• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام دراسات

Türk İşgalciliğinin İki Temeli; Misak-ı Milli ve Lozan-3

Yayınlayan Kendal Bagok
1 سبتمبر 2020
Kategori: دراسات, نصوص
285 6
A A
Türk İşgalciliğinin İki Temeli; Misak-ı Milli ve Lozan-3
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

 

İttihat Terakki Partisi’nin 1.Dünya Savaşına giriş nedeni zaten bu Turan ülküsüydü. Tekrardan büyük bir imparatorluğa bu sefer Türkçülük adıyla dönüşmek temel istekti. Allahu Ekber dağlarında da Arap çöllerinde de milyonlarca genci ölüme sürüklemelerinin nedeni buydu. Ele geçirdikleri toprakları nasıl ‘Türk’ toprağına dönüştüreceklerini de 1915’teki Ermeni soykırımı ile gösterdiler. Fakat bu rüyaları Osmanlı Devletinin dağılmasıyla son buldu.  Bu açıdan İttihatçı şef Enver’in Türkistan’da kuracağı orduyla Turan imparatorluğunu kurma amacıyla ölmesi bu sürecin özetidir.

1919-1923 arası İngiliz hegemonyası ile girilen mücadele süreci aslında emperyalizmin verdiği misyonla ilgilidir. Çelişki yok değildir fakat bu çelişki çözülemez bir çelişki değildir. TC’nin ortaya çıkışı iddiaların aksine emperyalizme rağmen değil onun planlamaları doğrultusunda gelişmiştir. Gelişen Kürt-Türk ittifakı çerçevesinde demokratik bir cumhuriyetin yaşam bulma ihtimali yok değildir. Fakat Kürdistan’ın dörde bölünmesi sonucunda açığa çıkan soykırımcı bir devlet gerçeğidir ve emperyalist güçlerin onayı ve çıkarları gereği oluşmuştur. 20. Yüzyıl boyunca Türk egemenlerinin Birinci Dünya Savaşında kaybettikleri kumarın borcunu ödemekle geçirmesine karşın egemenlik alanlarını genişletme tutkusundan hiç vazgeçmediğini belirtmek gerekir.

Son Osmanlı meclisinin muğlak olan Misak-ı Milli kararı o dönem Kürt ve Türk halkının ortak vatan üzerinde demokratik ittifakını işaret etmesi anlamında olumluydu. O dönem sergilenen politika bu ittifak çerçevesindeydi. Türk yöneticilerinin bu ittifakta ne kadar içten olduğu önemli değildi. Sorun yeni devletin ortak bir vatan mı yoksa soykırımcı bir ulus devlet mi olacağıydı. Bölünmemiş bir Kürdistan’ın Türk faşizmi tarafından soykırım saldırılarına hedef olması zordu. Fakat öncelikle Fransa ile yapılan Ankara antlaşması (1921) ile Kürdistan’ın Rojava parçası bırakılarak Misak-ı Milliden taviz verildi. Ardından Lozan (1923) ve bu sefer İngiltere ile yapılan Ankara Antlaşması (1926) ile Kürdistan dört parçaya ayrılıyordu. Nitekim İttihat ve Terakki’nin soykırımcı zihniyeti TC aracılığıyla Kuzey Kürdistan’ı Kürt soykırımı ile Türk toprağı haline getirmek isteyerek sürdü. Madem bu topraklar elde kalmıştı homojenleştirme işlemi bu ölçekte yapılmalıydı. Bu şekilde işgalcilik ve sömürgecilik Kuzey Kürdistan’ın statükosu şahsında TC’nin genlerine işledi.

Lozan ve Misak-ı Milli’nin anlamlarının Türk faşizminin türevlerince farklı değerlendirmelerine işaret etmek gerekir. Lozan Antlaşması Kürdistan’ı parçalanmış sömürge konumuna sokan bir antlaşma olduğu tartışmasızdır. Lozan Kuzey Kürdistan’ı Türk milliyetçiliğinin yayılma alanı olarak tanımlayan, halkların iradesini hiçe sayan bir metindir.  Bu anlamda olumsuz ele alınması doğaldır. Ancak Türk faşizminin önemli bir kesimi de bu antlaşmayı olumsuz değerlendirmektedir, fakat farklı nedenlerle.  Lozan Türk milliyetçiliği açısından hayal kırıklığıdır. Bunun nedeni umulandan daha küçük bir coğrafyaya sıkışıldığını düşünmeleridir. Onların derdi bir halkın binlerce yıllık ülkesinin parçalanması değil kendi devletlerinin yani sömürü alanlarının -sadece Kürdistan açısından da değil- küçülmesidir. Bizzat Lozan antlaşmasının görüşmelerine katılan Türk milliyetçiliğinin fikir babalarından Dr. Rıza Nur (Rıza Nur’un “Hayat ve Hatıralarım” adlı kitabı hem Lozan Antlaşması süreci hem de Mustafa Kemal ve İnönü ile ilgili değerlendirmeleri Türkiye’de hala yasaktır ve sansürsüz hali hiç basılamamıştır.) sorumluluğu İsmet İnönü ve Mustafa Kemal’e yükleyerek bu antlaşmayı Türk egemenliğini azaltan bir antlaşma olarak ele almaktadır. Beyaz Türk faşizminin büyük bir zafer olarak gördüğü Lozan aslında diğer faşist akımlar için bir yenilgi olarak değerlendirilmektedir. Bu açıdan yakın zamanda faşist Erdoğan’ın bu antlaşmayı küçümseyen beyanlar vermesi hatırlanabilir. Kaldı ki tüm Türk faşistlerinin bilinçaltında dünyaya egemen olmak vardır, sadece küçük bir yarımadaya hükmetmek değil. Bugünkü AKP-MHP ve Beyaz Türk faşistlerinin bir bölümünün kurmuş olduğu ittifakı mümkün kılan önemli etkenler de bu yayılma rüyalarıdır ve CHP dâhil tüm devletçi güçlerin bu yayılma hamlesine açık ya da kapalı destek vermesinin nedeni de bu ortak zihniyettir.

Aynı şekilde Türk faşizminin zaman zaman kendi sömürgeci isteklerine atfen Misak-ı Milliyi gündeme getirdiğini biliyoruz. Bugün Kürdistan’ın diğer parçalarını buna atfen işgal ve ilhak etmek istemektedir. Yukarıda işaret ettiğimiz gibi eğer iki halkın demokratik ittifakı üzerinden şekillenirse Misak-ı Milli’nin güncellenmesi anlamlı olur. Önderliğin zaman zaman Misak-ı Milli’ye atıf yapmasının nedeni de budur. Türk faşizmi ise Misak-ı Milli’yi mevcut devlet yapısı ile sömürgeci emellerini gerçekleştirme mantığı ile gündeme getirmektedir. Örneğin Güney Kürdistan’a ilişkin sömürgeci isteklerine bu bölgede yaşayan Türkmenleri alet etmeleri niyetlerini açıkça göstermektedir.

Yarın:TC’nin İşgal Pratikleri-4

 

Kendal Bagok

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

 

Etiketler: AKPCHPMHPMisakı Milli
Önceki yazı

HEWLER’DE KDP DENETİMİNDE  ENGİZİSYON UYGULAMALARI-1

Sonraki Haber

Barışı Savunmak, Soykırımcı TC Devletine Karşı Mücadele Etmektir

Benzer Haberler

İşgalci Türk Devletinin Savaş Suçları ve Uluslararası Sessizlik
دراسات

İşgalci Türk Devletinin Savaş Suçları ve Uluslararası Sessizlik

14 ديسمبر 2022
TC’NİN İKİNCİ YÜZ YILINDA DEMOKRATİK CUMHURİYETİ
التحليل السياسي

TC’NİN İKİNCİ YÜZ YILINDA DEMOKRATİK CUMHURİYETİ

13 ديسمبر 2022
Devlet Eliyle Üzeri Örtünmek İstenilen Taciz Ve Tecavüz Olayları BÖLÜM – 2 SON
دراسات

Devlet Eliyle Üzeri Örtünmek İstenilen Taciz Ve Tecavüz Olayları BÖLÜM – 2 SON

12 ديسمبر 2022
Sonraki Haber
1 Mayıs Kutlu Olsun!

Barışı Savunmak, Soykırımcı TC Devletine Karşı Mücadele Etmektir

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist