• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام المرأة

Anne, Yaşam ve Barış…

Yayınlayan Lekolin
15 مارس 2020
Kategori: المرأة
246 13
A A
Anne, Yaşam ve Barış…
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

07 Ekim 2010 Perşembe Saat 06:19

Anne kavramına tarihsel olarak tüm dinlerde ya da egemen sistemlerde kutsallık atfedilirken, tabii pratikte bu kutsallığa ne kadar değer verildiği tartışma konusudur.

Anne kavramına tarihsel olarak tüm dinlerde ya da egemen sistemlerde kutsallık atfedilirken, tabii pratikte bu kutsallığa ne kadar değer verildiği tartışma konusudur. Hiç kuşku götürmez ki bu kutsallık sadece sembolik olmaktan öteye gitmemiş ve hatta bu misyon verilirken, kadının ya da anneliği kandırılıp, erkek egemenlikli sisteme yedeklenmesi olayını rahatlıkla görebiliriz.

Özünde annelik kavramı doğayla, tabiatla, yaşamla, barışla özdeştir. İşte “tabiat ana , “doğa anne örnekleri tarihte sıkça rastladığımız söylemlerdir. Üretkenliği ve karakteri itibariyle yaşamla, barışla anılmış ve gerçeklikte de öyledir. Doğa-yaşam gibi, kendi vücudundan sürekli bir üretkenliğe sahip olması, ortak noktaları oluşturmuştur. Doğada zaman zaman küçük sorunlar olsa da genel olarak bir uyum-dengenin olduğunu kendisiyle barış içinde olduğunu görürüz. Kadın-anne karakterinin barışçıl olması anneliğin doğası gereği annelik içgüdüsü ve duygusunun savaş karşıtı bir pozisyonda olmasından kaynaklanmaktadır. Kendi vücudundan yarattığı bir varlığın ölmesi veya öldürülmesini kabullenmez, yaşaması ve yaşatılmasının mücadelesi her zaman ön planda olmuştur. Bu yönüyle doğası gereği anneler her zaman barışçıl olmuştur.

Çoğumuz için annelik kavramı güzel bir söz, ya da hoşumuza giden duygusal bir çağrışım olarak görülür. Daraldığımız veya zorlandığımız anlar teselli kaynağı, ya da çocuksu özlemlerimizi gidermek için annelerimize ya da bu olguyu temsil eden kavramlara sarılıyoruz. Aslında birazda kendimizi kandırıyoruz.  Hatta çoğumuzun annelerimize ihanet ettiği, sevgisine layık olmadığı bir gerçektir. Kendi vücudundan yaratan, dokuz ay karnında taşıyan ve sonrasında belli bir yaşa kadar kendi sütünden besleyen anneye, sadece bir teselli kaynağı ya da sembolik olarak yaklaşmak, bana göre en büyük ihanettir. Herhalde insanoğlunun ilk ihaneti annelere karşı yapılan ihanettir. Bu çelişki çözülmeden sağlıklı bir toplumsal aşamaya ulaşmak zordur. 

Annelere sembolik yaklaşarak en büyük haksızlığı yapıyoruz. Annelerin yeri bambaşkadır. Gökyüzünde nasıl ki Venüs’ün yeri belirgin ve parlak ise, anne yeri de bu dünyada öyledir tertemiz ve parlaktır. Yüreği şefkat ve sevgi doludur. Merhamet yuvasıdır acılarımıza ve üzüntülerimize ortak olan ve paylaşan, sevinçlerimizi kendisinde yaratan varlıktır. “Cennet anaların ayaklarının altındadır denilirken, aslında annelerin ne kadar değerli, kıymetli olduğunu ve karakterlerinin özünü ifade ediyor.

Bazen anne dediğin zaman o an ne hissettiğini ayırt edemeyebiliyorsun, bazen de bir çocuk gibi sanki hiç büyümedin ve hayatın gerçeğini hiç yasamadın, her şeyden uzaksın gibi kendini hissediyorsun. Bazen anne demek yasak ise ya da imkânsız ise, o zaman bulutlara karışırsın ya da var olan sisle nefesini birleştirip kaybolursun… Anneler her zaman hissederler, o vakit mutlu olursun ve buna hiç kimse engel olamaz…
Bugün halk olarak, özgür bir yaşamı elde etmek için büyük bedeller veriyoruz, ama en çokta anneler verir bu bedelleri… Bu savaşta hiç kimsenin yüreği, bir annenin yüreği kadar yanmaz. Bir anne kadar hiç kimse o acıyı anlamaz. Çünkü vurulan ve toprağa düşen her can, aynı zamanda kendisiyle birlikte annelerin de yüreklerinin bir parçasını götürüyor. Onun içindir ki, en çok savaş karşıtı olup, barışı savunan annelerdir. Tabi bazılarının (Erdoğan) tek derdi de annelik kavramını kullanarak rantlarını sürdürmektir. Anne eşittir barış, yani anne barışın ta kendisidir. Barışı gerçek anlamda anlayanlar ve her zaman isteyenler annelerdir.

Belki de bu savaşa hiç gerek yoktu diyenler vardır. Ama buna sebep olan kimdir? Tabii ki acımasız erkek egemenlikli sistemlerin somutlaştığı iktidar ve devlettir. Savaşı yürütenlerin karakterleri ve çıkarları görülmeden, sağlıklı bir çözüme ve barışa ulaşmak imkânsızdır. Bu sistemler değişmeden ya da demokratikleşmeden, ne özgür bir yaşam ne de onurlu bir barış gelir. Özgür yaşama ve onurlu bir barışa ulaşmakta annelik duygu ve düşüncesiyle yoğrulmuş örgütlü-amansız bir mücadele ile mümkündür. 

Narîn Dilpak

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

İpekyüz: Milyonlarca Kişi Travma Yaşıyor

Sonraki Haber

Kürdistan’da Barış Zamanı

Benzer Haberler

Kendini Bilmezlerin Hezeyanları
المرأة

Toplumsal Sorunların Aşılmasında Çıkış Özgürlük Hareketidir

23 نوفمبر 2021
Doğa ve Kadın’ Arasındaki Güçlü Bağa Saldırı
المرأة

Doğa ve Kadın’ Arasındaki Güçlü Bağa Saldırı

13 أغسطس 2021
İktidarların sistemsel krizlerine karşı Devrimci Kadınların Çözümü
المرأة

İktidarların sistemsel krizlerine karşı Devrimci Kadınların Çözümü

1 أغسطس 2021
Sonraki Haber
Kürdistan’da Barış Zamanı

Kürdistan’da Barış Zamanı

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist