• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

Toplumsal Olgu Ve Mücadele Diyalektiği

Kapitalist modernite güçleri paradigmasal olarak ciddi bir tıkanma gerçekliğini yaşamaktalar. Kendi sapkın dünya görüşlerini nobran ve şiddet dolu bir anlayışla toplumlara dayatmaktalar ve bu eksende dünya düzenine müdahaleler gerçekleştirmekteler.

Yayınlayan Lekolin
10 Aralık 2024
Kategori: Makaleler
265 20
A A
Toplumsal Olgu Ve Mücadele Diyalektiği
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Tarihi günler yaşıyoruz. Her ne kadar kimi yazar ve düşünürler içinde bulunduğumuz zamanı birinci dünya paylaşım savaşı süreciyle kıyaslasa da özünde çok farklı bir süreç yaşadığımızın düşüncesindeyim. Geçmiş ve tarihsel süreçler göstermiştir ki, olguları tek başına ele alarak bir durumun tespitine gitmek sakıncalı ve eksikliklerle dolu birtakım analizlere bizi götürür. Halkların tarihsel mücadele geleneği öğretici derslerle doludur. Mücadele tarihi an be an, soluk soluğa direniş ve derslerle doludur. Yeter ki ders çıkarmasını bilelim. Toplumları bugüne getiren dinamizm içinde yaşadığı değerler mücadele ve direniş geleneğidir.

Toplumsal olguların ilişkilerini, etkileşimleri ve değişimleri incelerken, toplum bilimlerine ve diyalektik bağa-tez-antitez –senteze- dayalı gelişim yasası en aktif biçimde uygulamak durumundayız. Nesnel gerçeklik yasalarını, olay ve olguları tanıma, doğru bir tespite varıp çözümleyebilme veya doğru bir bilgi kuramına ulaşabilmek için geliştirilen araç ve yöntemler önemlidir. Tüm fenomenleri nedensellikleri ve zorunlulukları açısından içerisine girilen her türlü etkinlik bir yöntemi gerekli kılar. Aynı zamanda ele alınan herhangi bir konunun zihinsel muhakemeye tabi tutularak farklı boyutlarını ortaya çıkarma girişimi da sağlam analizler yapmamıza güçlü zeminler sunar.

Toplumsal gerçekliğin kendine has nesnel yasaları vardır. Önder Apo bunu ‘toplumsal gerçeklikler inşa edilmiş gerçekliklerdir’ biçiminde ifadeye kavuşturdu. Toplumsal süreçler ve gelişim dinamizmi insan zihninin ötesinde epistemolojik verileri olsun olmasın, kendini var edip sürdürme süreci içinde var ederler. Toplumsal var oluş ve yok oluş arasındaki bu süreç içerisinde gelişen hareket ve mücadeleler toplumun kendi iç yasaları temelinde vuku bulurlar.

Toplumsal oluşum, gelişim ve çelişkiler karşısında mücadele güçleri arasında ki karşılıklı aksiyonlar, zihinsel ve düşünsel yetkinlik belirleyici rol oynar. Kısacası, toplumsal mücadele olgusu ve sahadaki nesnel gerçekler var oluşu vücuda getirme potansiyelini oluştururlar. Hiçbir varlık kendiliğinde var olup yok olmadığına göre toplumsal mücadele ve dinamizmde kendiliğinden var olup yok olmaz. Doğada bulunan tüm canlı ve cansız varlıkların olduğu gibi toplumsal gerçeklerin de oluşum ve kendini sürdürme yasaları vardır. Toplumsal yasalar doğa yasalarına benzemezler, doğa yasaları inşa edilmezler fakat toplumsal yasaların inşa olgusuyla bire bir bağı vardır. Bu nokta önemlidir. Bu noktada bilmeye yönelik insanın içerisine girdiği çaba, arayış ve mücadeleler tarihi öğretici derslerle doludur. Tüm analizler gösteriyor ki, kapitalist moderniteyi doğuran tüm veriler artık işlemez ve sorun çözemez durumdadır ve bu sistemin çöküşü, yeni bir sistemin oluşumuna kaynaklık etme potansiyeli oluşturmaktadır. Bu kendiliğinde olmayacaktır, ancak doğru mücadele araç ve yöntemleri kullanılarak bu sonuca gidilebilinir.

Suriye genelinde ve son Halep saldırısıyla başlayan olayları çözümlemeye tabi tutarken bazı noktalardaki öğretici yönlerini gözden kaçırarak analiz yapmak bizi kimi yanlış sonuçlara götüreceğini bilmek gerekiyor. Bu noktada çok hassas ve itinalı yaklaşmak önem arz eder. Her şey tolerans kaldırır ama böylesi kritik süreçler tolerans kaldırmaz. En küçük bir hatalı değerlendirme ve analiz büyük felaket ve kayıplar getireceğini unutmamak gerekir. Mücadelenin iki ana bakış açısını ve eksenini düşünsel sistematiğimizde olduğu gibi diyalektik-bilimsel yöntemlerle mücadele pratiğimize de uyarlamak zorundayız. Yanlış analiz yanlış tutuma, yanlış tutum da yanlış pratik mücadelelere götürür ki, bu iki temel yöntem anlayışını oluşturmaktadır. Bu temel noktalarda diyalektik katı kurala işlemek durumundadır.

Kapitalist modernite güçleri paradigmasal olarak ciddi bir tıkanma gerçekliğini yaşamaktalar.  Kendi sapkın dünya görüşlerini nobran ve şiddet dolu bir anlayışla toplumlara dayatmaktalar ve bu eksende dünya düzenine müdahaleler gerçekleştirmekteler.  Somut olay ve olguları ele aldığımızda bu gerçekliğin yöntem olarak yaygın bir şekilde kullanıldığını görmemek körlük olacaktır. Ellerindeki teknik ve teknolojik araçları da kullanarak kendi düzenlerini dayatmaya çalıştıkları gelişimler gösteriyor ve bunun en açık örneği de Israil’in Gazze ve Lübnan da, TC devletinin de Kürdistan, Ermenistan ve Suriye’de her tur uluslararası ve savaş hukukunu da çiğneyerek sivil, kadın ve çocuk demeden yaptıkları saldırılarla ortadadır.

Toplum, mücadele ve insan birbirinden kopuk ele alınamaz üç temel husustur. Dogma ve klasik şablonlara dayanarak toplumsal oluşum, gelişim ve süreçler doğru anlaşılamazlar. yaşanılan toplumsal çelişkileri ve mücadeleyi incelemek, olay ve olgular arasındaki neden, zorunluluk ve sonuçlarıyla izah ediş tarzının bilimsel ifade edilişi ile anlamlı sonuçlara bizi götürebilir. Nesnel gerçekliğe objektif bir bakış açısıyla yaklaştığımızda mücadele ve saha gerçekliği doğru anlaşılır olur. İçinde bulunduğumuz süreç ve mücadele pratiği de ancak bu temelde anlaşılır olacağını düşünüyorum

Bugün mücadele sahası tüm nesnel gerçekliği ile sürekli bir devinim ve hareketlilik içerisindedir. Önemli olan bu hareketlilik sürecinde meydana gelen karşıtlık ve çelişkileri mücadeleye doğru kanalize etme gücünü göstermektir.  Tüm saha güçlerinin ortak bir mücadele perspektif ve eylem ilkesi temelinde bir gelişim ve hareket tarzına kavuşturmak zamanın ruhunu anlamakla eş anlamlı olandır. Çünkü düşünsel, pratik, eylemsel ve yöntem bir bütünsellik arz eder. Bunu yapacak olanda mücadelenin örgütlü öncülüğüdür.

Harun ŞIKAKİ

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: 3.Dünya SavaşıHalepHALKLARHegemon güçlerKapitalist ModernitekurdistanmucadeleÖnder APOORTADOGU
Önceki yazı

Başûrê Kurdistan’ın Rojava Devrimine Karşı Tutumu Nedir?

Sonraki Haber

DAIŞ, TC Eliyle Yeniden Canlandırıldı- ÖZEL DOSYA

Benzer Haberler

Kürt Sorunu Çözülmeyene Kadar Sol Gelişmez
Makaleler

Kürt Sorunu Çözülmeyene Kadar Sol Gelişmez

25 Nisan 2025
Önder Apo’nun Çağrısı Ve Tişrin Direnişi
Makaleler

Önder Apo’nun Çağrısı Ve Tişrin Direnişi

16 Nisan 2025
Apocu Fedailiğin Özü: Direniş Tünelleri
Makaleler

Apocu Fedailiğin Özü: Direniş Tünelleri

14 Nisan 2025
Sonraki Haber
DAIŞ, TC Eliyle Yeniden Canlandırıldı- ÖZEL DOSYA

DAIŞ, TC Eliyle Yeniden Canlandırıldı- ÖZEL DOSYA

Öne Çıkan Yazılar

  • PKK 12. Kongresi Başarıyla Gerçekleştirildi!

    PKK 12. Kongresi Başarıyla Gerçekleştirildi!

    511 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • MİT’in Suriye Çölüne Geçirdiği DAIŞ’lilerin İsimleri- ÖZEL HABER

    509 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 127
  • Önder APO: Çözüm İçin Kürt-Türk İlişkileri Tarihsel Olarak Anlaşılmalı

    525 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 131
  • Tüm Egemen Güçlerin Politikalarını Şekillendiren Enerji Rekabet Alanı: Doğu Akdeniz!

    523 Paylaşım
    Paylaş 209 Paylaş 131
  • MİT Korucuları Başur Kürdistan’a Geçiriyor- ÖZEL HABER

    524 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 131

Önerilenler

PKK 12. Kongresi Başarıyla Gerçekleştirildi!

MİT’in Suriye Çölüne Geçirdiği DAIŞ’lilerin İsimleri- ÖZEL HABER

Önder APO: Çözüm İçin Kürt-Türk İlişkileri Tarihsel Olarak Anlaşılmalı

Tüm Egemen Güçlerin Politikalarını Şekillendiren Enerji Rekabet Alanı: Doğu Akdeniz!

MİT Korucuları Başur Kürdistan’a Geçiriyor- ÖZEL HABER

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç