Bu yer yer
talihsizliğin de ötesinde ihanet, işbirlikçilik düzeyine de varabiliyor. Sefîn Dizeyî
için Türk ajanı ve Kürt haini demek istemiyorum ama TC gibi “Kürtler güney
Afrika’da da bir çadır dikse karşı çıkarız” demiş, başında “Kerkük Kürt şehri
değil” diyen çete başı Erdoğan’ın olduğu bir devletin Qesre beldesine bağlı
köyleri bombalamasından sonra kendi basının da PKK’yi eleştirmesi bir Kürt
olarak bana çok dokundu. Bu yazımı bu dokunmanın verdiği üzüntüyü güvendiğim
bir dostumun bana anlattıklarını da dikkate alarak yazayım dedim. Dostumun
kendi özel işlerinden ötürü şimdilik adını yazamayacağım için okurlar kusuruma
bakmasın.
Bilindiği gibi zaman
zaman genelde KDP yetkilileri ve yakın medya organları Türk devletinin ilgili
birimleri eliyle Başurda yayılmasını istediği anti Kürt propagandasını
dilendirirler. Güncelde PKK karşıtı gibi görünen ama aslında son yüz yılık Kürt
ulusal mücadelesine karşı olan bu söylemin üretildiği yerin Türk MİT’i olduğunu
adım gibi biliyorum. Bu dil Kürt halkının Nemir dediği Şex Mehmudê Berzencî’den
bu yana verdiği mücadelesini hedef almaktadır. Bu dil KDP bilsin ya da bilmesin
kabul etsin ya da etmesin başta Mele Mustafa’nın kimi önemli çabaları olmak
üzere kendisinin de inkar dilidir. Nedir
bu dil?
Başurda tehlikeli bir gidişat olduğunu herkes biliyor. Bu
tehlikeli gidişat yanlış siyasi kararlardan beslenerek büyüyor. Anlatmaya
çalıştığım dil bu yanlış siyasi kararların alınmasında etkili olan bir dildir.
Sefîn Dızeyî en son bu dili kullandığı için yazayım dedim. Bilindiği gibi Kürt
halkının düşmanı Türk devleti Qesre nahiyesine bağlı Serkan adlı köyü uçakları
ile vurdu. Bu saldırıda ikisi peşmerge ikisi görevsiz dört Kürt genci yaşamını
yitirdi. Bu saldırı karşısında Başurlu siyasi yapılar ve merkezi Irak devleti
eleştirel ve zayıf uyarıcı tavır ile tutumlarını ortaya koydular. Açıklamalarda
bulundular. Bir tek Sefîn Dizeyî Kürt yurtseverliğine Kürt ulusal birliğine
aykırı konuştu. Neymiş efendim PKK olduğu için Türkiye saldırı yapıyormuş! Bu
açıklama ne kadar KDP açıklaması bilmiyorum. Tehlikeli dil ve Kürt halkının son
yüz yılık mücadelesini inkar eden dil işte budur.
Kürtler şunu bilmelidir; düşman saldırılarına ve
katliamlarına her hangi bir Kürt kişi, örgüt, parti velhasıl Kürt halk
mücadelesini sebep göstermek Kürt düşmanlığından daha büyük bir Kürt
düşmanlığıdır. İnsan hiç ben mücadele etmeseydim düşman bize saldırmazdı der
mi? Böyle düşünülebilir mi? Bu ne biçim akıldır. Bu ne biçim Kürtlüktür. Be
adam! PKK olduğu için Türk devleti Kürt köylerine saldırıyorsa Mele Mustafa’nın
KDP’si ya da Mam Celal’in YNK’si olmasaydı Saddam Enfal yapmazdı mı diyorsun.
KDP’den korktuğun için PKK üzerinden bu
dili kullanarak bir yerlere mesaj mı veriyorsun? Yoksa senden böyle söylemen
istendiği için mi böyle konuşuyorsun.
Türkiye PKK yüzünden köyleri bombalıyor diyorsun. Peşmerge
olmasaydı, Balîsan, Dola Wertê, Qeladız, Sergel û Bergel, Badînan ve nice Kürt
köy ve kasabaları da olmazdı dersem ne demiş olurum? Gerçekten de hiç bir parti
ve siyasi fikir taraftarı olmadan ya da bu kimliklerimizden bir an sıyrılarak
düşman saldırılarına Kürtleri bahane gösteren biri ile karşı karşıya olduğumuzu
düşünelim ve böyle birinin KDP YNK olmasaydı Saddam Enfal yapmazdı dediğini
varsayalım. Bir Kürt yurtseveri olarak böyle bir adamın konuşması karşısında ne
düşünürsek doğru olur? Bu tür adamlara tavrımız çok sert olmalıdır. Düşman saldırılarından
kaynaklı Kürtleri suçlamak en hafif deyimle düşman olmaktır. Zaten kimyasal
Ali’de böyle dememiş miydi? “Bizim Müslüman Kürt halkıyla sorunumuz yok irhab
yani terörisler (peşmerge) halkı baskı altına alıyor biz Kürtleri bu irhabtan
kurtarmak istiyoruz.” Erdoğan da aynen bu cümleleri kullanmıyor mu? Kimyasal
Ali lakaplı Ali Hasan el-Mecit ile
Erdoğan adlı katil arasında ne fark var? Sefîn Dizeyî sen bu konuşmalarınla Ali
Hasan el-Mecit haklıdır demek istediğinin farkında mısın? Halepçeliler Kürt
olmasaydı, peşmerge olmasalardı Halepçe katliamı olmazdı dediğinin farkında
mısın? Eşin bilmem nedir kimcidir diye Erdoğan ile aranı düzeltmek için böyle
konuşmak zorundamısın? Yoksa sen memurmusun?
Sefîn Dızeyî neden böyle konuştu? Üstelik Avrupa ve ABD yine
Irak ve Başur güçleri de Türk devletini eleştirmişken. Üstelik Efrîn işgal
altındayken. Kusura bakma sen Türkiye adamı olmasaydın böyle konuşmazdın. Çünkü
Kürt öldüren bir devlet adına ancak onun adamları böyle konuşur. Kuşkusuz ki
Sefîn Dizeyî için “sen Türklerin
adamısın” iddiamı sadece Kürtleri öldüren Türk devletinin bir memuru
gibi konuşmasına dayandırmıyorum. Bu Ankara’dayken bunu tanıyan bir dostumun
bana anlattıklarını bildiğimi bilemesini istiyorum. Okuyucu da bilsin
istiyorum. Bu yazıda dile getirdiklerimin bir Kürt olarak son açıklamasına
dayandırmadığımı her kesin bilmesini istiyorum. Sefîn Dizeyî için değil hiç bir
Kürt insanı için doğrudan “sen falan devletin adamısın” demem. Hele hele elimde
belge ve bilgi yoksa bunu hiç yapmam. Sefîn Dizeyî’i hakkında bazı şeyler
biliyorum. Hakkında böyle rahat yazmamın nedeni budur. örneğin evliliğinin
perde arkasını biliyorum. F. Gülen cemaati ile ilişkilerini kurdukları dernek
ve bilmem ne lobi çalışmasını biliyorum. Başurda eğitim bakanı iken Gülen
cemaatine hizmetlerinden de kısmen haberdarım. Ev toplantılarının detaylarını
değil ama çerçevesini biliyorum. Bu ilişkinin ne kadar kişisel ne kadar KDP
ayrı bir konu. Ama şunu da biliyorum. KDP içinde böyle devletlerin adamları
olan ve onlardan destek alarak KDP içindeki Kürt damarını tümüyle bitirmek
isteyenlerden biri olduğunu çok daha iyi biliyorum. Bunlara karşı KDP içindeki
Kürt yurtsever çizginin ne düşündüğünü de biliyorum.
Sefîn Dizeyî’nin daha önce Gülen cemaatiyle çalıştığı için
kendisini Türk devletine af ettirme telaşında biri gibi konuşması Kürt
düşmanlığıdır. Kendisini affettirmek istediğini, Türk devletinin Kürtlere
saldırısının tüm dünya tarafından eleştiriliyorken kalkıp “ey Türkiye Başurdaki
askeri üslerini kaldır” yerine “ey PKK
Başurdan çık” demesi kadar ne gösterebilir ki. Bir yerlerin adamı olunur olunmasına da bu
kadar rezil olanını inanın hiç görmedim. Böyle rezil bir ekip var Kürtler
içinde. Osmanlıdan bu yana Türk egemenleriyle çalışa bir damar bunlar. Bunlar sağda solda üç beş tane genç erkek ve
kadını eğiterek ve basın kuruluşlarına yerleştirerek bu gençlerin de zaaflarını
kasetlere alarak, para ile kendilerine bağlayarak bunlar üzerinden Kürtleri
kandırmaya çalışıyorlar. Dünyanın böyle döndüğünü sanırlar. O eski dünya yok artık.
Kendinizi daha fazla rezil etmeyin.
Genco Şengalî
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com - www.lekolin.org - www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html