Kürt Medyası ilkeli,doğru haber anlayışıyla Gerçekleri duyurmak ve gelişmeleri aktarabilmek için aralıksız çalışıyor. Rojava-Kuzey Suriye ‘deki Gazeteciler Savaş cephelerinde çete grupları ve işgalcilere karşı sergilenen direnişi tüm dünyaya duyuruyorlar. Bu gazeteciler, özgürlük yolunu takip ederek özgür ve gerçek basının sembolü olma yolunda üstün bir caba harcıyıp canlarını feda ediyorlar. Bilindiği gibi QSD savaşçıları DAİŞ ile Türk devletinin eş güdümlü organize saldırılarına büyük bir direnişle karşılık verdi. Hesekê’de operasyonda DAİŞ için çember iyice daraldı. DAİŞ’in Hesekê’den, Türk devletinin ise kuzeyden yaptığı organize ve kapsamlı saldırı, QSD savaşçılarının hem Hesekê’de, hem de Eyn Îsa ve Til Temir hattında gösterdiği direnişle büyük oranda boşa çıkarıldı.
Meslek ilkelerinin ayaklar altına alan Rudaw Tv’nin yayın politikasının ne olduğu, neye hizmet ettiği, kim için çalıştığı hala bilinmiyor.Bu ve buna benzer Medya organları İzlediği politikayla İşgalci Türk devletinin istihbarat teşkilatı MİT’in Kürde yönelik izlediği politika ile benzeşmesi tesadüf mü? Tabiki de değil. Medya açısından dezenformasyon kitlelere dönük sürekli kullanılan temel bir politikadır. Burada olay ya da olguyla çok çeşitli biçimlerde oynanır. Olaydaki gelişim diyalektiği, mekan ve zaman durumu, belirleyenler ile etkenler gibi temel boyutları çarpıtılır. Ya da içerisine hiç olmadık öğeler katılır. Burada amaç, insanda bir şey hakkında, “bilgi sahibi olunduğu” illüzyonu yaratmak, oysa aslında insanı bilgilenmekten uzaklaştırmaktır.Günlerdir yaşanan direnişi görmek istemiyen ve tek merkezden yönetilen özel savaş medyasının tamda yaptığı budur. Güney Kürdistan’ın tv kanalı Rudaw, hangi kitleye, hangi ideolojiye hitap ediyor? Bu kuruluşun neye hizmet ettiği çoğu kesim tarafından kısa ve öz cümleler ile tarif ediliyor. ‘‘Barzani ailesine ait’’ deniyor. Dolayısıyla ‘‘Barzani ailesinin ideolojisini benimsiyor ve onu yayma peşinde. Peki, bu Rudaw’ın izlediği yol ne? Biraz açık konuşalım. Genel çerçevede yayın akışından anlaşılan nokta, Rudaw’ın her zaman Kürdistan’daki Kürt Özgürlük Hareketi’nin her çıkarına saldırmak, halkların kafasında tamda düşmanın işine yarayacak,eksik bilgilendirme ile ‘YERSİZ’ ve doğru olmayan algılar yaratma çabaları, herhaliyle kürt toplumunu tamamen düşmanına yöneltip ‘‘umut kapısını’’ ordaymış yani can düşmanının elindeymiş gibi göstermeye çalışması açıkça görülmektedir. Çok çirkin, sinsice ve kurnazca kara propaganda uygulayarak yaşanan direnişi ve kazanımları boşa çıkırmak. Burada hile, entrika, yalan, iftira, fitne, sinsilik ve sahte delil daha gözü pek biçimde uygulamaya koymak gerçekleri çarpıtmak, inançları sarsmak, mağdurun etrafında güvensizlik yaymak ve aleyhine bir kamuoyu oluşturmak amaçlıyor. Bu tür bu çirkin saldırılara rağmen Kürt Özgürlük Hareketi ile geliştirilen onlarca direniş gelenek var. Özgür Basın geleneği de bu geleneklerden biridir. Bu geleneğin yaratıcıları halka gerçekleri ulaştırmak için büyük bedeller ödedi ve ödemeye devam ediyorlar. Kürt Medyası doğru ve tarafsız habercilik anlayışından taviz vermeyerek halk devriminin, DAİŞ saldırılarına karşı direnişin ve Demokratik Ulus projesinin sesi olmaya devam edecektir.
Leyla EGİT
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi