Ortak vatan çizgisi Önder Apo’nun, ulus devlet, sınırlar, sınıflar, savaşlar, sömürü ve milliyetçilik olmadan, devlet ve iktidar dışı halkların öz yönetimine dayalı yeni yaşam zihniyetinin halkların kardeşliği için gerçekleşmesidir. Bu yaşam çizgisinde devlete, iktidara, ait ne varsa hepsi ret ediliyor. Ortak vatan çizgisinde ulus devlet kültürü ve sınırlar tümüyle aşılıyor. İnsanlık için yeni bir çağ başlıyor. Önder Apo’nun yeni yaşam çizgisinde her türlü gerilik ortadan kaldırılıyor, insan denilen sosyal varlık yeniden şekilleniyor, yeni bir zihniyetle yeni bir yaşama adım atıyor. Bütün bu yenilikler eskiye ait olan her şeyi aşarak oluyor. Ulus devletin ve kapitalizmin yarattığı düşmanlaştırıcı bir kişilikle insanların yeni insan olmaları mümkün değil, eğer olsaydı dünya bugün savaşı koşullarında değil barış içinde yaşardı. Önder Apo’nun ortak vatan paradigmasında bir kimlik başka bir kimliğin egemenliğinde olmadığı gibi, bir ülke ve toprak parçası bir ulusun tekelinde olmayacaktır. Dünyanın herkesin evi olduğu gerçeği bir zihniyet olarak şekillenirse, kimse kendini dar sınırların içine kapatmaz etrafını sınır denen çitlerle örmez.
Sınırlar, savaşlar, sömürü ve sınıflar insanın doğasına aykırıdır. Bütün bu engellerin varlığı insan toplumunu kendi hakikatine yabancı hale getiriyor. İnsanın kendi olması ve kendi hakikatini yaşaması önce evrensel insani kimlikle olur, ulusal ve bölgesel kimlik ve değerler ikinci planda kalır.
Bazıları, Önder Apo’nun ortak vatan paradigmasını Kürt ulusal değerlerinden uzaklaşma olarak görüyorlar.
Oysaki Önder Apo’nun ortak vatan paradigması her kimliğin aynı topraklarda eşit ve özgür koşullarda birlikte ve barış içinde yaşamalarıdır. Ulusal devlet zihniyetini aşamayanlar ortak vatan paradigmasının önemini kavrayamazlar. Ortak vatan paradigması bir ulusun klasik ulusal kurtuluşunu değil bir bütünen insanlığın köklü kurtuluşunu hedefliyor. Ulus devletin ulusal kurtuluş zihniyeti iktidarı ve egemenliği hedeflediği için sorunludur ve insanlığın kurtuluşunu hedeflemiyor.
Çatışmayı ve sömürüyü doğuran her zihniyet insana, yaşama ve doğaya düşmandır. Devlete sevdalı olanlar, ulusun özgürlüğünü devlette ve sınırlarda ararlar. Sınırlar insan toplumunu hapseden demir parmaklıklardır. Geçmiş yüzyılda ne klasik ulusal kurtuluş hareketleri ne de bürokratik sosyalist deneyim başarılı oldu. Her ikisi de devletin duvarına çarparak dağıldı. Bütün tarihsel toplumsal değerleri iktidarın, devletin ve sermayenin elinden alarak, Önder Apo’nun ortak vatan paradigması ışığında yeni bir zihniyetle insanlığın nihai kuruluşunu sağlamak bir ihtiyaç ve zorunluluktur. Ortak vatan paradigmasında dar yurtseverlik ve kendini enternasyonal değerlere kapatmak yoktur tam tersi bu değerleri temsil etme ve yaşama vardır. Dünya insanlık ailesinin kurtuluşu ancak böyle gerçekleşir. Ortak vatan sınırsız sınıfsız savaşsız ve sömürüsüz bir dünya kurmaktır. Dünya herkesin evidir. Dünya ezilen insanlığının Önder Apo’nun yeni yaşam paradigmasına sahip çıkmalarındaki nedeni Önder Apo’nun çizdiği yolda kendi özgürlüklerini gördüklerindendir.
Kemal SÖBE