• kurdî
  • Turkish
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • الرئيسية
  • اخبار
  • مقالة
  • بحث
  • التحليل السياسي
  • حقائق
  • الكل
    • الدراسات الاستقصائية
    • الإعلانات
    • ريبورتاج
    • المحررين
    • علم البيئة
    • اقتصاد
    • المرأة
    • الشبيبة
    • الصحافة الاجنبية
    • تاريخ ولغة كوردستان
    • من نحن
    • تصريحات صحفيه
    • تحديثات
    • التاريخ
    • وثائقي
    • نصوص
    • من القارئ
    • وجهات نظر
    • المشاركات
    • تكنولوجيا
    • حقائق
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa اقسام الشبيبة

“Yaşananları Unutmak Kendini Unutmaktır

Yayınlayan Lekolin
15 مارس 2020
Kategori: الشبيبة
248 16
A A
“Yaşananları Unutmak Kendini Unutmaktır
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

01 Şubat 2012 Çarşamba Saat 10:21

Bir kara şubat başlangıcıydı. Kimsenin ve benim aklıma gelmezdi bunların yaşanacağı.

Bir kara şubat başlangıcıydı. Kimsenin ve benim aklıma gelmezdi bunların yaşanacağı. Her gün bir haber beklerken ya da gönderdiğimiz selamlara bir cevap isterken yaşanacaklara şahitlik yapmak zorunda kalacağımızı kim bilebilirdi ki.

“Sevgi ya da saygının ölçütü neydi. Birisini severken ya da ona saygını belli ederken yolun yöntemin ne olmalıydı, bilinmiyordu. Ya da bilinmesi istenmiyordu. Kandırılıyorduk sevmek adına. Sevmek bedel vermek olmalıydı sözlüklerde. Ya da insan sözlüğünde… Sevmek umut etmek, bağlanmak, yaşama sarılmak, anlam vermek ve gerekirse uğruna ölmektir ama kara sevda şeklinde değil çünkü kara sevda umudu bitirir. Peki, nasıl sevmeli ya da sevdiğine ne vermeli. Sadece gönül vermek yeterli mi? Peki uğruna mücadele etmeden, emek vermeden ve gerektiğinde bedel vermeden sevmek acaba gerçekten sevmek midir? Sevmek anlam vermektir aynı zamanda. Derinleşmektir özgürlük yolunda. Özgürlüğe götürüyorsa o zaman anlam taşır sevgi. Koşulsuz ve karşılıksız olabilmektir. Kürdün sevgisi derindir ve koşulsuzdur. Bu yüzden bu hareket gelişti ve büyüdü. Bu yüzdendir ki kimse önünü alamıyor ve özgürlüğe koşuşunu durduramıyor. Bunu hiçbir zaman unutmamak gerekir. Bunu hatırladıkça insan büyür. İnsan büyüdükçe de özgürlük gerçekleşir. Bizler Önderliği seviyoruz. O zaman bizim gerçek ve karşılıksız sevgimizdir Önderliği özgürleştirecek olan. Bir tek kişi kalsak bile sevgimiz var oldukça özgürlük var olacaktır.

Ülkeye gelmeden önce defterime bir kaç satırlık bir not yazmasını istediğimde günlüğüme bunları yazmıştı. Yazdıktan sonra bana “beni her hatırlamak istediğinde bunu oku diye de ekledi. Dediği gibi yaptım. Her daraldığımda o deftere baktım. Ve her baktığımda kendimi aradım mısralarında. Sanki ben yokmuşum gibi hissediyordum her seferinde. “Sevmek anlam vermektir diyordu. Ve ben anlamak istemiyordum bu gidişi. Mantığım ve duygularım beni farklı yollara yöneltiyordu. İkisini birleştirmek değil miydi anlamak? Bunun farkına varınca durmak istemedim boşlukta asılı olan ipin üstünde. Çünkü ip kopacak kadar ince ama seni kendisine bağlayacak ve koparılmayacak kadar kalındı.

Şehit Hidar sistemi öyle yorumluyordu. Örümcek ağı gibidir derdi. Sana yapıştı mı kurtulman zorlaşır. Her kurtulmak istediğinde bir yanından yakalar ve seni sarmaya başlar. Eğer ondan güçlü değilsen zehirli bir örümceğin hedefi olursun. Sinek gücü yetmediğinden ağların içinde debelenir durur ama kurtulmayı başaramadığı için sonunda örümceğe yemek olur. Anlamak için çabaladım durdum. Anlamak için yaşamak lazımmış derler. Bu gerçekten doğrudur.

Zorluklardan haz almak derdi. Budur gerillanın yaşam sırrı. Her zorluğu bir yaşam ilkesinin keşfi olarak yorumlar gerilla. Yorumladıkça yeni zorluklar, yeni zorluklarla karşılaştıkça da yaşama daha bir sıkı bağlanır. O kadar saldırı altında yaşayabilmenin tek yolu budur. Elindeki silah değildir onu koruyan. Asıl onu koruyan onun yaşamı keşfetmedeki azmi ve Önderliğe olan sevgisinin karşılıksız ve koşulsuz oluşudur. İşte sistemde olmayan da budur. Her şeyin bir karşılığı vardır. Maddiyat ile ölçülendirilir hayat terazisinde. Sürekli ağır basar bir yan. Takî insanın artık diğer kefeye koyacak bir şeyi kalmayıncaya kadar.

Belki birçoğumuza anlamsız gelir bu yaşam ama anlamı nerde arayacağımızı bilmeyiz. Ararız ama kaybettiğimiz yerde değil. Kaybettiğimiz yer en son aklımıza gelir hep. Kendimizi kandırarak ararız sağda solda ama ne zaman ki acı bir kayıp yaşarız işte o zaman beynimizde şimşekler çakar. Hatırlarız nerde kaybettiğimizi ve öze dönmeye çalışırız. Gerilla zorlu bir yerdir ama dedik ya zorluklardan haz alabilmenin yeridir. Kolay şeyler insana tatlı gelmez. Ya da insan pek fazla anlamının peşinde koşmaz. Dedim ya, gerilla anlam kelimesinin gerçek anlamına ulaştığı yerdir.

Şehit Hidar’ın “Hidar’ı anlamak Hidar olmak demektir’ sözünü birçok yerde hatırlar ve neden bu lafı kullandığını soruştururdum beynimde. Aslında bahsettiği şey tam da gerillaya uyuyor. Gerillayı anlamak gerilla olmakla mümkündür. Bunun dışındakiler duyguların yoğunluğu ve sempati duymaktan öteye gitmez. Bu açıdan kendimce vardığım en büyük sonuç buydu. Hidar Arkadaşı anlayabilmek için öncelikle gerillaya geliş azmini ve neden burada kalmak istediğini anlamam gerekiyordu. İşte o zaman O’nu anlayabilecektim. Onu anlamak da aslında kendimi anlamakla aynı manaya gelmekteydi. Benim için en büyük anlam da buydu.

Bunu şöyle yorumlamak da mümkündür. Kendini bilmek bütün bilmelerin temelini oluşturuyorsa o zaman kendini bilmeden bildiğini zannettiğin şeylerin kalıcılığını yaşam terazisine koyman gerekir. Sistemce mi yoksa özgürce mi düşünüyoruz? İşte bütün sorunlarn kaynağında bu yatmaktadır. Sistem içinde özgürce düşündüğümüzü vurgulayabilir miyiz? Bu sorunun cevabı evetse o zaman neden kölece yaşıyoruz. Yaşamımızı saati saatine planlayan bir sistem gerçekliği varken kendi irademizle ve özgür düşüncemizle yaşadığımızı düşünüyorsak kendimizi kandırıyoruz demektir. Özgürce düşünce ancak özgür bir ortamda gerçekleşebilir.  Gerillayı özgürce düşünmenin ve yaşamanın yeri olarak yorumlamak yerinde olacaktır. Özgürce yaşamak, düşünmek, anlamak ve anlamlandırmak dururken içi boş bir sistemin içinde yaşamak anlamsızlığını sürdürmek niye!

Şehit Hidar ve onun gibi özgürlük için, Önderlik sevgisi için mücadele edip şehitlik mertebesine ulaşan, özgürce düşünen, yaşayan ve gerektiğinde gerçek sevgi için bedel veren yoldaşlara karşı üzerimize düşen görevler ve ödememiz gereken borçlarımız var. Onlar bu halkın geleceği olarak nitelediğimiz gençlerimizdi. Üzerlerine düşen görevi yerine getirdiler. Sıra bizde… Sistemin yozlaştıran, kimliksizleştirilen ve kişiliksizleştiren robot yaşamından kurtulmak ve özgürlüğe giden yolda bir basamak olma zamanıdır.

Yazıma her kelimesinden bir anlam çıkarmaya çalıştığım ve bana yoldaşlığı ile yaşam ve mücadele azmi veren Hidar yoldaşın bir sözü ile son vermek istiyorum.

“Tarih tanık olacak yaşananlara belki birileri bunu yazmayacak. Belki unutturmak için birileri uğraşacak ama herkesin bilmesi gereken bir şey var ki yaşananları unutmak kendini unutmaktır.

Nurhak Erdal

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info   

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

Antik Çağlardan Bu Yana Kürtaj ve Kadın Mücadelesi

Sonraki Haber

HER KES BERXWEDANA ZAPÊ YA 9 ROJÎ TÎNE BÎRA TIRKIYÊ

Benzer Haberler

Gençlikte Zihniyet Devriminde Fedailiği Yakalamak Özgür Toplumun Sarsılmaz İnşasıdır
الشبيبة

Gençlikte Zihniyet Devriminde Fedailiği Yakalamak Özgür Toplumun Sarsılmaz İnşasıdır

15 أبريل 2021
21. Yüzyılda Soykırım ve Toplumsal Direnişte Gençliğin Rolü
الشبيبة

21. Yüzyılda Soykırım ve Toplumsal Direnişte Gençliğin Rolü

17 مارس 2021
DOĞRU VE BÜTÜNLÜKLÜ MÜCADELE
الشبيبة

DOĞRU VE BÜTÜNLÜKLÜ MÜCADELE

10 سبتمبر 2020
Sonraki Haber
HER KES BERXWEDANA ZAPÊ YA 9 ROJÎ TÎNE BÎRA TIRKIYÊ

HER KES BERXWEDANA ZAPÊ YA 9 ROJÎ TÎNE BÎRA TIRKIYÊ

Öne Çıkan Yazılar

  • Komünar Sitesi Yayında

    Komünar Sitesi Yayında

    1186 Paylaşım
    Paylaş 474 Paylaş 297
  • Ermenistan 2 Gerillayı Neden Ve Nasıl Teslim Etti

    834 Paylaşım
    Paylaş 334 Paylaş 209
  • Sihad Barzani Komutasında MİT Yeni Üsler Kuruyor!

    1133 Paylaşım
    Paylaş 453 Paylaş 283
  • 30 Yıllık Serxwebûn Arşivi İnternette

    1015 Paylaşım
    Paylaş 406 Paylaş 254
  • İstihbarat ve Türk Devlet Geleneği –DOSYA 1

    994 Paylaşım
    Paylaş 398 Paylaş 249

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarının Merkezi Amed

 Kerkük Karışacak! -ÖZEL HABER

2023’te Kürtleri Büyük Zafer TC’yi Yıkım Bekliyor Neden Mi?

MİT Rojava İşgal Operasyonu İçin Urfa’da Arap Aşiretleriyle Toplandı – ÖZEL HABER

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist