18 Şubat 2016 Perşembe Saat 11:04
0
21
Bilindiği gibi Kobanê,
insanlık tarihinde eşine nadiren rastlanılan destansı direnişi dünya çapında
büyük bir yankı uyandırdı. Bu direniş bölgesel güçlerin öfkesini ve
düşmanlığını ve dünya halklarının da sevgi ve desteğini kazandı. Tüm bölgesel
güçlerin desteğine rağmen DAİŞ çeteleri Kobanê de kırıldı ve üçüncü çizgi
kazandı. Kobanê’de barbarlığa karşı insanlığın ve halkların birlikte yaşam
arzusunun zaferi vardı. Kobanê’de çözümsüzlüğe karşı Suriye halklarının çözüm
yolu kazandı. Kobanê’de Afgan, Çeçen, Tunus vb. teröristlere karşı Kobanêli,
Rakkalı, Efrînli, Dêrikli devrimciler kazandı. Kobanê’de Suudi-Türkiye-Katar’ın
köhnemiş dikta ve despotizmine karşı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın
demokratik ulus ve birlikte yaşam modeli kazandı. Kobanê’de DAIŞ, El Nusra,
Ehrar el Şam vb… feodal ve barbar çete gruplara ve destekçilerine karşı Kürt
Özgürlük Mücadelesi kazandı. Kobanê direnişi ve zaferiyle bütün dünya halkları
çete grupların ve destekçilerinin gerçek yüzünü gördü. Bununla Rojava
haklarının haklı davasınıda görüp 1 Kasım Dünya Kobanê Gününde desteğini
dünyanın birçok ülke ve merkezlerinde haykırdılar. Kobanê direnişiyle dünya
halkları Suriye’de yegâne muhatabın Kürt halkı olduğunu gördü ve diğer taraflarında
sadece rant ve çıkar için ortalıkta olduklarını anladı. Dünya halkının gönlünde
yer edinmesine rağmen sistem Kobanê’de direnen, savaşan ve insanlık onurunu
koruyan insanları, bölgesel ve küresel güçler muhatap alımıyor ve yine kendi
bildiklerini okuyorlardı. Sanki hiçbir şey olmamış gibi, tiyatrolarına
kaldıkları yerden devam ettiler. Yine kendilerince muhatap belirleyip
kendilerince çözüm toplantıları düzenlemeye başladılar. Suriye sorunu
Suriye’nin iç dinamikleri olmadan çözülemez ve bunlarsız gelişecek çözümde
Suriye halkları tarafından kabul edilemez ve uzun ömürlü olamaz. Suriye’nin
kaderini belirleyecek olanlar Suudi, Türk, Katar, Afgan, Çeçen, Tunuslu,
Cezayirli, Mısırlılar değil Kobanêli-Cizîrli-Efrînli Kürt, Ermeni, Asuri,
Süryani’dir. Lazkiyeli Alevi, Nusayri’dir, Humus, Hama, Dêrazorlu Arap’tır.
Dera, Şamlı Dürzi’dir. Bunları yok sayıp kendi kendine çözüm muhatabı
yapamazsın, eğer ki yaparsan da çözüm değil çözümsüzlüktür onun adı. Suriye’nin
gerçek muhatabı Rojava’da mevzilerde direnen halkların ortak mücadele çatısıdır,
Hewlêr, Ankara, Avrupa, Dubai’de çok yıldızlı otellerde yatıp yıllardan beri
Suriye’den kaçan insanlar değildir. Şimdi Suriye’yi en iyi Suriye’de olan ve
Suriye’de mücadele eden insanlar sahiplenir ve iyiliğini isteyenler bilir.
İstanbul, Riyad, Hewlêr, Avrupalara gider gitmez çok yıldızlı otellere gidip
jakuzi keyfi sürenler bilmez. Bunların asıl amacı maddi ve siyasi çıkar
kazanmaktır. Onlar için önemli olan budur.
Onlarca toplantı ve çözüm
müzakereleri yapılmasına rağmen sorunun daha çok derinleşmesinin nedeni yanlış
muhataplardan kaynaklanıyor. Bir muhalefet düşününki kendi içinde sorun
yaşasın. Bir muhalefet düşününki tek dil, tek mezhep, tek ırkı savunsun. Bir
muhalefet düşününki sözde Özgür Suriye Ordusu’yla ilişkisi yok. Yani Suriye’de
muhalefet kendine kendine hareket ediyor. Özgür Suriye Ordusu kendi kendine
hareket ediyor. Özgür Suriye Ordusu BAAS rejiminden daha zalim ve daha ölümcül
olmuş durumda. Zaten Özgür Suriye Ordusu denilen yapı düzenli bir ordu değil ayrıca,
bir birinden kopuk ve irtibatı olmayan silahlı gruplardır. Yani tek bir
merkezden yönetilmiyordu. Her grup bağımsız ve özerkti. Her grup kendi başına
kararlar alıp uyguluyordu. Zaten bu yapı onlarca değişik ve birbirine zıt
grupların sadece savaş ganimeti ve yağma amaçlı bir araya geldikleri çatıydı.
Örneğin Halep’teki birliklerin Rakka’daki birliklerden haberleri yoktu ve
onları takmazdı. Kendi kendilerine hareket ederlerdi. Örneğin bu birimler bir
kasaba, köy veya şehir merkezine saldırıp şehri rejim güçlerinden
temizlediklerinde şehri yağmalayıp her şeye ganimet adına el koyarlardı. Kısa
bir süre sonra o şehirde gruplar arasında savaş çıkardı ve büyük veya dışta
desteği büyük olan grup diğer grupları devre dışı bırakıp şehirde tek başına
hakimiyetini sağlardı. Artık o şehirde hiçbir ulusal ve uluslar arası hukuk
işlemezdi. Hukuk, anayasa, hakim, savcı her şey o hakim grubun lideriydi. Bu
şehirler o emir adıyla çağrılan insanların insafına ve vicdanlarına kalıyordu.
Her defasında bu şehirlerde toplu infazlar, katliamlar, yağmalar, toplu
mezarlar gündeme geliyordu. Sizce bu çete grupları ve sözde Suriye Muhalefeti,
Suriye’nin geleceğini nasıl sağlayacak. Diyelim ki Suriye tamamıyla diğer
silahlı güçlerden temizlendi ve bir tek Özgür Suriye Ordusu adına hareket
edenlerin hakimiyetine girdi Suriye halkının geleceği ne olur. Suriye halkları
BAAS rejiminden daha katliamcı-eli kanlı barbarların insafına bırakılmış olmaz
mı. Suriye halkı BAAS rejiminin zulmüne karşı isyana kalkmadı mı eğer ki
gelecek yönetim aynı veya daha zalim olursa daha büyük bir isyan ve devrim
başlar. Örneği uzakta aramayalım, Mısır’da yanlış çözüm beraberinde daha büyük
bir isyan getirdi. Mısırda eskiden Hüsnü Mübarek’e karşı isyana kalkan haklar
sözde halkların iradesiyle gelip daha sonrada halkların iradesini hiçe sayan ve
despotlaşan Mursi’yd karşı da daha büyük bir isyan başladı. Yani sorun doğru
çözülmezse ya halk tarafından hiç kabul edilmez yada kısa vadeli olur ve
devamında daha büyük bir halkların öfke seline yol açar. Eğer ki çözüm yanlış
hesaplanırsa Mursi gibi olur. Şimdi Suudi-Türkiye-Katar’ın istediği çözüm tam
da böyle bir çözümdür. Yani Şıilikten Sünniliğe geçişi istiyorlar.
İran-Suriye’de Şıilikte ısrar ediyorlar. Acaba halkın isteği bunun neresinde.
Bu kadar safsata, kıyım, göç, savaş sırf bunun için yapılıyor. Halkın isteği ve
iradesini hangi taraf yansıtıyor, hiçbir tarafta yansıtmıyor.
Eğer ki çözümün adını ve
muhatabını doğru seçemezsen, yapacağın şey çözüm değil, sorunun
derinleşmesidir. Suriye halklarına reva görülen gözyaşının sebebi sadece Orta
Doğu’da güç dengesini kendi lehine çevirmek isteyen güçler yüzünden
kaynaklanıyor. Suriye halkları bu çözüm adına yapılan tiyatrolardan medet
ummamalıdır ve kendi çözümlerini kendileri yaratmalıdırlar. Yapılan çözüm
toplantı ve müzakerelerden bir çözüm çıkmaz ve çıkmayacağı da aşikardır.
Şimdiye kadar defalarca çözüm toplantıları ve müzakereleri yapıldı sonuç olarak
hiçbir şey elde edilemedi ve arpa boyu kadar gelişme sağlanmadı. Böyle giderse
ne Cenevre 3’ten ve sonrasından gelişecek toplantılardanda çözüm çıkmayacak.
Çünkü masada tartışılan şeyler Suriye haklarının değil dış güçlerin Suriye ve
Orta Doğu’da güç arama savaşıdır. Suriye devrimine binlerce yabancı el karışmış
ve haklı olan Suriye Devrimini Suriye Bataklığına dönüştürmüş durumundalar.
Her şeyden önce Suriye
halkları dost ve düşmanını iyi seçmelidir. Bu savaşta asıl düşmanlar dost
kılığına bürünmüş ve her yerde Suriye dostuymuş gibi görünüyor. Çetelere silah
verip Suriye halklarını katlettiren ve Suriyelileri göçe mecbur bırakanlar
kimlerdir, Türkiye-Suudi-Katar’dır. Peki faşist katliamcı diktatör BAAS
rejimine destek veren kimdir İran’dır. Bunlar Suriye’yi yangın yerine
çevirdiler şimdide kalkıp sorunu sadece biz çözeceğiz diyorlar. Aslında dış
tarafların aradığı şey Suriye’yi kendilerine göre şekillendirmektir. Suriye
halkları buna göre hareket etmelidirler. Çözüm Cenevre’de, Doha’da, İstanbul’da
değil Halep’te, Qamişlo’da, Kobanê’de, Dera’da Suriye halklarında aranmalıdır.
Buna Suriye halkları da inanmalı ve bomboş hayallerden vazgeçmelidirler. Suriye
halkları birbirine düşman değil bunun en güzel örneği Rojava’da yaşayan Kürt,
Arap, Süryani, Asuri, Ermeni, Türkmenlerdir. Bunu sorun haline getiren sistemin
ta kendisidir. Rojava modeli çözümün ta kendisidir. O yüzdendir ki hep Rojava
şahsında Suriye halkları bu toplantılara çağrılmıyor ve dışlanıyor. Çözüm
Suriye’dir ve Suriyeli halklar kendi çözümlerini bulmuşlar önemli olan bunu
geliştirmek ve yaygınlaştırmaktır. Dış güçler sorunu derinleştirir. Suriye
halkları çözümün ta kendisi. Haydi tüm Suriye halkları hep birlikte kendi
çözümümüzü kendimiz kuralım ve koruyalım.
Gabar Roj
Kürdistan Stratejik
Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com –
www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info – www.navendalekolin.com
:” ”
:””
” “,” ”
Gabar RojKürdistan Stratejik
Araştırmalar Merkeziwww.lekolin.com –
www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info – www.navendalekolin.com