• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

AKP-MHP Faşist Diktatörlüğünün Özel Savaş Taktikleri

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Makaleler
256 5
A A
AKP-MHP Faşist Diktatörlüğünün Özel Savaş Taktikleri
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

11 Haziran 2019 Salı Saat 10:35

Sekiz yıl aradan sonra 2 Mayıs 2019 tarihinde avukatları Önder Apo ile görüşmüşlerdi. Aradan geçen yirmi gün sonra 22 Mayıs günü avukatları Önder Apo ile yeniden bir görüşme daha gerçekleştirdiler.

0

21

TR

:” ”

:””

” “,

:” ”

Sekiz
yıl aradan sonra 2 Mayıs 2019 tarihinde avukatları Önder Apo ile görüşmüşlerdi.
Aradan geçen yirmi gün sonra 22 Mayıs günü avukatları Önder Apo ile yeniden bir
görüşme daha gerçekleştirdiler. Elbette gerçekleştirilen bu görüşmeler birçok
açıdan ele alınıp değerlendirme konusu yapılabilir. Fakat burada öncelikle görülmesi
gereken, Önder Apo ile gerçekleşen bu görüşmelerin bir direniş sonucunda
gerçekleştiğidir. Ortaya çıkardığı sonuç itibariyle de, giderek daha ağır bir
hal alan mutlak tecrit politikasında çatlaklar yaratmıştır. O nedenle de bir
başarı ve siyasal kazanımdır.

Süresiz
Açlık Grevi Direnişleri her ne kadar başarıyla sonuçlandırılmış olsa da, Önder
Apo üzerindeki mutlak tecrit devam etmektedir. AKP-MHP faşist diktatörlüğü
yemiş olduğu bu darbenin etkisini azaltarak, kendisi için bir kazanıma
dönüştürmek istemektedir. Avukat görüşmelerinden sonra bayram nedeniyle olduğu
söylense de, aile yakınları ile yapmış olduğu görüşme de bu gerçekliği
değiştirmemektedir. Özellikle de AKP-MHP faşist diktatörlüğünün Önder Apo’nun
avukatları ile gerçekleştirdiği her iki görüşmenin ardından uygulamaya koyduğu
politika ve yönelimleri de bundan farklı bir düşünce içerisinde olunmasına
olanak tanımamaktadır.

Önder
Apo, sondan bir önceki avukat görüşmesini 2 Mayıs günü gerçekleştirmişti.
Gerçekleşen bu görüşmenin sonuçlarına dair avukatlar tarafından yapılan
açıklamanın tarihi ise 6 Mayıstı. Doğal olarak avukatlar tarafından yapılan bu
açıklamanın gerek iç gerekse de uluslararası kamuoyu üzerinde etkisi büyük olacaktı.
Zaten ilgili çevrelerde yapılacak olan bu açıklamayı beklemekteydiler. 7 Kasım
2018 tarihinden itibaren DTK Eş Başkanı Leyla Güven tarafından başlatılan,
PKK’li ve PAJK’lı tutsakların Ölüm Orucuna dönüştürdükleri Süresiz Açlık Grevi
Direnişinin  geleceği, yarattığı sonuçlar
yapılacak olan bu açıklama ile açığa çıkacaktı. O nedenle tüm dikkatler
yapılacak olan bu açıklamaya odaklanmıştı.

Böyle
bir gerçekliğe rağmen, AKP-MHP faşist diktatörlüğü, gündem değiştirmeyi kendi
çıkarına gördü. Yüksek Seçim Kurulu, o gün kendisine İstanbul Yerel Seçim sonuçlarına
dair yapılan başvuruyu karara bağladı ve daha önce açıklanan seçim sonucunu
iptal ederek, İstanbul Yerel Seçimlerinin yenileneceğini açıkladı. Bu açıklama
ile birlikte gündem birden değişti. Önder Apo’nun avukatları ile yapmış olduğu
görüşmeye dair ilgi ve merakla beklenen açıklamalar yerine, YSK kararı tartışmaların
odağına oturdu. Oysa, Önder Apo’nun avukatları ile yapmış olduğu görüşmede dile
getirdikleri, YSK kararından az önemli değildi. Sadece o günlerde devam etmekte
olan SAGD’i ile de sınırlı değildi. Hatta denilebilir ki, Türkiye’nin esas
gündemleri üzerinden kaderini belirleyecek olan temel hususları içermekteydi.
Ancak buna müsaade edilmedi, geri  planda
kalması sağlandı. Önder Apo’nun avukatları ile son gerçekleştirmiş olduğu
görüşme sonrasında yaşananlarda bundan farklı olmadı.

Önder
Apo, avukatları ile 22 Mayıs günü görüşmüştü. Sonuçları ise 26 Mayıs günü
açıklandı. Yapılan bu açıklama ile birlikte Leyla Güven’in öncülüğünde devam
eden SAGD yedinci ayını doldurmak üzere iken sonuçlandırıldı. Direniş
kendiliğinden ve çözümsüz bir şekilde sonuçlanmamıştı. Önder Apo’nun çağrısı
üzerine böyle bir kararlaşma içerisine girilmişti. Önemli kazanımlar elde edilmişti.
Kuşkusuz elde edilen bu sonucun toplum üzerinde derin etkileri olacaktı. Bu
aynı zamanda AKP-MHP faşist diktatörlüğünün mutlak tecrit politikasına vurulan
ciddi bir darbeydi.

AKP-MHP
faşist diktatörlüğü 2 Mayıs görüşmesinin ardından olduğu gibi, 22 Mayıs
görüşmesinden sonra da benzeri bir yaklaşım sergiledi. 26 Mayıs günü
avukatlarının, Önder Apo ile yapmış oldukları görüşme ve SAGD’nin
sonuçlandırılacağına dair yaptığı açıklamanın gerçekleştiği günün akşamı Xakurke’ye
yönelik işgal saldırısı başlattı. Böylece bir kez daha gündemi değiştirdi.

AKP-MHP
faşist diktatörlüğü 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından, SAGD karşısında da
yenilmişti. Bunun etkileri daha sarsıcı olacaktı. Bu etki sadece Kürdistan’la
da sınırlı kalmayacaktı. Türkiye’yi de etkisi altına alacaktı. 23 Haziran’da
tekrar yenilecek olan İstanbul Yerel Seçimlerinde de bu gerçeklik çok somut
olarak görülecekti. Bu da AKP-MHP faşist diktatörlüğüne vurulacak olan en can
alıcı darbelerden biri olacaktı.

AKP-MHP
faşist diktatörlüğü de yaşayacağı bu akıbeti gördü. Onun içindir ki, yine
Türkiye’nin asıl gündemi dışına çıkmayı kendi çıkarına buldu. Gündem
değiştirdi. Direnişin sonuçları, kazanımları, başarısı yerine, Xakurke’ye
yönelik olarak başlattıkları işgal saldırısını Türkiye’nin temel gündem maddesi
haline getirdi ve bunun üzerinden politika yapmaya, belirlemeye çalıştı.

Önder
Apo’nun, avukatları ile görüşmelerinin ardından tüm bu yaşananlar bir tesadüf değildi.
Tam bir özel savaş politikası ve taktiği idi. Bundan farklı düşünmenin de olanağı
yoktu. TC devleti zorlandığında, sürekli olarak bu tür taktiklere başvurmaktaydı.
Yaşadığı yenilgi ve yediği darbeleri, ancak bu tür taktikleri devreye koyarak,
boşa çıkarma ve üstünlüğe dönüştürme arayışı içerisinde olmuştu.

Şimdide
yaptıkları bundan başka bir şey değildir. Önemli olanda bu gerçekliğin
bilincinde ve farkında olunmasıdır. Tüm bunlar da Önder Apo’nun avukatları ve
aile yakınları ile görüştürülmesini erkenden, iyimser bir şekilde ele alarak,
değerlendirmeler de bulunmayı ve beklentiler içerisine girmeyi olanaksız
kılmaktadır. Özellikle de Önder Apo üzerinde uygulanmakta olan mutlak tecrit
devam ederken bundan farklı olması da mümkün değildir.

Hala,
Önder Apo’nun sağlığı, güvenliği ve özgürlüğü öncelikle çözüm bekleyen bir
sorun olmaya devam etmektedir. Bu sorunlar çözülmediği sürece AKP-MHP faşist
diktatörlüğünün yaklaşım ve politikaları hep bu şekilde, özel savaş
politikaları ve taktikleri olarak ele alınmaya, görülmeye devam edecektir.

 

Cumali Doğan / Rojnamewelat Gazetesi

0

21

TR
KO

:” ”

:””

” “,

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinOzelSAVASTurkishTürkiye
Önceki yazı

Kürt Gençleri ‘Ulusal Kürt Gençlik Konferansı’na Hazırlanıyor

Sonraki Haber

KDP Güç ve Para Peşinde, Türk Devleti İşgal Peşinde

Benzer Haberler

Kürt Sorunu Çözülmeyene Kadar Sol Gelişmez
Makaleler

Kürt Sorunu Çözülmeyene Kadar Sol Gelişmez

25 Nisan 2025
Önder Apo’nun Çağrısı Ve Tişrin Direnişi
Makaleler

Önder Apo’nun Çağrısı Ve Tişrin Direnişi

16 Nisan 2025
Apocu Fedailiğin Özü: Direniş Tünelleri
Makaleler

Apocu Fedailiğin Özü: Direniş Tünelleri

14 Nisan 2025
Sonraki Haber
KDP Güç ve Para Peşinde, Türk Devleti İşgal Peşinde

KDP Güç ve Para Peşinde, Türk Devleti İşgal Peşinde

Öne Çıkan Yazılar

  • PKK 12. Kongresi Başarıyla Gerçekleştirildi!

    PKK 12. Kongresi Başarıyla Gerçekleştirildi!

    511 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • MİT’in Suriye Çölüne Geçirdiği DAIŞ’lilerin İsimleri- ÖZEL HABER

    509 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 127
  • Önder APO: Çözüm İçin Kürt-Türk İlişkileri Tarihsel Olarak Anlaşılmalı

    525 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 131
  • Tüm Egemen Güçlerin Politikalarını Şekillendiren Enerji Rekabet Alanı: Doğu Akdeniz!

    523 Paylaşım
    Paylaş 209 Paylaş 131
  • MİT Korucuları Başur Kürdistan’a Geçiriyor- ÖZEL HABER

    524 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 131

Önerilenler

PKK 12. Kongresi Başarıyla Gerçekleştirildi!

MİT’in Suriye Çölüne Geçirdiği DAIŞ’lilerin İsimleri- ÖZEL HABER

Önder APO: Çözüm İçin Kürt-Türk İlişkileri Tarihsel Olarak Anlaşılmalı

Tüm Egemen Güçlerin Politikalarını Şekillendiren Enerji Rekabet Alanı: Doğu Akdeniz!

MİT Korucuları Başur Kürdistan’a Geçiriyor- ÖZEL HABER

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç