• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام نصوص

KDP Kongresinde Ne Değişecek? BÖLÜM / 2

Yayınlayan Lekolin
22 أكتوبر 2022
Kategori: نصوص
287 3
A A
KDP Kongresinde Ne Değişecek?  BÖLÜM / 1
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

50 yıllık Petrol Anlaşması Kimin Aklı Neyin Stratejik Planı?

Bu yazıyı KDP işbirlikçi ve ihanet gerçekliğinin tarihte sergilediği sayısız durumları yazmak yerine, hepsine örnek teşkil edebilecek bir durumu yazmak, yeterli olacaktır. KDP’nin Türk faşizmiyle 2014 yılında imzaladığı ve içeriği tam olarak bilinmeyen 50 yıllık stratejik petrol anlaşmasının tarihi tahripkarlığı ve alçaklıkta sınır tanımayan ihanet damarının derinlik boyutu hiçbir aksi tartışmaya yer vermeyecek ağır ulusal suçtur. Kürdistan yurtseverleri, siyasetçileri, tarihçileri ve bilimcilerinin ihanet damarının hakikatini gün yüzüne çıkarma görevi vardır ve bu gizli anlaşma güçlü bir veri sunmaktadır. Petrol anlaşması Türk faşizmin Başur Kürdistan kazanımları özelinde tüm Kürdistani kazanımları boğma stratejisinin  sinsi tuzağıydı.  KDP bu anlaşma ile sömürgeciliğe elini verirken kolunu değil bedini kaptırdığının farkına hala varmış değildir. Türk bankalarında elkoyduğu petrol gelirlerini şimdiye kadar çok cüzi miktarını KDP yi sömürgeci soykırımcı politikalarına alet etme,Kürt Özgürlük Hareketini imha etme temelinde burnundan getircesine verildiğini belirtmek mümkündür. Türk faşizmi üzerine çöktüğü bu muazzam petrol geliri ile Paralel tuzaklarını stratejik düşürme çöktürme planı ekseninde geliştirdi. Sömürgeci Soykırımcı Türk faşizmin bütün kürdistani kazanımlara açtığı imha savaşına KDP nin suspus olmasının altında böylesi kirli anlaşma ile terbiye edilmesinin derin izlerini görmek için dahi olmaya gerek yoktur. KDP nin sermaye düşkünlüğüne zaafına kazık atıp tuzaklayarak onun bütün siyassetini bir siyasetsizlik olarak dizayın edebilmiş,yelkenlerini indirtmiştir. KDP,AKP nin Başur aparatı halindedir. AKP istemeze bu Kongre yapılmaya bilinirde. ENKS nin yapma kararı aldığı Kongre MİT in müdahalesi sonucu belirsiz tarihe ertelenmesi bu duruma en iyi emsal örnektir. Bu nedenle Soykırımcı faşizm KDP nin herşeyine müdahildir. Nasıl arzu ederse öyle olmak dışında bir seçenek Allahın işine mahsustur.

İşgalci sömürgeci Türk faşizminin “Kazan-kazan” safsatasıyla geliştirdiği bal tuzağına kendisini hevesle yatıran KDP, petrol gelirleriyle Türk faşizmini ölüm döşeğinden kurtarırken, imzaladığı bu gizli stratejik anlaşma gereği Türk bankalarına yatırmak zorunda olduğu ve 58 milyar dolar olduğu belirtilen ipotek sermaye ile de Çöktürme Planı adı altında son 10 yılın en ağır imha savaşına altın tepside ekonomik katkı sunmuştur. Bu anlaşmanın tarihi ile Çöktürme Planı stratejisinin aynı yıl ve dönemin ürünü olması, çarpıcı ve bir o kadar da aydınlatıcıdır. İşgalci, sömürgeci Türk faşizminin Rojava devrimine yönelik Efrin üzerinden başlattığı “Kızıl Elma”ya gidilen saldırı dalgası, Bakur’da şehirlerin viraneye çevrildiği ağır soykırım operasyonları ile Başurê Kürdistan’ı işgal ve ilhak saldırılarının ağır ekonomik külfetinin kaynağı, bu antlaşma zemininde gizlidir. Yine ulaştığı teknik araç ve taktik nükleer silahların fonu buradan elde edilmiştir. Bakurê Kürdistan’ı diğer parçalardan koparan binlerce kilometrelik sınır duvarları ve stratejik üs bölgelerinde binlerce kalekollar örme stratejisi, bu anlaşmanın mali ürünüdür.  Bu bilgiye “hadi be” deyip gözünü kör, kulağını sağır edip ruhunu ve zihnini düşmana açıp inanmayanlar, Türkiye ile Irak arasındaki Uluslararası Ticaret Divanı’na yansıyan ve 30 milyar dolarlık petrol gelirlerinin Irak Hazinesine devir edilmesini konu alan mahkeme dava dosyasına bakması yeterlidir.

Ülkemizin her türlü değerine soykırımcı sömürgeci hışımla saldıran, Pan-Türk-İslam  zihniyetinin yoğunlaşmış yeni simgesi neo-faşist Erdoğan’nın aile şirketleri üzerinden kontratı yapılan petrol satış sevkiyatına, KDP kliğinde de aile şirketleri musallat olmuştur. Kürdistan tarihinin belki de bu en ağır ihanet antlaşması doğru anlaşılmadan, KDP tanımlanamaz. Alanın da satanın da kazanç hesabı yaptığı bu derin kirli oyunda KDP, oyun kurucunun tuzağına düşmüştür. Bu stratejik oyunun parçası olan KDP aile şirketlerinin CEO’ları MİT patentli uzman kılıklı kişilikler ile ellerini Kürt kanıyla yıkamış emekli Türk askeri şefleri ve Barzani ailesine yaşam koçu danışmanlığı hizmeti sunan akıl hocalarının arka plan çalışması araştırmaya değer bir konudur. İstihbarat merkezli unvanları olan tüm bu unsurların Barzani aile oligarşisinden nerede ve nasıl rant devşirdikleri, her birinin isim ve profilleri farklı bir analiz konusudur. Bu nemalanma çarkı ile Başurê Kürdistan’ı arka bahçeleri ve istedikleri gibi top koşturdukları saha haline getirmeleri her onurlu Kürt için kahredici ve utanç verici bir durumdur. Tarihsel ve güncel politik gerçeklikten uzak, çok ciddi bir siyaset bilinci ve stratejisi krizi içinde debelenen KDP zihniyeti, ciddi anlamda kendisini siyaseten tanımlamada zorlanıyor ve bir kimlik buhranı yaşıyor. Temsil ettiği iddiasında bulunduğu geleneksel “Kürdistani“ siyasi çizgi ile tezatlık barındıran böylesi siyasi tablo içinde kaybolmuş olması, birikmiş devasa sorunlar yaşadığının açık göstergesidir. Konjonktürel olarak en çok tartışmalı olduğu böylesi bir süreçte kongre yapacağını deklere etmesi ve bu kongreye de “büyük değişim kongresi” adını vermesi ne sahip olduğu kitle tabanında ne de KDP’yi yakından takip eden siyaset bilimcilerinde herhangi bir beklenti ve heyecan yaratması şurada kalsın, aksine derin kuşkulara yol açmıştır. Bu da çok gerçekçi ve makul bir kuşkudur. Çünkü KDP ve Barzanilerin tarihine bakıldığında geliştirdikleri her hamle ve adımın ihanetlerini daha da derinleştirme ve Kürdistan halkına kaybettirme anlamına geldiği görülecektir.

KDP medyasında kongreye dair dile getirilenler ışığında bu kongrenin bir plan ve projenin sonucu geliştirildiği anlaşılıyor. Kongre hazırlığı yapan yüksek komitenin şu anda halk tabanı arasında seçim yaptığı, halkın kongreye katılma hakkına sahip olduğu KDP medyasında sıkça işlenmektedir. Bundaki amaçları bir yandan kendilerine siyasi bir kimlik ve demokrasi görüntüsü vermek iken, diğer yandan ise özenle seçtikleri ve rant dağıtarak kendilerine bağladıklarını halk olarak gösterip kongreye katmak ve kongrede geliştirecekleri kararları halkın kararı olarak herkese propaganda etmektir.

Mercii Projesi Tutarmı?

Çünkü kongrede Mesud Barzani’ye Mercii makamının verileceğine dair basına yansıyan tartışmalar vardır. Böylelikle 1979’dan beridir KDP genel başkanlığını yürüten Mesud Barzani’ye “Kürt halkının ruhani başkanı” sıfatı biçilmek isteniyor. Peki bu mümkün müdür ve ne kadar gerçekçidir? Böylesi bir PR çalışması Kürt halkında herhangi bir karşılık bulabilir mi? Hiç uzatmadan cevap vermek gerekirse, bu maya tutmaz! Çünkü Kürt halkı KDP ve Mesud Barzani gerçekliğini çok iyi bilmektedir. Bırakalım tüm parçalardaki ve yurtdışındaki Kürtler tarafından kabul görmesini, Başurê Kürdistan’daki diğer siyasi partiler ve onların kitleleri nezdinde bile Mesud Barzani’nin hiçbir karşılığı ve kabul edilebilirliği yoktur ve bundan sonra da olmaz. Başur’da hal böyle iken Kürdistan’ın Bakur, Rojhilat ve Rojava parçalarında ise böyle bir tartışmayı açmanın zemini dahi yoktur. Kürt Halkı bu dar aileci ve aşiretçi,Kürtlükeri dahi tartışmalı olan işbirlikçi gelenek ile çok ciddi bir doku uyuşmazlığı içinde olduğunun farkındadır. Bunun için çok önemli bir ulusal demokratik politik düzey kazanmıştır.

Buna rağmen böylesi bir tartışma ve proje neden geliştirilmek isteniyor? Bunun iki nedeni olabilir. Birincisi KDP ve Barzanilerin yaşadığı iç sorun ve çatışmalar ile başta ABD olmak üzere uluslararası emperyalist güçler tarafından Mesud Barzani’nin üzerinin çizilmesidir. Bilindiği gibi KDP içinde Mesud ve oğlu Mesrur Barzani bir taraf iken, Neçirvan Barzani ise başka bir tarafta yer almakta ve bu taraflar arasındaki çatışma ve çelişkiler artık gizlenemez bir hal almış durumdadır. Özellikle Neçirvan Barzani Kürdistan bölge başkanı, Mesrur Barzani ise başbakan yapıldıktan sonra çatışma ve çelişkiler en üst seviyeye çıkmış, Mesrur Barzani Hewler merkezli yönetimin tüm kurum ve yetkilerini kendi tekeline alarak, Neçirvan ile birlikte çalışan brokratik ekibi tasfiye ederek etkisizleştirmiştir. Bu durum hem KDP içindeki Neçirvan Barzani taraftarlarını hem de ABD, İngiltere ve Fransa gibi uluslararası güçleri rahatsız etiği belirtilmektedir. Bu nedenle Neçirvan Barzani’nin KDP üzerindeki etki ve hakimiyetini arttırmak için KDP Genel Başkanlığı’na getirileceği, Mesrur karşısında daha da güçlendirileceği, bunun için Mesud Barzani’nin KDP Genel Başkanlığı’ndan ayrılmak zorunda bırakılacağı belirtiliyor. Mesud Barzani’nin ikna edilmesi amacıyla da Mercii makamı gibi sadece Şii Mezhep geleneğinde karşılığı olan Kürt siyaset ve tarihinde hiçbir karşılığı olmayan uydurma bir makam icat edilmiş durumdadır. Son birkaç yılda yaşananlara bakıldığında Mesud Barzani önderliğindeki KDP’nin soykırımcı, sömürgeci faşist Türk devleti dışında, hizmet ettikleri hiçbir uluslararası gücün taleplerini karşılayamadığı, bu güçler nezdinde kullanılabilir olmaktan çıktığı belirtilmektedir. Bu açıdan yapılacak kongrenin başta Sömürgeci Türk faşizmi olmak üzere ABD, İngiltere ve Fransa gibi uluslararası güçlerin KDP’yi kendi çıkar ve politikaları doğrultusunda yeniden şekillendireceği bir kongre olacağını söylemek abartı olamayacaktır.

İkinci neden olarak da, uluslararası kapitalist modernite güçleri uluslararası komplo ve tüm saldırılarına rağmen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürt halkı nezdindeki imaj ve etkisini kıramamış, tüm Ortadoğu ve dünya ilerici insanlığında gün geçtikçe artan itibarını engelleyememiştir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Kürdistan’ın tüm parçalarında ve yurtdışında yaşayan Kürtler tarafından ulusal önder olarak görülmekte, kabul edilmekte ve geliştirdiği özgür Kürt kimliği sahiplenilerek esas alınmaktadır. Bu gerçeklik sayıları çok az olan elitist bir tabaka hariç KDP’nin tabanını oluşturan halk kitleleri içinde de geçerlidir. Uluslararası kapitalist modernite güçleri ile Kürdistan’ı sömüren işgalci devletler tarafından uzun yıllardır Kürtler içinden sahte önderler geliştirilmek istendiği bir sır değildir. Bu sahte proje önderler aracılığıyla Kürt halkını 100 yıldır içine aldıkları demirden kafeste bir 100 yıl daha tutmak, kontrol altına almak ve soykırım sistemine razı etmek istemektedirler. Bunun için Kürdistan’ın her parçasında böyle irili-ufaklı sahte liderler çıkarma çabalarını ısrarla sürdürmektedirler. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yarım asrı bulan emek ve mücadelesiyle yarattığı halk önderliği gerçekliğini zayıflatmak amacıyla şimdi de Mesud Barzani’yi piyasaya sürmek istemektedirler. Ancak Mesud Barzani’nin ne böyle bir vizyonu ne de çapı vardır. Aile liderliğini bile elinde tutmak için başta Türk devleti olmak üzere soykırımcı sömürgeci devletlere yaslanan, her türlü komplo, ihanet ve işbirliğinde sınır tanımayan Mesud Barzani’nin bırakalım Kürt halkının Mercii makamı adı altında ruhani önderi olmasını, aile liderliğini bile nasıl elinde tutacağı şüphelidir. Bu açıdan Mesud Barzani, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olabilir. Barzani dar aile ve aşiret geleneğinin üzerinde uzun bir süredir çalıştığı geleceğin lideri olarak hazırlayıp tasarruf yaptığı, “Babu” sıfatıyla anılan Mustafa Mesud Barzani portresidir. Behdinan,Mergesor ve Bradost hatında geleneksel toplumsal ilişkiler üzerinden liderlik deneyimi kazandırtılan bu kişiliğin bu yakın süreçte parti genel başkanlığına oturtulması erken bir durumdur. Dolaysıyla Kongrede çıkması tasarlanan yeni KDP Genel Başkanlığı ismi üzerinde konsensüs oluşturma sorunu yeni krizlere gebe bir durumdadır. Bu konuda Neçirvan yada Mesrur un seçilmesi kaynamakta olan kazanı dindirmeyecektir, dinamitleyecektir. Çünkü işin içinde çok el var. Bunun için uzun bir süredir Hewleri mesken tutup, işbaşında olanlar sır değil. Bu uluslararası niteliği olan ellerin kişi bazında tercihleri çürümüş, yolsuzlukta boğulmuş işbirlikçi ihanetçi suçları örtmeyecektir.  Sonuç olarak,Hırsızlığın ve yolsuzluğun idari yaşam şekline dönüştüğü,toplumda gelecek umudunun köreltildiği KDP iktidar döneminde 70.000 e yakın kişinin çift maaşlı, bunun yanında binlerce üretmeden iki ve üç maaş alan kadro gerçekliği yaşanan yozlaşmanın en tipik yansıması olmaktadır. KDP’nin rant oligarşisinden beslenmeyi marifet bilen çürümüş kaymaklı tabakanın yol açtığı tahripkâr boyut toplumun yarına dair yaşam umudunu kırmıştır. Başur özgürlük davasında bedel vermiş değer ailelerin Saddam dönemini beddua ile araması gelecek umudunun hiçe dönüştüğünü bize yakıcı bir tarzda acıda olsa göstermektedir. Her şeyini sömürgeci soykırımcı Türk faşizminin hizmetine yatıran işbirlikçi ihanet geleneği Kongre mizanseni ile değişeceğini sanmak dibe vuran bu zihniyetin tarihe mal olmuş işbirlikçi ihanetçi dokusunu anlamamak olur. Tam bir akıl tutulması içinde derin ulusal suçlar işlemiş bulunan KDP cenahı Kongresinde ne değişecek sorusuna, hiçbir şey demek yeterlidir. Ortada Ulusal Demokratik Adalet Divanında yargılama gerektiren ulusal suçların hesabı vardır. Çünkü, değişim derin yurtseverlik aşkı ve bilinci, özgür politik güç, entellektüel birikim ve ahlaki cesaret gerektirir. Değişmeye kapalı olanında toplumsal dinamikler tarafından eninde sonunda radikal bir değişime uğratılacağı ve alaşağı edilceği Şeladuze yurtseverlik ruhunun anlam kazanacağı güneşli günler yakındır.

Pirezdin Botan

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: BARZANIKDPKongreKürdistanMesud Barzanipetrol
Önceki yazı

KDP Kongresinde Ne Değişecek? BÖLÜM / 1

Sonraki Haber

Irak’ ta Siyasi İstikrar Çok Irak (Uzak)

Benzer Haberler

Devlet Eliyle Üzeri Örtünmek İstenilen Taciz Ve Tecavüz Olayları BÖLÜM – 2 SON
دراسات

Devlet Eliyle Üzeri Örtünmek İstenilen Taciz Ve Tecavüz Olayları BÖLÜM – 2 SON

12 ديسمبر 2022
Yeni Suriye’nin Kuruluşunda Kürtlerin Rolü   BÖLÜM – 2
نصوص

Yeni Suriye’nin Kuruluşunda Kürtlerin Rolü BÖLÜM – 2

11 ديسمبر 2022
Devlet Eliyle Finanse Edilen Vakıflarda Taciz Ve Tecavüz Olayları! BÖLÜM – 1
دراسات

Devlet Eliyle Finanse Edilen Vakıflarda Taciz Ve Tecavüz Olayları! BÖLÜM – 1

10 ديسمبر 2022
Sonraki Haber
Irak’ ta Siyasi İstikrar Çok Irak (Uzak)

Irak’ ta Siyasi İstikrar Çok Irak (Uzak)

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist