30 Kasım 2019 Cumartesi Saat 09:18
v:* behavior:url(#default#VML)
o:* behavior:url(#default#VML)
w:* behavior:url(#default#VML)
.shape behavior:url(#default#VML)
0
21
TR
:” ”
:””
” “,serif
AKP iktidarı
CHP’yi parçalamak ve bu doğrultuda yeni senaryolar planlarken, CHP’nin tutarlı
bir tutuma sahip olmadığı görülüyor. Hatta CHP’nin, AKP iktidarının ömrünü
uzatmak için her alanda destek olduğunu da söyleyebiliriz.
Son günlerde
Saray’a giden CHP’li tartışması Türkiye’de bütün gündemleri devre dışı bırakmış
durumda. Amaç da buydu zaten. Türkiye’de gittikçe dibe vuran bir ekonomi var.
Siyasi anlamda ABD ve Rusya arasında piyonluk görevini oynayan bir iktidar var.
Bununla birlikte İktidarın Türkiye’deki toplumları ayrıştırma, kışkırtma, birbirine
düşürme politikası yürüttüğü gerçekliği ortadadır. Şövenist AKP-MHP iktidarı
Kürtlere karşı hem içte hemde dışta bir soykırım ve katliam politikalarını
devreye koyduğu ve bununla birlikte Rojava’da katliam gerçekleştirdiği
ortadayken, iktidar için gündem değiştirmek elzem olmuştur.
Türkiye
toplumlarının algısını değiştirmek için muhakkak bir şeyler yapılmalıydı ve
CHP’nin içinde bulunduğu iktidar kavgalarından ve karışıklıklardan
yararlanılarak, Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın ortaya attığı, Muharrem
İnce’nin Sarayda Erdoğan’la görüştüğü iddiaları manidardır. Bu Saray’ın
talimatları doğrultusanda ortaya çıkan bir iddiadır. Sarayın kanlı kalemşörleri
hemen yorum yapmaya, bu doğrultuda haberler ve analizler yapmaya başladı.
Muharrem İnce’nin Saraya gitmesi adeta bir dünya meselesi haline getirildi.
Burada Muharrem İnce’nin Saraya gidip gitmediği üzerinde fazla durmayacağım
çünkü yapılmak istenen de budur.
Sözde Ana
muhalefet partisi olan CHP’nin iktidarla birlikte gündemi nasıl değiştirmeye
çalıştığı gerçeğidir. Yani burada hem CHP hem de tekçi AKP’nin birlik olup
Türkiye’de bulunan halkları nasıl sömürdüğü ve buyük bir kaosun içine
sürüklediğidir. Faşist AKP-MHP iktidarını televizyon ekranlarından yerden yere
vuran, iktidarı ağza gelmeyecek laflarla sözde eleştiren, tekçi saray
iktidarına karşı HDP’yle yerel seçimlerde ittifak kuran CHP, yerel seçimlerde
istediğini alınca iktidarın Kürt halkına karşı savaş tezkeresine ise hemen onay
verdi. Bu durumun CHP’nin tarihten gelen faşizan, tekçi, darbeci zihniyetinden
geldiğini görmek ve bu doğrultuda bugün ortaya atılan senaryoları çözmek
önemlidir.
Çünkü CHP üniter, ulus devletin kurucusu partisidir. Türk ulus
devleti, CHP’deki asker-sivil bürokrasi eliti, M. Kemal ve arkadaşlarının
öncülüğünde, halka karşı ve halka rağmen kuruldu. Bu eylem, aynı
zamanda Osmanlı İmparatorluğunun sultanlarına karşı, iktidarı ele geçirme
eylemidir. Halifeliğe karşı yapılan bir otoriter modernist projedir. CHP, Türk Ulus
Devleti’nin kurucusu olarak, Kürt halkını da inkâr etti. Osmanlı İmparatorluğu
Döneminde Kürtlerin sahip oldukları sınırlı özerkliği de ortadan kaldıran,
Kürtlerin ulusal haklarını, gasp eden, Kürdistan’ı yeni tarzda sömürgeleştiren
ve işgal eden, Kürt dilini yasaklayan, Kürtlerin meşru direnişlerini ve hak
arayışlarını katliamlarla bastıran, Kürtlerin Türkleşmesi için asimilasyonu,
ırkçılığı sistemleştiren bir partidir.
CHP, tekçi Kemalist ideolojiyi benimseyen,
Kemalizm dışındaki tüm ideolojileri yasaklayan, gayrı-meşru ilan eden farklı
ideolojik görüşleri savunan kişileri, grupları, örgütleri zindanlara tıkayan
yargılayan ve cezalandıran bir partidir.
CHP, Militarizmin partisidir. Darbeleri
destekleyen ve darbeleri teşvik eden bir partidir. Halkı ezen despot sistemin
yapılanmasına önayak ve öncülük eden partidir.
CHP, Kürtleri ulus-halk olarak tanımadığı
ve dışladığı gibi, diğer etnik gruplara da karşıdır. CHP, otoriter, tekçi,
faşizan laik bir partidir. Bundan dolayı da, devlet dinini savunmakta doğal
dinlere karşı tutum içindedir. Bundan dolayı bütün inançlara, dinlere,
mezheplere karşı bir düşmanlık refleksine sahiptir. CHP, farklı millet ve
etnik grup gerçeğini kabul etmediği, halkın iradesine saygı duymadığı için,
demokrat bir parti değildir. Gerçek anlamda halkçı bir parti de değildidr.
Sosyal Demokrat bir parti hiç değildir.
Tarihten bu
güne CHP ana özelliklerini kaybetmiş bir parti değildir. Bütün ana
özelliklerini koruyarak yapılanmaya ve tekçi, faşist, kafatascı iktidara en
büyük desteği vermektedır. CHP her ne kadar Sosyal
Demokrat bir parti iddiasıyla
alanlara çıkıp proganda yapıyorsada gerçekliğine bakıldığında tam tersi olduğu
görülecektir. Eğer CHP sosyal demokrat bir parti ise niye bütün
toplumsal/sınıfsal kesimleri, etnik grupları, dinleri ve mezhepleri temsil
edecek bir yapılanma
oluşturmuyor.
Ayrıca CHP’nin
genel başkanı bir Kürt ve Alevi Dersim katliamını yaşayan topluluğa ait
olmasına rağmen kendisine Kürdüm bile diyemiyor. Diyemez çünkü Dersim katliamı
dile geldiğinde ilk karşı çıkan CHP ve Kılıçdaroğlu’nun kendisidir.
CHP, Kürt halkının iradesine ve kendi kaderini
tayin etmesi hakkına karşıdır. Türk halkının da eşit bir şekilde temsile
katılımı konusunda da istekli değildir. Eski militarist ve darbeci zihniyetini
korumaya çalışıyor. Bu nedenle Ergenekon ve benzeri örgütlenmelere, darbe
projelerine karşı çıkmadı. Hatta onlara destek ve avukatlık yaptı ve yapmaya devam ediyor.
Bu gün ortaya
çıkan Muharrem İnce’nin Saraya gitme iddiası bu çerçevede ele alınırsa CHP’nin
İktidarın ömrünü uzatmaya çalıştığı hatta destek olduğu da görülecektir.
CHP’nin zihniyetine ve politikasına göre davranan militarist bir iktidar var.
Onun için CHP’nin yapmak istediğini şuanda AKP iktidarı yapıyor ve bunlar
birbirini tamamlayarak halkları sömürü ve katliamlara sürüklüyor. Olaylar
tarihsel olgular içinde çözülmedikçe gerçeğe ulaşılımaz.
Sara GULAN
0
21
TR
KO
:” ”
:””
” “,
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html
Sara GULAN