• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام تحديثات

“Türkiye Mi Çok Demokratikleşti, Yoksa Ben Mi Özgürleştim?..

Yayınlayan Lekolin
15 مارس 2020
Kategori: تحديثات
247 10
A A
“Türkiye Mi Çok Demokratikleşti, Yoksa Ben Mi Özgürleştim?..
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

10 Mayıs 2012 Perşembe Saat 15:28

KCK tutuklusu Prof. Büşra Ersanlı hapiste altı ayını doldurdu. Türk aydını ve otosansürle ilgili olarak bana yazdığı mektubunda,

KCK tutuklusu Prof. Büşra Ersanlı hapiste altı ayını doldurdu. Türk aydını ve otosansürle ilgili olarak bana yazdığı mektubunda, “Özerkliğin demokratik olanı ile olmayanını merak edip araştırmaya başladım. Ve tüm ilgili kavramlarıyla birlikte gözaltına alındım diyor.

KCK tutuklusu olarak hapiste altı ayını dolduran Büşra Ersanlı’dan geçen gün bir mektup aldım, Türk aydını, otosansür ve demokrasiyle ilgili. Bugün köşemi bu mektuba ayırıyorum.

* * *
Merhaba Hasan,

Altı ayımı doldurdum ve aslında savunma yazmaya başlamam lâzım. Ama bir türlü okuyamıyorum iddianameyi, çünkü mantığını takip etmem olanaksız.

Sonuçta kendimle ilgili kısımla yetindim ve hemen ardından yarım bırakmış olduğum araştırmalara devam ettim, ediyorum.

Son günlerde de iki kitabı üst üste okudum. Birincisi KONDA Araştırma’nın Kürt Meselesinde Algı ve Beklentiler (2011) ikincisi de Osman Ulagay’ın Türkiye Kime Kalacak? adlı kitabı.

Merak etme kitaplardan bahsetmeyeceğim. Zaten ikincisini uzun uzadıya bianet.org  için yazdım.

Sadece şunu vurgulamak lazım.

Osman’ın kurduğu hayal mutlaka ve en azından KONDA Araştırma ile birlikte olmalı.

Yani Kürt sorununu denkleme her yönüyle katmadan Türkiye’nin alternatifli geleceğini düşünmek zor, hayal kurmak da zor.

Osman Ulagay’ın kitabını okurken 2001 yılına bir gidiş yaptım.

Gümüşlük’te bir arkadaşımla tatil yapıyoruz. Ağustos ayı, AKP kuruluyor.

O gün çok gazete aldık.

Her gazetede ilerleme (yani Terakki), Voltaire (aydınlanma) ampul. Aydınlanma olur da pozitivizm olmaz mı?

Tüm haberde bu kavramları görüyorum. “Allah Allah diyorum arkadaşıma, “Ahlâk, vicdan gibi sözler hiç yok .

Bugün (29 Nisan) galiba Mehmet Tezkan yazmış işin bu yanını, ibadet ile vicdan/ahlâk karşılaştırmasını.

Sonra dedim ki arkadaşıma:

“Galiba Voltaire’in ne kadar şiddetli bir Türk Düşmanı olduğunu bilmiyorlar. Yoksa Edison ile mi karıştırdılar?

Çok iyi hatırlıyorum.

Çünkü ben Slovenyalı bir felsefe profesörü meslektaşımdan, onun yaptığı araştırmalar sayesinde bunu öğrenmiştim. Evimde olabilseydim, makaleleri bulur, Türkler için kullanılan sözcükleri de yazardım.

Gerçekten o bilgilenmeden sonra Voltaire bana çok tuhaf geldi, kendisinden pek söz edemedim. Slovenyalı felsefe profesörünün adı Tomaz Mastnak.

İsteyen araştırabilir, Voltaire’li araştırmalarını.

2001’den beri hep düşündüm ampulü gördükçe, ama ilk kez sana yazmak varmış.

Bugün Osman’ın kitabını yazarken otosansürümü içime attım ve “ifade özgürlüğümün tüm olanaklarından yararlanıyorum.

Doktora tezimi İngilizceden Türkçeye çevirirken çok zorlanmıştım.

Yıl 1991.

Bu kitabın yayınlanabilmesi için tekçiliğin, Kemalizm’in eleştirisini kimseyi incitmeden yapmalıydım.

Ayrıca ülkedeki çoğul durumu adıyla sanıyla anmamalıydım.

Yoksa yayınlanmazdı.

Her Türkiyeli aydının yerleşik otosansürü bende de kuvvetle mevcuttu.

Nitekim aynı tarihli ders kitaplarımızda olduğu gibi Kürt, Alevi, Ermeni gibi halkların adını geçirmeden yazdım kitabı.(*) Tekçilik iyi bir şekilde eleştirildi çoğula değmeden!!

Bu bilimsel adalete uygun değil aslında.

Şimdi çok iyi biliyorum, hayatın her çeşit çoğulluğunu hesaba katmadan bir ufuk yaratmak mümkün değil.

58 yaşımda ilk kez bir siyasi partiye girmek, bu düşüncelerimle çok bağlantılı.

Ama en çok da, kadınların siyasete katılımını BDP’de takdir edip katılma isteği duymam ve tabii başlıca ilkelerini benimsemek.

2004-2006 yılları arasında otosansürden iyice arınmış hissediyordum kendimi. Artık Türkiye’de ifade özgürlüğü, bilimsel özgürlük pek problemli değildi, en azından yakın çevremde, üniversitede.

2001’den itibaren dil ve politika, 2004’den itibaren kadınların siyasete katılımı, 2007’den itibaren de Kürtlerin siyasete katılım sorunları, yerellik,  ademi merkeziyetcilik konularına ilgi duydum.

Özerkliğin demokratik olanı ile olmayanını merak edip araştırmaya başladım.

Ve tüm ilgili kavramlarıyla birlikte gözaltına alındım.

Artık otosansürüm eskisi gibi bereketli çalışmıyor.

Türkiye mi çok demokratikleşti yoksa ben mi özgürleştim?
Sana bir Pazar günü yazdım.

Kahvaltıda domates, yeşilbiber, peynir ve zeytin vardı.

Şimdi koğuş arkadaşlarım voleybol oynuyor. Kurutulmuş çay taneleri ve sebzelerden elde edilen yapraklar boş peynir kutularında, haftaya çiçekleniriz.

Sevgi ve selamlar,

Büşra Ersanlı,

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu.-Milliyet

Hasan Cemal

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info   

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

İsveç Partileri Kürt Sorununu Tartıştı

Sonraki Haber

16-31 OCAK HABER KRONOLOJİSİ

Benzer Haberler

Cizre belediyesi AKP’liler tarafından talan ediliyor
تحديثات

Cizre belediyesi AKP’liler tarafından talan ediliyor

5 مايو 2020
NCT: PKK İsveç’in güvenliği için tehdit oluşturmuyor
تحديثات

NCT: PKK İsveç’in güvenliği için tehdit oluşturmuyor

5 مايو 2020
Başkanlık Rejimi ve Ekonomi
تحديثات

Başkanlık Rejimi ve Ekonomi

5 مايو 2020
Sonraki Haber
16-31 OCAK HABER KRONOLOJİSİ

16-31 OCAK HABER KRONOLOJİSİ

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist