04 Ocak 2012 Çarşamba Saat 12:35
Kürt kadın hareketi KJB, 27 Temmuz’dan bu yana avukatları ile görüştürülmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin derhal kaldırılmasını isteyerek, “Önderliğimize yönelik oyunlardan vazgeçmelidir! Yeni tecrit ve soykırım politikalarının tartışılıp kararlaştırıldığı yerler bu iktidara mezar olacak yerler olur! dedi.
KJB Koordinasyonu yaptığı yazılı açıklamada, PKK lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit koşullarına dikkat çekerek, “13 yıldır İmralı da rehin tutulan Önderliğimize son altı aydır uygulanan tecrit işkencesine getirilmek istenen yasal kılıf, yeni zulümdür, en kirli ve en ahlaksız savaş yöntemidir. Biz kadınlar, Özgürlük yoldaşımız Rehber Apo ya uygulanan bu zulmü durdurmak için bütün gücümüzle direnişimizi yükselteceğimizi bir kez daha kamuoyuna duyurmak istiyoruz diye belirtti.
Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “ Tüm evrensel hukuk kurallarının inkârı anlamına gelen Gladio güçleri tarafından yürütülen İmralı özel sistemi, Önderliğimiz şahsında halkımıza reva görülen bir soykırım sistemi olarak rol oynamaya devam etmektedir. Başından beri komplonun hukuki alanda uygulamaya konulan özel biçimi, Önderliğimiz şahsında Kürt halkını terbiye etme, özgürlük mücadelemizi Önderliksiz sınama ve bunu zamana yayarak çürütmeydi.
Sağlık koşullarından, yargılama biçimine, aile ve avukat görüşmelerine kadar her türlü hile, hukuk oyunları ve insanlık dışı yönelimlerle sonuç almak isteniyor. Bu konuda başta Avrupa’nın sahte demokrasisini de dayanak yapan AKP devleti, 2011 yılının ortalarından itibaren içte ve dışta yeni soykırımının hukuki kılıfını yaratmanın koşullarını oluşturdu. Özgürlük mücadelemizi oksijensiz bırakma adı altında en başta Önderliğimizi ağır tecrit koşullarında bırakma konsepti çerçevesinde avukat görüşmelerini kesti. Bununla Önderliğimizin siyaset yapma olanaklarını ortadan kaldırmak istedi. Kürt sorununun demokratik siyasal çözümünü mümkün kılan çabalarını engellemek, devrimci dinamikleri zayıflatmak veya etkisiz kılmak istendi. Fiili olarak 6 aydır avukat ve aile görüşmeleri yapılmadığı gibi, son olarak 50 ye yakın avukat tutuklanarak bu rehinelik çemberi genişletilmiştir. Faşist AKP iktidarı şimdide bunu içeriden örgütü yönetme cezası olarak hukuki bir kılıfa büründürerek tecridi tam bir zulme dönüştürmektedir. Adım adım kamuoyunu, halkımızı ve hareketimizi bu vahşete alıştırmayı hedeflemektedir.
Bunun da ötesinde Önderliğimizin sağlık koşullarını direkt zorlayan hücre içinde hücre cezaları uygulanmakta ve tecritle bu durum hareketimizden, halkımızdan ve kamuoyundan gizlenmektedir. İntikam politikaları belli bir konsept temelinde yürütülmekte ve her uygulamaya en iğrenç gerekçeler getirilerek toplum vicdani ve ahlakinin tüm sınırlar zorlamaktadır. Toplumsal duyarlılığın en üst düzeyde ayaklanması ve direniş dışında baksa bir seçenek bırakılmamaktadır.
Kadın özgürlük hareketi olarak başlattığımız Önderliğimizi özgürleştirme hamlesinin hız kazandığı bir süreçte AKP’nin böyle bir tartışmayla yeni bir gündem yaratması ancak ve ancak bu hamlemizin çok daha haklı gerekçelere oturarak büyümesine ve en geniş çevrelerin bu faşist sömürgeci zihniyete karşı öfkelerini örgütlü direnişe dönüştürmelerine yol açacaktır.
Her türlü soykırıma karşı direnmeyi varlık nedeni olarak ele alan biz kadınlar, söz konusu Önderliğimiz olduğunda bütün dünyayı faşist AKP’nin, soykırımcı bu devletin başına yıkacak kadar büyük bir kin ve öfkeye sahibiz. Bütün özgürlük değerlerimizin gücünü hesaplamak zorundadırlar. Bu güne kadar bu özelliğiyle kendini var etmiş bir direniş geleneğimizin olduğunu hiç kimse unutmamalıdır. Bize zulüm ve vahşeti reva gören zihniyetinize karşı tarihsel kin ve intikamla isyana kalkmış bir halkın kızları ve oğullarını bütün yaşamını özgür birey ve toplum yaratmaya adayan kadın özgürlüğünü bütün özgürlüklerin temeline oturtan Reber Apo’nun nasıl sahiplenileceğinin iyi hesaplanması gerekir. Bu noktada hiç bir güç bu büyük bağlılık ve yoldaşlığın önüne geçemez. Analarımız başta olmak üzere, kadın hareketlerinin her alanda başlattığı direniş bu anlamda değerlidir ve onurla özgürlük değerlerine sahip çıkmanın ifadesidir. Bu direnişi selamlıyoruz.
KJB olarak diyoruz ki, Önderliğimize yönelik oyunlardan vazgeçmelidir! Yeni tecrit ve soykırım politikalarının tartışılıp kararlaştırıldığı yerler bu iktidara mezar olacak yerler olur! Biz Zilanların ve Beritanların yoldaşları olarak teslimiyeti dayatanlara verdiğimiz cevabı akıl tutulması yaşamayanlar iyi bilirler. Özellikle,35 gencimizin katledilişinin yüreğimize düşürdüğü acı bu direniş geleneğinin yeni harcı olacaktır.
Açık bir şekilde AKP hükümetini uyarıyoruz: Önderliğimiz üzerindeki tecrit derhal kaldırılmalı ve sağlık durumu hakkında aile, avukatlar ve kamuoyu aydınlatılmalıdır.
Tüm kadınları, halkımız, demokratik çevreleri, dostları her yerde direnişi yükseltmeye çağırıyoruz. – Behdinan
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info