• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

TC’nin Sahte Söylem Ve Faşist Eylemlerine Karşı Tetikte Olmak

Bir yandan Kürtlerin bulunduğu tüm alanlarda halkın kazanımlarına saldırırken, öte yandan kurguladıkları oyunlara herkesin inanmasını ve ona göre rol oynamasını hatta söylem geliştirmesini istiyorlar.

Yayınlayan Lekolin
1 Aralık 2024
Kategori: Makaleler
274 12
A A
AKP-MHP Faşizmi Özgürlük Hareketi Karşısında Zorlanıyor
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

“Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.”

Söz ve eylemin uyuşmadığı hata zıt hatlarda olduğu durumlar için söylenen bu deyim tamda AKP-MHP rejiminin bugünlerde dillendirdiği “kardeşlik” söylemlerindeki tutarsızlığı ifade ediyor. Bir yandan “Kürt kardeşlerimiz” derken öte yandan Kürtlerin siyasi tercihlerine ve iradelerine saldırıp, saygısızlık ediyorlar. Demokrasi ve özgürlüklerden bahsederken, Kürt halkının kendini yönetmesine Belediyeler düzeyinde bile olsa tahammül etmiyorlar. Kürt halkının siyasi iradesi ve kazanımlarına kırmızı görmüş boğa misali şuursuzca saldırmaya devam ediyorlar.

Bir yandan Kürtlerin bulunduğu tüm alanlarda halkın kazanımlarına saldırırken, öte yandan kurguladıkları oyunlara herkesin inanmasını ve ona göre rol oynamasını hatta söylem geliştirmesini istiyorlar. Böylece sahte söylem ve faşist eylemlerle başta Kürt halkı olmak üzere tüm muhalefeti susturmaya çalışıyorlar.

Son on yıldır Kürtlerin özgürlük mücadelesini “bitireceğiz” diye yürüttükleri soykırım savaşı ve “çöktürme” planında hedeflerine ulaşamadılar. “Çöktüreceğiz” dedikçe çürüdüler. Toplumsal çürümenin ulaştığı düzey her gün Kadın ve çocuk katliamlarıyla, hırsızlık, talan ve yalan siyasetiyle ayyuka ulaşmış düzeyde. İçerde ve dışarda ciddi bir çürüme sıkışmışlık ve sürdürülemez bir durum var. Yalanlarla inşa ettikleri rejimleri, hakikatlerle karşı karşıya geldiğinde derin bunalım ve krizlere giriyorlar.

Yalanlarla da yaşanır ama nasıl? Kürtleri yok edeceğim diye diye her gün yalan söyleyerek ahlaksızlık üretmek zorunda kalıyorlar. “Kirli ve suçlu” bir rejim haline geldiler. Yalan, talan ve katliamlara dayalı bir siyaset yürütüyorlar. Bu ırkçı, Türkçü, tek tipleştirici zihniyetin insanlık yararına yarattığı tek bir değer var mıdır.?

Faşist rejimler sürü toplum isterler. Sürü toplumun söyleyebileceği bir sözü yoktur. Söyleyebilecekleri tek söz, papağan gibi faşist siyasetin ürettiği argümanları tekrarlamaktır. Türkçede “at sahibine göre kişner” diye bir deyim var. Devleti “baba” olarak gören bu anlayış sahipleri devlet ne derse onu uyguluyorlar. Dolayısıyla Türkiye siyasetiyle, yargı ve tüm idari kurumlarıyla tam bir çürümüşlük içerisindedir. Halkın iradesini gasp ederek hırsızlığı ve talanı “siyaset” haline getirdiler.

Kürt halkının siyasi iradesine yapılan bu çirkin saldırılara karşı durmak, eşitlik ve özgürlük isteyen herkesin görevidir. Kayyum atamaları işgal içinde işgal hareketleridir. Arlanmazlığın dip noktasıdır. Haramzadelerin, kırk haramilerin saltanatıdır. Dolayısıyla demokrasiden yana olan herkesin Kürt halkının kazanımlarına sahip çıkması, mücadeleyi yükseltmeyi esas alması gerekir.

Kürtlerle kardeşlik temelinde “siyasi çözüm” isteyenler sözlerinde samimi iseler bu tür uygulamalara hemen son vermelidir,” denmelidir. Aksi taktirde tüm bu söylemlerin bir taktik olduğu, Kürtleri oyalamaya dönük olduğu şüphesi doğal olarak gelişir.

Varsa bir oyalama bu oyalama taktiğiyle hangi gelişmelerin önü alınmaya çalışılıyor?

Çözüm süreci “varmış” gibi yapılarak geliştirilen saldırılara karşı toplumsal refleksler köreltilmeye mi çalışılıyor?

Politik alanı ve toplumu ikircikli kılma, tereddütlü bırakma siyaseti mi uygulanıyor?

Önder Apo üzerinde ağırlaşmış tecrit devam ediyor. Özgürlük hareketine karşı imha saldırıları tüm yoğunluğuyla devam ediyor. Rojava’ya yönelik imha ve işgal saldırıları devam ediyor. Kuzey Kürdistan’da her gün bir şehre kayyum atanıyor. Tüm bu saldırılar devam ederken, “aman çözüm süreci var, yanlış bir şey ifade etmeyelim, gelişebilecek sürece zarar vermeyelim endişesi körüklenerek Kürtlerin ve demokratların sırtına “yumurta küfesi” yükleniyor.

Peki olmayan, ancak gelişme ihtimali olan sürecin hassasiyeti neden sadece Kürtlerin sırtında “yumurta küfesi” gibi duruyor?

Gelişebilecek “çözüm” sürecinde dilde ve eylemde hassas olma sadece Kürtler için mi geçerli oluyor?

Sömürgeci T.C devletinin kibirli siyasetçileri üstenci siyaset dilini ve eylemini neden terk etmiyor?

Zaten toplumsal sorunlara yol açan şey bu üstenci siyaset dili ve bilinci değil mi?

“Biz istediğimiz gibi Kürtleri aşağılayalım, değerlerine saldıralım, Kürtler sesini çıkarmasın, sineye çeksin” demek onursuzluğu dayatmaktır. Bu kabul edilemez.

Faşist T.C rejimi, başta Kürtleri ve demokratik kamuoyunu “Kürt sorununu çözüyormuş” gibi yaparak etkisiz, tepkisiz kılmak istiyor. Halkları beklentili ruh haline getirerek gündemlerini pratikleştiriyorlar.

T.C devletinin HTŞ çeteleriyle birlikte geliştirdikleri son Halep saldırısını bu çerçevede okumak lazım.

Ortadoğu’da yeni gelişen süreçte Kürtler statüsüz kalmaya mahkûm olsunlar diye bilinçli bir “ön alma siyaseti mi” uygulanıyor?

Ortadoğu değişimlere gebe! 7 Ekim 2023’te gelişen İsrail, Hamas savaşı, ardından Hizbullah ve İran’ın savaşa çekilmesi Ortadoğu’da “haritaların değişmesi” taşların yerinden oynaması ihtimalini doğurmuştur. Yeni doğumlar olacak. Tüm doğumlar gibi bu dönemdeki doğumlarda acılı ve sancılı olacak. Kürtler için yeni fırsatlar doğacak.

İnsanlığın tarihsel gelişimine pozitif katkılarda bulunmuş kök hücre Kürdistan ve Mezopotamya coğrafyası bir daha insanlığın kurtuluşu limanı haline gelebilir.

Hîwa AZAD

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: BahçeliBelediyelerÇözüm SürecierdoganFAŞİST TCİmralı TecridiKayyumkurdistanKurtlerRêber APO
Önceki yazı

Kürtler Üzerinde Emperyalist Terör Devam Ediyor

Sonraki Haber

Besê Hozat:Suriye’deki Savaşın Komuta Kontrol Merkezi Türkiye

Benzer Haberler

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş
Makaleler

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş

15 Mayıs 2025
Önder Apo’nun Yeni Yaşam Çizgisi Üzerine
Makaleler

Önder Apo’nun Yeni Yaşam Çizgisi Üzerine

10 Mayıs 2025
Kürt Sorunu Çözülmeyene Kadar Sol Gelişmez
Makaleler

Kürt Sorunu Çözülmeyene Kadar Sol Gelişmez

25 Nisan 2025
Sonraki Haber
Besê Hozat:Suriye’deki Savaşın Komuta Kontrol Merkezi Türkiye

Besê Hozat:Suriye'deki Savaşın Komuta Kontrol Merkezi Türkiye

Öne Çıkan Yazılar

  • MİT ve Parastin’dan Askeri ‘Tek Vücut’ Hattı- HABER ANALİZ

    MİT ve Parastin’dan Askeri ‘Tek Vücut’ Hattı- HABER ANALİZ

    534 Paylaşım
    Paylaş 214 Paylaş 134
  • MİT’ten HTŞ’ye Yeni Talimatlar – ÖZEL HABER

    508 Paylaşım
    Paylaş 203 Paylaş 127
  • İnkar Siyaseti Tasfiye Edildi, Sıra Demokratik Toplum İnşasında

    547 Paylaşım
    Paylaş 219 Paylaş 137
  • ‘Yeni Başlangıçlar Kongresi’

    542 Paylaşım
    Paylaş 217 Paylaş 136
  • Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş

    519 Paylaşım
    Paylaş 208 Paylaş 130

Önerilenler

MİT’ten HTŞ’ye Yeni Talimatlar – ÖZEL HABER

MİT ve Parastin’dan Askeri ‘Tek Vücut’ Hattı- HABER ANALİZ

Her Günümüz 15’ Mayıs Duyarlılığıyla Geçmeli!

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş

HRW: Türkiye Destekli Çetelerin İhlalleri Devam Ediyor

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç