• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

Yeni Kürt Mücadele Kimliği

Yayınlayan Lekolin
20 Aralık 2022
Kategori: Makaleler
281 3
A A
Yeni Kürt Mücadele Kimliği
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

”Bölgede faaliyet gösteren Uluslararası güçlerle yapılan ikili, zaman zaman üçlü görüşmelerde, üstü kapalı tehditlerle karşı karşıya kaldı. İçeriği daha çok Türk Devletinin işgal kartı olan bu tehditlere ve istenilen tavizlere karşı kararlı bir duruş sergilendi. Kürtlerin 21.yy’da Ortadoğu’nun en önemli gücü olduğu işte tam olarak bu görüşmelerde alınan kararlar ve gösterilen kararlılıkta açığa çıktı.”

Rojava devrimi, bugünü ve yarınını demokratik toplumsal normlarına göre inşa etmek için topraklarını, hayatlarını ve kazanımlarını korumaya yönelik bitmek bilmeyen bir direniş ve savaş pratiği ile geçirdi. Bu zorlu sürecin son zamanlarına baktığımızda da, elde edilen kazanım ve kimliğini korumaya yönelik eşi benzeri görülmemiş bir iradenin toplumun her kesimi ve kurumlarında çıktığını rahatlıkla görmekteyiz.

Acımasızca gelişen son saldırılar bu iradeyi ve kararlı duruşu kıramadı, hatta düşmana geri adım attırdı. Avazı çıkıldığı kadar haykırılan ‘’İşgal Kara Operasyon’’ tehdidini kırmış, düşmanı kendi kabuğuna hapsetmiştir. Zaman zaman sınır hattında yapılan top atışlarına da, Suriye Demokratik Güçleri tarafından Meşru Savunma kapsamında karşılık verdi. Askeri ve savunma gücü olarak kendini kanıtlayan, daha doğrusu gelişen saldırılara karşı net bir tavır sergileyen Suriye Demokratik Güçleri, mücadelenin daha da önem kazanacağı siyasi ve diplomasi döneme geçiş yaptı.

Bölgede faaliyet gösteren Uluslararası güçlerle yapılan ikili, zaman zaman üçlü görüşmelerde, üstü kapalı tehditlerle karşı karşıya kaldı. İçeriği daha çok Türk Devletinin işgal kartı olan bu tehditlere ve istenilen tavizlere karşı kararlı bir duruş sergilendi. Kürtlerin 21.yy’da Ortadoğu’nun en önemli gücü olduğu işte tam olarak bu görüşmelerde alınan kararlar ve gösterilen kararlılıkta açığa çıktı.

2018 Efrin ve 2019 Serekaniye/Gire Sipi süreçlerinin bölge güçleri tarafından nasıl tuzaklandığının dersleri çıkarılmıştı. Bu diplomatik ve askeri görüşmelerde, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi 2022 yılında işgalci Türk Devletine bir karış dahi toprak verilmeyeceğinin hatta kaybedilen koprakları geri almak için her yeri savaş alanına çevirme kararlılığını gösterdi. Bu taviz vermeyen kararlılık, başta Uluslararası Koalisyon Güçleri olmak üzere, Rusya, Suriye ve İran gibi küresel güçler ile yürütülen görüşmelerin seviyesini ve ciddiyetini belirleyen en önemli etken oldu.

İşgalci Türk Devletinin bölgeyi yıpratması, kaos ortamı oluşturması ve insani yaşam yerlerini vurulması, Suriye Demokratik Güçlerinin yürüttüğü başarılı siyasi ve askeri hamleleriyle birleşince diplomatik ve siyasi dengeler Suriye Özerk Yönetiminin eline geçmiş oldu. Şimdiye kadar, Uluslararası güçlerin tavsiyelerine ve planlamalarına uyan pozisyonu; bölge politikalarına hakim, tavsiye veren ve gerektiğinde yaptırım uygulayan duruşa çevirdi. Tüm dünya bunu çok iyi biliyor. İşgalci Türk Devletinin bölgeye girmesiyle, 60.000’e yakın DAİŞ teröristin ve ailelerinin firar etme planlamaları, birbirine çok yakın bir politikadır. Keza bu saldırılarda da, DAİŞ’li çetelerin tutulduğu cezaevleri ve ailelerinin kaldığı kamp, kaçmaları için defalarca vuruldu. Bu durum TC/DAİŞ arasındaki güçlü işbirliğini bir kez daha tüm dünya nezdinde kanıtlanmış oldu.

Tüm dünyanın en büyük endişesi, 2012’den başlayıp ortalama 2020 tarihlerine kadar DAİŞ terör örgütünün tüm dünyada radikal islam ideolojisi ile yaptığı terör saldırılarının tekrardan kendi topraklarına gelmesidir. DAİŞ terör örgütünün son kalıntıları, doğduğu ve büyüdüğü topraklarda yenen QSD’nin kontrolünde. Onbinlerce terör örgütü üyesi ve ailesi, gerek hapishanelerde gerekse kamplarda Suriye Demokratik Güçlerinin denetiminde. Aslında bu ikilemden şu sonuçta çıkabilir. Tüm dünyanın en büyük endişesi ve korkusu, Türk Devletinin terör örgütü olarak tanımladığı Suriye Demokratik Güçlerinin sağlıklı bir biçimde hayatlarının devam etmesine bağlı.

Fakat burada son derece tutarsız ve iki yüzlü politikaların çıktığını da görmekteyiz. Bir yandan hiç bir şekilde minnet edilmeye muhtaç olmayan, fakat DAİŞ ile mücadelede verilen çok büyük bedellerden kaynaklı saygı duyulması hak edilen bir gerçeklik vardır ki buda tüm dünyayı etkileyen önemli bir vicdani sorumluluktur. Diğer yandan tüm uluslararası güçlerin çok net tavır sahibi olunması gerekirken, sadece bir kaç meclis kürsüsü konuşmasıyla yetinilen bir işgal hareketi görmezden geliniyor. 2014/2015 yıllarında DAİŞ’in ilk saha yenilgisini aldığı ve tüm dünyanın sempatisini kazandığı Kobani, neredeyse İşgalci Türk Devleti tarafından yerle bir edilmek istendi. Bunu yaptığı sayısız saldırılarla gösterdi.

Zihni ve pratiki olarak DAİŞ ve ondan daha tehlikeli güçlerden beslenen Türk Devletinin, tüm dünyaya terör ihrac edecek yuvalar kurmasını engelleyen ve karşısında kararlı bir duruş sergileyen yine Suriye Demokratik Güçleri oldu. Merkezi Askeri Karargah ve Suriye Özerk Yönetiminden gelen ‘’Halkımızı ve bölgemizi sonuna kadar Savunacağız’’ açıklamaları Ortadoğu özelinde tüm dünya güçlerinin ön savunması gibi görünse de, yayılmacı Türk İşgalinin Osmanlı hayallerine vurduğu en büyük darbedir. Faşist Rejimin, Kürt katli ve Kürdistan seferleriyle seçimi etkileyecek askeri operasyonların gırtlaklarında kalarak nefessiz bıraktığı çok büyük bir lokmadır.

Geçmişte ne kadar kolaydı halbuki…

Kandil’e sefer çığırtkanlığı yap, oyları kap.

Siyasi partileri kapat, rakiplerini egale et.

İbrahim Tatlıses’ten bir kürtçe şarkıyla Kürt Sorununu çözdüğünü zannet.

Yeni Kürt mücadelesi kimliğinde taşlar yerinden oynamıyor, taşlar yeniden belirleniyor. Bugün Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim Modeli ve onun halk ordusu olan Suriye Demokratik Güçleri ortadoğu dengelerini belirleyen en önemli güç durumunda.

Bundan sonra ki tüm dengeler; İşgal planlamaları da, ittifaklar da, taktiksel veya stratejik işbirliği de Suriye Demokratik Güçlerinin duruşu ve kararlığı ile şekillenecek…

Ali KASIM

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: DAİŞEfrinİşgalci Türk DevletikandilKOBANIKürt Mücadele KimliğiOrtadoğuÖzerk YönetimSerekaniyeSuriye Demokratik GüçleriTC/DAİŞ
Önceki yazı

Demokratik Ulus Paradigması ve Komünalizm Halkların Tek Kurtuluş Yoludur

Sonraki Haber

Çöktürme Planı Çerçevesinde Kültürel Soykırım Saldırıları

Benzer Haberler

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş
Makaleler

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş

15 Mayıs 2025
Önder Apo’nun Yeni Yaşam Çizgisi Üzerine
Makaleler

Önder Apo’nun Yeni Yaşam Çizgisi Üzerine

10 Mayıs 2025
Kürt Sorunu Çözülmeyene Kadar Sol Gelişmez
Makaleler

Kürt Sorunu Çözülmeyene Kadar Sol Gelişmez

25 Nisan 2025
Sonraki Haber
Çöktürme Planı Çerçevesinde Kültürel Soykırım Saldırıları

Çöktürme Planı Çerçevesinde Kültürel Soykırım Saldırıları

Öne Çıkan Yazılar

  • Suriye’deki Son Saldırıların Perde Arkası- ÖZEL HABER

    Suriye’deki Son Saldırıların Perde Arkası- ÖZEL HABER

    511 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • KDP Ambargosu Altındaki Maxmur’a Irak Ablukası

    510 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • MİT ve Parastin’dan Askeri ‘Tek Vücut’ Hattı- HABER ANALİZ

    539 Paylaşım
    Paylaş 216 Paylaş 135
  • MİT’ten HTŞ’ye Yeni Talimatlar – ÖZEL HABER

    518 Paylaşım
    Paylaş 207 Paylaş 130
  • İnkar Siyaseti Tasfiye Edildi, Sıra Demokratik Toplum İnşasında

    549 Paylaşım
    Paylaş 220 Paylaş 137

Önerilenler

Suriye’deki Son Saldırıların Perde Arkası- ÖZEL HABER

KDP Ambargosu Altındaki Maxmur’a Irak Ablukası

MİT’ten HTŞ’ye Yeni Talimatlar – ÖZEL HABER

MİT ve Parastin’dan Askeri ‘Tek Vücut’ Hattı- HABER ANALİZ

Her Günümüz 15’ Mayıs Duyarlılığıyla Geçmeli!

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç