yöneticileri ve
Kürt Özgürlük Hareketi, yapıcı bir şekilde eleştirilerini yapmakta ve KDP’nin
içinde olduğu yanlış yoldan dönmesi için çağrı yapmaktadır. Bunu yapıp
yapmaması KDP’ye bağlı ama “Yavuz hırsız misali hem en kirli ilişki ve
Kürtlerin düşmanları ile bir sevdalılık havasında çıkarlarını esas alan bir
politikaya kimsenin onay vermesini beklenemez. Kürtler kendini savunmak ve
ulusal değerlerini bütünleştirmek için tarihin emrettiği gibi bir yürüyüşü
devam ettirecektir. Bunun önünde duran yıkılacak, arkasında kalansa tarihin çöp
sepetine gidecektir.  

KDP-AKP Faşizminin Can Simidi!

Dünyada NATO ve stratejik
ortak dediği ABD dahil TC’nin kirli ve otoriter yapısından kaynaklı bir
uzaklaşmayı ve karşıtlığı olurken, can simidi gibi KDP TC’ye yöneliyor.
Ortadaki bu destek yakınlaşmanın arka planında KDP’nin kirli pazarlıkları,
halkın değerleri üzerine yasadışı bir şekilde yapmış olduğu anlaşmalardan ileri
geldiği açıktır. Ancak en kirli ve en yozlaşmış olan politikaların dahi bir
sınırı olduğu düşünülürse, KDP ve TC ortaklığının üzerinde anlaştığı tek
noktanın, Kürt Özgürlük değerlerine karşı düşmanlıkları ortada bariz bir
şekilde görülüyor.

Konunun öneminden
kaynaklı son birkaç yıldır bu iki kirli gücün ortaklaştığı birkaç noktaya
bakmakta yarar vardır. En başında AKP-KDP ya da Erdoğan-Barzanî, PKK ve onun
temsil ettiği değerleri ortak düşman olarak görüyor! Ne zamanki TC ve AKP
çetesi Kürt halkına karşı katliamlar yapmaya başladı, KDP’ninde saldırı ve tehditleri
artmaya başladı-başlıyor. Bu düşmanlığın altında şüphesiz ideolojik çelişkiler
olsa da, dışa bağımlı ve KDP’nin kuruluş amacı ile bağlantısı vardır. 1992’den
sonra Çiller-Güreş-Ağar çetelerinin en ön saflarında savaşan KDP oldu.
Bamerne-Kanimasi, Zaxo gibi Türk işgal kuvvetleri o dönemin PKK karşıtlığı
temelinde KDP’nin yerleştirdiği noktalardır ve hatırlatmakta fayda vardır.

KDP Cizre Katliamını Sevinç Naraları İle
Karşıladı!

Tarih tekerrür mü ediyor,
dedirircesine yine aynı şey söz konusu. AKP çeteleri Cizre’de yüzlerce Kürt
gencini-kadın ve çocuğunu katledip benzin döküp yakarken,  bir tek kınamayı bile yapmayan KDP adete
sevinç naraları atarak “PKK Cizre’den çıkartıldı manşetleri attı. Aynı Cizir ki,
Güney halkının Saddam zulmünden kaçışta her şeyini can siper ederek evini
barkını ve bir tas çorbasını Güney’den gelenlerle paylaşmıştı.

Devam edersek, bu iki
gücün ortaklığı başka bir nokta ise PKK’yi güney Kürdistan’dan çıkarmak,
Kuzeyde AKP endeksli bir siyasi oluşum sağlamak, Rojava’da Kürt Halk Önderliği
Abdullah Öcalan’ın düşünceleri etrafında bir oluşumun oluşmaması için ortak
konsepte gitmek. Bu ve benzeri kirli ilişkiler için başta DAIŞ canileri olmak
üzere ortak destek sunmak, ambargo,kanal ve duvarlar örmek ve baskılarla Rojava
halkını demorkarit özerk yönetime karşı kışkırtmak ve kaçırtmak. Oldukça büyük
bir imha planı çerçevesinde hareket eden bu iki güç her türlü özel savaş
aygıtlarını en kirli ve ahlaktan yoksun bir şekilde kullanmaktadır. 

KDP Kürtlerin Katiline Sevdalı!

Kürt halkı için kader
tayin edici olan bu süreçte “gemi su almaya başladığında ilk kaçan fare olur
misali KDP bu kaos ve çatışma ortamında yasadışı yöntemlerle iktidarını
sürdürmeye ve ekonomik olarak ta ceplerini doldurmamın telaşı içinde. Bu
komplo, işbirlikçiliğin KDP’yi kurtaracağını düşünmek için aklını yitirmek
gerekir. “Irak’ın kuzeyinin oluşmasında hata yaptık, Suriye’nin kuzeyinde böyle
bir oluşuma izin vermeyeceğiz sözleriyle algı yönetme çabasında olan Türk
devlet yetkililerinin algılara hitap yöntemleri de gayetle basit kaçmaktadır.
Bir de farklı bir açıdan bakalım, Türk devleti-AKP çetesi, Bakurê ve Rojava
Kürdistan’a saldırırken, Barzani’nin kaşına gözüne hayran olduğu için de ilişkilenmiyor.
Onu en kirli şekilde kullanarak, “yerel maşası kılmaya ve her türlü maddi
imkânlarını kullanmak için faydalanıyor. Yani ortada bir dostluk falan yok, bir
kirli ilişki ve ortak gasp edilen değerler vardır.

Delil Dicle

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org –
www.lekolin.net – www.lekolin.info – www.navendalekolin.com

0

21

:” ”

:””

” “,” ”

:” ”