• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام تحديثات

ÇÖZÜM, DEMOKRATİK SİYASETTİR

Yayınlayan Lekolin
5 مايو 2020
Kategori: تحديثات
242 18
A A
ÇÖZÜM, DEMOKRATİK SİYASETTİR
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

14 Mayıs 2015 Perşembe Saat 07:43

Geçen hafta Rojhilat’ın Mahabat kentinde Tara otelde çalışan Ferinaz Xosrewani adındaki bir Kürt kadını İran istihbarat üyelerinin saldırısına uğradı. İtlaat üyelerinin Ferinaz Xosrewani’ye karşı geliştirdiği bu alçakça saldırı Rojhılat’ta büyük bir halk direnişinin fitilini ateşledi. Ferinaz’ın saldırı karşısında takındığı onurlu tutum bütün Rojhilat’ı ve Kürdistan’ı ayağa kaldırdı.

Son on altı yıl içerisinde Doğu Kürdistan’da iki büyük halk
direnişi yaşandı. Bunlardan ilki 15 Şubat 1999 yılında uluslararası komployu
protesto etmek amacıyla ayağa kalkan yüzbinlerin direnişiydi. Bu direnişte
rejimin saldırıları sonucu onlarca insan yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı
ve tutuklandı. Kürdistan tarihine kara gün olarak geçen 15 Şubat, Rojhilat
tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Rejimin saldırıları sonucu kapsamı
genişleyerek yayılan serhildanlar Kürt kadınında ve halkında özgürlük bilincini
büyüttü,  mücadele ruhunu geliştirdi ve
örgütlenme ihtiyacını yakıcı bir biçimde hissettirdi. PJAK (Kürdistan Özgür
Yaşam Partisi) bu ihtiyacın bir sonucu olarak kuruldu. Aynı dönemde PJAK
örgütlenmesine paralel ve eş zamanlı Doğu Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi
kuruluşunu ilan etti.  

Rojhilat Kürdistan’ında kadın direnişçiliği çok köklü bir
geçmişe sahiptir. Rojhilat Kürtlerinde yaşanan derin yurtseverlik bilinci
kaynağını, doğal toplum kültürüne dayanan kadın direnişçiliğinden alıyor. Rojhilat’ta,
uzun bir tarihsel geçmişi olsa da özellikle 2003 yılından bu yana direnişçi
özden beslenerek büyüyen güçlü bir kadın özgürlük mücadelesi vardır. Rojhilat
kadını 2014 yılına kadar bu mücadeleyi YJRK (Doğu Kürdistan Kadınlar Birliği)
adıyla yürüttü. 2014 yılından itibaren KJAR adıyla yeniden yapılanmaya giderek
özgürlük mücadelesini kadının konfederal sistem perspektifiyle daha üst bir
noktaya taşıdı. 9 Mayıs 2009 yılında idam edilen Şirin Elumhuli ve onlarca
şehit kadın şahsında toplumsal kimlik kazanan bu mücadele, Doğu Kürdistan ve
İran kadınında güçlü bir özgürlük iradesi açığa çıkardı. Kadınları ve toplumu
derinden etkileyen bu hareketin bugün, İran zindanlarında idam cezası alan
Zeynep Celaliyan gibi çok sayıda kadın direnişçisi ve yüzlerce kadın gerillası
Rojhilat dağlarında mücadele vermektedir.

Tesadüf müdür bilinmez ama Ferinaz olayı Şirin Elumhuli’nin
idamının yıldönümüne denk geliyor. İran rejimi, Şirin Elumhuli’nin idamıyla
özgür kadın iradesini kırmayı, özgürlük mücadelesini ezmeyi amaçladı. Ferinaz’a
yapılan saldırı da aynı amacı taşıyor. Ancak Kürdistan’ın dört bir yanına
yayılan halk direnişi bu kirli hesapları ta ilk günden boşa çıkardı. İran
AKP’nin yaptığı gibi baskı ve şiddet politikalarını yoğunlaştırarak ve
olağanüstü hal ilan ederek Kürtleri sindiremez. Çözüm, direnişi kanla bastırmak
değil, direnişçilerin taleplerini karşılamaktır. Demokratik siyasete şans
tanımaktır, zemin açmaktır.

İran ile PJAK arasında Eylül 2011 yılından beridir bir
ateşkes durumu yaşanıyor. Bunca zaman içinde siyasi bir diyalog ve müzakerenin
gelişmemesi çok büyük bir yanlıştır. İran rejimi idam, tecavüz ve baskı
politikalarıyla ülkeyi her geçen gün çok daha büyük bir kaosun içerisine
sürüklüyor. İran bu güne kadar yüksek manevra kabiliyetiyle savaşı, Irak’ta,
Suriye’de, Lübnan’da, Yemen’de yürüterek kendisinden uzak tutmayı başardı.  Bu konuda gayet yetenekli olduğunu kabul
etmek lazım.  Rejim bu siyaset yeteneği
sayesinde hem savaşı ülke dışında tutmayı başardı ve hem de bölgedeki
hegemonyasını Şii cepheyi örgütleyerek sağlamaya çalıştı. Şiilerin yaşadığı her
ülkede -devletlerin içinde ve dışında- Şiileri örgütleyerek onları etkili
kılmanın mücadelesini verdi. Şii Arapları silahlandırdı, savaştırdı. Özellikle
Suriye, Lübnan ve Türkiye’deki Hizbullah’a her türlü desteği sunarak Hizbullah’ın
güçlenmesine katkı sağladı. İran’ın bu politikası belli bir dönem kendisine
nefes aldırttı fakat gelinen noktada bu politika da eskisi kadar başarılı
sonuçlar vermiyor. İran’ın ‘dışarda savaş’ stratejisi ciddi bir gerileme
sürecine girdi. İsrail’in hamlesi, Türkiye ile Suudi Arabistan, Katar ittifakı
ve bu ülkelerin IŞİD, El Nusra üzerinden yeni Suriye ve bölge planları İran’ı
daha fazla sıkıştıracaktır. 

İran bütün bu süreç boyunca içerde toplum üzerinde baskıyı
sınırsızca uygulamaktan çekinmedi. Bu baskı ve şiddet politikası Kürtler başta
olmak üzere tüm İran toplumunu patlamaya hazır bir bomba haline getirdi. Şu
anda gelişen halk direnişi bu baskı ve şiddet politikalarının bir sonucudur.
Büyük bir toplumsal öfke patlamasıdır.

İran istese bu tehlikeli gidişatı hemen durdurabilir.
Gerçekten İran, köklü bir tarihsel birikime sahip, siyaset tarzında akla ve
realiteye önem veren, duruma ve koşullara göre esneme ve manevra yapma
kabiliyeti yüksek bir ülkedir. Bu özelliği sayesinde aslında Türkiye’nin, yakın
tarih itibariyle de AKP hükümetinin pratiğinden kendisi açısından önemli
dersler çıkarabilir. Her hükümet gibi AKP’nin inkâr ve imha politikalarında
ısrar etmesinin yol açtığı sonuçları çok iyi okuyarak benzer yanlışı kendisi
sürdürmeyebilir. Çok açık ki AKP’nin on üç yıllık siyaseti Türkiye’yi tamamen
bir kaos içerisine, AKP’yi ise dağılma sürecine soktu.

HDP’nin toplum tarafından bu kadar güçlü benimsenmesi
toplumun demokratik çözüme duyduğu bu ihtiyaçtan kaynaklıdır. Şu anda
Türkiye’de demokratik çözüm iradesini temsil eden tek güç HDP’dir. Toplum bu
gerçeği biliyor ve HDP’nin varlığından güç alıyor. Toplum HDP’siz bir meclisin
diktatörün kukla meclisine dönüşeceğini çok iyi görüyor. Zaten AKP’nin büyük
paniği de buradan ileri geliyor. Yalçın Akdoğan’ın ‘‘HDP baraj altında kalırsa
süper olur.’’ Söylemi esasta HDP’nin gücünden duyulan korkunun itirafıdır.
Akdoğan HDP’nin zaferinin Erdoğan’ın diktatörlüğüne ve AKP’nin hegemonyasına
son vereceğini bildiği için panik yaşıyor. 

Aynı Akdoğan HDP’nin meclis dışı kalması durumunda
Türkiye’nin süper bir kargaşa ve kaos içerisine gireceğinin de gayet iyi
farkındadır. Farkındadır çünkü bu senaryonun süpermeni ve beyin adamıdır. AKP,
HDP’siz bir mecliste topyekûn savaşı yürütme rahatlığını sağlayarak ortaya
çıkacak kaostan ucuz bir biçimde yararlanma hesapları içerisindedir. Fakat
HDP’nin yükselişi bu kirli hesapların hepsini bozuyor. Öfkeleri bunadır.

Nasıl ki Kürt sorununun demokratik çözümü ve Türkiye’nin
demokratikleşmesi için HDP’nin TBMM’sinde yer alması vazgeçilmez bir ihtiyaç ve
gereklilik ise, benzer bir durum İran açısından da geçerlidir. İran rejimi
demokratik siyaset yapmanın koşullarını hazırlamadıkça ve demokratik siyasete
alan açmadıkça kaostan ve çözülmekten asla kurtulamaz.

BESÊ HOZAT

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.navendalekolin.com – www.lekolin.org –
www.lekolin.net – www.lekolin.info

  

0

21

TR

:” ”

:””

” “,” ”

:” ”

Etiketler: araştırmaCOZUMDemokratikkurdiKurdishkurdistanLekolinSIYASETTIRTurkishTürkiye
Önceki yazı

Öcalan: Yeşil Komplo Dönemi Başladı

Sonraki Haber

Doha’dan Ortadoğu ve Amerika’ya bakmak…

Benzer Haberler

Cizre belediyesi AKP’liler tarafından talan ediliyor
تحديثات

Cizre belediyesi AKP’liler tarafından talan ediliyor

5 مايو 2020
NCT: PKK İsveç’in güvenliği için tehdit oluşturmuyor
تحديثات

NCT: PKK İsveç’in güvenliği için tehdit oluşturmuyor

5 مايو 2020
Başkanlık Rejimi ve Ekonomi
تحديثات

Başkanlık Rejimi ve Ekonomi

5 مايو 2020
Sonraki Haber
Doha’dan Ortadoğu ve Amerika’ya bakmak…

Doha'dan Ortadoğu ve Amerika'ya bakmak...

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist