HABER MERKEZİ: Türk devleti işgal ettiği Efrin topraklarında kendi varlığını mecburi kılacak faaliyetlerine devam ediyor.Efrin’nin Reco ilçesinde MİT’in çetelerle yaptığı toplantıda Reco ilçesinin Türk topraklarına ilave edilmesi kararı aldığı bilgisine ulaşıldı.
Türk devleti işgal ettiği Efrin topraklarında kendi varlığını mecburi kılacak faaliyetlerine devam ediyor. 5 Temmuz da MİT’in çetelerle yaptığı toplantıda Reco ilçesinin Türk topraklarına ilave edilmesi kararı aldığı bilgisine ulaşıldı. Çetelere arazileri yakmama ve oradaki ağaçları kesmeme bu bölgenin artık Türk topraklarına dahil edileceği yönünde talimat verildiği öğrenildi. Ayrıca Alınan karar sonrası Efrin’den göç edenlerin kesinlikle bölgeye alınmaması gerektiği toplantıda kararlaştırıldı.
Güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre; İşgalci Türk devleti tarafından18 Mart 2018’den bu yana Efrîn’de işlenen savaş suçlarına her geçen gün yenilerini ekliyor. Güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre ; İşgalci Türk devleti 5 Temmuzda Reco ilçesinde çetelerle yaptığı toplantıda özellikle çetelere bu arazilerin artık Türklerin olduğunu bu nedenle arazileri yakmama ve oradaki ağaçları kesmeme talimatı verildiği söylenildi. Bu kararın uygulanmasına Raco ilçesinden başlandığı ve bu arazilere Efrin’lileri hiçbir koşulda sokmadıkları belirtildi.
RACO’NUN STRATEJİK ÖNEMİ NEDİR?
İşgalci Türk devleti için Hatay da olduğu gibi stratejik öneme sahip olan Raco , Suriye’nin kuzeybatısında yer alıyor. Türkiye’nin Hatay ili sınırlarında, Halep ili’ndeki Efrin ilçe’sine bağlı bir beldedir. Raco ve çevresi Anadolu-Bağdat demiryolu hattının önemli kollarından biridir. Raco ,İşgalci Türk devleti ve ÖSO tarafından Efrin’in merkezine girebilmek için 6 Mart 2018’de işgal edildi. İşgalinden sonra Hatay’da olduğu gibi Türkleştirme ve kendi topraklarına dahil etme politikalarını devreye soktular. İşgalci Türk devleti ve ona bağlı çeteleri tarafında alınan karardan sonra ilk uygulamayı en çok ormanlık arazileri yaktıkları ve tahribat yaptıkları Raco ilçesine ve ona bağlı Elemdar , Cirqa, Hecîka, Qude, Moseka , Derwîş , Banîka ve Etmana köylerinden başlandığı bilgisine ulaşıldı. Ayrıca çeteler tarafından bu arazilere Efrin’lileri hiçbir koşulda sokmadıkları da ortaya çıktı.
TARİHTEN GÜNÜMÜZE İŞGAL SUÇU İŞLENEREK TÜRKLEŞTİRME POLİTİKASI SÜRÜYOR
5 Temmuz 1938 Hatay’ın askeri işgal günüdür. İşgalci güçlerin asimilasyon ve kimliksizleştirme politikaları Hatay halkının iradesi askeri botlar altında ezilerek işgal edildi. Hatay halkını Türkleştirmek için özel bir idare kurulup, Türk kültürünü geliştirmek için her türlü asimilasyon araçları kullanıldı. Resmi dil Türkçe ilan edip ve para birimi olarak da Türk lirası geçerli kılındı. Stratejik öneme sahip olan Hatay kara, deniz ve hava ulaşımına elverişli bir kenttir. Ayrıca özellikle Doğu Akdeniz ticaretinde önemli bir liman vazifesi gören şehir, Orta Doğu ile olan ithalat ve ihracatta yerini almıştır. Bu stratejik öneminden kaynaklı 5 Temmuz 1938 Günü Türk Ordusu’nun Hatay’ı işgal etmesiyle beraber İskenderun’u da kendi sınırlarına dahil etmiştir.Reco ilçesinin Türk topraklarına dahil edilme kararında aynı tarihe denk getirilmesi Türkleştirme planın devamı olduğu anlaşıldı.
EFRİNDE İNSAN HAKLARI İHLALİ DEVAM EDİYOR
İşgal saldırılarının başından itibaren İşgalci Türk devleti güdümündeki çeteler Efrîn’in ilerledikleri bütün alanlarında talana başladı. 18 Mart tarihinde ise çeteler İşgalci Türk devletinin kendilerine ‘savaş ganimeti’ olarak söz verdiği, Efrînlilerin Efrin’in doğasın ,tarihi yerlerine ve demografyasına karşı hunharca bir saldırı gerçekleştirildi. Bunun yanı sıra edilmesinden günümüze kadar Kürt sivil vatandaşları kaçırma, tehdit, işkence, fidye ve öldürme gibi birçok insan hakları ihlali halende yaşanmaya devam ediyor
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi