• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام التحليل السياسي

DAİŞ’ten Sonra Yeni Tetikçi Güç Sunni Türkmenler mi?

Yayınlayan Atakan Engin
8 أبريل 2021
Kategori: التحليل السياسي
279 8
A A
DAİŞ’ten Sonra Yeni Tetikçi Güç Sunni Türkmenler mi?
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

HABER MERKEZİ-AKP-MHP faşizmi Garê yenilgisi sonrası bu seferde Türkmenler üzerinden Irak’a dönük yeni bir kaos planı devreye koymaktadır. Irak’taki iç çelişkileri ve hükümetin güçsüzlüğünü de fırsat bilen AKP-MHP faşizmi Türkmenler üzerinden sadece Güney Kürdistan’da değil, Irak genelinde yeni bir güç inşasına gitmektedir. Tehlikeli olan da burasıdır. Türkiye düne kadar Türkmenlerle Türklük üzerinden bir ilişki kurarken, bugün AKP-MHP faşizmiyle birlikte Türkmenleri İslamcı yapıya büründürerek Türk İslam sentezi politikasını uygulamaya sokmuştur. Böylece Irak’ta güçlü olan Şia İslamcılığına karşı Suni, İhvancı Türkmen cephesinin inşasına yönelmektedir. Bu aynı zamanda İran’ın Irak’taki Şii nüfuz alanına müdahale anlamına da gelmektedir.

Suni Türkmenler Cepheye Sürülmekte

AKP-MHP faşizmi uzun bir süreden bu yana İslam’ı siyasal amaçlarına alet ederek besleyip, eğittiği çeteler üzerinden başta Kürtler olmak üzere, Ortadoğu halklarına şiddet ve terör uygulamaktadır. DAİŞ ile başlayan çetecilik pratiği, Suriye’de El Nusra Cephesi, Sultan Murat Tugayları, Ahrar u Şam, ÖSO gibi farklı isimlerde inşa ettiği bu çete örgütlenmelerini İslam’ı ve parayı kullanarak kendi çıkarları için kullandı, kullanmaya devam etmektedir. DAİŞ’i Ortadoğu ve Avrupa için yaygın bir biçimde kullanırken, Libya’dan Yemen’e, Suriye’den, Azerbaycan’a kadar diğer çete yapılanmalarını kendi çıkarları için sahaya sürmektedir.

Ortadoğu’da ve özellikle de Irak’ta sahaya sürülecek yeni güç ise suni Türkmen gücü olmaktadır. AKP-MHP faşizmi çıkarları için Türkmenleri tetikçi olarak kullanmak istemektedirler. Kendi kontrolünde geliştirdiği Türkmen cephesine yeni bir format kazandırarak oluşturduğu çete konsorsiyumuna katarak Ortadoğu’da etkili güç olma arayışını sürdürmek istemektedir. Böylece yeni Osmanlıcı politikalarını hayata geçirmek için Türkmenleri daha farklı bir biçimde sahada kullanacaktır. Bu politikasıyla Irak içinde Şii lider Ali El Sistani’in çağrısıyla oluşan Haşdi Şabiye karşı Suni bir cephe oluşturarak bir yanıyla İran’ın Irak içindeki politikalarını dengelerken, diğer yanıyla da Kerkük ve Musul başta olmak üzere bu alanları denetiminde tutmanın önünü açmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla politikasının esasını yine Kürtlerin statü kazanmaması üzerine kurmaktadır.

Erşad Salihi’ye Yeni Görev

Türkmenler üzerinden Ankara’nın derinliklerinde oluşturulan yeni politikanın taşları 2004 yılından bu yana Kerkük’te Türkmeneli cephesi sorumluluğunu yürüten ve üç dönem Irak parlamenteri olan Erşad Salihi’nin Ankara tarafından soruşturmaya alınmasıyla örüldüğü belirtilmektedir. Bu yönüyle Türkmeneli Cephesinde yaşanan yolsuzluklar infial düzeyinde uzun bir süredir Türkmeneli taraftarlarınca dille getirilmektedir. Özellikle Türkiye’nin bölgedeki politikalarını yürütmek için ödenen aylık bir milyon dolarlık mali desteğin Erşad Salihi tarafından zimmetine geçirildiğinin bilinmesi bardağı taşıran son damla olmuştu. Buna tepki duyan taraftarlar Türkmeneli Cephesinden kopuş içindeydi. Bunu fırsat bilen AKP-MHP faşizmi Erşad Salihi ve ITC Merkez İcra Kurulu Ankara’ya çağırarak Erşad Salihi hakkında yürütülen soruşturma sonucunda görevine son verildi. Kendisini kanıtlaması için bir fırsat olarak Erşad Salihi’nin önüne yeni görev kondu. Böylece Bağdat’ta görevlendirilen Erşad Salihi  Irak içinde yer alan diğer Türkmen partilerini de AKP-MHP’nin açtığı yeni çete oluşumu içinde yer almalarını ikna etme ve örgütlendirmesiyle görevlendirildi.

İhvancı Çizgisi Şimdi de Suni Türkmenler üzerinden Örgütleniyor

Erşad Salih’nin yaşadığı yolsuzlukları örtmek içinde göstermelik olarak bu yılın 27’di Mart’ında Kerkük’te Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu toplanarak Parti yönetiminde görev değişikliğine gidildiğini ilan etti. 2011 yılından bu yana ITC Genel Başkanlığını yürüten Erşad Salihi’nin yerine yardımcısı Hasan Turan seçildi. Bu yönüyle Hasan Turan’ın seçilmesi elbette ki tesadüfi değildi. Hasan Turan Erşad Salihi’yle aynı siyasi eğilimde olsa da esas olarak Turanist Radikal İslam’ın İhvan çizgisinde olduğu belirtilebilir. Hasan Turan parti içinde yeni İhvancı çizgiyi örgütlenme misyonuyla görev verildi. Parti içinde İhvancı çizgiyi Hasan Turan örgütlerken, bu çizginin Bağdat’taki temsilciliği ve  diplomatik örgütlenmesini ise Erşad Salihi’nin yürütülmesi kararlaştırıldı.

Yeni Plan: Sunileri ve Şiileri Çatıştırma, Kendine Alan Açma

AKP-MHP faşizmi Türkmenleri bu politikaya katmak için Türkmeneli cephesinde değişikliklere yapsa da bütün Türkmenleri bu politikaya katmada ciddi zorlanma yaşamakta. Her ne kadar Türkmenlere yardım yapıyoruz denilse de bunun AKP-MHP faşizminin çıkarlarını korumak için geliştirildiği herkesin malumu. Yine Türkiye’den gelen paraların İTC içinde üst düzeyde yer alanların kendi aralarında paylaştıkları yaygın bir kanı. Bunun içinde AKP-MHP faşizminin eliyle Suni Türkmenleri bu politikaya katmak için güçlü bir zemini olan Şii ve Suni kesimleri birbirine çatıştırarak Irak içinde kaosu derinleştirme planı devreye konulmak istenmekte. Böylece Şii saldırılarından korunmak için Suni Türkmenleri İTC eliyle geliştirdiği çete cephesine katma amaçlamaktadır. Bunun için son günlerde Türkiye’den ciddi bir silah sevkiyatının yapıldığına ilişkin hem güvenilir kaynaklardan gelen bilgiler ve hem de basında çıkan haberler bu gelişmeleri doğrulamaktadır.

Büyük Miktarda Silah Sevkiyatı Başladı

Türkiye’nin 20 Mart’ta Habur Sınır Kapısından Dihok’a Konteynırlar içinde 8 tır ve 14 kamyondan uluşan bir sevkiyatının yaptığı belirtilmekte. Yapılan silah sevkiyatının çeşidi bilinmese de silah ve cephanenin önemli bir bölümünün Irak merkezi hükümetine muhalif olan Tarık El Haşimi ile hareket eden eski Musul valisi Esil En Nuceyfi ve Suni aşiret liderlerinden olan Ali Hatem Süleyman’a bağlı güçlere yapıldı. Silah sevkiyatının kalanları ise Türkmen Cephesine bağlı güçlere gönderildiği iddia edilmekte. Buradan da anlaşılmaktadır ki, Türkiye Suni ve Şiiler arasındaki çelişkileri kızıştırarak kendi planları için alan açmak istemektedir.

AKP-MHP Faşizmi bunda başarılı olur mu?

Öncelikle şu belirtilebilir, AKP-MHP faşizminin Kerkük-Musul eksenli başlattığı bu plan başta Güney Kürdistan’daki tüm güçleri ilgilendirmekte. KDP Türkiye ile anlaşma yapmış olsa bile YNK ve diğer Güneyli güçler kadar Özgürlük Hareketi’de buna asla müsaade etmez. Irak merkezi hükümeti ise Türkmenlerin bu kadar güç olmasını kabul etmeyeceği gibi kendi denetiminde tuttuğu Kerkük ve Musul’u Türklerle paylaşmaz. Diğer yandan Irak içinde güçlü bir örgütlülüğe sahip olan Haşdi Şabiyle Suni Türkmenler arasında çatışmalar yoğunlaşır. Bu da Türkiye ve İran’ın uzun süredir bölgede sessizce yürüttükleri güç mücadelesinin ayyuka çıkması olur. ABD, İsrail, Fransa, Almanya gibi ülkeler bu gelişmelere sessiz kalsalar da Arap devletleri Türklerin Arap coğrafyasında güçlenmesini kabul etmeyecektir. Dolayısıyla bu politika başarısızlığa mahkum bir politikadır. AKP-MHP faşizminin geliştirmiş olduğu bu mezhepçi politikaya karşı en çok da Kürtler karşı durmalıdır.

Atakan ENGİN

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: AKPDAİŞErşad SalihiKerkükMHPŞiiSUNNi
Önceki yazı

3. DÜNYA SAVAŞI: TEHLİKE VE UMUT -Bölüm 3

Sonraki Haber

Ukrayna-Rusya Krizi Bir Kez Daha Dünya Gündeminde

Benzer Haberler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed
التحليل السياسي

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

15 يناير 2023
2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?
التحليل السياسي

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

10 يناير 2023
Yemen Senin Değil De Kürdistan Mı Senin?
التحليل السياسي

Teşhir Oluyorlar ! – EDİTÖRDEN

6 يناير 2023
Sonraki Haber
Ukrayna-Rusya Krizi Bir Kez Daha Dünya Gündeminde

Ukrayna-Rusya Krizi Bir Kez Daha Dünya Gündeminde

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist