• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام من القارئ

Demokratik ulus ve komünalizm

Yayınlayan Lekolin
15 مارس 2020
Kategori: من القارئ
269 14
A A
Demokratik ulus ve komünalizm
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

11 Ocak 2017 Çarşamba Saat 08:42

“Modern sanayinin gelişimi vahşi kapitalizmin ve katı ulus devletlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Bu yüzyıllarda demokrasi her ne kadar çok tartışıldıysa da, her ülke ve yönetim kendisini demokratik olarak gösterdiyse de, gerçek anlamda demokrasi ya olmamış ya da çok dar ulusal sınırların içine hapsedilmiş, vahşi kapitalizmin kullandığı bir siyasi argüman olmanın ötesine geçememiştir

Sanayinin gelişimi aynı zamanda nicel olarak işçi
sınıfını ve sınıf mücadelesini de bir ölçüde geliştirmiş, kapitalizme alternatif
olmuştur. Avrupa merkezli gelişen kapitalizm hem dünya savaşlarına yol açmış
hem de katı ulus devlet sistemleriyle kendilerine bağımlı modern koloniler
kurmuşlardır.

Ortadoğu, Afrika ve Latin Amerika ve bazı Asya ülkelerinde
kurulan birçok yarı bağımlı ya da yarı sömürge ülkeler olarak tarif edilen
vahşi kapitalizmle yönetilen ve çarpık kapitalist bir yapıya sahip olan ve
Türkiye’nin de bu ülkelere dahil olduğu ülkeler katı ulus devletler olup kendi
halkına kan kusturmuşlardır ve bu sistemler hala en vahşi bir şekilde devam
ediyor.

2. dünya savaşı olarak anılan paylaşım savaşı sonrası
Avrupa’da bazı demokratik adımlar atılmış, kimi toplumsal haklar kabul edilmiş
ve bu ülkeler her ne kadar kendi içlerinde belli bir demokratikleşmeyi
yakaladılarsa da, dış dünyaya karşı anti demokratik ve saldırgan olmaya devam
etmişlerdir. Avrupa’da gelişen işçi köylü ve halk ayaklanmaları ve yanı başında
gerçekleşen Sovyet devrimi Avrupa’yı kimi konularda demokratik olmak zorunda
bırakmıştır. İşçi sınıfının nicel ve nitel gelişimi ve toplumsal mücadelelerin
gelişimi Avrupa burjuvazisini kendi içinde demokratik hareket etmeye
zorlamıştır. 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa ulus devletleri artık bir
birleriyle savaşmayı bir kenara bırakıp kendi aralarında emperyalist amaçlı bir
birliktelik olan ve onun askeri kanadı olan NATO’yu kurup dünyanın her
tarafında vurucu bir güç olarak kullandılar. Sovyetlerin askeri ve siyasi
olarak gelişip süper bir güç olarak Avrupa ve kapitalizme alternatif olabilecek
duruma gelmesi AB’nin ortaya çıkmasına yol açtı. AB’nin en azından kendi içinde
bazı demokratik adımlar atmaması işçi sınıfı ve köylülüğü, halkı farklı bir
alternatif sistem arayışına koyabilir ve kapitalizm tehlikeye girebilirdi…

Demokratik ulus paradigması sınıflı sisteme ve onun kurduğu
sömürü ağına karşıdır. Katı ulus devletler son 300 yıldır dünyayı büyük savaş
ve yıkımlarla karşı karşıya getirdi. Katı ulus-devletçi sistemlerin başka
uluslara ve ezilenlere karşı hoş görüsü ve merhameti olmaz. Yapılan
araştırmalara göre dünyada yapılan maddi üretimin 10 milyar insana yetebileceği
düşünülürken, 6 milyar insanın yarısına yakınının yoksulluk yaşaması işte adı
geçen bu katı ulus zihniyetinin dünya üzerinde kurduğu sömürü sisteminde
kaynaklanıyor. Sovyet devrimi de bir süre sonra katı ulus sisteminin farkı bir
türü olmuş, demokratik ulus olmayı başaramamış, sosyalizm bir çeşit devlet
kapitalizmine dönüştü.

