• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام مقالات

Elazığ Depremi Bize Ne Gösterdi?

Yayınlayan Lekolin
5 مايو 2020
Kategori: مقالات
243 16
A A
Elazığ Depremi Bize Ne Gösterdi?
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

28 Ocak 2020 Salı Saat 08:36

24 Ocak 2020 günü Merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesi olan 6.8 büyüklüğünde bir deprem oldu.

Şimdiye kadar depremde 41 kişinin
hayatını kaybettiği 1607 kişinin de yaralandığı açıklandı. Enkaz altında
kalanları arama çalışmaları halen devam ediyor. Depremden sonra İçişleri
Bakanlığı ve Kızılay tarafından sükunet, başsağlığı ve geçmiş olsun
dileklerinin yanında birçok açıklama yapıldı. Ancak hiçkimse çıkıp tedbir için
ne yaptıklarını ne deprem öncesi ne de deprem sonrası belirtmedi.
Belirtebilecekleri birşeylerin olmadığını da yaptığımız araştırmalar sonrası
gördük. Gerçekleşen deprem bölgesinde kendileri için propaganda aracı
olabilecek herhangi bir faaliyete rastlamadık.

Her fırsatta bahsedilen
hastanelerden herhangi birtanesi en çok ihtiyaç duyulan bölgelere henüz
uğrayabilmiş değil. Yapılan hastaneler ihtiyaç üzeri ve geleceğe yatırım olarak
değil, sadece yaptık demek için yapılmış. 1999 Gölcük depreminde insanların
hastane bahçelerinde kendi kendilerini tedavi ettikleri  görüntüleri çeken basın Sivrice’de hastane
olmadığını hiçbir biçimde dile getirip bir duyarlılık oluşturmadı.

Nüfusu 2018 yılı TÜİK verilerine
göre 10.710 olan ve Depremin merkez üssü olan Elazığ’ın Sivrice ilçesinde
Hastane yok. Sivrice’ye en yakın hastane Medical Park 25.9 kilometre, ‘şehir
hastanesi’ ise Elazığ merkeze 13 kilometre uzaklıkta.

Vali’nin deprem esnasında
Süleyman Soylu’ya dönüp “Kamuoyundaki algı çok iyi” şeklindeki ifadeler kazara
açık unutulan mikrofon sayesinde “Bakanlarımız Çalışıyor” algısının finali
oldu. Süleyman Soylu ve diğer bakanlar için nerede yaprak kımıldasa oradalar
şeklinde algılar yaratılıyordu ancak bu gerçekleşen olaydan sonra esas amacın
algı yaratmak olduğu, çalışmak adına herhangi bir somut verinin elde edilmediği
artık herkes tarafından bilinen bir durum. Yani sürekli kullandıkları seyahat
kelimesi gerçek anlamıyla seyahatten ibaret. Gezmeye gidiyorlar, çalışmaya
değil.

Ki zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan,
açık unutulan mikrofonun ortaya çıkardığı gerçeklikten haberi olmayacak ki
cenazede “Cezayir, Gambiya ve Senegal seyahetlerimiz var” şeklinde
“çalışıyoruz” algısını devam ettirmeye çabaladı. Ancak o seyahatlerden herhangi
bir sonucun çıkmayacağı daha şimdiden belli. Baş propagandacı Erdoğan üzerinden
geçinebileceği bir propaganda aracı bulamayınca işi yine “Sabret, sen
müslümansın”a da getirmeyi ihmal etmedi. Tabi Müslümanlık da Erdoğan için en
vazgeçilmez bir propaganda aracı olurken toplumumuzada sürekli hatırlatılması
gereken bir konu. Mazallah unutabilirler müslüman olduklarını!

Depremden sonra daha önce
örneğini Van’da yaşadığımız türden bir faşistlik ile de karşılaştık. Depremden
sonra internet üzerinden ülkede en çok aratılan soru “Elazığ Kürtmü?” olmuş.
İnsanlıkta açlığın Afrikası olan ülke Türkiye’de  bunlar normal değilmi?

20 yıldan fazladır Türkiye’li
yurttaşlardan Deprem Vergisi adı altında toplanan ve 2011 yılında toplanan
miktarın 40 Milyar Tl olduğu belirtilen vergi paralarının Depreme karşı önlem
dışında rant olarak kullanıldığı, çetelere yatırıldığı ve “İtibardan Tasarruf
Olmaz” klasiğinin topluma nasıl yansıdığını gösterdi. Fay hatlarının üzerinde
olan Türkiye’de depreme karşı tedbirlerin alınması gerekirken bu tedbirlerin
alınması için halktan alınan para tarikatlara, çetelere ve yandaşların ceplerine
gitmiş.

Bir diğer önemli nokta olarak
deprem uzmanlarının yaptığı açıklamalar oldu. Elazığ depreminin beklenen bir
deprem olduğu ve tahmin edilen bölgede gerçekleştiği bir takım uzman tarafından
dile getirildi. Kimileri daha önce depreme karşı projeler hazırladığını ve bu
projeleri TUBİTAK başta olmak üzere ilgili kurumlara ilettiklerini ancak
projelerin sudan ucuz sebeplerle reddedildiğini belirtti. Devlet yetkilileri
gerçekleşeceğini bir kaç ay hatta yıl öncesinden bildiği deprem için yaptığı
hazırlık neydi? Depreme karşı herhangi bir hazırlık yapmayan hükümet deprem
parasını niye topluyor? Toplum her haliyle iktidarın kurbanı olmaya devam
ediyor! Rant uğruna değiştirilen coğrafyalar, sürüklenilen savaşlar ile can
almaya doymayan AKP-MHP iktidarı ihmallerinden manevralar ile sıvışma
uğraşında! Erdoğan depremden sonra; Bizler her şeyden önce
Müslümanız. Kadere inanırız. Sabrımız imanımızın bir gereği. Bu süreci
imanınızın gereği olarak bu süreci sabırla atlatıyorsunuz. Dedi. Deprem doğal
afettir buna diyecek birşey yok. Peki depreme karşı tedbiri almayan hükümet bu
halk’ın hükümeti olabilirmi?

Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın,
deprem olduğunu duyar duymaz telefon üzerinden para toplamak için attığı mesaj
ne oluyor? Geçmiş olsun dilekleri değil, baş sağlığı değil, bölgeye ulaşıp
ihtiyaç tespiti yapmak değil direkt para toplamak için mesaj yazmak en değme
fırsatçılık iken depremdeki ihmaller üzerinden hükümeti eleştirenler için
krizden faydalanıyorlar diyen kesimlere Kerem Kınık’ın kaybolan Milyarlarca
TL’yi bulan deprem vergilerinin baş sorumlusu olduğunu hatırlatalım. Deprem
Vergileri ile “İTİBAR” geliştirenlerin ilk aklına geleceği şey yiyebileceği
daha fazla paradan başka birşey olamaz tabi. Herşey “İTİBAR” için.

Neredeyse her depremde
tekrarlanan yapılarımız depreme dayanıklı değil analizleri ve sonrasında
nereden geldiği belli olmayan kişilerin ortaya koyduğu birtakım projeler bütün
haber kanallarını işgal ediyor. Buna hükümettekiler de dahil. Kentsel Dönüşüm
ile çevre ve doğanın korunacağını ayrıca başta deprem olmak üzere gelişecek
olan doğal afetlere yönelik tedbirlerin alınacağı biçiminde sunulan projelerin
de hepten rant’a dönüştüğünü bu vesile ile görmüş olduk! Kentsel dönüşüme
harcanan para toplumun cebinden çıktı. Daha sonra toplumun kendi cebinden çıkan
paralar ile yapılan yapıtlar topluma katbekat fazla fiyatla tekrar satıldı.

Tarikatlara ve savaşlara,
ailelere ve yakınlarına yatırımlar yapan devlet’in topluma yarar sağlayacak
herhangi bir yatırımının olmadığını aksine bir verirken 10 aldığını gördük.
Savaş için sınırlarda biten zararlı otlar olarak şarkıcı ve oyuncu
müsveddeleri, savaşlara şiirler, şarkılar dizen beyin felçliler depremlerde
yapabilecek birşey bulamamış olacaklar ki baş sağlığı dileyerek geçişiyorlar.
Yani şöyle; savaşlar hepimizin, acılar sadece sizin. Her fırsatta iktidara
yaranabilme uğraşına girişen çete grubu birleştirmeye değil ayrıştırmaya kalem
oynatıyorlar.

İktidarın tekeline giren sözde
toplumun sesi olma emelleri ile kurulan TRT, depremin ardından çok sayıda
kişinin sorduğu “deprem vergilerine ne oldu” sorusunun canlı yayında
gündeme getirilmesini hazmedemedi. TRT, büyük bir acının yaşandığı bir günde
bile yandaşlığından taviz vermedi.

Bunun yanı sıra RTÜK’de,
başlattığı inceleme ile deprem üzerinden yapılan eleştiriler ve tepkileri haber
yapan kanallara ceza yağdırmakla doğrudan sansür uyguladı.

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

NEWROZ; Bütün Güzelliklerin Kendini Tanımlama, Anlamlandırma ve Gerçeğe Kavuşturmanın Adıdır

Sonraki Haber

Kıyamet Gerekçesi

Benzer Haberler

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek
مقالات

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

8 يناير 2023
Yeni Gündem Algılarıyla Yenilgilerin Kamufule Edilmesi
مقالات

Yeni Gündem Algılarıyla Yenilgilerin Kamufule Edilmesi

4 يناير 2023
Çöktürme Planı Çerçevesinde Kültürel Soykırım Saldırıları
مقالات

Çöktürme Planı Çerçevesinde Kültürel Soykırım Saldırıları

21 ديسمبر 2022
Sonraki Haber
Kıyamet Gerekçesi

Kıyamet Gerekçesi

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist