• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام مقالات

Işığın Adı ‘KEMAL’ Oldu Ülkemde

Yayınlayan Lekolin
15 مارس 2020
Kategori: مقالات
242 16
A A
Işığın Adı ‘KEMAL’ Oldu Ülkemde
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

07 Eylül 2019 Cumartesi Saat 08:58

Her şey ışıktan gelmedi mi, onsuz var olduğumuz tek bir an var mı ya da yaşadık mı?

0

21

TR

:” ”

:””

text-align:justify

” “,

:” ”

Her şey ışıktan gelmedi mi, onsuz var olduğumuz tek bir an
var mı ya da yaşadık mı? Her şeyin kökeni bing bang ya da tanrı ile izah
ederken onlar da ışıkla tanımlamadılar mı kendilerini?  Canlı yaşamı ışığa muhtaç, ışığa mahkûm,
ışığa tutku ile bağlıdır. Niye bu bağlılık ve sevda, hangi serüvendir ki bizi
hep buraya çeken. Enerjiden maddeye maddeden milyonlarca farklı çeşide
evrilirken her canlının hem özü hem yaratıcısı olduğunun farkına vardık.  Kendini hep somut olarak hissettirirken,
bazen karanlığı parçalayan güneş, bazen bir yıldızın parlaklığı bazen ayın
suyla buluşması oldu. Tüm zayıflığına rağmen doğa da insanın var olabilmesi
için toplum oldu, yaratan ana, var eden klan oldu. Sadece bu değil anasına
hasret bir çocuğun gülüşün de, çocuğuna sevdalı bir ananın tebessümünde,
toplumuna aşık bir tanrıçanın me’lerin de, kutsal toprağına ve tanrıçalarına
bağlı Hunbaba’nın destanın da yer aldı. Yaşamın yasası olup ahlak diye
tanımlarken kendini yaratıcılık ve özgürlüğün mekânı olan politika da gördük o
sıcak yüzü. Ömrüne ömür katan toplumsallık ışığı her an bizi var eden ve
kollayan gerçekliği ile yürürken, yoktan var olmadı zifiri karanlık. Yanı
başımızda sinsice bakıp devşirirken her değeri, ışık onun varoluşundan habersiz
değildi. Ancak ihanet dipsiz karanlık ve nankördü. Lanetin ittifakı karanlık
köşeler de adım adım örülürken hemen aşağıda El Ubeyd’te ihanetin yüzü
ayyuktaydı. Susmadı büyük ışık İnnan’a öncülüğün de Uruk’ta cenge dururken hep
umut hep koruyucu oldu. Tarih şahidimizdir hasret kaldı zifiri karanlık rahat
bir geceye. Kah dağlar da, kah köyler de kah şehirler de zılgıtlar ve ateşler
yandı. Savaş derinleştikçe ilmik ilmik yaşamı ören büyük terzi Hermes
devralmadı mı o kutlu bayrağı?  Tarih
yarılmadı mı iyilik, doğruluk, güzellik ve karanlık, yanlışlık, çirkinlik diye?
Onların basbas bağırmaları kellelerden kaleler yapmaları bizi yıldırmadı ve yok
edemedi, ışık hep yürekler de, beyinler de, yanan ocaklar da sallanan iman
kılıcında, küçük ve büyük yerleşkeler de eksik olmadı.

Büyürken kaleler, büyük imparatorlukların ihtişamı için
değil yaşadıkları büyük korkularından idi. Duvarların uzunluğu ve genişliği
yaşadıkları korkunun ve karşı direnişlerin dışa vurumu ile yapılan yapılardı.
Işık kendini etnisite direnişleri ile var ederken güneşin ve ateşin peygamberi
Zerdüşt, ışığın adı ve sanı oldu. Halkların bayramı Med’in zaferi, Kawa’nın
ateşi dalga dalga yayılırken yeni gün diye kutlandı Newroz.  Bundan feyz aldı cümle alem çünkü zifiri
karanlığın ne dili ne de vatanı vardı. Bu geleneğe yeminle bağlanırken
peygamberler, Mani ve İsa ahlakın ve ezilenlerin dili ve eylemi oldu. Ortadoğu
büyük savaşın dergahı olurken nice Hürremler, Babekler, Hallaclar ve Karmatiler
büyüttü bu kutsal beşik.

Devrederken büyük savaşı kardeş kıtaya,  doruklara, zozanlara, çöllere ve varoşlara çekilir
büyük ışık. Donuk kaleleri mutlak vahiler kaplarken bölgem de, dogmalar sis
misali gündüzü geceye çevirdi.  Kardeş
kıta yırtmaya başlarken tüm karanlıkları, devraldığı direniş mirasına bağlı
kalır. Büyük direniş halkalarının devamı olduğunu ve ödenen bedellerin farkındalığı
ile sarılır mücadeleye. Felsefe ve bilim yüzünü çevirir doğaya. Sana bağlılığın
bedelini biliriz kutsal ana ama yolun dikenleri ve zorlukları caydırmadı
yiğitlerini. Diri diri yanan bilge kadınlardan, Bruno’ya, Simyacılardan, işçi
direnişlerine kadar her bedel göze alınarak verildi büyük mücadele. Zorbanın
kılıcı yarıklarda gizlenen hırsızın elindedir şimdi. Soysuz hırsız bin bir hile
ile kendini lanete pazarlarken karanlığa ortak olma hayali ile tutuşur. Zifiri karanlık
yeni ittfaka muhtaçtır zira ışık hiç bu kadar küçültmemiş ve daralmamıştı onu. Can
havli ile sarılırken yeni yüzüne, kendini hücrelere bölmeden yaşayamayacağını bilir.
Işığı, bölerek yönetme gayreti içinde bireyciliğe sarılır. Dağılma ve dağıtma karanlığın
felsefesi olur. Her şeye ve herkese bu hastalığı yayarak, varlığını koruyacağının
bilincindedir. Zifiri karanlığın yeni yetmesi bireycilik oldu. Işığa saldıran veled
uzakta değil hemen yanımızda yüreğimiz de ve beynimizde idi. Büyük tanrı –
iktidar- uygarlığı modernleştirme çabasında ve savaşırken herkesi hem tanrı hem
kul, hem köle hem efendi hem özne hem nesne yapar.  Kral hiç olmadığı kadar çıplak, tanrı hiç
düşmediği kadar yerler de sürünür olmuş. Işık adına hiç bir kutsallığın
kalmaması için altından kafesler ve sahte ışıklardan mega kentler var eder. Kendi
yalanını kutsamak ve büyütmek için ulus devlet, endüstiriyalizm, kapitalizm sistemlerini
kurgular ve uygular. Dincilik, bilimcilik, cinsiyetçilik yeni dinin afyonu
olurken sarsılmaz pozitif yasalar kutsal tanrının sözleri oluyordu.   Savaşlar hiç olmağı kadar taraf ve taraftar
bulur, ülkem ve bölgem yamalı bohçaya dönmüş. 
Bir, iki derken dünya savaşlarından sonra ışığın parlaklığı ülkemde kızılla
boyanır. Işığın tohumları kadim kente düşerken, Amara da sancılar ve acılar
içinde inleyen bir ana değil insanlıktır. Ama doğan bir bebe değil bir
tarihtir, karanlık değil güneştir, insan değil evrendir. Kavganın diyarında,
nanın onurla bir olduğu, emeğin insan yarattığı bir süreçte ışık yeniden
gencecik bir bedenle buluşur. Arayışlar ve kavgalar erken başlar o gencecik
beden de. Karanlığa mahkum olmamak içi direnirken, adı çöllerin delisi olsa
bile kavga ışıktan gelmiş yüreğe sığmaz, kaçınılmaz olan savaş hazırlık ister
elbet. Cesaret ve inanç yüreğinin harmanı olurken Şems’i, Ankara da Kemal olur
Haki olur. Güneş denizle buluşur da insan Kemal’e ermez mi? Deniz güneşle
buluşur da insanlığın intikamı alınmaz mı? Öcalan, Karer ve Pir ışığın sönmez
meşaleleri olurken insanlık bölgem de kendi değerleri ile yeniden canlanıyor.
Ne Amed zindanı ne cunta ne karanlık hücreler ışığın evrensel gerçekle ile
insanlık değerleri ile buluşmasına engel olamadı. Bu gün her çocuğa Kemalin,
ışığı, Kemalin umutları, Kemalin direnişi, Kemalin kavgası serpilirken, Işığın
adı KEMAL oldu ülkemde.

Baran ŞAHİN

0

21

TR
KO

:” ”

:””

” “,

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html

Etiketler: araştırmaKemalkurdiKurdishkurdistanLekolinPIRTurkishTürkiye
Önceki yazı

Amed’deki kayyumların ‘kadın alerjisi’

Sonraki Haber

Êzidiler ve Şengal

Benzer Haberler

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek
مقالات

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

8 يناير 2023
Yeni Gündem Algılarıyla Yenilgilerin Kamufule Edilmesi
مقالات

Yeni Gündem Algılarıyla Yenilgilerin Kamufule Edilmesi

4 يناير 2023
Çöktürme Planı Çerçevesinde Kültürel Soykırım Saldırıları
مقالات

Çöktürme Planı Çerçevesinde Kültürel Soykırım Saldırıları

21 ديسمبر 2022
Sonraki Haber
Êzidiler ve Şengal

Êzidiler ve Şengal

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist