Kadının baharlaşmasını direnişle müjdeleyen 8 Mart’ı meydanlarda ‘Jin, Jiyan, Azadî’ şiarıyla kutlayan tüm kadınları selamlıyoruz. Kadının tanrıça özleriyle buluşmasının mimarı olan Önderliğimize minettarlığımızı belirtiyor, özgür kadın çizgisini canlarını feda ederek koruyan devrim şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Anılarına bağlılık temelinde mücadelelerini başarıya ulaştıracağımızın söz ve kararlılığını belirtiyoruz.
Emek, insanı insan yapan temel değerdir. Emeğin sömürüsü ise insanlığa vurulmuş en büyük darbedir. Bu anlamda emeğin sömürülmesi insanın insan olmaktan çıkarılması anlamına gelmektedir. Emeği sömürülen insan kendisine yabancılaşır, toplumuna yabancılaşır, özcesi köleleşir. Kapitalist modernist sistemin çarklarını döndüren ise artık sistematik bir hal alan bu kölelik gerçekliğidir. Kapitalist modernist sistemin temel dayanağı olan endüstriyalizm ve tekelci sermaye esasında insanı insan olmaktan çıkaran bu sistematik emek sömürüsü üzerinden yükselmiştir. Başta kadınlar olmak üzere çocukların ve bir bütünen toplumun emeğine göz diken tekelci sermaye sistemine karşı ilk başkaldıranlar ise taşıdıkları özgürlük özleri nedeniyle kadınlar olmuştur. Her ne kadar adı silindiği için verdikleri büyük direnişler tarihte anılmasa da, kadınlar her zaman için toplumun yaşayan özü olmayı başarmışlardır. 8 Mart’a kadar gelen süreçte kadınlar canları dahil her türlü bedeli göze alarak insanı insanlıktan çıkaran emek sömürülerine karşı hiçbir zaman sessiz kalmamış ve büyük mücadelelerin sahibi olmuşlardır. Devlet organıyla bütünleşen tekelci sermayenin buna cevabı ise her zamanki gibi katliam olmuştur. Bu anlamda 8 Mart devlet ve sermayenin kirli işbirliğini gözler önüne sererek, erkek egemenlikli sermayenin kadına dönük katliamcı zihniyetini teşhir etmesi açısından tarihi önemdedir. Kadınlar için 8 Mart; sistem çarklarında un ufak edilmeye karşın ateş çarklarından geçmeyi göze alarak öz benliklerini kazanma günü anlamına gelmektedir. 8 Mart erkek aklının kadına dönük zihniyetini görünür kılan direnişçi kadının sembolüdür. Bu temelde 8 Mart’ı direnişle karşılamak anlamına en uygun karşılık olmaktadır.
Bugün ise 8 Mart’ı gerçek anlamıyla buluşturan öncü kadın gücü Kürt Özgürlük Hareketi içinde şekillenen Özgür Kadın Hareketi olmuştur. Önderliğimizin; ‘’Kadın özgürlüğü özgürlük mücadelemizin en temel direğidir’’ belirlemesi elli yıllık mücadelemiz içinde kesinleşmiş ve Kürt Kadın Hareketini dünyadaki kadın mücadelelerine öncülük noktasına taşımıştır. Erkek egemenlikli yaşam ve zihniyete karşı özgür yaşamı savaşarak kazanma gerçekliğini somut hale getiren Özgür Kadın Hareketi YJA Star ile kadın mücadelesine yeni bir boyut kazandırmıştır. Kazanılan hiçbir değerin öz savunma olmadan korunamayacağının ifadesi olan YJA Star Kobanê’den Şengal’e başta Kurdistanlı kadınlar olmak üzere giderek Ortadoğu ve dünyadaki tüm kadınların umuduna dönüşmüştür. Otuzu aşkın yıldır direniş mirasıyla kadınlar için bir öz savunma modeli oluşturan YJA Star, katliamcı erkek zihniyetine karşı kadınların en büyük savunma gücü konumundadır. Bu anlamda evde, okulda, sokakta, meydanda yaşamın tüm alanlarında YJA Star’ın öz savunma bilinciyle hareket etmek önemlidir. Bu anlamda YJA Starlılaşmak evde, okulda, sokakta kadına dayatılan tecavüz kültürüne karşı direnişe geçmektir. Öz savunma bilinciyle donanmış kadın her gün katleden erkek zihniyetine karşı en büyük duruştur. Kadınların emeklerine, bedenlerine, ruhlarına ve yüreklerine sahip çıkabilmesinin yolu YJA Starlaşmaktan geçmektedir. Bu anlamda çağrımız tüm kadınlaradır, gelin özgür kadın çizgisinde YJA Starlaşarak yüceleşen kadınların yolunda hep birlikte yükselelim. Onların kadınlar adına yarattığı özgürlük değerlerine hep birlikte sahip çıkarak bu yüzyılın her anını kadın özgürlük anlarına dönüştürelim.
Önderliğimizin destansı bir çalışma olarak değerlendirdiği kadın özgürlük mücademiz beş bin yıllık eril zihniyetin tüm kodlarını çözerek kadınların ‘XWEBÛN’laşmasının yolunu açtı. Saralar’dan Zîlanlar’a, Bêrîtanlar’dan Doğa Viyanlar’a kadar kesintisiz sürdürülen özgür savaşımımız kadınlar adına büyük kazanımlar yaratarak kadını özgür olan toplumun da özgür olacağının ifadesi oldu. Bu anlamda kadınların bulundukları alanları direniş mevzisine dönüştürmeleri tecavüzcü eril zihniyetin sonu anlamına gelmektedir. Bunun da yolu güçlü bir biçimde örgütlenmektir. Tek bir kadının örgütsüz kaldığı yerde kadınlar şiddete, tecavüze, ezilmeye, sömürülmeye devam edecektir. Örgütlü yaşamın dışında kalan her kadın eril zihniyetin tüm vahşetine maruz kalmakta, kimliğinden uzaklaşmaktadır. Bu bilinçle tek bir örgütsüz kadın kalmayıncaya kadar mücadeleyi sürdürmek gerekir. İnanıyoruz ki örgütlenen her kadın tıpkı baharda yeniden yeşeren tohumlar gibi yeniden yeşerecek, güçlenecek, gerçek toplumsal kimliğine ulaşacaktır. Bu baharı kadın baharının başlangıcı yapmak ve erkek egemenlikli, katliamcı sisteme ‘DUR’ demek için ‘Jin, Jiyan, Azadî’ şiarıyla direnmeyi yaşamımızın esası yapalım. Çünkü biz kadınlar için ‘Jin, Jiyan, Azadî’ özgür yaşamda ısrarın adıdır. ‘Jin, Jiyan, Azadî’ Rosalar’dan Saralar’a direnen tüm kadınların ortak mirasıdır. ‘Jin, Jiyan, Azadî’ özgür kadın tarihinin nasıl yazılacağının formülüdür. ‘Jin, Jiyan, Azadî’ erkek egemenlikli sistemden hesap sormanın haykırışıdır. Ve bu 8 Mart’ta ‘Jin, Jiyan, Azadî’ şiarıyla sokaklara taşarak kadınsız yaşamı kabul etmeyeceğimizi haykıralım, haykırışlarımızı örgüte dönüştürelim ve kadın kırımının suçlusu erkek egemen sistemle tarihi hesaplaşmayı başlatalım.
YJA Star olarak kadın devrimini mutlaka gerçekleştirme sözünü verirken, bize kadın olmanın güzelliğini ve yüceliğini öğreten, kadınların en yüce yoldaşı olan Önderliğimizin ve tüm kadınların 8 Mart’ını tekrardan kutluyor, kadın özgürlük mücadelesinde şahadete ulaşan tüm devrim şehitlerini saygıyla ve minnetle anıyoruz.
Yaşasın Roza’dan Sara’ya Büyüyen Kadın Özgürlük Mücadelesi!
Jin Jiyan Azadî!
Bijî Rêber APO!
YJA STAR MERKEZ KARARGAH KOMUTANLIĞI