En gelişmiş Avrupa ülkelerinde bile bazı siyasi grupların
devreye girmesiyle zaman zaman dış dünyaya karşı hiçte hoş olmayan tutumlar
gelişebilmektedir. Katı ulus devletlerin bireyleri çoğu kez aşırı bireysel
yaşarlar, kendilerini ilgilendirmiyorsa dış dünyanın sorunlarına kulaklarını
tıkarlar, duymazlar. Demokratik ulusun bireyleri her konuda hem içeriye hem de
dışa karşı duyarlıdır, özünde bu ruh vardır.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın geliştirmiş olduğu
demokratik ulus paradigmasının yaşamsallaşması olmazsa olmazdır. Halkların
ulusların kardeşçe bir arada kendi kimlikleriyle bir birlerine saygı temelinde
kardeşçe yaşayacakları sistem olan komünalizm ancak demokratik ulus
koşullarında yaşamsal hale gelebilir.

Demokratik ulus olunmadan kardeşlik gelişmez ve dolayısıyla
komünalizm bir dünya sistemine dönüşmez. Çarpık kapitalizmin hakim olduğu
Türkiye ve benzeri ülkelerde katı ulusçuluk faşizme yol açmış yaşamı cehenneme
çevirmiştir. Türkiye’nin içine girdiği çıkmaz, başına bela edilen bu katı ulus
devlet sisteminden dolayıdır. Bir bütün Ortadoğu bu ateş çemberi içinde son yüz
yıldır yanıyor. Bu ateş çemberinde çıkışın tek yolu demokratik ulus
paradigmasıdır. Sınırların ortadan kalkması, halkın ekonomisinin inşa edilmesi
ulusların bir birlerine saygılı olması ve kardeşçe yaşamaları, saygı ve
hoşgörüyü ilke edinmeleri gerekmektedir. Kürtler demokratik ulus paradigmasını
inşa etme iddiasındalar ve böyle bir çabaları da var.

Kürtler eğer bu paradigmayı geliştirmede başarı iddiaları
yüksek görünüyor. Kürtlerin bunu yapabilme güç ve imkanları var. Çünkü Kürtler
bu paradigmanın bir yaşam tarzına dönüşeceğine ve yaşamsal hale geleceğine
inanıyorlar. Yaşam ve insanlık var oldukça en adaletli ve en demokratik sistem
olan komünalizm bir dünya sistemine dönüşecektir. Son 300 yıldır hayatı
cehenneme çevirdiler, çok gerilere gitmeye gerek yok…

Çözüm, demokratik ulus ve komünalizmdir…

Kemal Söbe

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html

 

Etiketler: araştırmaDemokratikkomunalizmkurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiyeUlusVE
Önceki yazı

2002’de başlatılan ‘avut-kandır’ politikası sürecinden 2017’e yılına girerken!

Sonraki Haber

Irancell’de ABD Teknolojisi!

Benzer Haberler

Batman Belediye işçilerinden AKP-Erdoğan rejimi ve kayyımına İslamiyet dersi
من القارئ

Batman Belediye işçilerinden AKP-Erdoğan rejimi ve kayyımına İslamiyet dersi

15 مارس 2020
Kapitalizm, fabrika ayarlarına mı dönüyor?
من القارئ

Kapitalizm, fabrika ayarlarına mı dönüyor?

15 مارس 2020
Herkes AKP’li olmak zorunda mı? Tabi ki “Hayır!
من القارئ

Herkes AKP’li olmak zorunda mı? Tabi ki “Hayır!

15 مارس 2020
Sonraki Haber
Irancell’de ABD Teknolojisi!

Irancell'de ABD Teknolojisi!

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist