• Latest
  • All
  • Haberler
  • Editörden
  • Araştırmalar
  • Makaleler
  • Politik Analiz
  • Dizi Yazı

Tek Çözüm Direniş…

15 Mart 2020

TC ve HTŞ Dünyanın Gözü Önünde Alevileri Katletmeye Devam Ediyor-HABER ANALİZ

2 Temmuz 2025

Demokratik Toplum Sosyalizmi ve Öz Savunma

1 Temmuz 2025

Zilan’ın Fedailiği: Özgürlük Aşkının Manifestosu

30 Haziran 2025

Önder Apo’nun Manifestosu Ve Yaşanan Gelişmelere Etkisi

30 Haziran 2025

MİT ve HTŞ, Uyuşturucu Kaçakçılığında Baas Rejiminin İzinden Gidiyor!- HABER ANALİZ

28 Haziran 2025

Küresel ve Bölgesel Hegemonik Rekabetin Bir Yansıması

27 Haziran 2025

Emperyalist Savaşlar Ve Devrim İmkânları

26 Haziran 2025

Efrin’de El Emşat Çeteleri Yeniden Aktifleşiyor- ÖZEL HABER

25 Haziran 2025

‘Niyeti İyi Olan Bir Devlet, Kongre Sonrası İkinci Gün Komisyon Kurardı’

25 Haziran 2025

‘Doğu Kürdistan’da Alternatifi Olan Tek Güç PJAK’tır’

24 Haziran 2025

Şam’daki Kiliseye Yapılan Saldırı HTŞ Üyeleri Tarafından Yapıldı-ÖZEL HABER

23 Haziran 2025

Demokratik Ulusta Demokratik Komün Yaşamı

23 Haziran 2025
No Result
View All Result

Tek Çözüm Direniş…

Lekolin by Lekolin
15 Mart 2020
in Serbest Yazılar
Reading Time: 3 mins read
A A
Home Bölümler Serbest Yazılar

17 Kasım 2012 Cumartesi Saat 07:39

Faşist TC devleti bugüne kadar yürüttüğü özel savaş yöntemlerini 2002’den bu yana AKP hükümetine devretmiştir.

Gelenekleri bilemezsek bugün yaşanan sorunların kaynağını tam olarak anlayamayız ve anlam veremeyiz. Bunun için işgalci TC devleti ve hükümetinin yaptığı faşizan tutumu tarihten bu yana geri ve faşist zihniyet geleneğine dayanıyor. TC devletinde değişen şey sadece zamandır. Bu nedenledir ki bugün yaşananları geçmişten bağımsız ele alırsak hem yetersiz hem de bir şeylerin yarım kalması demektir. Faşist TC devleti geçmişten bu yana yok etme ve inkar üzerine inşa edilmiş bir devlettir. Demokrasi, eşitlik, adalet kendisinin bitişi olacağından kaynaklı bu faşizm zihniyeti kolay kolay değişmeye yanaşmaz. Eşitliğin olduğu bir ortamda iktidarının azalacağından ya da yok olacağını bildiğinden kaynaklı bu durum işine gelmez. Bunun için iktidarı her şeyden önce geliyor. Faşist TC devleti bugüne kadar yürüttüğü özel savaş yöntemlerini 2002’den bu yana AKP hükümetine devretmiştir. İşgalci AKP hükümeti iktidara geldiğinden bu yana sözde birçok yenilik getirdiğini sürekli dile getiriyor ancak Türkiye ve Kürdistan’ın durumu göz önüne alındığında ise biz her hangi bir yenilik göremiyoruz. Fakat AKP’nin Kürdistan’da yeni bir sömürgeci tarzını görebiliyoruz. Özel seçtiği bölgeler için bir şeyler yapmış olabilir ancak Kürtler için neler yaptığı ortadadır. 

Türkiye’de tek olma hayali olan işgalci Erdoğan bunu Türkiye’de muhalefetin yokluğundan kaynaklı kısmen başarmış olsa da Ortadoğu liderliği için bütün egemen güçlerin desteğine rağmen başaramadığı ortadadır.  Tek olma hayali suya düşen Erdoğan’ın dengesi iyice bozulmuş rotadan çıkmış bir hal aldığı görülüyor. Yaptığı konuşmalarla büyük bir aymazlık ve bilinçsizlik içerisinde olan Erdoğan’ın psikolojik bir bunalım içerisinde olduğunu söylersek yanlış olmaz. Kendi dışında ya da kendi bildiğinin dışında hiçbir düşünceyi kabul etmeyen Erdoğan bugün dağlarda, zindanlarda ve sokaklarda verilen direniş karşısında kabul etmese de büyük bir çöküntü yaşıyor. 

Binlerce yurtseverin zindalarda başlattığı süresiz  ve dönüşümsüz açlık grevlerinin 67. Günü geçmesine rağmen bir çözüm sunmak yerine yapılanın bir şov olduğunu söyleyecek kadar ahlaksızlaşan Erdoğan ve sözde akıl hocalarının istenilen taleplerin yerine getirilmemesi ve zindanlarda şahadetlerin yaşanması ile birlikte Türkiye’nin nasıl bir kaosa sürükleneceğinin ciddiyetinde olması gerekiyor. Erdoğan bedenlerini ölüme yatıran binlerce insanın “şov ve blöf yaptığını söylemesi ise büyük bir gaflet ve cehalettir.  

Faşist zihniyetli Erdoğan’ın bu kadar saldırganlaşmasının nedeni ise iyi bir yönetici olamadığını hatta sözde birçok akıl danışmalarının olmasına rağmen ülkesinin kaosa sürüklenmesi gerçeğinin ortaya çıkışıdır.  Binlerce insanın yaşamının kendisi için bir önemi olmayan Erdoğan ve hükümetinin yaptığı konuşmalarının çözüm için herhangi bir niyetinin olmadığı herkes tarafından net bir şekilde anlaşılıyor ve ne niyette olduğu Erdoğan tarafından ortaya koyulmaktadır. 

Son zamanlarda idam tartışmalarını gündeme getirmeye çalışan Erdoğan sıkışan kedi misali tırmalama girişimleri ile kimin şantaj ya da şov yaptığını gösteriyor. Daha önce TC devletinin sömürge başbakanı Tayip Erdoğan ve yandaş medyasının tam sorunu çözüyorduk PKK Silvan saldırısını yaptı yalanın dönemine göre farklı versiyonunu geliştiriyor. Şimdi de Erdoğan ve özel savaş tayfasının ‘tam Kürt sorununu çözecektik bu seferde açlık grevleri sabote etti’ gibi uydurma ve psikolojik savaş argümanına sarılmaktadır.

Kürtleri idam söylemleri ile tehdit etmeye çalışan Erdoğan’ın aklına başına alması gerekiyor. Çünkü kürtler eski Kürtler değil ve bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırdırlar. Ve unutulmamalıdır verilen bedelin iki katıda bedel alınır. Yaptığı söylemlerle de anlaşılacağı gibi Erdoğan’ın çözümünün ne olduğu ve çözüme ne kadar samimi yaklaştığı da doğru anlaşılmalı ve kimse kendini Erdoğan’ın çözümü konusunda kandırmamalıdır. 

Şu an zindanlarda verilen direnişe şantaj diyen Erdoğan’ın PKK’nin direniş geleneğini iyi okuyup anlaması gerekiyor. Geçmişten bu yana bir gelenek haline gelen zindan direnişlerini hiçbir güç kıramamıştır ve kıramayacaktır. Çünkü bu direnişler ruhunu Kemal, Mazlum, Hayri, Eşref, Akif ve daha adını sayamayacağımız binlerce yoldaştan almıştır. Siyasetten çok tüccar mantığı ile davranan Erdoğan’ın iktidarda kalma ömrünü uzatmak için elinden gelen her şeyi yapmakta olduğu da gün yüzüne çıkıyor.    

Amed Dilxwaz

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info

Tags: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Share202Tweet126
Previous Post

GEVER’DEN ÇIKAMAYACAKSIN!!

Next Post

Ya bu kimin faresi?

Lekolin

Lekolin

Related Posts

Makaleler

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş

by Ari Tufan
15 Mayıs 2025
0

Güneş dağlara vurduğunda, umut da yüreğe doğar. Bu söz, sadece bir metafor değil, aynı zamanda bir halkın direnişinin ve yeniden...

Read more

Gittiği Yerde Güzellikler Bırakan Fedai…

4 Temmuz 2024

Yürüyorlar…

20 Haziran 2024

Kapıya Kilit Vurursanız İşler zorlaşır!

15 Ocak 2024

Ş.Zilan (Zeynep Kınacı) Arkadaşın Anısına-BÖLÜM 2

1 Temmuz 2023
Next Post

Ya bu kimin faresi?

  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
  • Yorum İlkesi
  • Anasayfa
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2025 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi