Son zamanlarda herkes bir şekilde KDP’nin hallerini sorguluyor. KDP nereye ve kimlere doğru gidiyor? Anlayana ne mutlu…
Dağlarda gerilla sürekli eğitim halindedir. Kış yada yaz olsun kendini eğiterek dönemin ve tarihin bizlere yüklediği görevlerin gereklerini yerine getirmek için sürekli bir uğraştır gerillada eğitim.
Gerilla hem kendini eğitiyor hem de yeni katılan gençleri eğitmeyi esas alıyor. Kürtlerin tarih sorularına cevap bulabilmek, dört bir yandan sömürgecilerle kuşatılmış olan bir ülkede mücadele yol ve yöntemlerini bularak geliştirmek önemli oluyor. Bunun içinde eğitim dediğimiz gibi gerilla da sürekli bir çalışma olarak her gerillanın önünde duran temel bir görevdir.
Son zamanlarda yer yer özgürlük saflarına katılan gençlerle karşılaşıyoruz. Hem dağların çeşitli geçiş noktalarında hem de yeni savaşçı diye adlandırdığımız gerilla da temel eğitimlerini alan yeni savaşçı kamplarında aldığımız temel sorular şunlardır.
KDP ne yapmak istiyor?
Neden KDP Rojava Kürdistan’ına karşı duruyor?
KDP Kürt halkı düşmanlığını neden yapıyor?
Neden KDP Türk Devleti’nin yapmak istediklerinin öncülüğünü ve sözcülüğünü yapıyor?
Neden KDP Rojava Devrimi’ni boğmak için bu kadar kirli ittifaklar içinde?
KDP neden Kürt Halkının kurumlarına saldırıyor?
Neden ulusal kongreyi engelliyor ve katılmıyor?
Neden KDP televizyonları türk devleti’nin özel savaş merkezi konumunda yer alıyor?
Bu sorular yeni savaşçıların sorduğu soruların içerisinden sadece bir kaçıdır. Her soruyu ciddiye alarak cevaplamak elbette gerillada uzun süre kalan gerillalara kalıyor. Yukarıda ifade ettiğimiz gibi gerilla kendisini sürekli eğitiyor. Bu eğitimin temel bir parçası öncelik olarak kendi pratiklerini analiz etme iken bir diğer önemli analiz ise etrafta olup bitenlerin tahlilidir. Çünkü, an’ı tahlil etme her bir PKK’li için olmazma olmaz bir günlük görevdir. Gençlerin bu sorularına sağlıklı cevap verebilmek için elbette KDP’nin ve Barzanilerin geçmişine inmemiz gerekiyor. Öyle sadece bir iki olayla olup bitenleri değerlendirmek kesinlikle objektif olmayacağı gibi çok dar da kalıyor. Dar ele alınan, etraflıca açımlanmayan gerçekler sonuç itibari ile anlaşılmayacak olan gerçekler olur ki bunlar da zamanla feci yanılmalara yol açabiliyor.
Gençlerin sorularına vereceğimiz temel cevapların başında KDP’nin ya da Barzani ailesinin Kürdistan’da oynadığı rolüne ilişkin oluyor. Örneğin KDP’nin Doğu Kürdistan devrimcilerini nasıl katlettiğini, yine Doğu Kürdistan devrimcilerini kendi dar ailesel ve bölgesel çıkarları için nasıl İran devletine teslim ederek katlettirdiğini anlatmadan KDP’yi anlamak zor olacağı için önce bunları genişçe izah etmemiz gerekiyor.
Yine KDP’nin Güney Kürdistan’da Ali Asker başta olmak üzere onlarca Güney Kürdistan devrimcisini nasıl katlettirdiğini, yine nasıl onlarcasını en kirli oyunlarla ortada kaldırdığını da anlatmadan da olmuyor.
Tabii Kuzey Kürdistan’ın seçkin evlatlarından olan Dr. Şıvan’ı nasıl en çirkin ve kirli komplolarla katlederek, cenazesinde bile korktuğu için 42 yıl üzerinde geçmesine rağmen halen sakla tuttuğunu da anlatmadan olmaz, olmuyor da.
Yine PKK’ye yani Kürt özgürlük hareketine hangi kirli yönelimlerle ne kadar gerillasını katlettiğini, Hewler’de onlarca hasta gerillayı en çirkin ve vahşi yol ve yöntemlerle katlettiğini, TC devletinin istemi üzerine ne zaman kaç sefer Kürt özgürlük hareketine nasıl saldırdığını anlatmadan da olmuyor.
Ve tabii ulusal birlik oluşuyorsa, Kürtler bir kongrede ya da konferansta ortaklaşırlarsa o zaman KDP’nin uluslar arası güçlerden artık herhangi bir şey alamayacağını ve Kürdistan’ın kendilerinin babalarının çiftliği olmaktan çıkacağı için bu ulusal birlik çalışmalarına gelmediklerini de anlatmadan olmuyor.
Ve elbette KDP’nin ve Barzani ailesinin kendisini uluslar arası güçlerinin yönlendirme ve teşvikleri sonucu Kürdistan’ın yegane sahipleri gördükleri, bunun içinde ne zaman KDP’ye ters bir şeyler yaşanırsa KDP’nin bunları boğmak için harekete geçtiğini de anlatmadan olmuyor.
Olmuyor çünkü bunları anlatmadan neden KDP’nin Kürdistan’ın en küçük parçasında gelişen devrimi boğmak için tüm gücüyle çalıştığını anlamak zor oluyor.
Başka KDP’nin Rojava’da çetelere silah vererek, kendi çetelerini göndererek Rojava, devrimine çeşitli provokasyonlar dayatarak sömürgeci ve emperyalist devleti Rojava’ya müdahale ettirmeye çalışmaların da anlamak zor olacak.
Evet, KDP’nin kirli politikalarını yeni gençlere, yeni savaşçılara anlatmak için tarihe inmek bunun için önemli olmaktadır.
Keşke KDP’nin hallerini bizlerden daha iyi bilen Dr. Şıvan’ın arkadaşları anlatsa!
Keşke KDP’nin hallerini Suleyman Muini’nin arkadaşları anlatsa!
Keşke KDP’nin bu kirli hallerini Ali Askerlerle birlikte yaşamış ve savaşmış olan eski peşmergeler anlatsa!
Keşke KDP’nin bu kirli hallerini KDP ile içli dışlı çalışarak KDP’nin hangi politikaları uyguladıklarını bilenler anlatsa!
Bunlar ve benzer birçok hususu böyle eski kuşakta kalanlar anlatsalardı, Kürdistan için canlarını ortaya koymak için dağların doruklarına çıkan genç yüreklerin sordukları tüm bu sorulara daha iyi, daha doyurucu cevaplar verebilmemiz fazladan mümkün olurdu.
Bunun için diyoruz ki KDP ve Barzani ailesinin hallerini bilenlerin tümünü bildiklerini kamuoyuyla paylaşmaya çağırmak önemli oluyor.
Bu Yazı 2014 Yılında Şehit Kasım Engin Tarafından Yazılmıştır
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
