13 Ekim 2018 Cumartesi Saat 11:07
Halkın çok fazla ilgi göstermediği bu seçimlerden KDP
birinci parti olarak çıktı. Referandum sonrası gelişen olaylar, başta Kerkük
olmak üzere Başur topraklarının yarısına yakınının direnilmeden, savaşılmadan
Irak’a teslim edilmesi ve sömürgeci soykırımcı Türk devletinin başta KDP’nin
etkin olduğu Behdinan alanı olmak üzere Başur’un birçok yerini işgal etmesi KDP’ye
olan halk desteğini azaltmış ve meşruluğunu ortadan kaldırmışken, KDP’nin bu
seçimde birinci parti olarak çıkmasının nedeni iyi anlaşılmalıdır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki mevcut seçim sonuçları
demokrasi olarak tanımlanamaz ve demokratik bir seçimin sonuçları olarak ele
alınamaz. Başur’da bugüne kadar yapılan tüm seçimlere olduğu gibi KDP’nin bu
seçimlere de hile karıştırdığı, hile, oyun ve baskılarla istediği sonuçları
elde ettiği tartışma götürmez bir gerçektir. Bununla birlikte KDP’nin bu kadar
yüksek bir oy oranıyla birinci parti seçilmesinin uluslararası ve bölgesel kimi
nedenleri daha vardır.
Kapitalist modernist sistemin yapısal krizini 3. Dünya
Savaşı’yla aşmaya ve sistemi yeniden dizayn etmeye çalıştığı bir dönemde tüm
dünyada olduğu gibi Kürdistan’da da sağcı, milliyetçi bir iktidarın olması
istenmektedir. Kürdistan’ın mevcut konumu da dikkate alındığında bu iktidarın
işbirlikçi karekterde olması da kaçınılmazdır. Bu açıdan KDP’nin uluslararası
kapitalist modernist güçlerin desteğini alarak böylesi bir sonuca ulaştığı
açıktır. Başta ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa olmak üzere bölgede çıkarları
olan ve bölgeyle yakından ilgilenen tüm kapitalist modernist güçlerin aktif bir
şekilde KDP’yi destekledikleri ve seçimlerde başarılı olması için imkan ve
olanaklarını seferber ettiği bilinmelidir.
Öte yandan soykırımcı sömürgeci faşist Türk devleti Kürt
halkı ve Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne karşı geliştirdiği soykırım saldırılarında
başarılı olmak için uzun bir süredir işbirlikçi çizginin temsilcisi olan KDP’yi
kullanmakta, son birkaç yıldır da işgalini genişleterek Başur’u 82. Vilayeti haline
getirmeye çalışmaktadır. KDP ve ona bağlı silahlı çeteleri de kullanan
soykırımcı sömürgecilik, bu işgaline meşruiyet sağlayan KDP’nin iktidarda
kalmasını istemekte, bunun için çalışmaktadır. Türk MİT’i, askeri ve siyasi bileşenlerinin
bir süredir Başur’daki aşiret ve çevreleri gezerek KDP’ye seçimlerde destek
verilmesini istediği, bu amaçla maddi destek vaatlerinde bulunduğu biliniyor. Bu
açıdan KDP’nin seçimlerde birinci parti olarak çıkması sömürgecilerin de
çıkarınadır.
Her ne kadar durum böyle olsa da ve KDP birinci parti olarak
seçimlerden çıksa da gelişmelerin KDP, sömürgeciler ve kapitalist modernist
güçlerin beklenti ve istemleri doğrultusunda olacağı sanılmamalıdır. Çünkü mevcut
sonuç Başur’daki siyasi, ekonomik, toplumsal ve askeri vs. krizi çözmediği,
hatta hafifletmediği gibi daha da derinleştirmiştir.
Denge siyasetine dayanan Başur siyasası bu seçimlerde
dışarıdan müdahalelerle bir tarafın lehine bozulmuştur. Bunun da var olan kriz
ve kaosu daha da derinleştireceği açıktır.
Türk sömürgeciliği ve kapitalist modernist güçlerin tam
desteğini alan KDP’nın dışında kalan diğer Başurlu güçlerin de İran ve Irak’a
yaklaşacağı, bu şekilde Başur’un bölgesel ve uluslararası güçlerin çekişme ve
çatışma alanı haline getirileceği görülmelidir.
Bu açıdan tehlike büyüktür ve hafife alınamayacak kadar
ciddidir. Çünkü bu denklemde Kürt’ün payına düşen sadece ve sadece yıkımdır,
işgaldir, katliam ve sürgündür. Başarılı olması halinde kazanacak olan
işbirlikçilik, sömürgecilik ve kapitalist modernitedir. Bu nedenle son Başur
seçimleriyle daha da tehlikeli hale gelen bu lanetli denklemi ve içinde yer
alan lanetli güçleri boşa çıkarmak, her yurtseverin tarihi görev ve sorumluluğu
olmaktadır. Halkımız her yerde buna karşı tavrını ortaya koymalı, işgal ve
sömürgeciliğe karşı mücadele etmeli, direnişçi güçlerin yanında yer almalıdır.
Alîşêr Pîran
Kürdistan
Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com
– www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html