İşgalci Türk devletinin dış politikasında son yıllarda öne çıkan “Yeni Osmanlıcı” söylem ve eylemler, özellikle Irak ve Suriye’deki askeri, siyasi ve sosyo-kültürel nüfuz politikalarıyla somutlaşıyor. Irak’ın kuzeyindeki Musul ve Kerkük şehirleri, tarihsel çelişkileri, jeostratejik konumları ve enerji zenginlikleri sebebiyle işgalci TC’nin dış politika vizyonunda ayrıcalıklı bir yere sahip. Türkiye, bu bölgelerde askeri üsler kurmanın da ötesine geçerek yerel silahlı yapılar oluşturuyor ve bu yapılar üzerinden paralel egemenlik alanları kurmaya çalışıyor. Bu modelin prototipi Suriye’nin kuzeyinde, özellikle İdlib ve işgal edilen Efrin gibi yerlerde gözlemlendi.
Benzer senaryonun şimdi ise Musul ve Kerkük’te uygulandığına dair ciddi işaret ve belgeler var.
IRAK UYARILDI!
Irak’ta 2014 yılında kurulan Ninova Muhafızları adlı paralel yapı bunlardan biri. İlk uyarı Irak’ın önde gelen Şii siyasi lideri Qeys El-Xezeli tarafından yapılmıştı. Ramazan Bayramı namazında verdiği vaazda kimi belgelere dayanarak Türkiye destekli bir planın varlığını açıkladı ve Irak hükümetine uyarıda bulundu.
Xezeli’nin açıkladığı plana göre Musul ve Kerkük’teki Iraklı gençler para ve maaş karşılığında ideolojik ve siyasi motivasyonlarla işe alınıyordu. Xezeli bu yöntemin Suriye’de terör grupları tarafından uygulanan modele benzer olduğunu belirtmişti. Ayrıca bu grupların Haşdi sabiye sızdığını ve yüzlerce üyesinin 59. Tugaya dahil edilerek Irak devlet hazinesinden de maaş aldığını açıklamıştı. Bu grupların Türkiye’de eğitim aldıklarını açıklayan Xezeli, Musul’da Ninova Muhafızları, Kerkük’te ise Kerkük Kalkanı Güçleri adıyla faaliyet gösterdiklerini kamuoyuna duyurdu.
Peki bu yapılar ne zaman, nerede ve kimler tarafından kuruldu?
Ninova Muhafızları 2014 yılında, Türkiye’nin doğrudan desteğiyle, dönemin Musul Valisi Ethel Nuceyfi ile iş birliği içinde kuruldu. İlk kurulduğunda yaklaşık 4 bin kişiden oluşuyordu. Ancak bu milis gücünün şimdilerde 2 bin 500 unsuru olduğu belirtiliyor. Bu yapılar Türkiye tarafından Musul’daki Başika üssünde eğitildi ve silahlandırıldı. Resmi olarak “DAİŞ ile mücadele için” kurulmuş gibi görünse de, Irak’ta gayri meşru bir paralel ordu olarak görülüyor.
Üç askeri tugaydan oluşan bu yapı, Musul’un sağ ve sol yakalarında faaliyet gösteriyor. Birinci tugay karargahının Musul-Duhok yolu üzerindeki ticaret değişim alanında bulunduğu belirtiliyor. Bazı belgeler bu milis gücünün Türkiye tarafından doğrudan eğitildiğini, finanse edildiğini ve hafif ile orta düzeyde silahlarla donatıldığını ortaya koyuyor. Yine 82 mm’lik havan topları da dahil olmak üzere çeşitli mühimmatlarla donatıldıkları da biliniyor. Aynı zamanda bu yapının, Ankara lehine istihbarat toplama ve casusluk faaliyetleri yürüttüğü belirtiliyor. Burada kısa, orta ve uzun vadeli hedefin Irak’ın siyasi dengelerini değiştirmek ve Musul ile Kerkük’ü ele geçirmek olduğu belirtiliyor.
Bir de Kerkük Kalkanı güçlerinden bahsediliyor. Bu yapı ise Ninova Muhafızlarına göre daha yeni kuruldu. Henüz resmen tanınmış bir yapı olmamakla birlikte, Ninova modelinin Kerkük’e uyarlanmasını hedeflediği belirtiliyor. Irak Terörle Mücadele biriminin raporuna göre “Kerkük Kalkanı” adıyla başka bir milis gücünün kurulduğu, bu yapının iki ayrı teşkilat şeklinde faaliyet gösterdiği belirtiliyor. Birinci yapı, her biri 150 ila 200 kişinin yer aldığı 11 taburdan oluşuyor ve Badr Mahallesi, Yayci, Turklan ve Kerkük Teknik Enstitüsü bölgelerinde konuşlu oldukları belirtiliyor.
DOĞRUDAN TC’YA BAĞLI GRUP
Kerkük Kalkanı içindeki ikinci kanadın ise doğrudan Türkiye destekli bir grubu içerdiği belirtiliyor. Bu gruptaki üyelerin Kerkük merkezindeki bir döviz bürosundan kişi başı 500 dolar maaş aldıkları da belgelenmiş. Yine terörle mücadele biriminin belgelerine göre bu grubun tamamı Türkiye topraklarında eğitim almış.
INSS RAPORU: BU OLUŞUMLAR DOĞRUDAN IRAK’IN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR
Irak Ulusal Güvenlik Servisi INSS’nin bu paralel milis güçlerine dair raporları ise oldukça dikkat çekici. Rapor “Ninova Muhafızları” adıyla bilinen grubun, doğrudan MİT ile bağlantılı olduğunu tespit ediyor. Yine bu grupların eğitimlerini Türk askeri subaylardan aldığını, finansal desteğin de Türkiye’den sağlandığını ortaya koyuyor.
Raporda ayrıca 2022-2023 yılları arasında bu güçlerin çeşitli bölgelerde hareket ettikleri ve Musul çevresinde askeri kamplarda yoğunlaştıkları kaydediliyor. Raporda ayrıca yapılan güvenlik incelemeleri sonucunda, grubun Türkiye’nin Kuzey Irak’taki stratejik hedeflerine hizmet ettiğini ve bölgedeki siyasi-askeri dengeyi etkilemeye çalıştığının anlaşıldığı ifade ediliyor. Ve son olarak bu durumun Irak’ın egemenliğini tehdit eden bir gelişme olarak değerlendirildiği belirtiliyor.
Bu rapordan da anlaşıldığı üzere güvenlik sağlamak adı altında kendini gösteren bu yapılar esasında Türkiye istihbaratı adına casusluk faaliyetlerinde bulunuyor ve yerel siyasi askeri örtü altında da hareket ediyor. Bu yapının temel amaçlarından biri de, Irak ordusundan bağımsız bir Sunni milis gücü oluşturarak, Türkiye’ye bağlılık taşıyan yerel bir otorite kurmak. Fırsatı oluştuğu anda ise siyasi dengeleri değiştirmek için kullanmak.
Tüm bunlar şu sıralar Irak kamuoyunda “Türkiye İdlib modelini Irak’a mı uygulamak istiyor?” Sorusunu gündeme getirdi. Bilindiği gibi Türk devleti, Suriye’nin kuzeyinde SMO gibi silahlı yerel milis çete gruplar oluşturup, eğitim, maaş, lojistik yatırımlar yaparak, yine paralel yönetim yapıları kurarak Suriye’nin siyasi dengesini değiştirdi ve sonunda Esad’ın devrilmesine doğru giden bir yolun da önünü açtı.
Bu modelin benzeri şu anda Irak’ta Ninova Muhafızları ve Kerkük Kalkanı Güçleri olarak çete yapılar üzerinden uygulanıyor. Irak’ta bu yapıların şu an için meşruiyet temeli zayıf olsa da ilerisi için büyük bir tehlikeye işaret ediyor. Kimi siyasi uzmanlar bu yapıların Türkiye tarafından desteklenmesini yeni bir işgal stratejisi olarak nitelendiriyor.
Bu gruplarla birlikte işgalci TC Suriye’deki Ensar El İslam çete gruplarını Irak ve Başûrê Kürdistan’da da devreye koydu. Sitemiz Lekolin.org 15 Nisan’da “MİT terörist grup Ensar El İslami Suriye’den Sonra Şimdi Irak’ta Kullanıyor” başlıklı özel haberinde detaylı bir şekilde ortaya koymuştu.
Zerya DERSİM