• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام التحليل السياسي

KOBANÊ DİRENİŞİ VE TÜRKİYE, SURİYE, IRAK VE İRAN’IN KADERİ

Yayınlayan Lekolin
15 مارس 2020
Kategori: التحليل السياسي
242 16
A A
KOBANÊ DİRENİŞİ VE TÜRKİYE, SURİYE, IRAK VE İRAN’IN KADERİ
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

29 Eylül 2014 Pazartesi Saat 06:37

Uluslar arası güçlerin kendi dar siyasi amaçları için zemin
hazırladıkları terör gruplarının büyüyüp de dengeleri zorlamaları sonucu yine
aynı güçler tarafından nasıl bir kez daha yeniden kumanda edilmeye
çalışıldığına bir kez daha tanık olduk. Son yıllarda bu biçimde zemin sunulan
ve DAIŞ adı verilen çete yapılanmasının bölge ve dünya dengelerini zorlayacak kadar
tehlikeli olmaya başlaması, söz konusu güçleri yeniden “durumu gözden geçirme
toplantılarına sevk etti. Burada vurgulanması gereken düşündürücü boyut,
DAIŞ’in öncülü olan “El Kaide projesinin esas aktörleri olan ABD ve Suudi
Arabistan’ın bu toplantılarda “kurtarıcı rolüne soyunarak keskin ama bir o
kadar da yapay pozisyon almalarıdır. 
Öyle anlaşılıyor ki yol kazasına uğrayan projeyi tekrardan yönlendirme
ve yapılandırma arayışındadırlar. Bunu yaparken de kendi projeleri olan ve
şimdi “öcü vazifesi gören DAIŞ karşısında herkesi kendilerinin öncülük ettiği
bir ittifaka çekmeyi amaçlamaktadırlar. Böylece planlamalarındaki sonraki
amaçlarına ve de oluşturdukları yeni hedeflere yol alabilmeyi
düşünmektedirler.  Bunun için de
Amerikalı ve İngiliz 2-3 kişinin –ki sıradan olmadıkları anlaşılıyordu- kurban
verilmesi gerekiyordu. Irak ve Suriye’de yüzbinlerin ölüm, yaralanma ve göçüne
neden olan ve kendi eserleri olan terörü sadece izlemekle yetinen bu güçler
kendilerinin zemin hazırlaması sonucu birkaç vatandaşları öldürülünce hemen
seferberlik pozisyonuna geçtiler.

Uluslar arası güçlerin gözden geçirdikleri yeni
konseptlerinde neler var, kim için ne düşünülmüş ve hangi güçler nereye
oturtulacak? Yeni dönemin can alıcı soruları bunlar olmaktadır.

“PKK-DAIŞ Savaşı nın Derinleştirilmesi Amaçlanıyor

Güncelleştirilmiş konsept içerisinde DAIŞ’in yok edilmesi ya
da tasfiye edilmesi yer almamaktadır. Aksine kendilerince daha “makul sınırlar
içerisine çekilmiş ve dizayn edilmiş bir DAIŞ düşünülmektedir. Suudi Arabistan
ve Fransa’daki resmi toplantılar ile perde gerisindeki gizli toplantılarda
bunun yöntemleri ve taktikleri belirlendi. Basına yansıtılan DAIŞ’in lojistik,
ekonomik ve insan kaynaklarının takibe alınması ve sınırlı hava operasyonları
ifadeleri, bu çete yapılanmasına dönük öldürücü değil sınırlandırıcı ve kontrol
sağlayıcı bir yönelimin olacağını göstermektedir. Nitekim pratikte gerçekleşen
de budur. Hatta bu güçlerin çoğu DAIŞ’i terörist dahi ilan etmiş değiller.

Yeni konseptin içerisinde kuşkusuz ana hedeflerden biri Kürt
özgürlük mücadelesidir. Bunun için birbirine karşıt çifte bir yöntem
izlenmektedir. Bu yöntem “Kuzey Kürdistan’da ‘çözüm’, Batı Kürdistan’da ‘DAIŞ’
formülü olarak adlandırılabilir. “Çözüm ün kendi istedikleri hatta ilerlemesi
için DAIŞ hep devrede tutulacak. Bu kendilerince DAIŞ yoluyla “terbiye ve
kendi istedikleri kıvama çekme harekatı olarak da nitelendirilebilir. Bunun en
çarpıcı göstergesi, bir yandan Kuzey’de “çözümün somut yol haritası telaffuz
edilirken hemen yanı sıra Kobanê’ye Suriye ve Irak’ın herhangi bir yerinde
görülmemiş derecede bir DAIŞ saldırısının eşlik et(tiril)mesidir. Bu bir
anlamda ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir ve Türk devletinin aracılığıyla
yürütülen uluslara arası bir konsept olmaktadır. İşin ilginç yanı ise bunun
basın dilidir. Yani bir yandan Kürt özgürlük mücadelesine dönük bu cendereye
alma siyaseti yürütülürken diğer yandan da kendi güdümlerinde olan uluslar
arası basın üzerinden övgüler düzülmektedir. Bu övgülerin, söz konusu konseptin
bir manipülasyon öğesi olması dışında hiçbir anlamı da yoktur.

TC’ye Verilen “Aracı Rolüdür

Türk devletinin aracılığından bahsetmişken buna ilişkin
verileri biraz daha açmakta fayda vardır. Aslında başından beri Türkiye en
başta coğrafi olarak her açıdan DAIŞ için bir aracı sahası oldu ve bu gözler
önünde cereyan etti. Fakat yeni döneme böyle girilemezdi. Bunun için bazı
“düzenlemeler gerekiyordu. ABD Dış İşleri bakanı Kerry, DAIŞ konusunda
Türkiye’den söz ederken bu ülkenin “bazı hassasiyetleri nden bahsetti. Bu ifade
Türkiye’ye yeni dönemde verilecek rol ve bunun için gösterilecek toleransa
işaret ediyordu. Buna göre Türkiye aracı rolünü sürdürecek fakat bunu deyim
yerindeyse daha “usulüne uygun yerine getirecekti. Bunun için birincisi sözde
rehine meselesinin çözümlenmesi gerekiyordu. Çünkü bu taktik zamanaşımına
uğruyordu. Daha fazla sürdürülmesi sergilenen tiyatroyu açığa çıkarabilirdi.
Kobanê’ye en ağır saldırının olduğu bir dönemde söz konusu sözde rehinelerin
alıkonuldukları Irak’ın Musul şehrinden değil de Kobanê’ye hemen komşu olan
Girê Spî (Til Ebyad) üzerinden teslim edilmesi düşündürücüdür. İkincisi TC’nin
gündeme koyduğu Kuzey ile Rojava arasında düşünülen “tampon bölge konusudur.
Öyle anlaşılıyor ki bununla da hem Rojava’ya dönük kuşatmanın derinleştirilmesi
hem de DAIŞ’e olan insani ve maddi akışın “örtülü hale dönüştürülmesi
amaçlanmaktadır. Böylece daha önceki açıktan aracılığın gizlenerek sürdürülmesi
hedeflenmektedir. Bunlar yapılırken Türkiye’nin “hassasiyetleri de elbette
düşünülmektedir. Bundan kasıt, bu ülkeden DAIŞ saflarına katılan binlerce kişi,
başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yüzlerce uyuyan selefi hücre, önemli
sayılabilecek bir kitle tabanı vb kast edilmektedir. Çünkü bunlar bir yere
yönlendirilemezse ana hücreye yöneleceklerdir.

KDP Her Zamanki Gibi Truva Atıdır

Geliştirilen son yönelim içerisinde KDP’nin iki temel hedefi
bulunmaktadır. Birincisi her zamanki gibi Truva atı rolü oynayarak “iç te
oynamadır. İkincisi başta Şengal olmak üzere genel olarak uğradığı hezimeti
atlatma ve kendisini temize çıkarmadır. Bu yüzden KDP tüm organlarıyla cani
gönülden Kobanê’nin düşmesini dilemekte ve bunun için alttan alta
çalışmaktadır. Rudaw kanalının yayınları zaten ruh halini ele vermektedir.
Çünkü Kobanê düşerse KDP hemen şu söyleme sarılacaktır: “Bakın Şengal’de
yaşananlar Kobanê’de de yaşandı. DAIŞ’in ağır silahlarının olması, bizim de
bunlardan yoksun olmamız gibi söylediğimiz nedenler doğruydu. YPG de aynı
sorunları yaşadı. Bu yüzden de aynı durum yaşandı.

Peşi sıra da ağır bir psikolojik bombardımanı devreye
koyacaktır. Zaten şimdiden bunu yapmaktadır. Kısacası KDP, Kürt özgürlük
mücadelesi açısından Kobanê ile başlayan bir kırılmayı hayal etmekte ve
ardından parsayı nasıl toplayacağını hesaplamaktadır. Hatta şimdi bile DAIŞ
karşısında esas direnen ve başarı sağlayan güç Kürt özgürlük mücadelesi
olmasına rağmen KDP bunun kazanımlarını kendi hanesine yazdırmak için olmadık
siyasi ve diplomatik manevralar çizmektedir.

Yeni Yönelimin Diğer Hedefleri

Uluslar arası güçlerin bu yeni planlamalarla hedefledikleri
diğer güçler İran ve Suriye’dir. Belirtmek gerekir ki Musul’un düşüşünden önce
DAIŞ’in Suriye rejimine dönük istisnalar hariç bir yönelimi yoktu. Ancak
Musul’un düşürülmesinden sonra DAIŞ-Suriye savaşı da başladı. Bunda uluslar
arası güçlerin rolünü yadsımamak gerekir. Şimdi de DAIŞ bahane edilerek
Suriye’ye bir müdahale planlaması geliştirilmek isteniyor. Üstelik de Suriye’de
ama Suriye’siz bir müdahaleden söz ediliyor. Buna en başta karşı çıkan ülke de
Rusya oldu. Elbette Rusya, böylesi bir müdahalenin ana amacının müttefiki
Suriye rejimi olduğunu bilmeyecek durumda değildir.

Yine aynı güçler ısrarla DAIŞ’e, Güney Kürdistan ya da Irak
üzerinden İran’a ulaşacak bir koridor açtırmayı amaçladılar. Bununla da bir
DAIŞ-İran savaşı başlatmak istediler. İran buna karşı iki yönlü bir tedbir
aldı. Birincisi zaten dolaylı yoldan DAIŞ içerisinde yönlendirici unsurları
vardı ve bunları kullandı. İkincisi de direk olarak Irak’a asker gönderdi ve
müdahale etti. Özellikle de 
Xaneqin-Celawla hattına müdahale etti. Fakat söz konusu güçler bu
amaçlarından vazgeçmiş değil. Önümüzdeki süreçte İran ya da Doğu Kürdistan
toprakları içerisindeki bir DAIŞ hareketliliği beklenmelidir.

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info

Etiketler: araştırmaDIRENISIINirakIranKADERIKOBANEkurdiKurdishkurdistanLekolinSURIYETurkishTürkiyeVE
Önceki yazı

YJA-Star: Çözüm Gelişmezse Savaş Kaçınılmazdır

Sonraki Haber

KOBANİ DENKLEMİNDE ULUSLARARASI POLİTİKALAR

Benzer Haberler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed
التحليل السياسي

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

15 يناير 2023
2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?
التحليل السياسي

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

10 يناير 2023
Yemen Senin Değil De Kürdistan Mı Senin?
التحليل السياسي

Teşhir Oluyorlar ! – EDİTÖRDEN

6 يناير 2023
Sonraki Haber
KOBANİ DENKLEMİNDE ULUSLARARASI POLİTİKALAR

KOBANİ DENKLEMİNDE ULUSLARARASI POLİTİKALAR

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist