• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام التحليل السياسي

Ortadoğu’nun Bitmeyen Kaosu

Yayınlayan Lekolin
15 مارس 2020
Kategori: التحليل السياسي
245 13
A A
Ortadoğu’nun Bitmeyen Kaosu
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

09 Şubat 2011 Çarşamba Saat 10:15

Irak, Ortadoğu’nun politik sahnesinde en hareketli ve en sorunlu yerlerinden biri olma unvanını koruyor. ABD’nin çıkarları gereği istikrar arayışlarına rağmen

Irak, Ortadoğu’nun politik sahnesinde en hareketli ve en sorunlu yerlerinden biri olma unvanını koruyor. ABD’nin çıkarları gereği istikrar arayışlarına rağmen bölge devletlerinin tersinden yürüttükleri politikalar sonucunda Irak’ta kurulan dengeler ve buraya yönelik politikalarda sürekli değişime uğramıştır. Irak uzun vadeli stratejilerin ve hesapların yapılamayacağı kadar yörüngesinden çıkarılmış, istikrarsızlığa mahkûm edilmiştir. İstikrar ABD açısından sorunların çözümü için bir yöntem olurken, istikrarsızlıkta bölge devletleri açısından ABD’ye karşı mücadelede yöntem olarak öne çıkmaktadır.

20 Mart 2003 tarihinde ABD Irak’a müdahale ederken, tüm dünyaya diktatör, eli kanlı ve terörist bir rejime karşı Irak ve Ortadoğu halklarını özgürleştirmek için yaptığını dile getiriyordu. Temel sloganı daha fazla insan hakları, demokrasi, özgürlük, eşitlik ve yaşam standartlarını yükseltmeydi. Amerika Irak’a girdikten bir iki ay sonra her yerde mantar gibi sivil kurum örgütleri, yeni partiler, kadın kuruluşları kuruldu. Büyük çoğunluğunun arkasında ABD ve AB ülkeleri vardı. Kimileri finans kaynaklarını bu ülkelerden alırken kimileri ise ülke dışında birkaç aylık eğitimden sonra bu kurumların başına ya da yönetimine getiriliyordu. ABD’nin desteğiyle bu kurumlar kurulmaya çalışırdı. Bu dönemde Avrupa, Amerika ve dünyanın başka ülkelerinde bulunan birçok Iraklı tekrardan ülkeye getirildi bunlar eliyle Irak’ta ısmarlama bir demokratik anlayış ya da yaşam tarzı inşa edilmeye çalışırdı. Irak’ta ki halkların kültürleri göz ardı edilerek üsten dönüşümlü bir biçimde Irak’ta yeni bir kültür yaratılmaya çalışırdı. Çok kısa zamanda Irak halkının kültürel dokularıyla uyuşmayan bu zihniyet ve kültürel anlayış ciddi bir direnişle karşılaştı. Sözüm ona Amerika Irak halkını “kültürsüz geri ve özgürlüklerden noksan gördüğü için kolaylıkla Amerika’nın dayatmış olduğu bu yaşam tarzını kabul edeceğini düşünüyordu. Hatta Iraklıların hızla o yaşama doğru koşacağını ve bundan dolayı Amerika Birleşik Devletlerine minnet duyacaklarını düşünüyordular. Ama kısa zamanda bunun böyle olmadığı görüldü. Yapay tarihi derinliği ve kökü olmayan bu post modern kültürün Irak ve Ortadoğu halkları açısından geçici bir heves dışında hiçbir şey ifade etmediğini bunun karşısında kökleri binlerce yıllık tarihte gelen köklü bir kültürün sahibi olan bu halkların bu tür bir şeye tenezzül etmeyeceklerini acıda olsa anlamış bulundular. Bu sefer onların deyimiyle demokratik yollarla kabul ettiremediklerini kan, işkence, bomba, yıkım ve gözyaşıyla kabul ettirme yolunu seçtiler. Bunun sonucunda Irak tarihi görülmemiş kanlı bir sürecin içine itildi.

Irak’ta bulunan insan hakları kuruluşlarının yaptığı araştırma sonuçlarında 2008’de ülkedeki sivil kayıpların 9 bin 226 olduğu, 16 Aralık 2009 itibarıyla bombalama, silahlı saldırı veya benzeri nedenlerle hayatını kaybeden sivillerin sayısının 4 bin 497 olduğu ifade edilmektedir. Tüm bu elde ki verilerden yola çıkarak direk şiddette maruz kalarak yaşamını yitiren toplam insan sayısı: 1 milyon 235 bin 79 kişi olduğu tahmin edilmektedir.

Yine söz konusu raporlarda Irak’ta iç ve dış göç toplamının 28 milyon nüfuslu ülkede toplam 6 milyona ulaştığı belirtilmektedir. Irak’ta ki mülteci durumunun çarpıcı bir biçimde gözler önüne seren bir diğer şey ise 07 Mart 2010 tarihinde Irak’ta yapılan genel seçimlerde kullanılan oy sayısı 300 bine ulaşmış olmasıdır. 

ABD işgali altında bulunan Irak’ta 7 Mart tarihinde Parlamento seçimleri yapılmıştı. Seçimlere, El Irakiye (İyad Allavi), Hukuk listesi(Nuri El Maliki), Ulusal İttifak(Ammar El Hekim), Kürt Kardeşlik Listesi(Kürtler) olmak üzer 4 listesi katılmıştı. Fakat seçimlerden bu yana yaklaşık olarak sekiz ay geçmesine rağmen hükümet kurulamadı.

Bunun en önemli nedenlerinden biri, ABD’nin Irak işgali sonrasında devlet yönetimi için dışarıdan ihraç edilen yapılardan kaynaklanmaktadır.  Irak devleti birçok kesimin zorla bir araya getirilerek kurulan bir devlettir. Bunlar Kürtler, Şii ve Sünni Araplar bunların yanı sıra çok etkin olmasalar da Türkmen, Asurî ve Ermenilerden oluşmaktadır.  Irak’ın temel yapı taşları olan Kürtler, Şii ve Sünni Araplar zorla bir araya getirilerek Irak devleti oluşturulmuştur.
 
Ayrıca buna bir de ABD, İran, Suriye, Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve diğer devletlerin kendi çıkarları temelinde bu kesimler üzerindeki planları, mevcut istikrarsızlığı ve kopukluğu daha da derinleştirmektedir.

Hükümet kurma çalışmalarına bakıldığında İran kısmen de olsa başarılı olmuştur. İran kendi aralarında anlaşamayan Hukuk Devleti Listesi (Nuri El Maliki), Mukteda El Sadr ve Ammar El Hekim gruplarıyla çeşitli şekillerde temasa geçerek bu grupların asgari düzeyde de olsa anlaşmalarını sağlamıştır. Irak’ta hiçbir grup tarafından Başbakanlığa istenmeyen Nuri El Maliki’nin İran tarafından ısrar edilmesine karşılık ABD, Sünni Arap ülkeleri ve Türkiye, Nuri El Maliki’nin başbakan olmasına karşı çıkmışlardır. Hükümet kurulamamasının en önemli nedenlerinden biri de bu olmaktadır.

Fakat bütün bu uğraşlara rağmen Nuri El Maliki’nin başbakan olmasına razı olunmuştur. Irak Hükümet sözcüsü Ali Debbağ, Irak’ta tarafların hükümet konusunda anlaştıklarını, iktidar paylaşımında Devlet Başkanının Celal Talabani, Başbakanın Nuri Maliki ve Parlamento Başkanın ise İyad Allavi olacağı konusunda anlaştıklarını ifade etmişti. Bu gelişme ardından uzun bir süredir İran’da olan Mukteda El Sadr’ın tekrar Irak’a dönmesi sağlanmıştır.

Yasin Yalçınkaya

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

Bülent Arınç Kimdir?

Sonraki Haber

Kürt inkârında AKP-ABD ittifakı

Benzer Haberler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed
التحليل السياسي

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

15 يناير 2023
2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?
التحليل السياسي

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

10 يناير 2023
Yemen Senin Değil De Kürdistan Mı Senin?
التحليل السياسي

Teşhir Oluyorlar ! – EDİTÖRDEN

6 يناير 2023
Sonraki Haber
Kürt inkârında AKP-ABD ittifakı

Kürt inkârında AKP-ABD ittifakı

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist