• Turkish
  • العربية
  • Mal
  • Nûçe
  • Tişt
  • Lêkolîn
  • Analîza Siyasî
  • Rastiyên MIT
  • Hemû beş
    • Anketler
    • Anons
    • Röportaj
    • ji edîtorê
    • Herêmparêzî
    • Abor
    • Jin
    • Ciwanan
    • Ji Çapemeniya Derve
    • Dîrok û Zimanê Kurdistanê
    • Kî ye?
    • Daxuyaniyên Çapemeniyê
    • Hilbijartinên Çapemeniyê
    • Kronolojî
    • Belge
    • Series Text
    • Ji xwendevan
    • Perspektîfên Azadiyê
    • Mesajên Belaş
    • Teknolocî
    • Rastiyên MIT
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Mal
  • Nûçe
  • Tişt
  • Lêkolîn
  • Analîza Siyasî
  • Rastiyên MIT
  • Hemû beş
    • Anketler
    • Anons
    • Röportaj
    • ji edîtorê
    • Herêmparêzî
    • Abor
    • Jin
    • Ciwanan
    • Ji Çapemeniya Derve
    • Dîrok û Zimanê Kurdistanê
    • Kî ye?
    • Daxuyaniyên Çapemeniyê
    • Hilbijartinên Çapemeniyê
    • Kronolojî
    • Belge
    • Series Text
    • Ji xwendevan
    • Perspektîfên Azadiyê
    • Mesajên Belaş
    • Teknolocî
    • Rastiyên MIT
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Beşên Mesajên Belaş

Tek Çözüm Direniş…

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Mesajên Belaş
249 10
A A
Tek Çözüm Direniş…
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

17 Kasım 2012 Cumartesi Saat 07:39

Faşist TC devleti bugüne kadar yürüttüğü özel savaş yöntemlerini 2002’den bu yana AKP hükümetine devretmiştir.

Gelenekleri bilemezsek bugün yaşanan sorunların kaynağını tam olarak anlayamayız ve anlam veremeyiz. Bunun için işgalci TC devleti ve hükümetinin yaptığı faşizan tutumu tarihten bu yana geri ve faşist zihniyet geleneğine dayanıyor. TC devletinde değişen şey sadece zamandır. Bu nedenledir ki bugün yaşananları geçmişten bağımsız ele alırsak hem yetersiz hem de bir şeylerin yarım kalması demektir. Faşist TC devleti geçmişten bu yana yok etme ve inkar üzerine inşa edilmiş bir devlettir. Demokrasi, eşitlik, adalet kendisinin bitişi olacağından kaynaklı bu faşizm zihniyeti kolay kolay değişmeye yanaşmaz. Eşitliğin olduğu bir ortamda iktidarının azalacağından ya da yok olacağını bildiğinden kaynaklı bu durum işine gelmez. Bunun için iktidarı her şeyden önce geliyor. Faşist TC devleti bugüne kadar yürüttüğü özel savaş yöntemlerini 2002’den bu yana AKP hükümetine devretmiştir. İşgalci AKP hükümeti iktidara geldiğinden bu yana sözde birçok yenilik getirdiğini sürekli dile getiriyor ancak Türkiye ve Kürdistan’ın durumu göz önüne alındığında ise biz her hangi bir yenilik göremiyoruz. Fakat AKP’nin Kürdistan’da yeni bir sömürgeci tarzını görebiliyoruz. Özel seçtiği bölgeler için bir şeyler yapmış olabilir ancak Kürtler için neler yaptığı ortadadır. 

Türkiye’de tek olma hayali olan işgalci Erdoğan bunu Türkiye’de muhalefetin yokluğundan kaynaklı kısmen başarmış olsa da Ortadoğu liderliği için bütün egemen güçlerin desteğine rağmen başaramadığı ortadadır.  Tek olma hayali suya düşen Erdoğan’ın dengesi iyice bozulmuş rotadan çıkmış bir hal aldığı görülüyor. Yaptığı konuşmalarla büyük bir aymazlık ve bilinçsizlik içerisinde olan Erdoğan’ın psikolojik bir bunalım içerisinde olduğunu söylersek yanlış olmaz. Kendi dışında ya da kendi bildiğinin dışında hiçbir düşünceyi kabul etmeyen Erdoğan bugün dağlarda, zindanlarda ve sokaklarda verilen direniş karşısında kabul etmese de büyük bir çöküntü yaşıyor. 

Binlerce yurtseverin zindalarda başlattığı süresiz  ve dönüşümsüz açlık grevlerinin 67. Günü geçmesine rağmen bir çözüm sunmak yerine yapılanın bir şov olduğunu söyleyecek kadar ahlaksızlaşan Erdoğan ve sözde akıl hocalarının istenilen taleplerin yerine getirilmemesi ve zindanlarda şahadetlerin yaşanması ile birlikte Türkiye’nin nasıl bir kaosa sürükleneceğinin ciddiyetinde olması gerekiyor. Erdoğan bedenlerini ölüme yatıran binlerce insanın “şov ve blöf yaptığını söylemesi ise büyük bir gaflet ve cehalettir.  

Faşist zihniyetli Erdoğan’ın bu kadar saldırganlaşmasının nedeni ise iyi bir yönetici olamadığını hatta sözde birçok akıl danışmalarının olmasına rağmen ülkesinin kaosa sürüklenmesi gerçeğinin ortaya çıkışıdır.  Binlerce insanın yaşamının kendisi için bir önemi olmayan Erdoğan ve hükümetinin yaptığı konuşmalarının çözüm için herhangi bir niyetinin olmadığı herkes tarafından net bir şekilde anlaşılıyor ve ne niyette olduğu Erdoğan tarafından ortaya koyulmaktadır. 

Son zamanlarda idam tartışmalarını gündeme getirmeye çalışan Erdoğan sıkışan kedi misali tırmalama girişimleri ile kimin şantaj ya da şov yaptığını gösteriyor. Daha önce TC devletinin sömürge başbakanı Tayip Erdoğan ve yandaş medyasının tam sorunu çözüyorduk PKK Silvan saldırısını yaptı yalanın dönemine göre farklı versiyonunu geliştiriyor. Şimdi de Erdoğan ve özel savaş tayfasının ‘tam Kürt sorununu çözecektik bu seferde açlık grevleri sabote etti’ gibi uydurma ve psikolojik savaş argümanına sarılmaktadır.

Kürtleri idam söylemleri ile tehdit etmeye çalışan Erdoğan’ın aklına başına alması gerekiyor. Çünkü kürtler eski Kürtler değil ve bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırdırlar. Ve unutulmamalıdır verilen bedelin iki katıda bedel alınır. Yaptığı söylemlerle de anlaşılacağı gibi Erdoğan’ın çözümünün ne olduğu ve çözüme ne kadar samimi yaklaştığı da doğru anlaşılmalı ve kimse kendini Erdoğan’ın çözümü konusunda kandırmamalıdır. 

Şu an zindanlarda verilen direnişe şantaj diyen Erdoğan’ın PKK’nin direniş geleneğini iyi okuyup anlaması gerekiyor. Geçmişten bu yana bir gelenek haline gelen zindan direnişlerini hiçbir güç kıramamıştır ve kıramayacaktır. Çünkü bu direnişler ruhunu Kemal, Mazlum, Hayri, Eşref, Akif ve daha adını sayamayacağımız binlerce yoldaştan almıştır. Siyasetten çok tüccar mantığı ile davranan Erdoğan’ın iktidarda kalma ömrünü uzatmak için elinden gelen her şeyi yapmakta olduğu da gün yüzüne çıkıyor.    

Amed Dilxwaz

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

GEVER’DEN ÇIKAMAYACAKSIN!!

Sonraki Haber

Ya bu kimin faresi?

Benzer Haberler

Doz
Mesajên Belaş

Doz

18 Kasım 2024
Kadın Bir Gerillanın Bakışı
Analîz Siyasî

Kadın Bir Gerillanın Bakışı

11 Ekim 2022
ŞER!
Analîz Siyasî

ŞER!

29 Eylül 2022
Sonraki Haber
Ya bu kimin faresi?

Ya bu kimin faresi?

Öne Çıkan Yazılar

  • Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê – 1

    Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê – 1

    494 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124
  • MÎT Hêzek Taybet Di Nav Firqeya 66’emîn û 86’emîn De Ava Dike – NÛÇE TAYBET

    503 Paylaşım
    Paylaş 201 Paylaş 126
  • MÎT û Parastîn Xetek Leşkerî ya “Yek Laş” Ava Dikin – ANALÎZA NÛÇEYAN

    535 Paylaşım
    Paylaş 214 Paylaş 134
  • Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin-2

    494 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124
  • Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin – 1

    494 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124

Önerilenler

Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê – 1

Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin-2

Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin – 1

MÎT Hêzek Taybet Di Nav Firqeya 66’emîn û 86’emîn De Ava Dike – NÛÇE TAYBET

Planên Qirêj ên MÎT û Çeteyan Ji bo Nevegera Efrîniyan Berdewam Dike – NÛÇE TAYBET

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist