18 Eylül 2016 Pazar Saat 08:59
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs 8 Eylül gecesi
Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması kapsamında gözaltına alındı. 15
Eylül geceyarısı mahkemeye sevk edildi ve sabah erken saatlerde tutuklu
yargılanmasına karar verilerek Çamlıbel Cezaevi’ne gönderildi. Aynı soruşturma
kapsamında 12 kişi tutuklandı, 4 kişi adli kontrol koşuluyla serbest bırakıldı.
Altınörs ile birlikte HDP Tokat İl Eşbaşkanı Kadir Akkaya ve HDP Merkez İlçe
Başkanı Erdal Bektaş’ya yöneltilen suçlama “terör örgütüne üye olmak ve “terör
örgütüne eleman temin etmek …
İddia buyken soruşturma dosyasında ‘örgüte temin ettikleri
eleman’ın varlığından söz edilmiyor. Yani isnat edilen suçun en temel unsuru
ortada yok. Tuhaflıklar bununla da sınırlı değil!
İddia şu: 10 Ekim Ankara Garı katliamında yaşamını yitiren
HDP Tokat İl Saymanı Zakir Karabulut’un Bitlis’te gerçekleşen cenaze töreni
sırasında Altınörs’ün peşinde bir grup gençle ormanlık alana giderek gerilla
grubuyla konuştuğu, örgütü övücü sözler sarf ettiği ve gençleri örgüte
katılmaya teşvik ettiği… Peki bu soruşturma ne zaman açılıyor? İddia edilen
suçun sözde işlendiği tarihten tam 11 ay sonra. Nerede başlatılıyor soruşturma?
Bitlis’te değil Tokat’ta… Nasıl atılıyor bu suçlar Altınörs’e? Yıllardır
binlerce insanı mağdur eden itirafçı, gizli tanık ifadeleriyle…
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’a partinin Eşbaşkan Yardımcısı
Alp Altınörs’ün tutuklanmasının ne anlama geldiğini sordum, şunları anlattı:
Yüksekdağ: Darbeye Karşı Mücadele Edenlere Darbe!
“Alp’in tutuklanması doğrudan HDP’ye karşı geliştirilen
siyasi saldırı operasyonunun parçasıdır, bir komplodur. Hükümetin talimatıyla
yapılmış bir operasyon bu. Aktif, çok yönlü pratiği olan bir arkadaşımız Alp.
Bu bir vurup hırs alma operasyonudur. Meclis’in üçüncü büyük partisi HDP’yi var
eden halkın ve HDP’ye oy veren seçmenin iradesine dönük bir saldırıdır. Bu
iradeyi gayrı meşru, darbeci bir biçimde tanımama yaklaşımıdır. Siyasi iktidar,
IŞİD katliamlarında mağdur olanlara saldırma tutumunu sürdürüyor. IŞİD’i koruma
tutumunu sürdürürken dikkatleri başka yöne çekerek bir algı operasyonu
yürütüyor. Bu katliamları gerçekleştirenlere karşı ne bir tedbir alındı ne
yargı süreci işletildi. ‘Katliamlara karşı mücadele edenleri, dayanışma
bilincini diri tutanları hapsederim’ diyorlar. Topluma bir gözdağı verilmek
isteniyor. AKP iktidarı ve Erdoğan, 15 Temmuz’dan bu yana ‘darbeyi püskürttük’
söylemiyle darbeye karşı mücadele edenlere karşı darbe yapıyor.
‘HDP Darbeye Ve Diktaya Karşı Emniyet Supabıdır’
“HDP ve partinin 6 milyonluk seçmeni, darbeye ve diktatör
rejim inşa etme girişimlerine karşı emniyet supabıdır. İstiyorlar ki AKP
diktasına ve darbesine karşı dik duran, Türkiye’de daha kötü günlerin
yaşanmasına bariyer oluşturan tek merkez, HDP olmasın. Alp Altınörs, HDP
içindeki duruşuyla önemli rol oynayan, bir düşünce insanı olarak partiye önemli
katkıları olan bir yoldaşımız, arkadaşımız. Tutuklanması, HDP’yi yansıtan diri,
enerjik, kararlı duruşunu ve onun nezdinde bu duruşu kırmayı hedefleyen bir
harekettir.
‘İstiyorlar Ki Kimse Birbirine Sahip Çıkmasın!’
“Bilmedikleri, bilseler de yanıldıkları bir şey var, Alp
gibi yoldaşlarımızın bu duruşunu yıllardır kimse durdurmayı başaramadı. Her
saldırıdan daha güçlenerek çıktı arkadaşlarımız. Alp nezdinde HDP’nin bu
enerjik, mücadeleci, umutvar duruşuna saldırıyorlarsa kesinlikle duvara
tosladılar.
Akademisyenlerin, gazeteci ve yazarların, avukatların
tutuklanması örneğinde de aynı şeyi yapmaya çalıştılar. İstiyorlar ki kimse
birbirine sahip çıkmasın. Bundan sonraki süreçte de Alp ve arkadaşlarımızın
serbest kalmaları için tüm demokratik kamuoyunun bir dayanışma sergileyerek ortaya
koyacağı iradenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Av. Şahin: Hukuk, Yarın Onlara da Lazım Olacak
OHAL’de çıkarılan kanun hükmünde kararnameyle getirilen, ‘5
güne kadar avukatla görüş yasağı verilebilir’ düzenlemesine sığınarak
müvekkilleriyle 5 gün boyunca görüştürülmeyen Avukat Alişan Şahin’le de
konuştuk. “Emniyet Müdürlüğü ve adliyeler avukatların da iş yeridir. Ancak
bizim buralara girmemiz bilinçli olarak engellendi diyen Şahin şöyle konuştu:
“Maalesef tutuklama tedbir kararını verdiler. Hukuk ayaklar
altında. Hukuk herkese lazım, yarın bunu uygulayanlara da lazım olacak. HDP bu
ülkede barışı tesis etmek için çaba sarf etmektedir. Üç yıldır başka bir söz
söylememiştir. Bu partinin yöneticisini böyle bir şeyle itham etmek abesle
iştigaldir. Örgüte eleman kazandırıldığı iddia ediliyor. Kimi kazandırdığı
bilgisi yok dosyada. Olmayan suçun davası olur mu? Soruşturmayı açmak için
neden 11 ay beklemişler? Yargının bu dosyaya ilişkin verdiği tutuklama tedbir
kararı isabetsizdir, cezaya dönüşebilecek niteliktedir. Tutuklanan arkadaşlar
haklarında somut delil olmalan 7-8 ay boş yere yatacaklar içeride. İlk
duruşmada tahliye edileceklerini düşünüyorum. Yaptıkları hak kaybı yapanların
yanına kâr kalacak. Bir sosyal hukuk devletinde olmaması gereken bir
uygulamadır bu.
‘Şüphelilere, Avukatlar Gelmedi Dediler’
“Günlerdir, Sayın Savcı’ya ulaşıp soruşturma dosyasının
akıbetinin ne olacağı, ifadelere ne zaman geçileceği, adliyeye sevklerin ne
zaman olacağını öğrenmeye çalıştık. İfadelere başlandığı anda haberdar olduk.
Şüphelilere, ‘avukatlar gelmedi’, bize ise ‘şüpheliler sizi istemiyor’ gibi
gerçek dışı beyanlar sunuldu. Şüpheli bizi istemiyorsa yüzümüze söyler dedik
ama şüphelilerle görüşmemiz engellendi. Gözaltına alınanlara Etkin Pişmanlık
Yasası önerdiler. Bütün dosya, ilk gözaltına alınan bir kişinin gerçek dışı
beyanlarıyla oluşturulmuş ve bu beyanları sunan kişi dosyanın şüphelisi. Tanık
beyanıyla işlem yapacaksan o tanıkla şüpheliyi yüzleştirmelisin. Tanığa
aleyhte, şüpheliye ise lehte beyanlar ve delil sunma imkanı tanınmalıdır. Bu
yapılmadı. Gerçek dışı beyanları veren kişi adli kontrolle serbest bırakıldı.
Bütün bunlar yok hükmündedir. Bu yönde Yargıtay içtihatları var.
‘İddia Hayatın Olağan Akışına Aykırı!’
“Devletin resmi haber ajansı AA’ya gizlilik kararı olan
dosyadan bilgiler sızdırılmış. Bunun bilgisini, belgesini savcılığa sunduk. Bir
şüpheli ifadesinde, Alp Altınörs’ün, Zakir Karabulut’un cenazesinde, güvenlik
güçlerinin aşırı tedbiri varken öyle bir ortamda peşine bir grup genci de
takarak ormanlık alana elini kolunu sallayarak gittiği, gerillalarla örgütü
övücü konuşmalar yaptığı, örgüte eleman sağlamaya çalıştığı iddia ediliyor. Bu
iddia hayatın olağan akışına aykırıdır. Akla yatkın hiçbir yanı yoktur. Bunun
delillerini sorduk. İddia edilen saat 14. 30-15 00 civarı. Alp Altınörs, 12
Eylül’de Muş Havaalanı’na iniyor. 12 30’da Bitlis’teki cenazeye ardından da
ailenin taziyesine katılıyor. Saat 15 00 gibi Van Havaalanı’ndan dönüş yapacağı
için Van’a gidiyor, oradan da Ankara’ya dönüyor. Muş-Bitlis arası 2 saat.
Bitlis-Van arası da 3.5-4 saatlik bir yol. Bir kişinin aynı anda iki ayrı yerde
olması mümkün değildir.
Birsen Kaya: Ohal Dedikleri, Bir Darbe Hukuku
Alp Altınörs’ün eşi, HDP Ankara İl Eşbaşkanı Birsen Kaya da
adliye içinde bekleyemeceğini söyleyen polise itiraz ettiği için polis
tarafından darp edilerek gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Dostum Birsen’i
kolay kolay korkutamazlar! Bayram Kartal ve Sedat Selim Ay’ın işkence
tezgahından geçmiş, direnmiş, işkence ve gözaltında tacizle her platformda başı
dimdik mücadele etmiş devrimci bir kadındır Birsen. Örgütlü mücadele deneyimi
sayesinde bu koşullar altında dahi metanetini koruyor ve sakin sakin anlatıyor
olan biteni… Ona göre soruşturmanın temelini oluşturan iddianın sahibinin
ifadesinin hangi koşullarda alındığı meçhul! İşte Birsen Kaya’nın anlattıkları:
“Bu ifadenin hangi koşullarda alındığını bilmiyoruz. Bu kişi
özgür iradesiyle mi verdi bu ifadeyi, tehdit altında mı? Şu son birkaç günde
bizde bu fikri oluşturan hem insani hem hukuki açıdan kabul edilemeyecek çok
şey yaşadık. Başsavcının arama emrinde ‘Varsa eşinin ve çocuğunun dijitallerine,
telefonlarına da el konulması…’ yazarak suçun şahsiliğini ortadan kaldıran,
ailesini de cezalandıran bu süreci adliye safhasında da yaşadık. Günlerdir
avukatlarla birlikte ne kolluktan ne savcıdan bilgi alabildik. Bu hukuksuzluğa
itiraz edince darp edildim. Sonra polise hakaret ve tehditten gözaltına
alındım. Absürt tam bir hukuk trajedisi bu. Şüpheli henüz mahkemeye çıkmadan
bir kanaat oluşmuş ve suçlu addedilmiş. Alp’in şahsında HDP’nin temsil ettiği
Türkiye sol, sosyalist hareketine bir müdahaledir bu. OHAL dedikleri şeyin
siyasi hayatta karşılığı darbe hukukudur. Özellikle küçük illerde bunu daha
bariz görüyoruz. Bu mesnetsiz iddianın soruşturulması için bu ilin seçilmiş
olması da tesadüf değil. Bu insanlar, arkadaşlarının cenazesine gittikleri için
suçlu ilan ediliyorlar. IŞİD Ankara Garı’nda 104 insanı katletti. Bu
soruşturmada tutuklu var mı? Katledilenlerin cenazesine gidenleri mesnetsiz
iddialarla tutuklamak her şeyi anlatıyor.
Alp Altınörs’ün avukatı Alişan Şahin’in dediği gibi bir gün hukuk
bunları yapanlara da lazım olacak! Özlem Akarsu Çelik, Duvar
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html
0
21
TR
HE
:” ”
:””
” “,” ”